DİJİTAL MİNİMALİZM-Cal NEWPORT
Okuduğum en iyi kişisel gelişim kitaplarından biriydi. Altını çize çize okudum ve çok faydalandım. Çevirisini de oldukça başarılı buldum.
Yazar, MIT’de doktorasını tamamlamış, şu an Georgetown Üniversitesi bilgisayar bilimleri bölümünde doçent olarak çalışıyor. Yani dijital dünyadan geçimini sağlayan, sektörün içinden bir insan. Bu durum benim gözümde fikirlerini daha değerli kılıyor. Yazarın “Pürdikkat” adında bir kitabı daha var. Onu da aldım. En kısa zamanda okuyacağım.
Öncelikle dijital minimalizmin “ne olmadığı” ile başlayalım. Dijital Minimalizm, internet çağının yeniliklerini reddeden bir felsefe değildir.
Dijital Minimalizm, çevrimiçi vaktinizi değer verdiğiniz şeylere faydası dokunan az sayıdaki faaliyete odaklı halde geçirmenizi ve geri kalan her şeye gönül rahatlığı ile sırt çevirmenizi öngören bir kullanım felsefesine sahip olmak anlamına gelir. Sadece hangi teknolojinin kullanılacağı değil, bunların da nasıl kullanılacağının net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor.
Neden Dijital Minimlizm?
Pek çok insan, akıllı telefonları modern hayatın getirdikleri ile başa çıkmak için kullanıyor. Kaybolmuş, yalnız ve bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissetmemek için bunlara tuunuyorlar. Ancak sosyal medya kullanımı arttıkça, çevrimdışı faaliyetlere ayrılan zaman azalır ve bu eksikliğin olumsuz sonuçları da ağırlaşmaya başlar. Yani sosyal medyayı çok yoğun kullanan insanların yalnız ve mutsuz hissetme ihtimali artar.
Yıllar içinde iş ile hayat arasındaki sınırlar esnedikçe, işlerimiz daha zahmetli hale geldi ve geleneksel yapılar zayıfladı. Bu yüzden çok fazla sayıda insan yüksek kalieti boş zaman faaliyetlerinden mahrum kaldı. Bu durumun yarattığı boşluğu “dijital gürültü” sayesinde görmezden gelebiliyoruz. Mesaiden, aileden ve uykudan arta kalan zamanda vakit geçirmek artık çok kola. Akıllı telefonu elinize alıp, amaçsızca aşağı doğru kaydırıp bir şeylere tıklayarak kendinizden geçiyoruz. Bu durumun farkına vararak hayattaki en önemli varlığınız olan zamanınızı sizin için önemli faaliyetlere yatırmaya başladığınızda kendinizi çok daha güçlü ve iyi hissedeceksiniz.
Dijital Temizlik
Hangi teknolojilerin işinize yaradığını tespit edebilmek için en iyi yolu dijital temizlik yapmak yani 30 günlük bir dijital mola vermek. Sürecin adımları şu şekilde:
Birinci Adım Teknoloji Kuralları Belirleme: Bu adımda hangi teknolojileri “zorunlu değil” kategorisine alacağınızı belirlemek gerekiyor. Mesajlaşma uygulamaları, oyunlar, sosyal medya, netflix zorunlu olmayan uygulamalar kategorisinde sayılabilir. İş e-postaları zorunlu mesela.
Burada ayrım yaparken şuna dikkat etmek gerekiyor: Birşeyin “kolaylık” sağlaması “elzem” olduğu anlamına gelmez. Büyük ölçüde zorunlu olmayan fakat yine de çok işe yarayacak bir kaç özelliğe sahip teknolojiler için kendinize “kullanım şartları” koyun. Bu şartlar sayesinde belli bir teknolojiyi ne zaman ve nasıl kullanacağınızı belirleyebilir ve sınırsız erişime sahip olmaktansa sadece elzem olduğu durumlarda kullanabilirsiniz. Kullanım şartlarını yazılı hale getirip her gün göreceğiniz bir yere koymak önemli.
İkinci Adım 30 Günlük Mola: Teknoloji kurallarınızı belirledikten sonra 30 gün boyunca bu kurallara riayet edeceksiniz. İlk başlarda zihninizin sahip olduğu oyalanma ve eğlenme beklentileri karşılanmaz hale geleceği için huzursuzluk hissetmeniz çok normal. Yapmanız gereken, eliniz oyalanma amacı ile telefona gittiği zamanlarda, ilginizi çeken başka bir faaliyete yönelmek. Kitap okumak, not yazmak, örgü örmek gibi bir sürü şey olabilir.
Aslında takıntılı telefon kullanımını biraz kazırsanız, altından iyi düzenlenmemiş serbast zamanların yarattığı boşluğun çıktığını görebilirsiniz.
Üçüncü Adım: Teknolojinin Geri Dönüşü
Dijital temizlik sonunda yeniden hayatınıza dahil edeceğiniz zorunlu olmayan teknolojilerin şu standartları karşılaması gerekiyor.
- Gönülden değer verdiğiniz bir şeye hizmet ediyor mu?
- Değer verdiğim bu şeyin hizmetindeki teknolojiyi kullanmanın en iyi yolu bu mu?
- Hayatınızdaki rolü, ne zaman ve nasıl kullanacağınızı belirleyen kullanım şartları ile sınırlı mı?
Gönüllü Yalnızlık (Solitude): Bu kavramı oldukça ilgi çekici buldum. Ben kendi başına vakit geçirmeyi seven biriyim ancak genelde bu vakitlerde ya bir şeyler okur, izler veya dinlerim.
Gönüllü yalnızlık kavramı, her gün düzenli olarak sadece kendi zihnimizin düşünceleri ile başbaşa kalma anlamına geliyor. Başka zihinlerin girdileri yani film, kitap, müzik vs olmadan, başkalarından gelen bilgilere tepki vermeyi bırkaıp, nerede olursanız olun, sadece kendi düşünce ve deneyimlerinize odaklanmanmayı gerektirir. İnsanın devreleri sürekli bağlantı halinde olacak şekilde bağlanmamıştır. Bağlantı kurmak yanlış bir şey değil, fakat bunu düzenli yalnızlık dozları ile dengelemezseniz, bağlantı kurmanın faydalarını da baltalarsınız.
Gönüllü Yalnızlık vakitleri için yöntemler şu şekilde:
- Telefonunuzu evde bırakın: Her gün telefonunuzdan biraz ayrı vakit geçirmeye çalışın.
- Uzun yürüyüşlere çıkın
- Kendinize mektup yazın