Aaa yesacım da burdaymııış :)
Nasıl gidiyor hayat? :) 1 yaşına az kaldı sankiiiiii
sağol canım erdem taşkınsu videolarına br bakayımbu konuda nacizane bi önerim olacak. Erdem Taşkınsu nun bi videosunda izlemiştim olumsuz düşünmemek için neler yapmalı diye. bileğine bir tane paket lastiği geçirip her olumsuz düşünmeye başladığında çekip bırakıyorsun. bu beynine dur sinyali gönderecek ve bunu 21 gün boyunca uygulaycaksın alışkanlığa dönüşmesi için. ben henüz uygulamadım ama olumsuz düşünmek istemiyorum artık geçmişe bağlı kalmamayı ve susmak bilmeyen iç sesimi susturabilmeyi çok istiyorum. sürekli gaz veriyor içeriden içeriden kinleniyorum. bu da beni kötü etkiliyor
Uykusuz geceler bitmiyor yaAynen canım :) yine beraberiz:)
İyi valla uykusuz her geceeeeeee aman sağlıklı olsunlar da :)
Bu ayın sonunda 10 aylik olacağız valla az kaldı :)
Güzel mesajın için çok teşekkür ederim canımmerhaba... ne güzel, dolu dolu paylaşımlar olmuş burada:)
süper bir nokta:) benim de hiç aklıma gelmemişti... harikasın.
elecda, seni tanıdığım için çok mutluyum. bu güzel mesajları yazan birini tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. iyi ki varsın... bazı özelliklerini beğendiğim çok insan vardır, ama topyekün hayran olduğum nadir bir insansın:) ileride bir kızım olursa da adını Ece koyayım diyorum:))
önceki sen'e baktığımda son günlerde daha doygun, daha sakin, daha bir duygusal görüyorum seni. yada bana mı öyle geliyor?:)
Hoş geldinizAy bu konudan bahsedildiğini görmüştüm bakayım diyodum meğer bizim minimalistler hep buradaymış ya
Bence de benziyoruz birbirimize:)Bu yazdıkların bana ben yaşamadığım halde o kadar tanıdık geldi ki.. daha doğrusu hayata bakışın. Kendime benzetiyorum hep :) kendini negatiflikten sıyırabilen bir insansın, yaşama sevincin var her şeyden önce. Bu çok insanda yok, sanki bazı insanlarda var olan ekstra bir özellik gibi geliyor bana.
Ben bu aralar biraz alacakaranlıkta kalmış gibiydim ama şu mesajını okuduktan sonra kendime geldim
Başımıza gelenlerden şikayet etmek yerine fırsat olarak görmek insana çok şey kazandırıyor.
Günlerdir geceleri uyuyamıyorum diye sızlanıp duruyorum. Öylece yatakta yatıp tavana bakarak geçiriyordum bu ölü saatleri. Bir de eşim uyuyabiliyor, neden uyuyor diye kendisine sinir olarak
Ama şimdi kalktım salona geçtim, özellikle kedim çok sevindi uyandığıma :) onunla sarılma terapisinden sonra evde gecenin sessizliğini dinlemenin bana iyi geldiğini fark ettim. Kedi mırıltısı eşliğinde yaşadığım andan keyif alıyorum mesela şu an.
Birazdan sabahın ilk ışıklarını göreceğimçok şükür ki hayatta, sağlıklı ve mutluyum. Sevdiklerim de öyle... Bunlardan daha önemli bir şey de yok aslında.
Bak bir ortak nokta daha. Benim ilk kızım da 40+5'te geldi:))Benim kızım 40+5’te gelmişti.
40. haftayı bitirebilir hatta 41.’i tamamlayabilirsin. Hiç acele etmene gerek yok. Zaten bol bol seninle olacak inşallah bebişin.
Hayırlı doğumlar...
Sevgili güzel insanlar günaydın.
elecda cım bu aralar seni birilerine anlatırken buluyorum kendimi, benim bi arkadaşım şöyle yaptı diye bakıcıyı işe götürme ve gece uykusuzluktan sonraki Faslı mesela
minimalizm, sadeleşme, hayatı düzene sokma, kişisel gelişimle ilgili hangi kitapları önerirsiniz arkadaşlar?
Marie kondo Derle topla rahatla
Begüm Başoğlu- Ege Erim SADE
Basit ve Mutlu Yaşam Selen BARANOĞLU
Elecda’nın önerileri
Derle Topla Rahatla-Marie Kondo
Sade- Ege Erim & Begüm Başoğlu
Az ile Mutlu Olmak- Francine Jay
Minimalist-Anlamlı Bir Yaşam
Ben 8. alışkanlığı da aldım ama aylardır başlayamadım. Onu okudun mu?Bunların haricinde Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabını da mutlaka tavsiye ederim.
Benim 8. alışkanlık kitabından hiç haberim yoktu. Çok teşekkürler, ilk fırsatta okuyacağım.Ben 8. alışkanlığı da aldım ama aylardır başlayamadım. Onu okudun mu?
Ben de başlayayım inşallah. Kişisel gelişim kitabı okumayı sevmiyorum aslında. Ama ihtiyacımın olduğunu düşündüğüm için alıyorum. Okuyup hayata geçirmek için çaba göstermem lazım.Benim 8. alışkanlık kitabından hiç haberim yoktu. Çok teşekkürler, ilk fırsatta okuyacağım.
Herşey ne güzel planlı, sakin, huzur dolu. Bizim evde ise herşey ertelenmiş, sürekli koşturma içerisinde ama hiç ilerlenemeyen bir halde akıp gidiyorSelamlar,
Günlük rutinimizde yaşadığımız bazı sıkıntılardan kaynaklı olarak, bir takım değişiklikler yapmaya karar verdim. Normalde Ela'yı saat 16:00'da okuldan alıp, okulun oradaki parkta biraz oynatıp saat 16:50 civarı eve getiriyordum. Meyve yiyip, İpek'i de alıp 17:30 gibi parka iniyorduk ve yaklaşık 1 saat parkta kalıyorduk.
Eşim saat 19:00'da geldiği için ailecek akşam yemeğine oturmamız 19:30 oluyordu. Ela'nın bu saatte çok uykusu geldiği için tablet seyretme derdine düşüyor ve az yemek yiyerek kalkıyordu.
1) Öncelikle İpek'in günlük hava aldığı saat aralığını değiştirmeye karar verdim zira Ankara akşam 17:30'dan sonra epey serin olmaya başladı. Bu nedenle dün İpek'i öğlen saat 13:00 gibi bebek arabasına bindirip dışarı çıkardım. Yaklaşık yarım saat dolaştık, kasaba ve markete uğradık geldik. Öğlen hava güneşli ve sıcaktı. Hem benim için ekstra bir yürüyüş fırsatı oldu hem de kızımı üşütme ihtimalim azaldı.
2) Ela'yı aynı saatte okuldan aldım, okulun oradaki parkta oynadık. Sonrasında eve çıkarmak yerine sitenin parkına götürdüm. İpeksiz olarak başbaşa oyun oynadık ve hava soğumak üzereyken yani 17:30 civarı eve girdik. 17:30-18:00 arası akşam yemeğimizi yedik. 19:30'da epey az yiyen kızım bu saat aralığında önüne konulanın tamamını yedi.
3) Ela'nın akşam yemeği yedikten sonra yarım saat tablet seyretme hakkı var. Normal düzenimizde bu saat aralığı 20:00-20:30 arasına kayıyordu. Birkaç kez seyredip yattığı için rüyasına girdiğini fark ettim. Dün 18:00-18:30 arasında seyretti ki bu saat aralığı benim için çok ideal. Çünkü bakıcı ablamız saat 18:00'de gidiyor. Ben 1 saat kızlarla yalnızım ve her ikisi de eş zamanlı ilgi istiyor:) Yarım saat Ela tablete kanalize olunca ve bana sarmayınca ben de İpek ile rahat ilgilenebildim.
4) Tablet süresi bitince Ela'nın banyo günü olması nedeniyle küveti doldurdum ve onu orada oynamaya bıraktım. Bu hafta akşamları hep babası yatırdığı için bana karşı negatif tepkisinin arttığını fark ettik. Aramız daha fazla soğumadan ve gerilmeden durumu çözmeye karar verdim. Eşim eve gelir gelmez yemeğini yedi ve İpek'i devraldı. İpek'i ona bırakıp tamamen Ela'ya kanalize oldum. Önce kızımı yıkadım ve giydirdim. Sonrasında biraz oyun oynadık ve etkinlik kitabından bir şeyler yaptık. Tuvalet ve diş fırçalamanın akabinde kitap okudum ve yatırdım. Ben de yanına yattım. Biraz sarıldık, öpüştük koklaştık. Uyuduğunda saat 21:00'di ve içeriden İpek'in çığlıkları geliyordu:)) Hemen İpek'i aldım ve emzirip uyuttum.
Sonrası mutlu son:))) Saat 21:30'da eşime ve kendime birer maden suyu ısmarladım buzdolabından. Biraz sohbet ettik. 22:30'da yatmadan önce salonu ve mutfağı toparladık. Sabaha kolaylık olsun diye ıhlamur, tarçın, ayva yaprağı ve zencefili yıkayıp demliğe koydum. Eşim ve kızım için tost hazırladım ve streçle buzdolabına kaldırdım. Sabah kahvaltı hazırlığından kazandığım süreyi de gün doğumunu daha uzun seyrederek kullandım:))
Özet olarak ufak bir düzen değişikliği ile ufak tefek sıkıntıları çözmüş olduk. Ailecek yemek yeme işini kızlar biraz daha büyüyünce yapmak üzere erteledik.
Ben bu durumdan, hayallerim konusunda diretmemeyi, koşullar doğrultusunda esnemeyi öğrendim.
Sözün özü, hayal kuralım, gerçekleşmeleri için çaba sarf edelim ama olmuyorsa da kendimizi ve sevdiklerimizi zorlamayalım. Hayallerimizin esiri olmayalım, durumla yüzleşip, başka bahara ertelemeyi bir düşünelim.
Sevgiler
Yazılarını roman olur gibi, hayranlıkla okuyorum :) düzen muhteşem bir şeymiş onu bir daha fark etmemi sağladığın için teşekkürler :)Selamlar,
Günlük rutinimizde yaşadığımız bazı sıkıntılardan kaynaklı olarak, bir takım değişiklikler yapmaya karar verdim. Normalde Ela'yı saat 16:00'da okuldan alıp, okulun oradaki parkta biraz oynatıp saat 16:50 civarı eve getiriyordum. Meyve yiyip, İpek'i de alıp 17:30 gibi parka iniyorduk ve yaklaşık 1 saat parkta kalıyorduk.
Eşim saat 19:00'da geldiği için ailecek akşam yemeğine oturmamız 19:30 oluyordu. Ela'nın bu saatte çok uykusu geldiği için tablet seyretme derdine düşüyor ve az yemek yiyerek kalkıyordu.
1) Öncelikle İpek'in günlük hava aldığı saat aralığını değiştirmeye karar verdim zira Ankara akşam 17:30'dan sonra epey serin olmaya başladı. Bu nedenle dün İpek'i öğlen saat 13:00 gibi bebek arabasına bindirip dışarı çıkardım. Yaklaşık yarım saat dolaştık, kasaba ve markete uğradık geldik. Öğlen hava güneşli ve sıcaktı. Hem benim için ekstra bir yürüyüş fırsatı oldu hem de kızımı üşütme ihtimalim azaldı.
2) Ela'yı aynı saatte okuldan aldım, okulun oradaki parkta oynadık. Sonrasında eve çıkarmak yerine sitenin parkına götürdüm. İpeksiz olarak başbaşa oyun oynadık ve hava soğumak üzereyken yani 17:30 civarı eve girdik. 17:30-18:00 arası akşam yemeğimizi yedik. 19:30'da epey az yiyen kızım bu saat aralığında önüne konulanın tamamını yedi.
3) Ela'nın akşam yemeği yedikten sonra yarım saat tablet seyretme hakkı var. Normal düzenimizde bu saat aralığı 20:00-20:30 arasına kayıyordu. Birkaç kez seyredip yattığı için rüyasına girdiğini fark ettim. Dün 18:00-18:30 arasında seyretti ki bu saat aralığı benim için çok ideal. Çünkü bakıcı ablamız saat 18:00'de gidiyor. Ben 1 saat kızlarla yalnızım ve her ikisi de eş zamanlı ilgi istiyor:) Yarım saat Ela tablete kanalize olunca ve bana sarmayınca ben de İpek ile rahat ilgilenebildim.
4) Tablet süresi bitince Ela'nın banyo günü olması nedeniyle küveti doldurdum ve onu orada oynamaya bıraktım. Bu hafta akşamları hep babası yatırdığı için bana karşı negatif tepkisinin arttığını fark ettik. Aramız daha fazla soğumadan ve gerilmeden durumu çözmeye karar verdim. Eşim eve gelir gelmez yemeğini yedi ve İpek'i devraldı. İpek'i ona bırakıp tamamen Ela'ya kanalize oldum. Önce kızımı yıkadım ve giydirdim. Sonrasında biraz oyun oynadık ve etkinlik kitabından bir şeyler yaptık. Tuvalet ve diş fırçalamanın akabinde kitap okudum ve yatırdım. Ben de yanına yattım. Biraz sarıldık, öpüştük koklaştık. Uyuduğunda saat 21:00'di ve içeriden İpek'in çığlıkları geliyordu:)) Hemen İpek'i aldım ve emzirip uyuttum.
Sonrası mutlu son:))) Saat 21:30'da eşime ve kendime birer maden suyu ısmarladım buzdolabından. Biraz sohbet ettik. 22:30'da yatmadan önce salonu ve mutfağı toparladık. Sabaha kolaylık olsun diye ıhlamur, tarçın, ayva yaprağı ve zencefili yıkayıp demliğe koydum. Eşim ve kızım için tost hazırladım ve streçle buzdolabına kaldırdım. Sabah kahvaltı hazırlığından kazandığım süreyi de gün doğumunu daha uzun seyrederek kullandım:))
Özet olarak ufak bir düzen değişikliği ile ufak tefek sıkıntıları çözmüş olduk. Ailecek yemek yeme işini kızlar biraz daha büyüyünce yapmak üzere erteledik.
Ben bu durumdan, hayallerim konusunda diretmemeyi, koşullar doğrultusunda esnemeyi öğrendim.
Sözün özü, hayal kuralım, gerçekleşmeleri için çaba sarf edelim ama olmuyorsa da kendimizi ve sevdiklerimizi zorlamayalım. Hayallerimizin esiri olmayalım, durumla yüzleşip, başka bahara ertelemeyi bir düşünelim.
Sevgiler
Şu seviyeye gelmem için 40 fırın ekmek yemem lazım sanırım :)Selamlar,
Günlük rutinimizde yaşadığımız bazı sıkıntılardan kaynaklı olarak, bir takım değişiklikler yapmaya karar verdim. Normalde Ela'yı saat 16:00'da okuldan alıp, okulun oradaki parkta biraz oynatıp saat 16:50 civarı eve getiriyordum. Meyve yiyip, İpek'i de alıp 17:30 gibi parka iniyorduk ve yaklaşık 1 saat parkta kalıyorduk.
Eşim saat 19:00'da geldiği için ailecek akşam yemeğine oturmamız 19:30 oluyordu. Ela'nın bu saatte çok uykusu geldiği için tablet seyretme derdine düşüyor ve az yemek yiyerek kalkıyordu.
1) Öncelikle İpek'in günlük hava aldığı saat aralığını değiştirmeye karar verdim zira Ankara akşam 17:30'dan sonra epey serin olmaya başladı. Bu nedenle dün İpek'i öğlen saat 13:00 gibi bebek arabasına bindirip dışarı çıkardım. Yaklaşık yarım saat dolaştık, kasaba ve markete uğradık geldik. Öğlen hava güneşli ve sıcaktı. Hem benim için ekstra bir yürüyüş fırsatı oldu hem de kızımı üşütme ihtimalim azaldı.
2) Ela'yı aynı saatte okuldan aldım, okulun oradaki parkta oynadık. Sonrasında eve çıkarmak yerine sitenin parkına götürdüm. İpeksiz olarak başbaşa oyun oynadık ve hava soğumak üzereyken yani 17:30 civarı eve girdik. 17:30-18:00 arası akşam yemeğimizi yedik. 19:30'da epey az yiyen kızım bu saat aralığında önüne konulanın tamamını yedi.
3) Ela'nın akşam yemeği yedikten sonra yarım saat tablet seyretme hakkı var. Normal düzenimizde bu saat aralığı 20:00-20:30 arasına kayıyordu. Birkaç kez seyredip yattığı için rüyasına girdiğini fark ettim. Dün 18:00-18:30 arasında seyretti ki bu saat aralığı benim için çok ideal. Çünkü bakıcı ablamız saat 18:00'de gidiyor. Ben 1 saat kızlarla yalnızım ve her ikisi de eş zamanlı ilgi istiyor:) Yarım saat Ela tablete kanalize olunca ve bana sarmayınca ben de İpek ile rahat ilgilenebildim.
4) Tablet süresi bitince Ela'nın banyo günü olması nedeniyle küveti doldurdum ve onu orada oynamaya bıraktım. Bu hafta akşamları hep babası yatırdığı için bana karşı negatif tepkisinin arttığını fark ettik. Aramız daha fazla soğumadan ve gerilmeden durumu çözmeye karar verdim. Eşim eve gelir gelmez yemeğini yedi ve İpek'i devraldı. İpek'i ona bırakıp tamamen Ela'ya kanalize oldum. Önce kızımı yıkadım ve giydirdim. Sonrasında biraz oyun oynadık ve etkinlik kitabından bir şeyler yaptık. Tuvalet ve diş fırçalamanın akabinde kitap okudum ve yatırdım. Ben de yanına yattım. Biraz sarıldık, öpüştük koklaştık. Uyuduğunda saat 21:00'di ve içeriden İpek'in çığlıkları geliyordu:)) Hemen İpek'i aldım ve emzirip uyuttum.
Sonrası mutlu son:))) Saat 21:30'da eşime ve kendime birer maden suyu ısmarladım buzdolabından. Biraz sohbet ettik. 22:30'da yatmadan önce salonu ve mutfağı toparladık. Sabaha kolaylık olsun diye ıhlamur, tarçın, ayva yaprağı ve zencefili yıkayıp demliğe koydum. Eşim ve kızım için tost hazırladım ve streçle buzdolabına kaldırdım. Sabah kahvaltı hazırlığından kazandığım süreyi de gün doğumunu daha uzun seyrederek kullandım:))
Özet olarak ufak bir düzen değişikliği ile ufak tefek sıkıntıları çözmüş olduk. Ailecek yemek yeme işini kızlar biraz daha büyüyünce yapmak üzere erteledik.
Ben bu durumdan, hayallerim konusunda diretmemeyi, koşullar doğrultusunda esnemeyi öğrendim.
Sözün özü, hayal kuralım, gerçekleşmeleri için çaba sarf edelim ama olmuyorsa da kendimizi ve sevdiklerimizi zorlamayalım. Hayallerimizin esiri olmayalım, durumla yüzleşip, başka bahara ertelemeyi bir düşünelim.
Sevgiler
Bunların hepsi bende var
Bu fikir çok güzelmiş uygulayacağımbu konuda nacizane bi önerim olacak. Erdem Taşkınsu nun bi videosunda izlemiştim olumsuz düşünmemek için neler yapmalı diye. bileğine bir tane paket lastiği geçirip her olumsuz düşünmeye başladığında çekip bırakıyorsun. bu beynine dur sinyali gönderecek ve bunu 21 gün boyunca uygulaycaksın alışkanlığa dönüşmesi için. ben henüz uygulamadım ama olumsuz düşünmek istemiyorum artık geçmişe bağlı kalmamayı ve susmak bilmeyen iç sesimi susturabilmeyi çok istiyorum. sürekli gaz veriyor içeriden içeriden kinleniyorum. bu da beni kötü etkiliyor
aynen canım ağustos annelerindenim :) bu aralar baya sessiz :)sağol canım erdem taşkınsu videolarına br bakayım
bu arada tanıdık geldin bana ağustos 2017 annelerinden mi tanıyorum acaba:) benim kızım da 16 ağustos doğumlu, uzun zamandır pek takip etmiyorum orayı ama kızım küçükken çok girerdim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?