Verdiğimiz Sözlerin ne kadarını hatırlıyoruz???

kulitta

İlahi Adalet
Kayıtlı Üye
17 Kasım 2008
12.049
2.245
448


İki yıldır evliydiler...

Çocuk edebiyata ve şiirlere ilgi duyuyor ve yazıyordu.

Yazılarını internet sitelerine gönderiyor, şiirlerini dergilere postalıyordu.

Fakat kimse dönüp bakmıyor,okuyan ve beğenen çıkmıyordu.

İyi bir fotoğrafçıydı.Ama edebiyat ve şiir merakı yüzünden fotoğrafçılığı bir kenara bırakmıştı.

Kendi düğünlerinindeki fotoğrafların büyük bir çogunlugunu da o çekmişti.

Karısını çok seviyordu. Karısı da onu seviyordu.

Kızın biraz sabırsız bir karakteri vardı, zaman zaman kızıp bağırır,küserdi.

Erkek daha sabırlıydı,her zaman karısını hoşgörür, affedici olmaya çalışırdı.

Erkeğin başı edebiyat ve şiirle hoş olduğu için, evin geçimini karısı sağlıyordu şimdilik. Çok satan bir yazar oluncaya kadar...

Kızın naz günüydü bugün.Yine kocasından sevmediği birşeyi yapmasını istiyordu.

Kız: " arkadaşımın düğün fotoğraflarını neden sen çekmiyorsun? Üstelik karşılığını fazlasıyla ödeyeceğini söyledi "

Erkek: " bugün vaktim yok "

Kız: " Öffff yine mi? " şu roman yazma işini biraz kenara bıraksan, pekala vaktin olacak."

Erkek: " Birgün herkes benim yazdıklarımın kıymetini anlayacak. "

Kız: " Ben anlamam. Arkadaşımın düğün fotoğraflarını çekeceksin. "

Erkek: " Hayır! "

Kız: " Ne olur sadece bir kez? "

Erkek: " Hayır dedim! "

Diayalog burda koptu.

Kız son uyarısını yaptı: " Ya 3 gün içinde bunu kabul edersin ya da..."

İlk günün sonunda,kocasına mutfağı, banyoyu, bilgisayarı, buzdolabını, televizyonu ve müzik setini yasakladı.Yasaklardan yatagı hariç tuttu, sadece herşeye rağmen sevdiğini göstermek için.

Erkek aldırış etmedi. Derken 2.gün başka yasaklar ve bunu 3.deki başka yasaklar takip etti...

Ve 3.gece...Yine aynı yatağı paylaşıyorlardı. Ancak sırtları birbirine dönüktü.

Erkek: " Konuşmamız lazım "

Kız: "fotoğraf çekimi dışında konuşacak bişeyimiz yok!"

Erkek: "Çok önemli bir konu"

Kız: " Sessiz kaldı."

Erkek: "Ayrılalım mı? Ne dersin?"

Kız kulaklarına inanamadı.

Erkek: "Bi kızla tanıştım."

Kız kızgınlığını ve şaşkınlığını saklayamadı.Gözleri çoktan nemlenmiş,ve yüzünde göstermemeye çalıştığı iki damla gözyaşı aşağıya süzüldü.

Erkek pijamasının içinden bir fotoğraf çıkardı.Tam kalbinin üzerinde saklıyordu.

Erkek: "Hoş bi kız!"

Kızın gözyaşları çoğaldı.

Erkek: "Anlaşabileceğim biri! Beni çok seviyor ve beni istemediğim şeyleri yapmak için zorlamıycağından eminim. Ayrıca iyi bi yazar olmam içinde bana destek

vericek"

Kızın kıskançlığı iyice arttı çünkü bir zamanlar bütün bu sözleri kendisi de vermişti...

Erkek: " Fotoğrafını çektim. Sende bakmak ister misin? "

Kız: "...."

Erkek fotoğrafı bakması için kıza uzattı ama kız karşı konulmaz bi öfkeyle erkeğin elini itti.

Ve kız ağlamaya başladı.

Erkek fotoğrafı tekrar koynuna koydu.

Erkek ışığı söndürdü ve uyumaya başladı. Kız ışığı yaktı ve oturdu.

Erkek uyuyordu ama kızın uykusu kaçmıştı.

Bir zamanlar kendisi de diğer kız gibi davranmıştı ona...

Ne çabuk unutulmuştu iyilikleri, desteği, sevgisi...

Tekrar ağladı. Onu uyandırmak istiyordu. Aşklarının hatırasını yeniden kalbine kazmak istiyordu.

Erkeğin pijamasının açık yakasından fotoğrafın arka yüzü görünüyordu.

Merak duygusu kıskançlığını ve öfkesini yendi. Kaybedeceği birşeysi yoktu nasılsa.

Elini uzatıp yavaşça aldı fotoğrafı.

Baktı.

Ağlamak istedi doyasıya...

Doyasıya gülmekte istedi.

Güzel çekilmiş bir fotoğraftı. Kızda güzeldi.

Kendi fotoğrafıydı.

Bir ara kendisinden habersiz çekmiş olmalıydı.

Eğildi kocasını yanağından öptü.

Erkek tebessüm etti.

Uyuyormuş gibi yapıyordu...

- alıntı -

 
Çok güzel.

ınsanlar birbirlerini başta nasıl seviyorlar,sonra o sevgiyi nasıl hoyratça yıpratıyorlar mükemmel anlatmış.

Gerçekten çok etkilendim,teşekkürler kulittaa.s.
 
bazen eşleiermize onların patronlarıymışız gibi davranıp sürekli emir vermekten kendimizi alamıyoruz nedense belkide ipin ucunu biran bıraksak bir daha asla tutamayacakmışız zannediyoruz ama aslında sadece eşleerin bunalmasına yardımcı oluyoruz ve biz ne yaparsak yapalım belkide bizi daima sevecek olan eşlerimize bazen hayatı zehir ediyoruz ama ne olursa olsun bence herkesin bir dayanma sınırı vardır ve her ne olursa olsun tahammül edilecek ve edecek insan sayısı çok azdır.... herkes bu bayan kadar şanslı olmayabilir ve bu adam kadar cefakar.....,
hayatta önümüze serilmiş değil karşımıza çıkmış erkeği bulmuşken bunalmak değil onu sadece aşkımızla yaşatalım der tüm sevenlere sevgilerinin sefasını sürmesini dilerim........
yine harikaydın arkadaşım ellerine sağlık.....
 
Çok güzel.

İnsanlar birbirlerini başta nasıl seviyorlar,sonra o sevgiyi nasıl hoyratça yıpratıyorlar mükemmel anlatmış.

Gerçekten çok etkilendim,teşekkürler kulittaa.s.


İsabetli yorumlarınızın üzerine - Güzel dileklere Amin demekten başka söz kalmamış.
Teşekkürler...
 
sevmek ve sevilmek en güzel şey çok güzel yazı paylaşımın için teşekkürler cnm
 
çok güzel bir yazıydı emeğine sağlık.
nekadar doğru, evlendikten sonra nedense verilen sözler aşk yeminleri unutulup gidiyor. NEDEN?
inşallah ben ve benim gibi evlilik yoluna girmiş olanlar böyle şeylerle karşılaşmayız.
 
cok güzel gercekten ya...
verdigimiz sözleri cabuk unutuyoruz tabiki...
cünkü simdi hersey cabuk tüketiliyor....
sabir diye birsey yok artik...
kimse mutlu olmak icin kendinden birsey vermek istemiyor sadece almak istiyor...
cok yazik ama artik hersey cok yüzeysel...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…