Vejeteryan ne demektir, hangi tipleri vardır?
Et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmeyenlere süt ürünleri, yumurta gibi besinleri tercihli
tüketenlere vejeteryan denir. Vejeteryanlar 3 ana gruba ayrılırlar.
Lakto-Ovo vejetaryenler: Hayvan eti tavuk ,balık,kırmızı et yemezler ancak yumurta ve süt
ürünlerini tüketirler. Vejeteryanların %80-90ı bu grubu olustururlar.
Lakto vejetaryenler: Hayvan eti yemedikleri gibi yumurta, süt, yogurt da tüketmezler.
Veganlar: Katı vejeteryan bu olan grup et, süt, yumurta tüketmedikleri gibi hayvansal hiçbir
besin maddesini tüketmezler. Bal, dondurma, yogurt, muhallebi gibi hayvansal ürünlerden
yapılan besin maddeleri bu tür vejeteryanların yasakları arasındadır.
Bu üç ana grubun dısında, ovo-vejetaryen (süt tüketmeyip, yumurta yiyen), pesketaryen (hayvan eti
olarak sadece balık tüketen) veya semi-vejetaryen (kırmızı et degil de beyazı tüketen) gibi degisik
gruplar da bulunmaktadır.
Vejeteryan beslenme saglıklı mıdır?
Vejeteryan beslenmeyi tek basına iyi veya kötü olarak nitelemek dogru degildir. Avantajlarını, riskli
durumlarını iyi analiz etmek, eksikligi olması muhtemel besin maddelerini iyi bilmek gerekir.
Vejeteryan beslenenlerin yasam sürelerinin daha uzun oldugunu gösteren birçok arastırma
bulunmaktadır. Sık görülen hastalıklar için vejeteryanlıgı degerlendirirsek;
Kanser hastalıgı açısından degerlendirildiginde; vejeteryan beslenenlerin daha az kanser
olduguna dair arastırmalar mevcuttur. Et içindeki homosistein, pisirme sekilleri ile okside olan
yag asitleri birçok kansere sebep oksidan madde et tüketimi ile alınmıs olur. Hayvanlara verilen
hormonlar, antibiyotikler, kimyasal besin bilesikleri hayvanların otlaklardan aldıgı kimyasallar, etin
kanserojen yükünü anlamlı derecede artırır. Ayrıca salam, sosis, sucuk gibi nitrat koyularak
yapılan besinler kanserojen besinlerdir.
Vejeteryanlar hem bu oksidan maddeleri almadıkları gibi anti oksidan E vitamini, C vitamini,
karotenoidler, biyoflavonoidler alımları oldukça yüksektir. Bu maddeler kanseri engelleyen besin
maddeleridir.
En sık ölüme neden olan kalp damar hastalıkları yönünden de vejeteryan beslenmek
avantajlıdır. Kalp damar hastalıgının en önemli risk kan degeri olan LDL kolesterolün (kötü
kolesterol) vejeteryanlarda oldukça düsük oldugu önemli arastırmalarda gösterilmistir. Vejeteryan
diyetindeki hayvansal doymus yag oranının az alımı, homosistein alınmaması, posa,
antioksidanların yüksek tüketilmesi bunun en önemli nedenlerindendir.
Ayrıca vejeteryan olanlarda daha az sismanlık, dis çürümesi görüldügünü söyleyen arastırmalar da
mevcuttur.
Vejeteryanlıgın sakıncaları var mı?
Evet var. Öncelikle degerlendirilmesi gereken bu hastalıklarda et tüketiminin katkısı oldugu ama
bu katkının etin dogal içeriginden çok hayvanların büyütülmesi, etin islenmesi ve pisirilmesine kadar
geçen süreçte gerçeklestirilen uygulamalardır.
6yi planlanmamıs bir vejeteryan diyetinde et ve süt önemli derecede bulunan Fe, riboflamin,
B12, protein, kalsiyum, çinko gibi besin ögeleri eksikligi görülebilir. Bu da bazı risk grupları için
tehlikelidir.
Bu risk grubuna kimler girer?
Bu risk grubuna hamileler, bebekler ve çocuklar girer.
Anadalu sağlık merkezi doktoru röportajından alıntıdır....
Et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmeyenlere süt ürünleri, yumurta gibi besinleri tercihli
tüketenlere vejeteryan denir. Vejeteryanlar 3 ana gruba ayrılırlar.
Lakto-Ovo vejetaryenler: Hayvan eti tavuk ,balık,kırmızı et yemezler ancak yumurta ve süt
ürünlerini tüketirler. Vejeteryanların %80-90ı bu grubu olustururlar.
Lakto vejetaryenler: Hayvan eti yemedikleri gibi yumurta, süt, yogurt da tüketmezler.
Veganlar: Katı vejeteryan bu olan grup et, süt, yumurta tüketmedikleri gibi hayvansal hiçbir
besin maddesini tüketmezler. Bal, dondurma, yogurt, muhallebi gibi hayvansal ürünlerden
yapılan besin maddeleri bu tür vejeteryanların yasakları arasındadır.
Bu üç ana grubun dısında, ovo-vejetaryen (süt tüketmeyip, yumurta yiyen), pesketaryen (hayvan eti
olarak sadece balık tüketen) veya semi-vejetaryen (kırmızı et degil de beyazı tüketen) gibi degisik
gruplar da bulunmaktadır.
Vejeteryan beslenme saglıklı mıdır?
Vejeteryan beslenmeyi tek basına iyi veya kötü olarak nitelemek dogru degildir. Avantajlarını, riskli
durumlarını iyi analiz etmek, eksikligi olması muhtemel besin maddelerini iyi bilmek gerekir.
Vejeteryan beslenenlerin yasam sürelerinin daha uzun oldugunu gösteren birçok arastırma
bulunmaktadır. Sık görülen hastalıklar için vejeteryanlıgı degerlendirirsek;
Kanser hastalıgı açısından degerlendirildiginde; vejeteryan beslenenlerin daha az kanser
olduguna dair arastırmalar mevcuttur. Et içindeki homosistein, pisirme sekilleri ile okside olan
yag asitleri birçok kansere sebep oksidan madde et tüketimi ile alınmıs olur. Hayvanlara verilen
hormonlar, antibiyotikler, kimyasal besin bilesikleri hayvanların otlaklardan aldıgı kimyasallar, etin
kanserojen yükünü anlamlı derecede artırır. Ayrıca salam, sosis, sucuk gibi nitrat koyularak
yapılan besinler kanserojen besinlerdir.
Vejeteryanlar hem bu oksidan maddeleri almadıkları gibi anti oksidan E vitamini, C vitamini,
karotenoidler, biyoflavonoidler alımları oldukça yüksektir. Bu maddeler kanseri engelleyen besin
maddeleridir.
En sık ölüme neden olan kalp damar hastalıkları yönünden de vejeteryan beslenmek
avantajlıdır. Kalp damar hastalıgının en önemli risk kan degeri olan LDL kolesterolün (kötü
kolesterol) vejeteryanlarda oldukça düsük oldugu önemli arastırmalarda gösterilmistir. Vejeteryan
diyetindeki hayvansal doymus yag oranının az alımı, homosistein alınmaması, posa,
antioksidanların yüksek tüketilmesi bunun en önemli nedenlerindendir.
Ayrıca vejeteryan olanlarda daha az sismanlık, dis çürümesi görüldügünü söyleyen arastırmalar da
mevcuttur.
Vejeteryanlıgın sakıncaları var mı?
Evet var. Öncelikle degerlendirilmesi gereken bu hastalıklarda et tüketiminin katkısı oldugu ama
bu katkının etin dogal içeriginden çok hayvanların büyütülmesi, etin islenmesi ve pisirilmesine kadar
geçen süreçte gerçeklestirilen uygulamalardır.
6yi planlanmamıs bir vejeteryan diyetinde et ve süt önemli derecede bulunan Fe, riboflamin,
B12, protein, kalsiyum, çinko gibi besin ögeleri eksikligi görülebilir. Bu da bazı risk grupları için
tehlikelidir.
Bu risk grubuna kimler girer?
Bu risk grubuna hamileler, bebekler ve çocuklar girer.
Anadalu sağlık merkezi doktoru röportajından alıntıdır....