Jinekoloji Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim

dersanem başlıyor çok çalışmam lazım canım ondannnnnnn evide çok özledimmm

hayırlısı olsun tatlım... insan evide temizlik yapmayıda herşeyi özlüyor çalışınca valla... akşam 8buçuk 9da eve gidiyorum eşimle... yemekti çaydı hooooooooooooop 10buçuk oluyor... ne misafirliğe gidiliyor ne kendine vakit ayırabiliyor insan... bi pazar var... ondada yat yatabilirsen... ama evde olman senin için iyi olacak hep egzersiz yaparsın tatlım çok rahat atlatırsın ALLAH ın izniyle... bize hemen haber ver kurtulursan emi tatlım...
 
İsyan etmek istiyorum, hazır terapiye başlamışken ve ilk terapi çok iyi geçmişken, 2-3 gün sonra 2. terapiye gidip belki de bu dertten kurtulabilecekken regl oldum. Adalet mi bu dünya!!:2::84::84:
 
İsyan etmek istiyorum, hazır terapiye başlamışken ve ilk terapi çok iyi geçmişken, 2-3 gün sonra 2. terapiye gidip belki de bu dertten kurtulabilecekken regl oldum. Adalet mi bu dünya!!:2::84::84:

adalet değil tatlım adet adet... şaka maka herşeyin bir vakti vardır unutma... şimdi kötü haber tellalcısı sanma beni ama adet olmasanda gecikse daha mı iyi... rahatsız eder seni tatlım... hem belki hayırlısı böyle... atıyorum bugün kurtulacağına yarın kurtulsan daha hayırlı olacak takma kafana... aylar sürecek değilya 7gün bilemedin 10gün en fazla... hem vücudun dinlenmiş olur daha rahat olursun gülüm...
 

Oyy canım benim, ne güzel demisin öyle:)) Sen de haklısın da, işte insan bi kere başlamışken bitirmek istiyo, kurtulayım istiyorum artık şu dertten. Bekliycez şimdi mecburen. Sonra tekrar baştan .
 
[FONT=&quot]Zihin neye inanırsa[/FONT][FONT=&quot] onu gerçekleştirme eğilimine girer. Bu sadece zihinsel boyutta değil, bedensel boyutta da olan bir değişimdir. Hipnoz biraz da budur. Kısaca inandığın şey gerçekleşir. Bu bir beklentiden öte, fiziksel bir olaydır. Ben böyle şeylere inanmam diyebilirsiniz. Siz inansanız da inanmasanız da bu böyledir. İnancın fiziksel boyutta değişim yarattığı ile ilgili bilimsel kanıtlar son yıllarda giderek artmaktadır. Bu yazımda size bu kanıtlardan bahsedeceğim.

Mesmer’in soruşturması; Tarihte bilinen ilk randomize tek kör çalışma.
Aslında ilk bilimsel kanıtlar hipnozun babası sayılan Dr.Anton Mesmer’in yargılanması sırasında ortaya konmuştur. Mesmer animal manyetizma adı altında uyguladığı terapilerle Paris’te çok meşhur olmuş ve asil doktorların ekmeğine mani olmuştur. Asil doktorların Mesmer’in bir şarlatan olduğu ve soruşturulmasını Kral 16 Louis’den talep etmesi üzerine bilimsel bir komisyon kurulmuş ve Mesmer’in terapisi aralarında meşhur Benjamin Franklin ve KimyacıLavoisier’inde bulunduğu bir komisyon tarafından incelenmiştir. Mesmer kendisinde bir güç olduğunu iddia etmekte ve bu gücü değişik objelere geçirerek hastalıkları tedavi ettiğini ileri sürmektedir. Bu nedenle Mesmer’in asistanlarından biri bu incelemeye davet edilir ve güçlerini ispat etmeleri istenir. Asistan doktor bir ağacı manyetize(!) eder. Manyetize(!) edilmiş bir ağaca tutunan hastaların iyileşmesi beklenmektedir. Çünkü hep böyle olmuştur. Ama bahçede iki ağaç vardır ve sadece bir tanesi manyetize edilmiştir. Franklin hastalardan birini çağırır ve etkisiz ağacı işaret ederek o ağacın şifalı olduğunu söyler. Kişi gider ağacı tutar ve titremeler geçirerek iyileşir. Bir başka hastada tam tersi yapılır. Yani manyetize edildiği iddia edilen ağacı tutması istenir ama ağacın normal olduğu söylenir. Bu nedenle de hasta hiç etkilenmez. Mesmer’in doktoru ve komisyon üyeleri şaşkınlık içindedir. Ne olmaktadır?. Bir çok deneme yapılır. Hepsinde de hastalar neyin şifalı olduklarına inanırlarsa onu kullandıklarında titremeler geçirerek iyileşmektedir. Ama şifalandığı öne sürülen araçların (su, yiyecek, ağaç gibi) eğer “etkisi yok” denirse gerçekten bir etkisi olmamaktadır. Sonunda komisyon Mesmer’in şarlatan olduğuna karar verir. Rapora göre Mesmer’in özel bir gücü yoktur ve insanlar sadece iyileşeceklerine inandıkları için iyileşmektedirler. Komisyonun amacı Mesmer’in etkisini incelemektedir ve Mesmer de bir etkisi olmadığına göre komisyonun görevi sona ermiştir. Komisyon işin inanç yönüyle hiç ilgilenmemiştir. Bu bulgu yüz yıldan fazla bir sürede ( soruşturma tarihi 1784 dür) kimsenin dikkatini çekmemiştir.[/FONT]
 
Yönlendirilmiş niyet ya da dua uzaktan iyileştirici güce sahiptir...Dr. Ironson, Miami Üniversitesi psikiyatri profesörüdür ve NIH( National Institute of Health) tarafından yaptığı çalışmalar ödüllendirilmiştir. Özellikle inanç ile immün sistem arasında bağlantıyı gösteren çalışması çok ses getirmiştir. ( Ironson G et al. View of God is Associated with disease progression in HIV. Paper presented at the annual meeting Society of Behavioral Medicine. March 22- 29. 2006 San Fransisco. ). Bu çalışmaya göre inandıkları Tanrı’nın iyi olduğuna inanan HIV hastalarının immün fonksiyonları (bağışıklık sistemi), Tanrı’nın cezalandırıcı olduğuna inananlara göre çok daha olumlu bulunmuştur. Genelde bu hastalık teşhisi konan kişilerin büyük çoğunluğu spiritüel bir değişim geçirmiştir ve bu değişim hastalığın gelişimini durdurmuş ve olumlu yöne çevirmiştir. Larry Dossey, “Prayer is Good Medicine” isimli kitabında 1200 den fazla bilimsel çalışmanın uzaktan duanın sağlığı olumlu etkilediğini bildirmiştir. Annals Internal Medicine, Journal of Alternative and Complemantary Medicine deki meta analizler dua’nın, uzaktan iyileşmenin, niyetin iyileşme üzerine anlamlı etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. ( Astin JE et al. (2000). The efficacy of “distant healing”; a systematic rewiev of randomized trials. Annals of Internal Medicine. 132 p.903. Jonas WB (2001). The middle way; Realistic randomized controlled trials for the evaulation of spiritual healing. The Journal of Alternative and Complemantary Medicine.) Bazı çalışmalar duanın etkisizliğini ortaya koymaktadır. Ama bu çalışmaların tasarımı tam skolastik tıbbi görüşe uygundur. Duanın (yönlendirilmiş niyetin) etkili olması için kalpten ve inanarak verilmesi gerekir. Ama klasik tıbbi çalışmalar duayı bile sterilize etmekte, sadece belli sürelerle belli cümlelerin basmakalıp söylenmesini istemektedirler. Bu şekilde dua olarak verilen sözler tabiî ki etkili olmamaktadır. Dossey ilginç bir çalışma yapmıştır. Zihinsel konsantrasyonun ve niyetin kesin olarak mantar gelişmesini etkilediğini göstermiştir. Bu çalışmada duacılar iki gruba ayrılmıştır. 3 duacı spiritüel iyileşme konusunda çalışmaları olan uzmanlardır. Diğer dört duacı ise öğrencilerdir. Tüm olumlu sonuçlar uzman duacılar tarafından elde edilmiştir.
 
İlginç bir çalışma serisi de niyetin DNA üzerine olan etkisini inceleyen çalışmalardır. California, Boulder Creek de kurulmuş olan HeartMath Institut deki araştırıcılar DNA molekülünde, insan arzusu, niyeti ve duygularının belirgin değişimler yaptığını ortaya koymuşlardır. Son 10 yılda yayınlanan makaleler değişik koşullar altında kalp fonksiyonlarının DNA’yı etkilediğini ortaya koymuştur. Enerjiden kimyaya bir iletişim ilişkisinin olduğunu bu çalışmalar belirginleşmiştir. Halbuki geçerli bilimsel görüş tüm biyolojik iletişiminin kimyasal – moleküler düzeyde olduğudur. Kabul edilen bilimsel görüşe göre uyarılar nörokimyasl maddeleri uyarmakta, bu kimyasallar hücre zarındaki reseptörleri etkilemekte ve reseptörlerde hücre içinde değişikliklere neden olmaktadır. Halbuki aynı zamanda hücre içinde mesajı ileten zayıf elektriksel sinyaller vardır. Bu sinyaller enzim sistemi üzerinde etkili olmaktadır. Hücre zarı bir amplifikatör gibi çalışmaktadır. ( Mc Craty, Rollin et al. (2003). Modulation of DNA conformation by heart-focused intention. Boulder Creek; Institute of HeatMath. P.6.). Hücre, insan ve çevre arasında enerji düzeyinde bir iletişim söz konusudur. Beynin değişik elektrik ritimleriyle kalp ritmi arsında bir iletişim söz konusudur. Kalp koheran durumda olduğunda senkronizasyon artmaktadır. Bu senkronizasyon kısmen elektromanyetik iletişim yoluyla olmaktadır. Bu oluşan senkronizasyon sezgisellik, yaratıcılık gibi işlemleri güçlendirmektedir. DNA çift sarmal bir yapıdır. Bu sarmalın daha sıkı olması ya da gevşemesi molekülün ultraviole ışını absorpsiyonu ile ölçülebilir.HeartMath tekniğinde eğitilmiş bireyler kalplerinden sevgi ve şefkat duygularını güçlü olarak oluşturabilmektedirler. Bu modda iken DNA nın daha sıkı sarılması ya da gevşemesi yönünde deney tüplerine niyet göndermişlerdir. Bazı kişiler DNA nın yapısında %25 e varan değişiklikler oluşturmuşlardır. Bu güçlü bir istatistik etkidir. Aynı duyguyu tutan ama niyet ortaya koymayan çalışmalarda DNA yapısında değişiklik olmamıştır. Tersine niyeti tutup, koheransı ortadan kaldırdıklarında yine DNA yapısında değişiklik olmamıştır. Kalp koheransı şudur. Bir şekilde kalp üzerine konsantre olarak kalp ritmi koherant denen bir duruma getirilmektedir. Bu durumda bir birini izleyen kalp atımları arasındaki sürelerin değişkenliği çok düzenli hale gelmekte, sinüs eğrisi çizmektedir. Koherant olmayan kalpler ise rastgele atmakta, birbirini izlenen atımlar arasındaki süreler düzensizlik göstermektedir. Tüpler yaklaşık 1 kilometre uzakta bile olsa bu etki ortaya çıkmaktadır. Yani doğrudan kalbin elektromanyetik etkisi değil, niyetin etkisi bu değişikliği sağlamaktadır. Bireyin kalbini koherant yapıcı etkisi arttıkça DNA üzerindeki etkisi de artmaktadır. Günümüz kuantum fiziği konusunda bilgisi olanlar için bu değişimler o kadar da şaşırtıcı değildir. Bu DNA çalışmaları dua çalışmalarında ortaya çıkan sonuçları daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. ( Burada dua’dan dini bir tören anlaşılmamalıdır. Mutlaka dini bir dua olması gerekmez. Kalpten bir iyileşme niyetini ortaya koyan bir niyet duası etkiyi ortaya çıkarmak için yeterlidir).
 


seni cok iyi anliyorum. bizde gecmiste gecinemiyorduk. insan kiriliyorsa ve durmadan ayni seyler yasaniyorsa, durmadan senin cesaretini kiriyorsa, helede bizim gibi ayri dünyalarin yani ne sen onun istedigi gibi, nede o senin istedigin gibi olamiyorsa. bizim gibi: birbirinizin istedigi gibi olunamiyorsa, insan karsisindaki icin birazcik olsun degismeyi red ediyorsa, vajiyi halletmeye hic sira gelmiyor
 
Plasebolar yeni bir ilacın etkisini mukayese etmek amacıyla kullanılan sahte ilaçlardır. İçi boş haplardır. Ama bir çok geniş ölçekli çalışma plaseboların iyileşme yaratmakta %35 oranında etkili olduğunu göstermektedir. Plasebonun etkili olması için kullanan kişi etkin ilacı kullandığını zannetmelidir. Bu etki bir çok etkin olduğu iddia edilen ilaçlardan daha etkilidir. Plasebolar depresyonu iyileştirmekte bir çok meşhur depresyon ilacından daha iyi sonuç vermektedir. Connecticut Üniversitesinden Ph. D Irving Kristol, Prozac ve Zoloft kullanan hastalar üzerinde yaptığı araştırmada bu ilaçların iyileştirici etkilerinin yüzde 75 inin hastaların inançlarından kaynaklandığını göstermiştir. Yani hastalar medyanın, doktorların etkisiyle ilaçların kendilerini iyileştireceğine inandıkları için iyileşmektedirler. Kalan yüzde 25 in etkisinin de inançtan gelme olasılığı yüksektir. Çünkü çalışmaya katılan denekler bir şekilde gerçek ilaçla plaseboyu birbirinden ayırabilmektedir. Gerçek ilacın bedende yarattığı yan etkilerden dolayı gerçek ilacı kullandıklarını bilmekte ve bu nedenle inanç sistemleri güçlenmektedir. 2. Bir çalışmasında Kristol, Amerikan Food and Drug Administration’ın (FDA) database kayıtlarında bulunan 47 antidepresan çalışmasını incelemiş ve ilaçların etkisinin çoğunun plasebo etkene bağlı olduğunu bulmuştur. Bu etki Paxilde %69 iken, tanınmış ilaç Prozacda %89 a kadar çıkmaktadır. İlaçlarla plasebonun etkisi arasındaki farklılık anlamsız bulunmuştur. İlaçlarla yapılan klinik araştırmalar masraflıdır. Bu nedenle bu tip çalışmalar ilaç endüstrisi tarafından desteklenir. İlaç endüstrisinin desteklediği çalışmalarda ilacın etkisiz bulunduğu araştırmaların çoğu FDA’e sunulmaz. İlaçların ciddi yan etkileri vardır. Ne yazık ki bu yan etkilerin ortaya çıkmasında hastaların inanç sistemi pek işe yaramaz. Aksine mecburen ilaç prospektüsüne yazılan yan etkiler hastalarda bu yan etkilerin çıkma beklentileri yaratır. Bu etkiye de nocebo etki denmektedir. Bunu bilmese çıkmayacak yan etkiyi kişi bedeninde gözlemlemeye başlar. Çok yaygın kullanılan hiperaktivite ilacı Ritalin, antidepresen Paxil, şizofreni ilacı antipsikotikler ölümcül düzeyde tehlikelidir. Yapılan çalışmalar gerçek ilaçlar iyileştirmek için bedende hangi mekanizmayı tetikliyorsa plasebonun da aynı mekanizmayı tetiklediğini göstermektedir. Bu çalışmalardan “yani hastaları kandıralım mı?” gibi bir sonuç çıkarmamak gerekir. Sonuç şudur. Zihinsel düzeyde oluşan iyileşme inancı fiziksel bedende iyileştirici etki yaratmaktadır. O zaman bu zihinsel enerjiyi harekete getiren çalışmalar yapılarak iyileşme sağlamak mümkündür.
 
Bedavaya iyileşmek Meditasyon, dua, spirituel pratiklerin ve sosyal yardım çalışmalarına katılmaların sağlık üzerine olumlu etki yarattığını gösteren çalışmalar vardır. Ama “şu hastalık için X geni bulundu” tarzı bir drama yaratmadığından bu tip çalışmalar medyada çok az yer bulmaktadır. Bu tip eylemler çoğu ilacın yanına bile yaklaşamayacağı oranda hastalıktan ölüm riskini azaltmaktadır. ( Oxman, Thomas E.et al (1995). Lack of social participition on religious strengthand comfort and risk factors for death after cardiac surgery in the elderly. Psychosomatic Medicine. Vol 57 p 5-15. ) Madisondaki Wisconsin Üniversitesinde Vietnam da savaşmış askerler üzerinde yapılan çalışmada affetmeyi öğrenenlerin kalp rahatsızlıklarından kurtulmaya başladıkları ve kalbe giden kan akımının arttığı gösterilmiştir. Yine aynı üniversitede yapılan ayrı bir çalışmada meditasyonun bağışıklık sistemini güçlendiren birçok antikorun kandaki seviyesini arttırdığı bulunmuştur. Meditasyon kan basıncını düşürür, kalp hızını dengeye getirir, felç riskini, kalp krizi riskini ve kansere yakalanma riskini azaltır. Bunun yanında kronik ağrıları kaldırır, depresyonu çözer, kaygıyı azaltır. Eğer meditasyon ilaç olsaydı bunu reçeteye yazmamak malpractice ( yanlış tıbbi uygulama) sayılırdı. (Davidson, Richard J. , Kabat-Zihn J. At al. (2003). Alterations in immun function produced by mindfullnes meditation. Psychosomatic Medicine vol 65, p 564). Fizik dünyasında mevcudun çok azı bilinmektedir. Bilinç dediğimiz yapının bizim bilmediğimiz moleküller üzerinden etkisi vardır. Kuantum dünyasında entanglement gibi mevcut fiziksel bilgilerle açıklanamayacak bulgular ortaya çıkmaktadır. Ortada mucize falan yoktur. Sadece henüz tam açıklayamadığımız bir fiziksel olay vardır. Olayın tamamen fiziksel etki olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Örneğin California’daki Noetic Sciences Institute’den Ph D Dean Radin şöyle bir deney yapmıştır. Her türlü elektromanyetik etkiyi engelleyen bir kafes yapmış ve bu kafese kanser hastalarını yerleştirmiştir. Hasta kafesteyken dışarıda, onun göremeyeceği bir yerden hastanın yakını bilgisayarla belirlenen rastgele zamanlarda 10 saniye sürelerle hastası için dua etmiştir. Bu süreçte hastadan alınan deri iletisi ölçümleri düşmüştür. Yani beden bu duayı aıgılamakta ve otonomik sinir sitemi ile yanıt vermektedir. Bu etki her türlü elektromanyetik iletimden bağımsız bir şekilde hastaya ulaşmaktadır. (Radin Dean (2008). Compassionate intention as a therapeutic intention by partners of cancer patients: effect of distant intention on the patients’ autonomic nervous system. Explore 4:4, p 235.) Kristal fiziği konusunda tanınmış olan ABD den Prof William Tiller “Science and Human Transformation; Subtle Energies, Intention and Conciousness” isimli kitabında insan bilincinin fiziksel olaylar üzerindeki etkisine kanıtları yaptığı deneylerle ortaya koymakta ve sonuçlarını aşağıdaki gibi özetlemektedir.
1.. Enerjisini güçlü bir şekilde kullanan insanlarda yaratılan biyoalan materyellerin özelliklerini değiştirebilir. Bu şekilde elektronik cihazların çalışmaları üzerine etkili olabilmektedir. Bu etkiler günlük gözlemlerle tahmin edilemeyecek etkilerdir.
2.. Normal insanlardan yayılan elektromanyetik olmayan biyoalanlar, yönlendirilmiş niyetle ve dikkatle yönlendirildiği zaman basit gaz salan cihazlardan elektron mini-çığlarının boşalmasına neden olabilmektedir. Odaklanma arttıkça salınan elektron miktarı artmaktadır.
3.. Bazı insanlar çakralarından düşük düzeyde enerji paketleri salabilmektedir. Bazı işlemlerle enerji elektriğe çevrilebilmektedir. Bu amaçla akupunktur meridyen sistemi kullanılmaktadır. Bu dönüşümle gerek bedende gerekse bedenden uzak yerlerde yüksek elektrik voltajları ölçmek mümkün olmaktadır.
4.. Kalbe sevgi niyetiyle odaklanıldığı zaman kalp atımları EKG de armonik olmaktadır. Kalpdeki bu uyumlaşma beyinin ve bedenin diğer elektriksel titreşimlerini de aynı armoniye getirmektedir. Bu durumda bedendeki kimyasal madde salınımı daha sağlıklı bir şekle girmektedir. Yukarda da belirtildiği gibi odaklanmış niyet psikokinetik olarak gerek beden içinde gerekse beden dışındaki moleküler yapıları etkilemektedir.
5.. Çoğu küçük çocuklar elektromanyetik enerjileri ve düşük enerjileri algılayabilmektedir. Çocuklar birbirinden haberi olmadan bu enerjileri aynı şekilde ve renkte resmedebilmektedir.
6.. Çatal çubukla yer altında su bulmak doğal bir insan yeteneğidir. Bilinçaltı değerli bilgileri mini kasları hareket ettirerek bilince aktarabilmektedir. Ya da bedenin belli bölgelerinde ısı yaratarak aranan bilgiyi aktarmaktadır. William Tiller Concious Act of Creation adlı 2. kitabında anlattığı deneylerle de insan niyetinin rahatlıkla elektronik aletlere depolanacağını ve taşınabileceğini kanıtlamıştır. Lynne Mc Taggart Field adlı kitabında iyi tasarlanmış deneyleri temel alarak insan bilincinin bedenimizin dışında etkisi olan bir madde olduğunun örneklerini sunmuştur. Bilinci çok düzenli bir şekilde enerji düzeyinde organize edebilirsek fiziksel maddede değişiklikler yaratabiliriz. Bu etki zamandan ve uzaklıktan bağımsızdır. Niyet dediğimiz odaklanmış düşüncedir. Bu şekilde baktığımızda o zaman üretilen her düşüncenin aslında dünyamıza etki eden bir enerjisi vardır.
Ama bu enerji mevcut cihazlarla ölçülemeyecek boyutlarda ve titreşimlerde olmaktadır. Bu ölçümler için çok farklı şekilde tasarlanmış aletlere gereksinim vardır. Tüm bunlar ciddi yatırım gerektirir. Ama bu tip yatırımların getirisi ilaçların getirdiği kar göz önüne alınacak olursa okyanusta damla kadar kalır. Bu nedenle de büyük şirketler bu tip çalışmaların yanına bile yaklaşmamakta ve yatırım yapmamaktadır. Üniversitelerde bu tip çalışmaları dışlamakta, çalışmalarında ısrar eden bilim adamlarını üniversiteden uzaklaştırmaktadırlar. Lynne Mc Taggart şu anda niyetin fiziksel etkilerini kanıtlayacak olan bir çok bilimsel çalışmayı organize etmektedir.

Deneylerle ilgili olarak
http://www.theintentionexperiment.com/ adlı siteden bilgi alabilirisiniz.
 
Yazar: Karl Moore

Enerjiniz azalmaya yüz tuttuysa, pozitif tepkiler geliştirmeye başlamanın zamanı gelmiştir...

Pozitif düşünen insanların yaşamdaki hedeflerine ulaşma şanslarının daha yüksek olduğu çok iyi bilinen bir gerçektir. Mutlu olduğunuzda, her şey farklı görünür; gününüz daha parlak ve potansiyel dolu olur. Dahası, önünüze fırsatlar çıkar ve zorlukların üstesinden kolayca gelebilirsiniz. Gerçekten, iyimser düşünebilmek, başarı kazanmanıza ve daha mutlu olmanıza yardımcı olabilir.

Ne var ki, süper pozitif olmak, herkes için kolay değildir. Gereksiz inançlardan ve olumsuzluktan kurtulmak, perspektifte ve odaklanılan niyetlerde bir değişim gerektirir; ama bir kez bakış açınızı değiştirmeye başladınız mı, motive olduğunuzu, enerji dolduğunuzu ve güçlendiğinizi hissedersiniz.

Hedeflerinize ulaşabilmek ve tatmin edici bir yaşam sürebilmek amacıyla süper pozitif olmak için aşağıdaki yöntemleri deneyin:

1. Sabah kalktığınızda, hiçbir negatif düşüncenin su yüzüne çıkmasına izin vermeyin. Durumunuz ya da koşullarınız ne olursa olsun. Esneyin, nefes alın ve iyi şeylerin olmasını sağlayabileceğinize inanın. Kendi kendinize şöyle deyin: "Mutluyum ve pozitifim; harika bir gün geçireceğim." Buna inanın!

2. Hedeflerinize ulaşmanızı sağlayacak, kendinize ait ilkeleriniz olsun. Bunlar, ihtiyaç ve hırslarınızla ilintili herhangi birşey olabilir. "Bunu yapabilirim!" ya da "Başaracağım!" gibi. Kendinizi işe yaramaz bir durumda hissediyorsanız, ilkenizi ya sessizce ya da yüksek sesle kendinize tekrarlayın. Sözcüklere inanın. İlkelerinize güvenin. Hedeflerinize gerçekten ulaşabilirsiniz.

3. Üzgün de olsanız gülümseyin ve hem kendinize, hem de dünyaya gülün. Yaşam, mükemmel ve çokyönlüdür. Sorun ne olursa olsun, biraz mizah, her şeyle kolayca başa çıkabileceğiniz hissini verir. Ayrıca, her gün bir miktar kahkaha, sağlığınıza ve afiyetinize iyi gelir. Güldüğünüzde, iç organlarınız idman yapar ve kahkaha, taze oksijenin bedeninizde dolaşmasını sağlar. Öyleyse, dünyanın komik yüzünü görebilmek için dışarıda biraz zaman geçirin. Genellikle, dışarısı düşündüğünüz kadar kötü değildir. Her durumun pozitif tarafını görmeye çalışın.

4. Bugüne kadar kazandığınız başarıları düşünün. Düşündüğünüzden daha fazla ilerlediğinizi göreceksiniz! Yaşamınızda bugüne kadar kazandıklarınızın listesini yapın. Yalnızca kariyer ya da paraya da odaklanmayın. Edindiğiniz deneyimleri ve kişisel meziyetleri düşünün. Bu başarılara yoğunlaşmak, kendinizle daha çok gurur duymanızı sağlayacaktır.

5. Kazanmak istediğiniz şeyi kendinize hatırlatın. Hedefleriniz hâlâ geçerli mi? Bazen gittiğimiz yönü tekrar değerlendirmemiz gerekir; çünkü yaşamımızda değişiklikler olur... Biz de değişiriz. Bir zamanlar çok istediğiniz ve sahip olmak için her şeyi yapacağınız şey, bugün gerçekten istediğiniz şey olmayabilir. Yanlış yoldaysanız, her konuda işe yaramaz hale geldiğinizi hissedersiniz. İçsel bilgeliğinize ve sezgilerinize güvenin. Mevcut koşullarınızın kendinizi nasıl hissettirdiğine dikkat edin. Yaşamınızı değiştirmeye ya da rahat ettiğiniz mevcut alanlardan çıkmaya hazır olun. Bir kez doğru yola girdiniz mi, daha pozitif hissetmeye başlayacaksınız.

6. Düzenli olarak yürüyüş yapın ve kanınızda dolaşması için taze oksijen depolayın. Parkta gezin. Dağa tırmanın! Kendinizi iyi hissettirecek tepkileri açığa çıkarın. Düzenli egzersiz, ruh halinizi geliştirir ve kendinizi süper pozitif hissetmenizi sağlar.

7. Bardağınızın yarısının her zaman boş değil dolu olduğunu düşünün. Süper pozitif olmak için her şeyin pozitif tarafını görmeniz gerekir. Negatif diyaloglardan uzak durun. Dış sesinizi olduğu kadar iç sesinizi de dinleyin. Kendinizi negatif birşey söylerken ya da düşünürken bulursanız, durun, başa dönün ve bu sözcüklerin yerine pozitif bir ifade kullanın. Pratik yapmak, zaman ayırmak ve kararlı olmak gerekir. Bir süre sonra, bu can sıkıcı negatif tepkileri yok etmeyi öğrenirsiniz.

8. Yaşamınızı zenginleştirin... Bir işi yapabileceğinize inanın. Pozitif düşünme tarzınız, pozitif deneyimleri çekerek, bir mıknatıs gibi hareket edecektir. Ne istediğinize odaklanın; iyimser ve daha zengin gönüllü olun. Çok arzuladığınız yaşam şekline gerçekten kavuşabilirsiniz!

9. Enerji ve zamanınızın bir bölümünü iyi bir davaya adayın. Mümkünse, her zaman karşılık verin! Dünya, şu anda olduğundan daha iyi olmak için sizin gibi süper pozitif insanlara ihtiyaç duyuyor. Pozitif enerjinizin bir kısmını hayır işlerine aktarabilirsiniz ya da basitçe her gün insanlara şefkat gösterebilirsiniz.

10. Değiştiremeyeceğiniz şeyler hakkında strese kapılmayın. Elinizden gelen işler üzerinde çalışın. Yaşam konusunda pozitif olarak ve dönüştürebileceğiniz şeylere odaklanarak, bir fırsatlar dünyası ve keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyel ile karşılaşırsınız.

İyi ya da kötü, önünüze ne çıkarsa çıksın, nasıl tepki vereceğiniz konusunda özgürsünüz.

Gülmek varken neden somurtasınız? Mutluluğu seçmek varken neden üzülmeyi tercih edesiniz?

Yaşamda her zaman inişler ve çıkışlar olacaktır; pozitif olana odaklanır ve süper pozitif hale gelirseniz, daha mutlu ve hoşnut olursunuz.

Öyleyse oturup kalmayın; her zaman olmak istediğiniz o süper pozitif insana dönüşmeye karar verin ve muazzam bir yaşam sürün!
 
Üzülme
Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.

Üzülme


çünkü hüzün, kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez

Üzülme
Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder.

Üzülme
Eğer günah işlediysen tövbe et, istiğfarda bulun, yanlış yaptıysan düzelt, O''nun rahmeti sonsuz, kapısı hep açıktır.



Üzülme

Kaybettiğin şey için üzülme çünkü daha pek çok nimetlere sahipsin. Allah''ın sana bahşettiği diğer nimetleri düşün ve şükret. Allah Teala, "Allah''ın nimetlerini saymaya kalksanız buna güç yetiremezsiniz" buyurmuyor mu?


Üzülme
Ehli batılın sözlerinden dolayı üzülme, onların tenkitlerine sabrettiğin sürece mükafatlandırılacağını unutma.

Üzülme
İnsanlara ihsanda bulunduğun sürece üzülme. Çünkü mutluluğun yolu insanlara ihsanda bulunmaktan geçer.

Üzülme
Çünkü iyiliğin mükafatı on mislinden yedi yüz misline, kötülüğün karşılığı ise sadece mislince...



Üzülme
Dünya, ne seçim, ne geçim dünyasıdır; dünya, bugün var yarın yok, imtihan dünyasıdır.

Üzülme
Hakk''ın rızâsına uygun düşen belâ, kulun sevgisini artırır.

Üzülme
Altın, ateş ile; iyi kul da belâ ve musibet ile tecrübe edilir. (Hz. Ali r.a.)

Üzülme
İnsanlar, başlarına gelen belâ ve musibetleri ondan daha büyükleriyle kıyas etselerdi, şüphesiz belâların bazısını âfiyet kabul ederlerdi.

Üzülme
Karşı karşıya kalabileceğin muhtemel bir musibet için en kötü ihtimal ne olabilir sorusunu kendine sor. Sonra bu muhtemel sonuca kendini alıştır, ona tahammül etme konusunda kendine telkinde bulun. "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" ayetini tedebbür ederek bu hali sakin bir şekilde iyimser bir tabloya dönüştürmeye bak.

Üzülme
Şunu unutma yaşadığın günün sınırları içinde yaşamazsan sıkıntı ve kaygıların artacak demektir. Biraz daha açarsak; Sabaha çıktıktan sonra artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme. Ne maziye takıl kal ne de gelecek kaygısı içinde ol. Yani ânı yaşa.

Üzülme
Her zorlukla birlikte kolaylık vardır. Yani kolaylık zorluğun içinde saklıdır!.. Bir başka ifade ile; kolaylık; zorluk zannettiğimiz şeyin taa kendisidir!..
 

ne GüzeL anLAtmışssınn SAnkii Kendimii okuyoo Gibii oLDum.. Artıkk AnlaşabiLİo Musunuz?? Vajiyii HAlledemedenn Şİmdii de Küsme sorunumuz Çıktıı.. Psikolojimm BozuLduu Yaaa = /
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…