- 7 Haziran 2014
- 3.630
- 5.578
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba...
Üç dört gündür kımıl kımıl dolaşıyorum, birilerine anlatmam lazım.Konu açıp açmamakta da kararsız kaldım ama burası dışında anlatıp fikir sorabileceğim objektif birileri yok açıkçası.Konu biraz uzun olabilir arkadaşlar, şimdiden hakkınızı helal edin.Tek bir ricam var herkesten, yanlış anlayıp kırıcı olmamak adına lütfen dikkatli okumanızı rica ediyorum.Konu biraz hassas benim için.Özellikle İtalya'da yaşayan arkadaşların yorumlarını merak etmekteyim.İyice anlaşılması adına detaylı yazacağım.Okuyan okumayan herkese şimdiden teşekkür ederim.
Beni bilen bilir ama çok kısa özet geçmek gerekirse; 1 yıl kadar önce hatta 1 yıldan biraz daha uzun süre önce nişan attım benim için çok zor ve çok çok acılı bir süreçti.1 yıldır içime kapandım, hayatıma hiç kimseyi almadım.kendimi bulmaya çalışıyorum.Şükür artık yavaş yavaş da başarıyorum da sanki..Ama kalbim yok gibi bir şey artık.
7 ay kadar önce bir firmada işe başlamıştım.2 hafta kadar çalıştım sonrasında çeşitli sebeplerle memnun olmadıgım için işten ayrıldım.O dönemde firmanın yurtdışından satın aldığı makinanın kurulumunu yapan iki tane İtalyan mühendis de oradaydı.Pek bi sıcakkanlı ve sempatikler, herkesle konuşuyorlar falan.Bir tanesi evli alyansı var, ötekisi evli mi bekar mı belirsiz.Bu bekarın adı Artur olsun.
Gel zaman git zaman belli bir seviyede arkadaşça muhabbetimiz oldu. Türkiyeye ilk kez gelmişler, kafalarındaki imajımız biraz kötü. herşeyi çok merak ediyorlar falan..Aslında bu italyan mühendisler şirketteki diğer mühendislerle daha yakındılar.Benim opera vb. konulardaki bilgim Arturun ilgisini çekince biz de belli bir seviyede muhabbet edip arkadaş olmuştuk.Şirketten ayrılacağım gün bunu onlara söyleyip vedalaştığımda Artur bir yere ismimi ve soyismimi yazmamı istemişti.Ben de yazıp vermiştim.İnanın bunu yaparken hiçbir kötü niyet düşünmedim ne onda ne kendimde.Dediğim gibi ben bekar sanıyodum bu hiç konuşulmamıştı.Üstüne o dönem kendi derdimdeydim daha çok. Herneyse akşamına beni facebooktan ekledi.Arkadaşlarına baktım bizim şirketten 2 kişi daha vardı listesinde.Sonra profiline bakınca 1 sene öncesine ait düğün fotoğraflarını görmüştüm,eşinin adı da vardı.İşte o an biraz utanmıştım, oha bu evli miymiş nasıl yani,acaba eşi yanlış anlar mı vs. Ama beni ekleyen oydu nihayetinde.O ekledikten sonra bile hiçbir şekilde konuşmadık,iletişim kurmadık.
25 gün önce..
Bir akşam facebookuma mesaj düştü,bi baktım Artur. Çok şaşırdım,tamamen aklımdan çıkmış adam.Bana << 2 hafta sonra istanbula iş için geleceğini,beni tekrar görmek istediğini bundan çok mutlu olacağını falan yazmış.Kızlar konuşma ingilizcem süper değil.Ben ilk etapta şakaya vurdum,benim ingilizcem nedeniyle sıkıntı yaşayacağımızdan bahsederek savsaklamaya çalıştım.Fakat bayağı ısrarcı oldu görüşme mevzusunda.Sen benim İstanbuldaki tek arkadaşımsın, ben bir şehre geri dönünce arkadaşlarımı görmeyi severim falan yazmış.Öyle bir stalklamış ki profilimi, bana fotolarımı tek tek atıp şurası neresi burası neresi ,buraya bayıldım bizi götürür müsün falan deyip bir yandan da yer hakkında bilgi istemeler falan..Ayasofyayı görmek hayali falan adamın. Uzatmayayım çok ısrarcı olması karşısında yine kötü niyetli düşünmeden peki dedim.İstanbula gelirler, şunları bi Sultanahmet, bi Ayasofya ordan Yıldız Parkına sallar sonrasında otellerine paslarım ne olacak diye düşündüm.
1 hafta sonra İstanbula geldiler.Artur hergün faceten bişeyler yazmaya başladı.Türkiye muhabbeti, siyaset,din sürekli soru yağmuruna tutuluyorum.Bu arada bana sürekli "sister" demeye başladı.Bana sen benim kızkardeşimsin ben de senin abinim muhabbeti yaptı ara ara.Aramızda 4 yaş var.Sanırım onu yanlış anlamamam için bir tür önlem aldı kendince.Böyle olunca biraz rahatladım ben de.En son bana merak edip Kuranı incelediğini söyledi.Ne düşünüyosun peki diye sorunca da bu konuyu bir bardak çay ve tatlı eşliğinde bir yerlerde konuşabileceğimizi hem de görüşmüş olacagımızı söyledi.Ben bi bahane buldum.Ertesi günlerde de bunu sürekli tekrarlayıp sürekli meşgulsün diye trip atmaya başlayınca,en sonunda buluşup görüştüm.Gayet sıcak karşıladı beni, sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi beni görünce direk sarıldı.Bilmiyorum onlarda böyle herhalde dedim üzerinde durmadım.Orada sordum, aylar önce beni eklemiştin hiç yazmadın,şaşırdım şimdi beni arayıp görüşmek istemene dedim açıkça.O da bana 7 aydır ülke ülke gezdiğini, yoğunluktan kafasının meşguliyetinden hiçbir şeye zamanı olmadıgını çok karmaşık ve zor bir işi ve hayatı oldugundan bahsetti.yazmaya vakit bulamadıgı için özür diledi falan.
Bundan sonra her sabah bana günaydın diye türkçe mesaj atmalar, gün içinde sık sık yazmalar.Kızlar burayı özet geçiyorum merak eden olursa detay veririm.O günden sonra her vakti oldugunda benimle görüşmek istedi kimi zaman yemek yedik kimi zaman çay içip sohbet ettik abi kardeş gibi.yanımızda çoğunlukla meslektaşlarından hep bir 3.kişi oldu bu arada.O ara merak edip facebook profiline girdim kendisinin.Düğün fotoğraflarının hepsini silmiş,hiç bir şey yok.Eşinin profiline girdim, daha önce baktıgımda Artur ortak arkadaşımız görünüyordu.Şimdi baktıgımda yoktu yani birbirlerini silmişler sanırım.Ne zaman olmuş bu hiçbir fikrim yok dediğim gibi hiç bakmamıştım bi daha.Neyse dedim geçtim.
Sevimli bir şekilde italyan ingilizcesi konuşuyor.Dediklerinin yarısını anlıyorum yarısını tekrar ettiriyorum.Bu arada İstanbulda parası çalındı kimse ilgilenmedi.Ben akşamın bir vakti kolundan tutup karakola götürüp ifade vermesine yardımcı oldum.O günden sonra bana sen özel bir kızsın, seni hiç unutmayacağım falan demeye başladı.Bu arada görüştükçe o kadar sevdim ki onu.Yani bir abiyi sever gibi.Hep bi abim olsun istemiştim belkide abi yerine koydum onu bilmiyorum.O kadar tatlı,nazik,sevimli,samimi bir insan.Apayrı dünyaların insanlarıyız ama benim ona nasıl kanım ısındı anlatamam.O da aynı şekilde olsa gerek ki, bana <<seninle aramızda wifi bağlantısı gibi birşey var resmen, sadece ortak dil ingilizce konuşuyoruz ama ben senin konuşmadıklarını bile anlıyorum sen de benimkileri.ilk kez böyle birşey oluyor bana.çok mutluyum>> dedi.Bu arada her görüşmemizde bana biraz daha samimi ve yakın davranıyor.Konuşmalarda birşey yok gayet abi kardeş tarzında.sister (kız kardeş) deyip duruyor bana ailemi adetlerimizi falan soruyor.ailemi merak ediyor falan.Fakat yürürken koluma girmeler, karşıdan karşıya geçerken elimi falan tutmalar.diğer ülkelerde başına gelen komik şeyleri anlatıyor bir karısı varsa ve duyarsa kıskanacagı şeyler.sanki bekarmış gibi bahsediyor kendinden gülüyoruz beraber.neyse onlarda normal herhalde deyip geçiyorum bir yandan da bu artık evli değil mi sorusu kafamı kurcalıyor.yani geçen yıl mesafeliydi ve evliydi.hep böyle olsa geçen yılda böyle davranırdı diyorum.acaba boşanmış mıdır herşey gitmiş çünkü sosyal medyasından.soramıyorum da, çünkü özel hayatıyla ilgili hiç soru sormadım o haddi bulmadım kendimde.konusu da açılmadı hep beni, bizi soruyor bizi inceliyor.
Gidecekleri son hafta cumartesi bana bir süprizi oldugunu söyleyip ,tüm günü benimle geçirmek istediğini söyledi.o gün beni eataly e götürdü.sonrasında taksime geçtik.yedik içtik eğlendik.sadece ikimizdik.gittiğimiz mekana gayet resmi bir giriş yaptık.bir baktım ilerleyen saatlerde bayağı dans ediyoruz eğleniyoruz beraber.birazcık fazla yakınlaştığımızı farkedince ben kendimi geri çektim hep.mekan çok kalabalıktı dışarı çıkarken elimi tuttu.sonrasında metrobüste uykun geldiyse uyuyabilirsin deyip başımı kendi göğsüne dayadı.çenesini de kafama koydu.Ertesi gün yine beni yemeğe davet etti.Bayağı kankası gibi arayıp planlar yapıyor benimle.<zırt pırt iş yemeği oluyor ama seni mutlaka görmek istiyorum> falan diyor sürekli.Görüşmediğimiz zaman facebooktan yardırıyor sisterlı muhabbetler sonra bana iltifatlar.En son ben vedalaşırken hep elimi uzatıp teşekkür ediyordum.Bana elini uzatma, yanağıma bir öpücük kondur kalpten gelerek diye yazmış.İşte o anlarda kafam karışmaya başlıyor.Seni seviyorum kızkardeşim, seni özledim kardeşim yazıyor sürekli.Bu samimiyet garip gelse de hoşuma da gidiyor bir yandan
Çok uzattım farkındayım.Ama anlaşılması açısından özet bile geçtim denebilir.Gitmeden önceki son gece bir cafede saatlerce oturup konuştuk herşeyden.. Bana sorduğu sorulardan bazıları;
-türkiyede biz seninle sevgili olsak ve ben seni dudağından öpsem müslüman halkın tepkisi ne olur?
-sen sevgilinin evinde yaşamana ailen nasıl bir tepki verir?türkiyede kızlar bunu yapabiliyor mu?
-türklerin yabancılara bakış açısı özellikle sevgililiğe
-türkiyedeki kadın erkek ilişkileri.... daha neler neler..
Yaydığı enerjiden ne kadar etkilendiğimi farkettim.Kendimi yokluyorum, hayır o sadece benim arkadaşım diyorum.Kalbim buzlu hala benim,kimseye güvenmiyorum. Kimseden duygusal bir şeyler beklemiyorum istemiyorum ama bu insanı düşününce kalbim bir ısınıyor.Cuma günü italyaya döndü.O günden beri resmen elimde olmadan bir beklenti içerisindeyim.Bana birşeyler yazsın, konuşalım sohbet edelim istiyorum..Bu arada gitmeden önce benden ev adresimi istedi,benim için bir hediyesi oldugunu bunu araştırdıgını ve bulunca göndereceğini söyledi.Tek bir sartla kabul ederim sen de adres vereceksin dedim.Önce tamam dedi.Ertesi gün ben sana hediyeni yolladıgım zaman adresimi görürsün lütfen şimdi isteme dedi.
Bu konuyu buraya açma konusunda tereddüt yaşadım,bana göre çok önemli bir mesele de değil aslında.Ama yanlış mı yapıyorum?Bana vücut diliyle samimi olan ayrılırken sarılan,elini belime dolayıp öyle yürüyen kendisi.Bunlar bizim kültürümüzde sevgililik müessesesinde olan şeyler acaba onlarda normal beni sadece kardeşi olarak mı görüyor?Ben mi abartıyorum..Değerli fikirleriniz benim için önemli.Şimdiden teşekkür ederim herkese.
Edit: Onyüzbinmilyon defa açıklama yapmaktansa bir kere editleyeyim dedim.Arkadaşlar ben "ama Artur'a evli misin diye soramam ki ay çok korkarım ben" falan demiyorum.Sadece hem burada hem de konudaki çeşitli mesajlarımda açıkladığım gibi sorma haddini o an kendimde bulmadım.Ona ilgi duyduğumu düşünür, belki yanlış anlar vs. vs. çekindim açıkçası.Ayrıca konumda sorulan sorularıma yanıt verilmesini rica ediyorum Teşekkür ederim.
GÜNCEL EDİT:Bazı gelişmeler var onları aktarmak istedim. Arkadaşlar, Artur eşinden BOŞANMIŞ. Yaklaşık 5 ay kadar önce.
Biraz geriye alayım; Arturla pek fazla konuşmadık bu ara. Arada bana çeşitli emojiler atıp hal hatır soran mesajları dışında pek konuşmamıştık. 1 haftadır arkadaşımın düğünü sebebiyle şehirdışındaydım.Facebook'a birkaç fotoğraf atmıştım, aynı gece geceyarısı bana mesaj atınca bir sohbet başlattım.bir şekilde konuyu aile hayatına, italyadaki yaşamına getirip,direk evli olup olmadıgını sordum laf arasında.
Yaklaşık 5 ay olmuş eşinden boşanalı.Eşi Almanmış. Çok fazla detaya girmedi ama aldatılma sebebiyle evliliğini hemen bitirdiğini, bunun çok gurur kırıcı oldugunu falan söyledi.Şu anda bekar bir şekilde hayatına mutlu olmaya çalışarak devam ediyormuş.
O gece 4 e kadar falan konuştuk. Ertesi gün kendisine düğünle ilgili tecrübelerimi, o şehirde yaşadıklarımı anlatmamı isteyip bir kaç da fotoğraf göndermemi istedi.
Yaşadığım şehre döndüğüm gün kendisine rehber misali uzun bir mesaj ve bir kaç da fotoğraf gönderdim.gönderdiklerim arasında o şehre özel bazı tatlı fotoğrafları vardı,<<bunları tatmalısın harikalar >> diyerek atmıştım.
o da bana <<bu yaz istanbul'a dönersem mutlaka >> dedi.
<<Fakat bu tatlılar X şehrinde>> diye cevap yolladığımda <<önemli değil oraya gideriz>> dedi.
Hemen ardından bana "istanbul'a dönersem seni yine arayıp görüşebilir miyim?" diye sordu.
Bilmiyorum, belki diyerek biraz yokuşa sürdüğümde bana triplenmeye başladı.
Konuşmanın sonuna doğru kendisinin bana yazdıkları şu şekilde; yanlış çevirme ya da anlama olmaması açısından direk ingilizce yazıyorum;
"I have traveled so many countries
I've known so many people
Boys and girls
But I believe that the friendship that I have established with you
Is particular
Is deep
And you've been to me like a true sister ... maybe that I've never had
With same "WiFi connection"
And for these reasons I think that you are not the first but the best.Remember my words
Maybe when You will sad. If you are happy I'm happy."
Burada yine kendisine bir kız kardeş gibi oldugumdan bahsediyor sanırım. Yine bir sister muhabbeti.Ardından karşılıklı iltifatlarla konuşmayı bitirdik.En son anneme selam falan söylediğini söyledi.
Ertesi gün whatsapp aramalarında gece 2 de beni aradığını gördüm.Sordugumda yanlışlıkla oldu falan dedi.Belki de öyledir.Uyumuşum ve ses kısıktı telefonun.
Bu gelişmeyi ilk sayfaya editliyorum arkadaşlar. Artur bekar, bu şekilde daha objektif yorumlar gelebilir sanırım artık.Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler
Üç dört gündür kımıl kımıl dolaşıyorum, birilerine anlatmam lazım.Konu açıp açmamakta da kararsız kaldım ama burası dışında anlatıp fikir sorabileceğim objektif birileri yok açıkçası.Konu biraz uzun olabilir arkadaşlar, şimdiden hakkınızı helal edin.Tek bir ricam var herkesten, yanlış anlayıp kırıcı olmamak adına lütfen dikkatli okumanızı rica ediyorum.Konu biraz hassas benim için.Özellikle İtalya'da yaşayan arkadaşların yorumlarını merak etmekteyim.İyice anlaşılması adına detaylı yazacağım.Okuyan okumayan herkese şimdiden teşekkür ederim.
Beni bilen bilir ama çok kısa özet geçmek gerekirse; 1 yıl kadar önce hatta 1 yıldan biraz daha uzun süre önce nişan attım benim için çok zor ve çok çok acılı bir süreçti.1 yıldır içime kapandım, hayatıma hiç kimseyi almadım.kendimi bulmaya çalışıyorum.Şükür artık yavaş yavaş da başarıyorum da sanki..Ama kalbim yok gibi bir şey artık.
7 ay kadar önce bir firmada işe başlamıştım.2 hafta kadar çalıştım sonrasında çeşitli sebeplerle memnun olmadıgım için işten ayrıldım.O dönemde firmanın yurtdışından satın aldığı makinanın kurulumunu yapan iki tane İtalyan mühendis de oradaydı.Pek bi sıcakkanlı ve sempatikler, herkesle konuşuyorlar falan.Bir tanesi evli alyansı var, ötekisi evli mi bekar mı belirsiz.Bu bekarın adı Artur olsun.
Gel zaman git zaman belli bir seviyede arkadaşça muhabbetimiz oldu. Türkiyeye ilk kez gelmişler, kafalarındaki imajımız biraz kötü. herşeyi çok merak ediyorlar falan..Aslında bu italyan mühendisler şirketteki diğer mühendislerle daha yakındılar.Benim opera vb. konulardaki bilgim Arturun ilgisini çekince biz de belli bir seviyede muhabbet edip arkadaş olmuştuk.Şirketten ayrılacağım gün bunu onlara söyleyip vedalaştığımda Artur bir yere ismimi ve soyismimi yazmamı istemişti.Ben de yazıp vermiştim.İnanın bunu yaparken hiçbir kötü niyet düşünmedim ne onda ne kendimde.Dediğim gibi ben bekar sanıyodum bu hiç konuşulmamıştı.Üstüne o dönem kendi derdimdeydim daha çok. Herneyse akşamına beni facebooktan ekledi.Arkadaşlarına baktım bizim şirketten 2 kişi daha vardı listesinde.Sonra profiline bakınca 1 sene öncesine ait düğün fotoğraflarını görmüştüm,eşinin adı da vardı.İşte o an biraz utanmıştım, oha bu evli miymiş nasıl yani,acaba eşi yanlış anlar mı vs. Ama beni ekleyen oydu nihayetinde.O ekledikten sonra bile hiçbir şekilde konuşmadık,iletişim kurmadık.
25 gün önce..
Bir akşam facebookuma mesaj düştü,bi baktım Artur. Çok şaşırdım,tamamen aklımdan çıkmış adam.Bana << 2 hafta sonra istanbula iş için geleceğini,beni tekrar görmek istediğini bundan çok mutlu olacağını falan yazmış.Kızlar konuşma ingilizcem süper değil.Ben ilk etapta şakaya vurdum,benim ingilizcem nedeniyle sıkıntı yaşayacağımızdan bahsederek savsaklamaya çalıştım.Fakat bayağı ısrarcı oldu görüşme mevzusunda.Sen benim İstanbuldaki tek arkadaşımsın, ben bir şehre geri dönünce arkadaşlarımı görmeyi severim falan yazmış.Öyle bir stalklamış ki profilimi, bana fotolarımı tek tek atıp şurası neresi burası neresi ,buraya bayıldım bizi götürür müsün falan deyip bir yandan da yer hakkında bilgi istemeler falan..Ayasofyayı görmek hayali falan adamın. Uzatmayayım çok ısrarcı olması karşısında yine kötü niyetli düşünmeden peki dedim.İstanbula gelirler, şunları bi Sultanahmet, bi Ayasofya ordan Yıldız Parkına sallar sonrasında otellerine paslarım ne olacak diye düşündüm.
1 hafta sonra İstanbula geldiler.Artur hergün faceten bişeyler yazmaya başladı.Türkiye muhabbeti, siyaset,din sürekli soru yağmuruna tutuluyorum.Bu arada bana sürekli "sister" demeye başladı.Bana sen benim kızkardeşimsin ben de senin abinim muhabbeti yaptı ara ara.Aramızda 4 yaş var.Sanırım onu yanlış anlamamam için bir tür önlem aldı kendince.Böyle olunca biraz rahatladım ben de.En son bana merak edip Kuranı incelediğini söyledi.Ne düşünüyosun peki diye sorunca da bu konuyu bir bardak çay ve tatlı eşliğinde bir yerlerde konuşabileceğimizi hem de görüşmüş olacagımızı söyledi.Ben bi bahane buldum.Ertesi günlerde de bunu sürekli tekrarlayıp sürekli meşgulsün diye trip atmaya başlayınca,en sonunda buluşup görüştüm.Gayet sıcak karşıladı beni, sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi beni görünce direk sarıldı.Bilmiyorum onlarda böyle herhalde dedim üzerinde durmadım.Orada sordum, aylar önce beni eklemiştin hiç yazmadın,şaşırdım şimdi beni arayıp görüşmek istemene dedim açıkça.O da bana 7 aydır ülke ülke gezdiğini, yoğunluktan kafasının meşguliyetinden hiçbir şeye zamanı olmadıgını çok karmaşık ve zor bir işi ve hayatı oldugundan bahsetti.yazmaya vakit bulamadıgı için özür diledi falan.
Bundan sonra her sabah bana günaydın diye türkçe mesaj atmalar, gün içinde sık sık yazmalar.Kızlar burayı özet geçiyorum merak eden olursa detay veririm.O günden sonra her vakti oldugunda benimle görüşmek istedi kimi zaman yemek yedik kimi zaman çay içip sohbet ettik abi kardeş gibi.yanımızda çoğunlukla meslektaşlarından hep bir 3.kişi oldu bu arada.O ara merak edip facebook profiline girdim kendisinin.Düğün fotoğraflarının hepsini silmiş,hiç bir şey yok.Eşinin profiline girdim, daha önce baktıgımda Artur ortak arkadaşımız görünüyordu.Şimdi baktıgımda yoktu yani birbirlerini silmişler sanırım.Ne zaman olmuş bu hiçbir fikrim yok dediğim gibi hiç bakmamıştım bi daha.Neyse dedim geçtim.
Sevimli bir şekilde italyan ingilizcesi konuşuyor.Dediklerinin yarısını anlıyorum yarısını tekrar ettiriyorum.Bu arada İstanbulda parası çalındı kimse ilgilenmedi.Ben akşamın bir vakti kolundan tutup karakola götürüp ifade vermesine yardımcı oldum.O günden sonra bana sen özel bir kızsın, seni hiç unutmayacağım falan demeye başladı.Bu arada görüştükçe o kadar sevdim ki onu.Yani bir abiyi sever gibi.Hep bi abim olsun istemiştim belkide abi yerine koydum onu bilmiyorum.O kadar tatlı,nazik,sevimli,samimi bir insan.Apayrı dünyaların insanlarıyız ama benim ona nasıl kanım ısındı anlatamam.O da aynı şekilde olsa gerek ki, bana <<seninle aramızda wifi bağlantısı gibi birşey var resmen, sadece ortak dil ingilizce konuşuyoruz ama ben senin konuşmadıklarını bile anlıyorum sen de benimkileri.ilk kez böyle birşey oluyor bana.çok mutluyum>> dedi.Bu arada her görüşmemizde bana biraz daha samimi ve yakın davranıyor.Konuşmalarda birşey yok gayet abi kardeş tarzında.sister (kız kardeş) deyip duruyor bana ailemi adetlerimizi falan soruyor.ailemi merak ediyor falan.Fakat yürürken koluma girmeler, karşıdan karşıya geçerken elimi falan tutmalar.diğer ülkelerde başına gelen komik şeyleri anlatıyor bir karısı varsa ve duyarsa kıskanacagı şeyler.sanki bekarmış gibi bahsediyor kendinden gülüyoruz beraber.neyse onlarda normal herhalde deyip geçiyorum bir yandan da bu artık evli değil mi sorusu kafamı kurcalıyor.yani geçen yıl mesafeliydi ve evliydi.hep böyle olsa geçen yılda böyle davranırdı diyorum.acaba boşanmış mıdır herşey gitmiş çünkü sosyal medyasından.soramıyorum da, çünkü özel hayatıyla ilgili hiç soru sormadım o haddi bulmadım kendimde.konusu da açılmadı hep beni, bizi soruyor bizi inceliyor.
Gidecekleri son hafta cumartesi bana bir süprizi oldugunu söyleyip ,tüm günü benimle geçirmek istediğini söyledi.o gün beni eataly e götürdü.sonrasında taksime geçtik.yedik içtik eğlendik.sadece ikimizdik.gittiğimiz mekana gayet resmi bir giriş yaptık.bir baktım ilerleyen saatlerde bayağı dans ediyoruz eğleniyoruz beraber.birazcık fazla yakınlaştığımızı farkedince ben kendimi geri çektim hep.mekan çok kalabalıktı dışarı çıkarken elimi tuttu.sonrasında metrobüste uykun geldiyse uyuyabilirsin deyip başımı kendi göğsüne dayadı.çenesini de kafama koydu.Ertesi gün yine beni yemeğe davet etti.Bayağı kankası gibi arayıp planlar yapıyor benimle.<zırt pırt iş yemeği oluyor ama seni mutlaka görmek istiyorum> falan diyor sürekli.Görüşmediğimiz zaman facebooktan yardırıyor sisterlı muhabbetler sonra bana iltifatlar.En son ben vedalaşırken hep elimi uzatıp teşekkür ediyordum.Bana elini uzatma, yanağıma bir öpücük kondur kalpten gelerek diye yazmış.İşte o anlarda kafam karışmaya başlıyor.Seni seviyorum kızkardeşim, seni özledim kardeşim yazıyor sürekli.Bu samimiyet garip gelse de hoşuma da gidiyor bir yandan
Çok uzattım farkındayım.Ama anlaşılması açısından özet bile geçtim denebilir.Gitmeden önceki son gece bir cafede saatlerce oturup konuştuk herşeyden.. Bana sorduğu sorulardan bazıları;
-türkiyede biz seninle sevgili olsak ve ben seni dudağından öpsem müslüman halkın tepkisi ne olur?
-sen sevgilinin evinde yaşamana ailen nasıl bir tepki verir?türkiyede kızlar bunu yapabiliyor mu?
-türklerin yabancılara bakış açısı özellikle sevgililiğe
-türkiyedeki kadın erkek ilişkileri.... daha neler neler..
Yaydığı enerjiden ne kadar etkilendiğimi farkettim.Kendimi yokluyorum, hayır o sadece benim arkadaşım diyorum.Kalbim buzlu hala benim,kimseye güvenmiyorum. Kimseden duygusal bir şeyler beklemiyorum istemiyorum ama bu insanı düşününce kalbim bir ısınıyor.Cuma günü italyaya döndü.O günden beri resmen elimde olmadan bir beklenti içerisindeyim.Bana birşeyler yazsın, konuşalım sohbet edelim istiyorum..Bu arada gitmeden önce benden ev adresimi istedi,benim için bir hediyesi oldugunu bunu araştırdıgını ve bulunca göndereceğini söyledi.Tek bir sartla kabul ederim sen de adres vereceksin dedim.Önce tamam dedi.Ertesi gün ben sana hediyeni yolladıgım zaman adresimi görürsün lütfen şimdi isteme dedi.
Bu konuyu buraya açma konusunda tereddüt yaşadım,bana göre çok önemli bir mesele de değil aslında.Ama yanlış mı yapıyorum?Bana vücut diliyle samimi olan ayrılırken sarılan,elini belime dolayıp öyle yürüyen kendisi.Bunlar bizim kültürümüzde sevgililik müessesesinde olan şeyler acaba onlarda normal beni sadece kardeşi olarak mı görüyor?Ben mi abartıyorum..Değerli fikirleriniz benim için önemli.Şimdiden teşekkür ederim herkese.
Edit: Onyüzbinmilyon defa açıklama yapmaktansa bir kere editleyeyim dedim.Arkadaşlar ben "ama Artur'a evli misin diye soramam ki ay çok korkarım ben" falan demiyorum.Sadece hem burada hem de konudaki çeşitli mesajlarımda açıkladığım gibi sorma haddini o an kendimde bulmadım.Ona ilgi duyduğumu düşünür, belki yanlış anlar vs. vs. çekindim açıkçası.Ayrıca konumda sorulan sorularıma yanıt verilmesini rica ediyorum Teşekkür ederim.
GÜNCEL EDİT:Bazı gelişmeler var onları aktarmak istedim. Arkadaşlar, Artur eşinden BOŞANMIŞ. Yaklaşık 5 ay kadar önce.
Biraz geriye alayım; Arturla pek fazla konuşmadık bu ara. Arada bana çeşitli emojiler atıp hal hatır soran mesajları dışında pek konuşmamıştık. 1 haftadır arkadaşımın düğünü sebebiyle şehirdışındaydım.Facebook'a birkaç fotoğraf atmıştım, aynı gece geceyarısı bana mesaj atınca bir sohbet başlattım.bir şekilde konuyu aile hayatına, italyadaki yaşamına getirip,direk evli olup olmadıgını sordum laf arasında.
Yaklaşık 5 ay olmuş eşinden boşanalı.Eşi Almanmış. Çok fazla detaya girmedi ama aldatılma sebebiyle evliliğini hemen bitirdiğini, bunun çok gurur kırıcı oldugunu falan söyledi.Şu anda bekar bir şekilde hayatına mutlu olmaya çalışarak devam ediyormuş.
O gece 4 e kadar falan konuştuk. Ertesi gün kendisine düğünle ilgili tecrübelerimi, o şehirde yaşadıklarımı anlatmamı isteyip bir kaç da fotoğraf göndermemi istedi.
Yaşadığım şehre döndüğüm gün kendisine rehber misali uzun bir mesaj ve bir kaç da fotoğraf gönderdim.gönderdiklerim arasında o şehre özel bazı tatlı fotoğrafları vardı,<<bunları tatmalısın harikalar >> diyerek atmıştım.
o da bana <<bu yaz istanbul'a dönersem mutlaka >> dedi.
<<Fakat bu tatlılar X şehrinde>> diye cevap yolladığımda <<önemli değil oraya gideriz>> dedi.
Hemen ardından bana "istanbul'a dönersem seni yine arayıp görüşebilir miyim?" diye sordu.
Bilmiyorum, belki diyerek biraz yokuşa sürdüğümde bana triplenmeye başladı.
Konuşmanın sonuna doğru kendisinin bana yazdıkları şu şekilde; yanlış çevirme ya da anlama olmaması açısından direk ingilizce yazıyorum;
"I have traveled so many countries
I've known so many people
Boys and girls
But I believe that the friendship that I have established with you
Is particular
Is deep
And you've been to me like a true sister ... maybe that I've never had
With same "WiFi connection"
And for these reasons I think that you are not the first but the best.Remember my words
Maybe when You will sad. If you are happy I'm happy."
Burada yine kendisine bir kız kardeş gibi oldugumdan bahsediyor sanırım. Yine bir sister muhabbeti.Ardından karşılıklı iltifatlarla konuşmayı bitirdik.En son anneme selam falan söylediğini söyledi.
Ertesi gün whatsapp aramalarında gece 2 de beni aradığını gördüm.Sordugumda yanlışlıkla oldu falan dedi.Belki de öyledir.Uyumuşum ve ses kısıktı telefonun.
Bu gelişmeyi ilk sayfaya editliyorum arkadaşlar. Artur bekar, bu şekilde daha objektif yorumlar gelebilir sanırım artık.Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler
Son düzenleme: