üzülüyorum

Olur bundan sonra genelleme yaparken sephoraa haric yazarim :KK45:

Bu konuda dertli olanlari kastettigim gayet net. size uymuyorsa ustunuze alinmazsiniz olur biter.:KK59:
Sephora hariç yazmanıza gerek yok, ben neden böyleyim diye yazmanız yeterli. Biz demenize gerek yok. Öyle olunca tüm dünya kadınları giriyor malum...
Üstüme alınmadım ayrıca, konuya yorum yaptım. Yasak mıydı? Tüh bilememişim :KK66:
 
Neden sürekli şüphe duyuyorsunuz? Neden eşinizin sizi aldatacağını düşünüyorsnuz? Neden eşiniz elinizden kayıp gitmesin diye onun istediği gibi bir kadın olmaya çalışıyor, neden bütün isteklerini eksiksiz yerine getiriyorsunuz?
Ben cevabını vereyim, kendinize güvenmediğinizden, eşiniz sizden daha iyisini bulur korkunuzdan, ya başka kadına giderse ben neyaparım düşüncesinden. Bu düşüncelerinizi toplumun geneline, kadınların hepsine mal etmeyin lütfen...
katılıyorum :KK50:
 
Üzülüyorum halime, halimize.

Bi de aman erkegimin gozu disari kaymasin isten gelmeden evi tertemiz yapayim miss gbi yemekler donatayim aman bi guzelleseyim aman seksi giyineyim aman cilve yapayim aman surat asmayayim falan falan falan. Eee erkeklerin neden boyle dertleri yok neden çantada kekligiz neden onlarin hertürlü derdini çektiğimiz halde bizim gözümüz disarida olmuyo (olmasin zaten ama bizim gbi bundan pek korkmuyo erkekler)

Aciyorum kendime gercekten .ev isi yemek çocuk aile iliskileri is ..daha bircok sorumluluk altında ezildigim yetmezmiş gbi bi de bu "aman erkegimi hosnut edeyim" cabasi beni rahatsız ediyor.kendim mutlu olmasam da surekli her konuda taktik geliştirme cabasi.. ay bana hediye almasi icin taktik gozu kaymasin diye taktik anasina uymasin diye taktik...
uzuluyorum halime...

Siyah ile işaretlediğim cümlenin cevabı, hemen öncesindeki kırmızı cümle
bazı kadınlar evlendikleri zaman erkekleri ellerinde tutacaklar diye, sadece "eş" odaklı yaşıyorlar, kendilerini unutuyorlar
ne zaman ki bu bazı kadınlar, önceliği kendilerine verir (erkek için süslenmek anlamında değil!)

ne zaman ki bu bazı kadınlar, aldıkları kadar vermeyi öğrenir, işte o zaman ilişkide denge beklenebilir
erkeğin gözü dışarı kaymasın diye evi tertemiz + miss gibi yemekler yapmaya değinemiyorum bile

sevgili olan kadın-erkek kavga edince
kız hemen eve gider, ağlayarak yatağa atlar, elinde telefonu, 2 dk'da bir bakarak erkek arkadaşının aramasını beklermiş
oysa o sırada erkek arkadaşın, ya bir halı saha maçı ya da arkadaşlarıyla randevusu olurmuş
ne zaman ki eve döner, o zaman ararmış sevgilisini
bazı kadınlarla erkeklerin farkı burada işte
(bu bir "örnek" değil, "örnekleme" dir)


ayrıca, bir de hitap etmek diye birşey var

bazı kadınlar, eşleriyle, yemek, gezmek, cinsellik dışında birşey paylaşamıyorlar ama aşk ve romantizm bekliyorlar
oysa, birlikte yaşananlar aşkı ve romantizmi ayakta tutuyor

mesela size sorayım, eşinizin yapmaktan hoşlandığı neleri onunla denk gelecek şekilde yapabiliyorsunuz?
hangi konuda eşinizle iddialaşabilirsiniz? (şu maçı şu takım kazanır gibi)
eşinizin sizinle yapmaktan zevk aldığı birşey var mı? (cinsellik hariç)
 
Suc biz kadinlarda galiba .

Cok cabaliyoruz , aman ev temiz olsun , aman yemek hazir olsun , ay bakimli olayim vs vs ..
Karsidaki adamda odunlasiyor nasil olsa hersey altin tepside sunuluyor .
Aslinda birakacaksin kendi haline , fazla havalara cikarmicaksin..

Sevgiliyken oylemi peki ?
Suslenip puslenip cikiyorduk karsilarina , bukadar cabalamiyorduk mecbur onlar yapiyodu ama evlenince roller degisiyo .
 
sizin şahsınıza yazmıyorum, sizi ve eşinizi tanımıyorum o yüzden doğrudan üzerinize alınmayın lütfen.
erkeklere sayıp dökmüşsünüz, az evvelki konuda gördük, 2. kadına da bayağı sayılıp dökülüyor, peki evdeki kadının hiç mi suçu yok?
evvela bir erkek bir kadınla birlikte olabilmek için neden 40 takla atmalı? neden bir kadının peşinden koşmalı? kadın adama "gel bak en muhteşemi burada!" mesajı gönderdikten sonra adamın " e bu muymuş bu kadar peşinde telef olduğum" demesi garip mi?
sorun nerede biliyor musunuz? sorun kadının kendini "elde edilmesi gereken bir şey" olarak görmesi "şey" tabirini bağışlayın uygun kelime bulamadım.
daha en başta eşitler arası bir ilişki kurulmadı ki? adam 1-0 önde başlıyor, o fatih kadın kale, o etken kadın edilgen, e hal bu olunca adam sadece "elde edene" kadar çaba harcıyor, neden devam etsin ki? kadın en başta zaten "beni elde etmelisin" mesajı gönderdi. adamın beynindeki koda göre o kadın artık "onun"
diyorum ya eşitler arası bir ilişki değil. adam daha önde. kadın ona en başta etken bir rol biçti. kadın prensesti adam kadını kötü kalpli cadının elinden kurtaran prens. işte bu yüzden masallar "ve sonsuza kadar mutlu yaşadıklar" diye biter, çünkü sonrası çok vahim.
tabi bir de "elde ettik"ten sonra olanlar var, kadın sanki tek işlevi bir adamın karısı olmakmış gibi kendini sadece "karılık" vasfı üzerinden tanımlar, oysa o aynı zamanda eştir ama dedik ya eşitler arası değil ilişki, koca o evin reisi. onun reisliğini sorgusuz sualsiz kabullenir kadın.
o yuva erkeğin rahat etmesi gereken bir yerdir. kadın kendini paralamaya başlar. erkeği dünyanın en herbir şeyi imiş gibi deli gibi kıskanır uçan sinekten bile, tek onun kocası vardır sanki, bekar kadını kocasının yanında görmeye tahammül edemez.
erkek o adına yuva denilen kafesin aslanıdır artık, patronundan fırça yer gelir karısına diklenir, kadın kocamdır der. işte köpek gibi çalışır, gelir bir de evde çalışır, kocası bulaşık makinesine iki tabak koysa "ay benim kocişim muhteşemdir olur." çünkü kadın ikisinin ortak sorumluluğunda olması gereken bir görevi sorgusuz sualsiz kabullenmiş erkeğin yaptığı işi bir lütuf olarak kabullenmiştir.
oysa ikisinin evi ikisinin sorumluluğudur ama eşitler arası bir ilişki değildi bu hatırladınız mı? kadın erkek için saçını süpürge etmeyi marifet sanır. etmelidir de "elde edilmiş"tir artık. o artık "erkeğindir." dolayısıyla orası erkeğin ülkesidir, kuralları o koyar.
yetmez "bir erkeğin çocuklarının anası" olmak eklenir bunlara. kadın artık kutsaldır. kutsallığı kadınlığıyla çelişir ve öncelik artık anneliktedir. bazen kadın anneliğini kadınlığının bile önüne alır, o artık annedir, kutsaldır çünkü. şehvani hiçbir şey onunla bağdaşmaz. bu sefer saçı süpürge etmeye çocuklar eklenir. kadın işte çalışır, evde çalışır, çocuklara bakar, erkek "elde ettikleriyle" hükümranlığına devam eder.
neden çaba sarf etsin ki? bir kez çaba sarf etti ve "elde etti" artık sıra onundur, ödülünü sonuna kadar kullanmak hakkıdır.
erkek mağarasında neslini sürdürür ama o neslin gelişimine hiçbir katkı sağlamaz. gece bebek ağlar, kadın kalkar, bebeğin karnı acıkır kadın besler, evi kadın temizler, çocuğun veli toplantısına kadın gider, aile toplantısına kadın gider. erkek "elde ettiklerine" 3 kuruş para verir, kadın yaptıklarının üzerine bir de çalışır.
hoş çalışmasa ne? iş para koymak mıdır sadece biri sadece parasını koyar, diğeri tüm hayatını. ama kadın "elde edilmiş"tir bir kere hem de ne zahmetlerle. kadın bu kadar yorgunluğun üzerine yıpranınca, çenesine vurunca adam da gider başka bir tane "elde eder"
o yüzden kadınlar bu kafada oldukça erkekler daha çok g.tü yayar oturur. dost acı söylermiş.
Muhteşem bir yazı - yorum , soluksuz okudum
 
Merak ediyorum burada kimin eşi, yemek yapmak, temizlik yapmak ikimizin görevi diye düşünüp öyle davranıyor.
Kastettiğim çok yardımcı olması değil. Gerçekten kadın-erkek ayrımı olmadan yemek o an kim yapmaya istekliyse o tarafından yapılır? Aslında bu işten kadın anlar da ben de çok yardım ederim demeden yapılan şeyden bahsediyorum. Ya da eline viledayı alıp, kadının haberi yokken yerleri siliyor, banyoyu temizliyor. Kendi pis gördüğü yerleri hiç bir istek olmadan yapıyor bunları. Çamaşır yıkayacağı zaman, bakıyor kadın başka şeyle meşgul kendi makineye atıyor, kendi asıyor? Kadın evi temizlerken yapılan yardımdan bahsetmiyorum yine. Bireysel bir sorumluluk gibi kendiliğinden göstereceği reaksiyondan bahsediyorum. Ve bu devamlılık arz ediyor, yaşam biçimi haline gelmiş ?
Ben bunu kendi ailemden gördüm o yüzden imkansız olmadığını biliyorum. Uygulamaya gelince.. Şu an hala geliştirme aşamasında cebelleşiyorum. Kendi çocuklarımı böyle yetiştireceğim kesin ama. Bu döngüyü biz kadınlar kırabiliriz.
 
Üzülüyorum halime, halimize.

Anlamiyorum ne kadar cok aldatilan hor görülen kadin var.

Evlenmeden önümüzde 40 takla atan kapımizda köle olan adamlar evlendikten sonra ya içindeki öküzü saliyor ya ana kuzusu oluyor ya da gozu disari kayiyor ..

Esim azicık ilgisiz davransa aklima acabalar geliyor. Acaba baska birine bakar mi acaba beni hala seviyor mu dogum yaptim acaba hala beni begeniyor mu acaba baska biri mi var disarda ona yazan olur mu.... acaba acaba acaba..
Ve boyle zamanlarda aciyorum kendime..

Ya anlamiyorum bir biz kadinlar mi seviyoruz esimizi ?? ailemize bir biz mi bukadar bagli, bukadar koru korune sevdali??? Bir biz mi korkuyoruz Allahtan gunahsa erkege de gunah degil mi haramsa erkege de haram.. onlar bizden okadar emin , biz okadar supheci..

Benim paranoyakligim mi yoksa, yoksa bdv okumaktan mi boyle oldum bilmiyorum. ..
Bi de aman erkegimin gozu disari kaymasin isten gelmeden evi tertemiz yapayim miss gbi yemekler donatayim aman bi guzelleseyim aman seksi giyineyim aman cilve yapayim aman surat asmayayim falan falan falan. Eee erkeklerin neden boyle dertleri yok neden çantada kekligiz neden onlarin hertürlü derdini çektiğimiz halde bizim gözümüz disarida olmuyo (olmasin zaten ama bizim gbi bundan pek korkmuyo erkekler)

Aciyorum kendime gercekten .ev isi yemek çocuk aile iliskileri is ..daha bircok sorumluluk altında ezildigim yetmezmiş gbi bi de bu "aman erkegimi hosnut edeyim" cabasi beni rahatsız ediyor.kendim mutlu olmasam da surekli her konuda taktik geliştirme cabasi.. ay bana hediye almasi icin taktik gozu kaymasin diye taktik anasina uymasin diye taktik...

Bu adamlari yonetmeye çalışmakla omur geçiyor.
Kimseyi hayatının merkezine oturtma.Kimseyi elinde tutmak için çaba sarfetme.Bir evlilik acabalarla gitmez.Süslenmek,temizlik yapmak yemek pişirmekte bir evliliğin gereksinimlerinden olsa da devamlılığı için çözüm değil.Önemli olan karakter.Kafa yapısı.Anlaşabilmek.Hoşgörü.
Yoksa dışarı gözü kayar korkusuyla evlilik mi yürür.Kayacak kadar basiretsizse,evlilik zaten bitmiştir.Gidene de dur demem.
 
Kaybetme korkunuz olduğu müddet kaybetmeye mahkumsunuz. Hayır ben dediklerinizin hiç birini yapmıyorum, kaybetme korkum da yok! İşim yok, ileriye yönelik param yok... Buna karsılık elde tutma çabam da yok! Başkasını tercıh ederse paşa gönlü bilir, yol verırım o kadar bunu eşim de çok ıyı bilir. İşte bu yuzden bir baskasına cesaret edemez( şimdilik, ıleride ne olur bilinmez) . Bu kadar dünyanızın merkezi yapmayın erkekleri, onlar ne kadar erkekse bızler de o kadar kadınız, ne eksik ne fazlayız birbirimizden.
 
Üzülüyorum halime, halimize.

Anlamiyorum ne kadar cok aldatilan hor görülen kadin var.

Evlenmeden önümüzde 40 takla atan kapımizda köle olan adamlar evlendikten sonra ya içindeki öküzü saliyor ya ana kuzusu oluyor ya da gozu disari kayiyor ..

Esim azicık ilgisiz davransa aklima acabalar geliyor. Acaba baska birine bakar mi acaba beni hala seviyor mu dogum yaptim acaba hala beni begeniyor mu acaba baska biri mi var disarda ona yazan olur mu.... acaba acaba acaba..
Ve boyle zamanlarda aciyorum kendime..

Ya anlamiyorum bir biz kadinlar mi seviyoruz esimizi ?? ailemize bir biz mi bukadar bagli, bukadar koru korune sevdali??? Bir biz mi korkuyoruz Allahtan gunahsa erkege de gunah degil mi haramsa erkege de haram.. onlar bizden okadar emin , biz okadar supheci..

Benim paranoyakligim mi yoksa, yoksa bdv okumaktan mi boyle oldum bilmiyorum. ..
Bi de aman erkegimin gozu disari kaymasin isten gelmeden evi tertemiz yapayim miss gbi yemekler donatayim aman bi guzelleseyim aman seksi giyineyim aman cilve yapayim aman surat asmayayim falan falan falan. Eee erkeklerin neden boyle dertleri yok neden çantada kekligiz neden onlarin hertürlü derdini çektiğimiz halde bizim gözümüz disarida olmuyo (olmasin zaten ama bizim gbi bundan pek korkmuyo erkekler)

Aciyorum kendime gercekten .ev isi yemek çocuk aile iliskileri is ..daha bircok sorumluluk altında ezildigim yetmezmiş gbi bi de bu "aman erkegimi hosnut edeyim" cabasi beni rahatsız ediyor.kendim mutlu olmasam da surekli her konuda taktik geliştirme cabasi.. ay bana hediye almasi icin taktik gozu kaymasin diye taktik anasina uymasin diye taktik...

Bu adamlari yonetmeye çalışmakla omur geçiyor.
evet ben de yeni evleneceğim ve bunları yaşamaktan korkarak hala ve hala evleneceğime ve içimdeki isteğe inanamıyorum :110:
 
Aslinda kendiniz cevabi vermissiniz.
Gerektiginde resti cekeceksin.
Sesini de cikaracaksin.
Her seyi sen ustlenmeyeceksin.
Benim eşim en basta bana demisti asla sessiz olma diye, kadin dediğin sesini cikarmasini da bilmeli.
Biz kadinlar hep sustugumuz icin tepemize biniyorlar...


Anlattıklarından, yorumlarından anlayışlı bir eşe sahip olduğunu düşünüyorum. Rabbim daim etsin canım.
 
Kaybetme korkunuz olduğu müddet kaybetmeye mahkumsunuz. Hayır ben dediklerinizin hiç birini yapmıyorum, kaybetme korkum da yok! İşim yok, ileriye yönelik param yok... Buna karsılık elde tutma çabam da yok! Başkasını tercıh ederse paşa gönlü bilir, yol verırım o kadar bunu eşim de çok ıyı bilir. İşte bu yuzden bir baskasına cesaret edemez( şimdilik, ıleride ne olur bilinmez) . Bu kadar dünyanızın merkezi yapmayın erkekleri, onlar ne kadar erkekse bızler de o kadar kadınız, ne eksik ne fazlayız birbirimizden.


Aynı ben...
 
Kocandan önce kendine bu sorumlulukları yükleyen sensin farkında mısın ? Kocanın seni eleştirmesinden korktuğun şekilde ondan önce sen kendini eleştiriyorsun. Kocan aldatır diye kendince kadınlık rolü belirleyip kendini boğarcasına rolüne giriyorsun. Niye ? Aldatacak adam sen yemek masası donatıyorsun, seksi giyiniyorsun, cilve yapıyorsun diye aldatmaz mı sanıyorsun ? İnan bana aldatacak adamı ağzınla kuş tutsan da zapt edemezsin. Gözü dışarıya kaymayacak adam da öyle lezzetli sofralar hazırlamasan da çuval giyinsen de seni başının tacı eder. Kadınlar olarak kendimize yaptığımız en büyük kötülük bu. Yemek yapmazsam, seksi olmazsam beni aldatır diye hastalıklı bir düşüncemiz var ve bunu erkeklere açıkça belli de ediyorz. Adam tek gerekçesi şerefsizlik olduğu için aldatıyor sonra da bu düşüncemizi bildiği için yemek yapmıyordun, cilve yapmıyordun diye kendi ahlaksızlığının üzerini kapıyor. O yüzden buları düşünüp canını sıkma. İş tamamen kocana ve onun nefsine kalmış, sana değil.
 
Hep erkegin gözü kaymasin..guzel gorun...iyi davran...yemegini yap kalbine giden yol midesinden gecermiss...aman da aman...ya biz kadınlara ne yapiyor o erkekler..bizim gönlümüz gözümüz yok mu kayacak var tabi..biz de ar var analık duygusu var onlarda uçkur davası var fark burada...
 
Bu siteyi okudukca hayatimin gidecegi noktayi görüyorum sanki.Korkutuyor.İnanmıyorum güvenemiyorum.Ayrılıgımın fazlaca sebebidir.
 
Eee kadınların suçu.
O evi tertemiz yapmalar, yemekler falan gereksiz. Sadakat öyle şeylerle olmaz.
Şunu da belirteyim evin her sorumluluğunu alıp, kocasını baş tacı edip sonra da ''Üüü ben onun için saçımı süpürge ettim, o bana ne ettiiii?'' diye ağlamak bana çok saçma geliyor. Ee etmeseydin saçını süpürge. Kim dedi sana et diye?
Kadınlar da bu kadar aferinin delisi olmasınlar.
Oluyorlarsa da ezilmeyi hak ediyorlardır.
Kendi düşen ağlamaz.
İnsan hayatı ve evliliğini öyle bir yaşamalı ki birgün kocasıyla boşandığında '' İyi ki de bu adamla evlenmişim, şimdi evliliğimiz bitiyor olabilir ama ne de güzel ve huzurlu seneler geçirdik beraber.'' diyebilmeli.
Kadın aldatılıyor affediyor, tekrar aldatılıyor tekrar affediyor, tekrar aldatılıyor tekrar affediyor.... Dayak yiyor boşanmıyor, hakaret görüyor boşanmıyor. Sonra adam 2. kadın için terk edilince ağlıyor. Eee böyle kadınlara müstehak.
Yani sözün özü ya saçınızı süpürge etmeyin, edecekseniz de sonuçlarına katlanın.
Şu kadınların mağdur edebiyatından gına geldi.
 
Son düzenleme:
X