Unutamadığım çocukluğum ve annem

Doğumdan önce annenize icinizdekileri dökün anlayın ve rahatlayın oda gelmez o vesileyle iki hafta sonra kv de geldigindede iyileşmiş olursunuz zaten oda belki sizden yakınlık göremeyince gider erkenden işte her doğuran anne değil benim eşim çocuğumu öyle dövecek mahvederim onu keşke herkes çocuk sahibi olmasa benim annemde döverdi yokluk 5 çocuk hak veriyorum yaramazlık yapınca hak ediyorduk ama ilgisini sevgisinide öyle bi verirdiki bize annemiz babamız suan kardeslerle bir araya gelince annemden dayak yedigimizi filan anlatır guleriz siz sevgide goremediginizden bukadar sogumussunuz yoksa her dayak yiyen anne baba silmiyor
 
Merhaba. Sizi anliyorum. Hamileliğimde ben de aynı duygular icindeydim. Annemin zayıf anlarıma şahit olmasi, kadinliga ve doğuma dair mahrem konulara dahil olması fikrini asla kabul edemedim. Benim de geçmişim derin zira. Yalnız bir fark var. Benim anne babam, ozellikle annem ben üniversiteye başladıktan sonra pişmanlık yaşamaya basladi. Bu pişmanlık ebeveynlik tutumlarını etkileyemedi tabi ama bana karşı suçluluk duyuyorlar en azından bunu biliyorum. En azından bu duyguya sığınarak annemin doğumdan sonra yanimda kalmasini kaldirabildim.

10 gün kaldı, yemek yapti, evi süpürdu sağolsun. Dışardan çok normal bir anne kız ilişkimiz vardi. Ama yanında emziremedim hic. Dikislerden, doğumdan konusmadik hiç. Yani günlük şeyler dışında doğuma dair, duygularima dair hiç konusmadik. Ben anlatamam, o da soramaz. Böyle yürek sikan bir ilişki.

Sizin durumunuz bence eve annenizi kabul etmeyi gerektirmiyor. Bir parça pismanliklari olsaydi sonradan geçmişi telafi etmek için bir gayretleri olurdu. Hala evlerine gittiginizde dogrulmayan yüzleri bugün o çocuk olsanız aynı şeyleri yine yasatirlardi diye dusunduruyor bana. Tabi annenizi reddedip kayinvalideyi kabul ederseniz de olmaz. Hem eşinize ve ailesine koz verirsiniz hem de kendi ailenize ayıp edersiniz. Eşiniz de muhtemelen annesine gelme demez. Eşinizi ikna edebilirseniz bebeğin ne bileyim ciğer gelişiminde doktorun bir sorun gozlemledigini, doğumdan sonra bunun solunum riski oluşturabileceğini bu yüzden evde mümkün olduğu kadar az insan olması gerektiğini söyleyin. Varsa evde çiçek, durumu abartmak adına çiçekleri kaldıracağız o bile zarar veriyormus falan bir şeyler uydurun. Hiç ikna olacak gibi degillerse torunlarini görmeleri için fedakarlık yapıyorsunuz gibi doktora danıştiginizi soyleyip ikişer günlük gidiş dönüş biletlerini alın davet edin.

Doğumdan sonra duygularinizi toparladiginizda da yuzlesmeyi deneyin derim. Anneniz bırakın ağlasın. Belki bir kerelik ağlaması sonraki anne kız ilişkinizin duzelemsine vesile olacaktir. Zaten kızından bu hikayeleri duyup ağlayan bir kadın yine kendine gelemiyorsa ağlamayı haketmistir. Yuzlesin rahatlayin.
 
Çok üzücü bir durum. Anneniz anlattığınızda olanları kabul edecek birisiyse uygun bir dille onunla yüzleşin derim ama kabul etmeyecekse ona onu affedemediginizi söyleyip zaten hassas olacagınız dogum sonrasında görmek istemediginizi açık açık söyleyin. Zaten sogumdan sonra anne çok hassas oluyor. Emzir, uyu, ye, uyu seklinde gececek en az 1 hafta lazım size onda da esinizle karar alin ve en yakın dahil ziyaretci kabul etmeyin. 1 hafta sonra da 2 ser hafta gelip anneler mi kaliyor arkadas mi kardes mi bi karar verirsiniz. Ama o ilk 1 hafta esiniz ve siz evde yalniz bebek baksaniz cok iyi olur. Bunu bi düsünün. Sonra gelen kisi de yardıma geliyorsa ev islerini kitleyip dinlenirsiniz. Esinizle konusup bir karar alin bence ama onun baba oldugunu anlamasi, sizin de lohusaligi kolay atlatmaniz icin uzman gorusu olarak anlatin anne sorunu olarak degil.
 
Sana onerecegim annenle babani affetmen. Onlarda genc ve cahillermis demek ki. Ve sana bi film onermek istiyorum mutlaka izle. Filmin adi "iyilik bul,iyilik yap" umarim izler ve aileni affedersin... saglicakla kal :)
 
Psikolojik destek alın, alın ki bebeğiniz ve sizin bağıniz farklı olsun.
Her ne kadar istemeseniz de annenize benzersiniz, bunun ağırlığını bebeğinize yaşatmayin, çözüp kapatın ki ilerisi huzurlu temiz olsun
 
Ben de anneme karşı çok soğuğum annem gibi hissetmiyorum zor bir durumumu kesinlikle paylaşmıyorum mesela,dertleşmiyorum onunla aramak istemiyorum babamı da aynı şekilde. Ailem gibi yakın değiller bana. Onlar da böyle. Kendi çocuklarıma ben öyle davranmıyorum ama ben çok dayak yedim mesela benim azarlamam bile çok nadirdir çocuklarımı. Size bana olmuş olan çocuklarımıza biz dikkatli davranalım yeter.
 
DoğurmakLâ anne olunmuyor maalesef. Umarım siz annenizincir düştüğü hatalara düşüp aynı şeyleri evladınıza yaşatmazsiniz. Görüşmek zorunda değilsiniz üniversiteyi okuyp meslek sahibi olunca mı kıymete bindiniz vijdanen asla rahatsız olmayın gelmesini istemiyorsaniz açıkça söyleyin. Bütün çocukluğumuzu mahveden kadın gelipte anneannelik rolüne burunmesin efendim
 
keşke psikolojik tedavi görseydin canım çocuktan önce. annenin sana yaptığını sen evladına yapmazsın ama bilinçaltı denilen olay var. o yüzden dikkat et psikolojine her zaman çocuktan sonra. annene içini zamanı geldiğinde boşaltman en doğru karar olur. sana küsse de bilsin. sende rahatlıcaksın emin ol. ve ondan sonra başka boyuta geçebilirsiniz annenle. çocuk doğduğunda eğer ilk çocuksa bilen birinin olması önemli yanında. sana tavsiyem sakın stres yapma artık yavruya da geçer

Bende aynı konuya degenecektim. Cocukken siddet gören birinin bilincaltindaki siddet sonradan ortaya çıkabiliyor. Bununla karşı karşıya kalıyor insan, heleki stresli dönemlerde. Bilimsel araştırmalar var bu konuda.
 
Vallahi biz de 4 kız kardeşiz.aynı Kadın doğurdu diye de kardeş olunmuyor maalesef .bizde herkes birbirinden nefret ediyor... en küçükleri benim ve ben30 yaşımdayım siz düşünün.. sürekli bi kavga , gürültü.. herkes kendi çarkını çevirmenin peşinde.. yeri geldi 100 lira için birbirlerine girdiler hep bi ben ben ben.. hissediyorum ya.. insan kardeşinin mutluluğunu istemez mi.. istemiyorlar.. bazen heves edip yapmak istediğim şeyler oluyor . Hemen bi çamur atmaya çalışıyorlar.. beni heves ettiğim şeyden vazgeçirmek için her türlü çamuru atıyorlar... hangi bi yaptıklarını anlatayım.. emin olun aklıma geldikçe kanım çekiliyor... siz en azından şanslıymışsınız... hayırlı bi eş bulmuşsunuz... bende o da yok...
 
Merhaba bayanlar. Yıllardır içimi acıtan, sürekli kendime neden diye sorduğum bir şeyi anlatmak istiyorum. Öncelikle 3 yıllık evliyim, 38 haftalık hamileyim. Normalde çalışıyorum ancak şuan doğum iznindeyim. Eşimin de benim de ailelerimizden farklı bir şehirde yaşıyoruz.
Biz üç kardeşiz. En büyükleri benim. Annem 17 yaşındayken babamla evlenmiş ve 18 yasında ben doğmuşum. Yaşından dolayı mı tecrübesizlik mi desem bilmiyorum annem ve babam yüzünden çok kötü bir çocukluk geçirdim. Annem zaten en ufak şeye bağırırdı. Bağırmasını da geçtim çoğu zaman vururdu. Yaramaz bir çocuk değildim halbuki. Her çocuğun olduğu kadardı yaptığım şeyler. Hatta çocukluğumda yaşıma göre çok olgun oldığumu söyler şimdilerde annem. Ama çocukken bana veya kardeşlerime her kızdığında acısını benden çıkarırdı en büyük olduğum için sanırım. Her kızdığında benden artık bıktığını, beni istemediğini ve sevmediğini, beni çocuk esirgeme yurduna vereceğini söyler ve beni evden kovardı. Çok zaman kolumdan tutar dışarı çıkarır evin kapısını kapatırdı. Bende babaanneme gider birkaç gün orada kalır babamın beni almaya gelmesini beklerdim. Tabi o anki ağlamalarım üzülmelerimi tahmin edersiniz.
Babam da çok sinirli bir adamdı. Çok korkardım babamdan da annemden de. Babam kuş beslerdi. Birgün kuşları kümeslerine kapatamadım diye ağaç dalıyla defalarca bacağıma vurdu bacağım yarıldı , hala izi durur. Sadece bu değil tabi. Saçma sapan sebeplerden defalarca dayak yedim.
Bu şekilde bir çocukluğum geçti ama annem ve babam dışarıya karşı kendilerini çok iyi gösterirlerdi. Bu yazdıklarımı bir akrabaya anlatsam inanmaz mesela. Kısacası sevgisiz bir çocukluk geçirdim. Sonra yaşım büyümeye başlayınca sevgiyi dışarıda aradım sanırım. 15 yaşındayken bir sevgilim oldu. Ama sadece mesaj ve mektup yazıyorduk birbirimize. İlk görüşmemizde de babam beni onunla gördü ve sonra olanları tahmin edersiniz. Eve hapis hayatı yaşamaya başladım. Lisedeydim ama okula hergün babam götürmeye başladı. Okul hariç dışarı adım atmak yok, telefonum da elimden alındı. 2 sene o şekilde geçti. Hiç arkadaşım olmadı tabi. Babam sürekli okulun içinde de beni takip ettirdiğini söylerdi. Sonra bunca psikolojik baskıya rağmen ben üniversitede ailemden farklı bir şehirde çok iyi bir bölümü kazandım. Ben üniversiteye gidince annem de babam da değişti. Artık ikiside eskisi gibi sinirli veya şiddet eğilimli değildi. Üniversite yıllarımda ailemle herhangi bir problemim olmadı ama lisedeyken filan beni kısıtlamalarından dolayı üniversitede de arkadaşlık ilişkilerim kötüydü. Üniversiteyi bitirip ailemin yanına geldim. Okuduğum bölüm ile alakalı olarak farklı bir şehirde çalışmak istediğimi söyledim. Onların yanında kalmak istemiyordum çünkü içten içe soğukluk vardı hep. Bu fikrimi söylediğimde annem önce sinir krizi geçirdi, sonra babama bırak defolup gitsin dedi. Onlar böyle üzülürken gitmedim. Bir yıl sonra filan farklı bir şehre gittim çalışmaya. Eşimle tanıştım. Kısa süre içinde evlenme kararı aldık (6 ay). Ailemle tanıştırdım. Annem eşime benimle geçinmenin çok zor olduğunu, kendilerinin bile benimle geçinemediğini söyledi. Tabi sonra eşim tarafından bu söz bana her kavgada söylendi. Düğün zamanı ailemi herşeyime çok karıştırmak istemedim , bu yüzden suçlu oldum. Ama annemler çoktan unutmuşlardı çocukluk anıları yüzünden onlardan soğuduğumu. Eşimle evliliğimizin ilk yılında çok kavga ettik. Ben kendi aileme uzak durduğum gibi eşimin de ailesine uzak durmak ve eşimin de uzak durmasını istedim hep. Eşim ise bunu mantıksız buldu çünkü onun ailesi normal bir aileydi. İlk yıldan sonra kavgalarımız çok çok azaldı. Şuan aramız iyi. Ama ben aileme takmış durumdayım. Eşimle sorunlarımız ilk sene olduğunda bunları ailem duyduğunda hep eşimi savundular.
Ailemin özellikle çocukluğumda yaptığı şeyleri hiç unutamıyorum. Annem hala en ufak bir şeyde surat asar. Uç gün misafirliğe gideriz bir şeye kızdıysa uç gün surat astığı olur. Ama dışarıdaki insanlara karşı hala çok iyi gösterir kendini. Sanırım tüm bu sebepler yüzünden aileme karşı çok soğuğum ve onlarla iki günden fazla zaman geçiremiyorum çok sıkılıyorum. Eşimin ailesiyle de öyle. Bugün yarın doğum yapacağım annem geleceğim diyor ama inanın onun gelmesini bile istemiyorum. Sadece eşim baksın istiyorum bana. Ama bunu söylesem asla kabul etmez. Gelip 20 gün kalacağını söylüyor. Ben şimdiden strese girdim 20 gün annemle aynı evde asla kalamam. Annem gidince de kayınvalidemler gelecek iki hafta kadar da onlar kalacak. Ama ben hiçkimsenin gelmesini istemiyorum. Sanırım çocukluğumda yaşadığım şeylerden dolayı ben sadece yalnızlığı seviyorum. Evimde yada ben onlara gittiğimde iki günden fazla görüşmek istemiyorum. İki günü geçince çok bunalıyorum ve aklıma çocukluğumda yaşadığım kötü şeyler geliyor ve bunları zihnimden silemiyorum. Belki annemle bunları konuşup içimi boşaltmalıyım bilemiyorum ama bunlar aklıma gelince çok mutsuz oluyorum. Benimde çocuğım olacak çok kısa bir süre sonra, ama insan çocuğunu nasıl sokağa atar, nasıl ağaç dalıyla bacağını yaracak kadar döver, nasıl ben seni çocuk esirgeme yurduna vereceğim der aklım almıyor. Bunlar aklıma geldikçe ailemden daha da soğuyorum. Mesela onları hiç özlemiyorum. 6 ay görmesem özlemem. Bana bize soğuksun diyorlar ama yaptıklarını onlar unutmuş olsa da ben unutmadım. Yani suçlu ben oluyorum mesafeliyim diye ama kimse düşünmüyor bu kız neden mesafeli diye. Mutsuzum. Kimseyi istemiyorum yanımda. Siz olsanız ne düşünürdünüz?

Geçmiş olsun.. Yazınızın başları benim yaşadıklarıma benziyor. Kapının önüne koyma gibi şeyler olmadı bende . Ama başları aynı benim durumum. Ben de uzak duruyorum. Sizin yerinizde olsam geldiklerinde 2-3 gün sonra ben yalnız kalmak istiyorum diye ya açık açık söylerdim ya da bişeyi bahane ederdim yalnız kalmak istiyorum diye. Benim de aklıma gelip duruyor.. Ne kadar etkilenmişim diye. Kendi hayatınızı bozmalarına izin vermeyin. Herkes kendi yerinde rahat olsun.
 
X