rengi açılıyor biliyorum ama yinede söylemesi ayıp olacak ama biraz kahverengimsi..yaa ne bileyim bir de evli olunca iştee..eşim bekarken çok birlikteliği olmuş.beyazdı falan deyince nebileyim.. benimde kafama çok takılıyor.tüyler bitince umarım herşeyi araştıran aycangül bunada çözüm bulacak inşallah..
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Tüy sorunumuza bir de bu pencereden bakmayı öneriyorum..
- Konu Sahibi aycangul
- Başlangıç Tarihi
rengi açılıyor biliyorum ama yinede söylemesi ayıp olacak ama biraz kahverengimsi..yaa ne bileyim bir de evli olunca iştee..eşim bekarken çok birlikteliği olmuş.beyazdı falan deyince nebileyim.. benimde kafama çok takılıyor.tüyler bitince umarım herşeyi araştıran aycangül bunada çözüm bulacak inşallah..
Aycangül bu ay tarih vermiyorum demişsin. Ama okudum 8 i öğleden sonra ve 2. alternatif 16'sı demişsin. Neden ilk sayfaya yazmadın merak ettim.
Emin olmadığından mı yoksa başka bir sebebi mi var? Özel değilse öğrenebilir miyiz
Gerçi emin olmasanda o tarihte alıcam artık bekleyemem.
Emin olmadığından mı yoksa başka bir sebebi mi var? Özel değilse öğrenebilir miyiz
Gerçi emin olmasanda o tarihte alıcam artık bekleyemem.Aycangül bu ay tarih vermiyorum demişsin. Ama okudum 8 i öğleden sonra ve 2. alternatif 16'sı demişsin. Neden ilk sayfaya yazmadın merak ettim.
Emin olmadığından mı yoksa başka bir sebebi mi var? Özel değilse öğrenebilir miyiz
heyecanlandırmak istediğini söylemişti
mümkün mertebe regl sonrası. ben geçen ay mecburen öncesinde aldım daha çabuk çıktılar. bu ay da ilk alternatifi uygulamam mümkün olmayacak büyük ihtimal ikinci alternatifde de regl olucam çok canım sıkkın
- 29 Temmuz 2010
- 11.665
- 2.953
- 248
selam aycangül..
ekimden beri tarihleri takip ediyorum, hafif hafif seyrekleşme var. ama daha çok çıkmaları gecikti benim tüylerimin.
ayda bir yapıyorum epilasyonu ama tam uzamadıklarından alınmıyo şimdi ayda bir.
regl tarihime göre hangi alternatif uygunsa onu kullandım ama genelde 2. alternatife denk geldim.
asıl soracağım şey şu,
hamileyim ve acaba hangi alternatif daha iyi söyleyebilir misin,
regle göre aldım önceden ama şimdi 2 alternatifi de kullanabilirim, hangisi daha güçlü etki edicekse onu denesem?
emeğine sağlık..
çok çok tşk ederim bu başlık için.
ekimden beri tarihleri takip ediyorum, hafif hafif seyrekleşme var. ama daha çok çıkmaları gecikti benim tüylerimin.
ayda bir yapıyorum epilasyonu ama tam uzamadıklarından alınmıyo şimdi ayda bir.
regl tarihime göre hangi alternatif uygunsa onu kullandım ama genelde 2. alternatife denk geldim.
asıl soracağım şey şu,
hamileyim ve acaba hangi alternatif daha iyi söyleyebilir misin,
regle göre aldım önceden ama şimdi 2 alternatifi de kullanabilirim, hangisi daha güçlü etki edicekse onu denesem?
emeğine sağlık..
çok çok tşk ederim bu başlık için.
aynen ya bende göremedim
Aycangül, 8 Mart ve 16 Mart demişti. :)
"Oku(ma)mak ülkemizin en büyük sorunu olmayı sürdürüyor.
Geçen yaz gözüme çarpan ilk şey insanların elindeki kitap sayısındaki artıştı. Ancak bu oran yüzdeye vurulduğunda tatilde okuyan insanların önemli bölümünün yabancı turistler olduğunu üzülerek söylemek durumundayım. Her (kadın-erkek) on turistten dokuzunun elinde okuyacak bir şey varken, her on yerli turistin ancak ikisinin elinde kitap vardı. Bu iki kişi de genellikle kadındı.
Üstelik çok daha ilgi çekici bir istatistik veri daha vereyim; yerli kitap okurunun büyük bir bölümü kumsalda aynı popüler kitabı okumayı seçmişlerdi.
Ekonomik verilerle bir kıyaslama yapacak olursak; Türkiyedeki kitap pazarının cirosunun 400500 milyon dolar olarak tahmin edilirken nüfus olarak ülkemizin neredeyse yedide birine karşılık gelen Yunanistanda bu cironun 2 milyar dolar sınırına yaklaşmış olduğunu üzülerek öğreniyoruz. Üstelik Türkiyenin cirosunu arttıran unsurun da ders kitabı kütlesinden kaynaklanmış olduğunun altını çizelim.
Neden okumuyor olduğumuz sorusunun cevabını yıllardır bir şekilde karşıma çıkan, tanıştığım, arkadaş olduğum ve sohbet ettiğim insanlarda arıyorum.
Bir kere pratik düşünmeye alışmışız. İnsanımız bir şekilde kendisine yeter derecede (idamesini sağlayacak) düşünme formatı buluyor. Bunun için çok fazla kitap okumaya da gerek duymuyor. Başarının ölçüsünü öncelikle ekmeğin aslanın ağzında olduğu hayat mücadelesinin içinde kurguluyor. Aslında hayat da sanki böylesi bir algıya izin veriyor. Maddi kazanımlar ve başarılar bilmekle eşdeğer tutuluyor. Ameli bilgi, binlerce sayfa dolusu yazılmış bilginin önüne hemen geçiveriyor. Kazanımlar tecrübe ile sabitlenmiştir artık. Hayatın bütün temel çelişkilerini ya başararak çözmüşüzdür ya da başarısızlıklarımızla deneyim haline getirmişizdir.
Okumaya zaman ayıramadığımız için bilmediğimiz, bilmediğimiz için karar veremediğimiz, karar vermediğimiz için tecrübe etmekten başka seçeneğimiz kalmadığı ve tecrübe de büyük zaman aldığı için kitap okumak (ve yazmak) boş adam işine dönüşüverir gözümüzde.
Az önce yazdığım paragrafların önemli bölümü erkekler için geçerlidir. Kadınlar toplumumuzda okuyan kesimi temsil eder. Kadın okuduğu için de yazarların önemli bölümü yazdıklarını kadın ruhuna dokunacak şekilde kaleme alır.
Kadınların neden daha çok okuyor olduklarına gelince Bu konuda ahkâm kesmek zor; ancak erkek egemen, bilen, karar veren toplumda, kadın belki de alçakgönüllülüğüyle bilmiyor olduğunu daha kolay kabullenip, öğrenmek için kitap okumaya yöneliyor; belki de hayat mücadelesine başka açıdan bakabiliyor. Biraz daha içsel yaşayabiliyor."
alıntıdır
Geçen yaz gözüme çarpan ilk şey insanların elindeki kitap sayısındaki artıştı. Ancak bu oran yüzdeye vurulduğunda tatilde okuyan insanların önemli bölümünün yabancı turistler olduğunu üzülerek söylemek durumundayım. Her (kadın-erkek) on turistten dokuzunun elinde okuyacak bir şey varken, her on yerli turistin ancak ikisinin elinde kitap vardı. Bu iki kişi de genellikle kadındı.
Üstelik çok daha ilgi çekici bir istatistik veri daha vereyim; yerli kitap okurunun büyük bir bölümü kumsalda aynı popüler kitabı okumayı seçmişlerdi.
Ekonomik verilerle bir kıyaslama yapacak olursak; Türkiyedeki kitap pazarının cirosunun 400500 milyon dolar olarak tahmin edilirken nüfus olarak ülkemizin neredeyse yedide birine karşılık gelen Yunanistanda bu cironun 2 milyar dolar sınırına yaklaşmış olduğunu üzülerek öğreniyoruz. Üstelik Türkiyenin cirosunu arttıran unsurun da ders kitabı kütlesinden kaynaklanmış olduğunun altını çizelim.
Neden okumuyor olduğumuz sorusunun cevabını yıllardır bir şekilde karşıma çıkan, tanıştığım, arkadaş olduğum ve sohbet ettiğim insanlarda arıyorum.
Bir kere pratik düşünmeye alışmışız. İnsanımız bir şekilde kendisine yeter derecede (idamesini sağlayacak) düşünme formatı buluyor. Bunun için çok fazla kitap okumaya da gerek duymuyor. Başarının ölçüsünü öncelikle ekmeğin aslanın ağzında olduğu hayat mücadelesinin içinde kurguluyor. Aslında hayat da sanki böylesi bir algıya izin veriyor. Maddi kazanımlar ve başarılar bilmekle eşdeğer tutuluyor. Ameli bilgi, binlerce sayfa dolusu yazılmış bilginin önüne hemen geçiveriyor. Kazanımlar tecrübe ile sabitlenmiştir artık. Hayatın bütün temel çelişkilerini ya başararak çözmüşüzdür ya da başarısızlıklarımızla deneyim haline getirmişizdir.
Okumaya zaman ayıramadığımız için bilmediğimiz, bilmediğimiz için karar veremediğimiz, karar vermediğimiz için tecrübe etmekten başka seçeneğimiz kalmadığı ve tecrübe de büyük zaman aldığı için kitap okumak (ve yazmak) boş adam işine dönüşüverir gözümüzde.
Az önce yazdığım paragrafların önemli bölümü erkekler için geçerlidir. Kadınlar toplumumuzda okuyan kesimi temsil eder. Kadın okuduğu için de yazarların önemli bölümü yazdıklarını kadın ruhuna dokunacak şekilde kaleme alır.
Kadınların neden daha çok okuyor olduklarına gelince Bu konuda ahkâm kesmek zor; ancak erkek egemen, bilen, karar veren toplumda, kadın belki de alçakgönüllülüğüyle bilmiyor olduğunu daha kolay kabullenip, öğrenmek için kitap okumaya yöneliyor; belki de hayat mücadelesine başka açıdan bakabiliyor. Biraz daha içsel yaşayabiliyor."
alıntıdır
:) tesekkurler
her 2-3 sayfada bir karşılaştığımız bir şeye atıfta bulundum sadece.kıl tüyle alakası yok evet.
yazılanları okumaya zahmet etmeyip,hemen o anda,acilen ve derhal cevap isteyen değerli forum yazarlarının önceki sayfaları okumalarını tetikler mi diyerek yapılmış bir alıntıdır..
hmm. evet doğru, haklısınız. hepimiz bu konuda çok tembellik ediyoruz :)
aycangül ilk sayfada tarihler ve saatleri henüz paylasmadi onlar epilasyon randevusu alanlar vb. icin söyledigi kesin olan tarihler
