Türkiye’de modern, çağdaş, ilerici, barışsever ve aydın olmanın yolları

siz koyunsunuz kısmını geçelim, koyunlar güzel hayvanlardır, çok severim ve birini ya da bir grubu aşağılamak için kullanılmasından hoşlanmıyorum.
bir grubun aşağılanmasından da hoşlanmıyorum.
ama aşağılanmak istemeyen grubun işine gelmeyen konularda kulağının üzerine yatıp işine gelen konularda kaplan kesilmesinden de hoşlanmıyorum
biri C.başkanından nefret edebilir, sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda değil nihayetinde, sevmemek ve hakaret etmek farklı kavramlardır. C.başkanlığı bu ülkenin yasalarına göre kanunla korunan bir makam ve buna saygı göstermeliyiz.
C.başkanı hırsız... kendisi hakkında ileri sürülen iddialara doyurucu yanıtlar vermedi diyelim ona, haliyle de bir kısım insanın aklında şaibeler var, C.başkanı siyaset konusunda deneyimli, işin bu noktaya geleceğini öngörebilmeli o yüzden de açık olmalıydı.
e evet, Sarayda oturmuyor mu? oturuyor, o saray mahkemelik oldu mu, evet, o sarayın bir günlük elektirik gideri bile dudak uçuklatan bir rakam mı, e evet.
siz yobazsınız, yobaz olmayan AKP seçmeni olduğu gibi olan AKP seçmeni de var.
gezi parkını desteklemeniz ve desteklememeniz değil mesele, MHP de açıktan bir destek vermedi ama bu kadar eleştirmedi, mesele orada olan hukuksuzlukları görmemeniz, polis insanları dövdü, gözünü çıkardı, eylemdeki sendikalı amcalara adam en az 70 yaşında bu arada gaz sıkıyorlar diye biz binanın pencerisinden bağırdık diye binanın içine gaz fişeği attılar.
Ethem Sarısülük polis kurşunuyla öldü, böyle bildiğin polis hedef gözeterek kurşun sıktı. Cenazesi götürülürken bile olay çıktı, Cem Evine zor soktular naaşını, annesini bırakın evladımı gömeyim diye ağladı. bir anne evladını gömebilmek için ağladı.
İzmir sokaklarında ne idüğü belirsiz eli sopalı herifler beni ve arkadaşlarımı kovaladı, Hocazaade Camiinin ordan vapur iskelesinin oraya nasıl kaçtım, ben bilirim.
dövülerek adam öldürüldü.
Berkin'i sevin ya da sevmeyin, 15 yaşındaki evladını toprağa gömmüş bir anne yuhalandı. 15 yaşında daha. ister ekmek alsın ister protesto etsin, daha yeni çıkmış çocukluktan.
sorun bunları görmemeniz. bunlar az buz meseleler değil. bunlar haklı eleştiriler, dalga geçilecek şeyler değil. anlaşamadığımız mesele bu zaten.
bir Cumhurbaşkanının iddialar doğru ya da yalan, serveti üzerinde şaibe olması ciddi bir mevzudur, sadece Türkiye'ye özgü bir durum değildir.
o Cumhurbaşkanından beklenen de servetinin şeffaf olmasıdır. eğer şeffaflık yerine ötekileştirme tercih ediliyorsa bu tepki çeker ve eleştiri konusu olur.
olacaktır, eşyanın tabiatı bu.
yani iktidar eleştirilir, muhalefet eleştirir, işin gereği, tabiatı bu. iktidar şeffaf olmadıkça muhalefet daha sert eleştirir, bu da eşyanın tabiatı.
ne diyeceğiz peki AKP'ye bunların dışında, Cumhurbaşkanı bence yeşil değil mavi kravat taksın, Başbakan da boyuna çizgili takım giysin, daha uzun gösterir mi diyeceğim? Bunları söylemeyeceksem zaten gider AKP'ye oy veririm.

o derili capslere gelince, öyle bir fantezi öyle bir alayı hak eder, biz de ağlanacak halimize güldük mesela.
 
Son düzenleme:
Ne zararı mı oldu? chpli vekiller "biz oyumuzu hdp ye vereceğiz " dediler! O terörist uzantısı partiye yardım etmeye davet ettiler..
Senelerdir adam akıllı muhalefet olmayı beceremediler! Evet kardeşim bu yaptığın doğru ama şu noktayı da düzenlesen daha güzel olur dedikleri bir icraati var mı hükümetin? Herşeye güzel çirkin iyi kötü herşeye muhalefet ettiler sadece.
Yapıcılıktan tamamen uzak sadece yıkmak için uğraştılar. Senelerdir ellerine hiçbir şey geçmediğini bildiği halde bir arpa boyu yol katedemediler.
Evet sadece boy gösterdiler ki bu bile zaten Atatürk ile kıyaslanamayacağının en büyük kanıtı!
 
Aynı koruma mevcut cumhurbaşkanı için de geçerli mi?
Burda birisi koskoca cumhuriyetin cumhurbaşkanından "tayyoş" diye bahsederken o cici oluyor ama ben atayı eleştirirken kaka oluyorum...
 

Görmediğim bilmediğim bisey için evet öyleydi deyemem ki. Yani sırf sana destek olmam ya da senin dediklerini kabullenmem için yalan söylememi istiyorsun.
Görsem emin ol evet bu böyle olmuştu derdim. Bilmiyorum belki o zamanki devlet imkanlaridir(babam devlet memuruydu) ya da büyük şehir farkıdır. Ama anlattiklarin başıma gelmedi. Başıma gelmiş ya da gormusum gibi davranamam.
 
Uzun uzun yazamıyorum malesef...evdekiler sürekli burda olmamdan şikayetçi
C.b. şeffaf olmalı..doğru...peki atatürk mevzu bahis olunca bu şeffaflık olmuyor? Servetini nasıl elde ettiğini konuşmak dahi yasakken...
Bi de rica edicem şuna cevap verir misin?
Rte nin hiç mi iyi yanı yok?
Daha fazla yazıp vaktini çalmak istemiyorum çünkü ben gönlümce yazamıyorum,bakışlar üstümde çünkü evde :)
 
Berkin Elvan için ve eylemde yaralanan ölen insanlar için elbette üzgünüm. 15 yaşındaki bir çocuk her ne yaparsa yapsın ölmeyi haketmiyordu.
Ama eylemde polisin müdahalesine gelecek olursak gerçekten Polis yerinde olmadan anlamanızı beklemiyorum. Eşim polis ve gezi değil sadece 1 günlük eylem olan 1 mayısta İstanbul à görevlendirildi. Toplam 3 gün kadar kaldılar sanırım ve gece gündüz demeden tetikte bekletildiler. Kaldırımların üzerinde 10-15 dakikalık uyku uyudular. Gezide eylem kaç ay sürdü? Karşısındaki eylemciler kaldırım taşlarını söküp fırlatırken molotof saldırısı yaparken polisin ne yapmalarını bekliyorsunuz?
Gezinin ilk amacı gerçekten desteklenebilecek birşeydi. Ama sonrasında iş sadece kin kusmaya döndü. Her iki taraf için de. Eylemciler de eylemci karşıtları da... Polisin yaptığı şey aldığı emirdir. Grubu dağıt deniyorsa dağıtılır gaz sık deniyorsa sıkılır. Hiçbir memurun kafasına göre müdahale etmediği açık.
Keşke olaylar o denli büyümese ve keşke hiçkimse zarar görmeseydi...
 
Atatürk'ün eleştirilememesine karşıyım, Atatürk benim için sevdiğim, tarihin seyrini değiştirmiş bir liderdir ama eleştirmek ve hakaret etmek arasındaki ayrım gözetildiği sürece eleştiri yapılabilmelidir.
olmaz mı var. örneğin yapılış şeklini eleştirmekle birlikte çözüm süreci çok doğru ve demokratik bir adımdı. evet o konuda da eleştirdiğim yanlar var ama en nihayetinde Kürt Siyasal Hareketini normalleştiren Tayyip Erdoğan'dır. yapış şekline eleştirim baki kalmakla birlikte bence bu iyi bir artısıdır.
daha birkaç tane sayacağım şey var.
zaman zaman yazarım AKP ve Erdoğan hakkındaki olumlu fikirlerimi de.
 

Hdp'ye.oy verme hususu daha 3-5 aylik birsey. Senelerdir dillere pelesenk olan bu chp eski chp degil savini tam desteklemiyor.
Uzlasmadan uzak bir parti deyince bana bir gulme geldi kusura bakmayin.Liderinin mezhebine kadar dil uzatan bir iktidar varken uzlasma,birlestirici ogeden bahsetmek ne kadar dogru bilemedim.
Yol katedememeleri eger bu partiyi desteklemiyorsaniz sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Ya da bir muhalefet partisi nasil yok kat eder?Bu platformda bile Iktidarin basarisizligini muhalefetin beceriksizligine yoran iktidar yanlilari var yahu.Bundan ala fikra olur mu ?
Yuksek egolari sebebiyle elestirilen hem de son secimde secmeni tarafindan sari kart gosterilen zamaninin basbakani varken partinin basinda sizce muhalefetin bir onerisini dinleyecekmiydi zamaninin basbakani simdinin cumhurbaskani.
Hadi derseniz nerde uzlasmaci tavri?Chp suructan sonra meclise sundugu teklifi neden reddetti akp peki?Cok mu yanlis bir teklifti bu teror olayi arastirilsin demesi.Yani chp'yi elestirdiginiz noktalar cok havada kaliyor.Daha nesnel kanitlarla sunu sunu yapti chp derseniz fikrimi yine belirtebilirim.
 
Aynı koruma mevcut cumhurbaşkanı için de geçerli mi?
Burda birisi koskoca cumhuriyetin cumhurbaşkanından "tayyoş" diye bahsederken o cici oluyor ama ben atayı eleştirirken kaka oluyorum...

Barış Ince'nin Erdogan akrostişi icin 5 bucuk yil hapsi isteniyor.
Lise ogrencisi gozaltina hakaretten gozaltina alindi.Mehmet Ali Alaboranin tiyatro hayati bitti.Baris Atay Erdogana hakaretten ceza aldi.
Bu haberleri hic mi okumuyorsunuz?
 
eşiniz kurulan Polis Sendikasına destek verdi mi? Sendika kurduğu için sürülen, meslekten atılan arkadaşlarına destek çıktı mı? eğer o gün o arkadaşlarına destek olsalardı 10-15 dakikalık uykulara ve ekmek arası peynir domatese talim etmezlerdi.
bir AKP'li vekilin oğluydu sanırım ters düştüğü bir polisi teşhis etmek için komiser, memur demeden polisleri apoletlerini söküp o şahsın önünde el pençe divan dizdiklerinde de biz "polisine sahip çık" diye eylem yapmıştık.
bakın bu görüntü İzmir sahilde, eylemlerin en hafif geçtiği gündüz saatleri:


kızın arkasında görünen Türk bayrağı, kız yürüyor sadece bu arada, slogan falan atmıyor.


bu da eylemler çığrından çıkmadan önce, hatta bizzat eylemlerin çığrından çıkmasına neden olan olay.
bütün polisler bir değildir, bütün doktorlar bir olmadığı gibi. Eşiniz eminim, vicdanlı, dürüst ve namuslu bir polistir.
ama bu görsellerdeki polisler, insanların üzerine salındı.
bu yüzden duvarlara "Polis simit sat onurlu yaşa" diye yazıldı.
kimse emir kulu değil efendim, bizzat Ceza Kanununda yazar, konusu suç teşkil eden emir uygulanmaz diye. şu yukarıda gördüğünüz kırmızılı kadına sıkılan gaz bir suçtur.
Ethem Sarısülük'ün öldürülmesi bir suçtur.
Ali İsmail'i öldürenler bunu bir emir alarak yapsa bile emirin konusu suç teşkil eder.
eğer bu olaylar çığrından çıkarılmasıydı o polise kaldırım taşı atanlar orada olmayacaktı. bizzat polis kendisi olayları çığırından çıkarmıştır.
benim ablam Taksim'de sadece durduğu için 5 tane polis tarafından kovalandı, ne kaldırım taşı söktü ne polise bir şey attı. sadece duruyordu ve emir verildi ipinden kopmuş gibi üzerine saldırdılar, kız arkadaşını darp ettiler, polislere soruşturma izni verilmediği için dava edemedi, erkek arkadaşını polisler çembere aldı ve copladılar.
hepsi özel sektörde çalışan beyaz yakalı. molotof kokteyli görseler süs diye evin bir köşesine koyarlar, o kadar uzaklar terörizmden.
o yüzden siz bambaşka bir Türkiye görüyorsunuz, ben bambaşka bir Türkiye'de yaşıyorum.
 
Gezide eylemlerin de müdahalenin de çığırından çıktığı bir gerçek. Ama burda polisi suçlamak çok saçma. Evet emir ile dağıttılar emir ile gaz sıktılar.
Bakın istisnalardan bahsetmiyorum Size genele bakın heryer yakıldı yıkıldı dükkanlar yağmalandı.. Polis saatler günler değil aylarca ayaküstü ekmek peynir yiyerek, kaldırımda uyuyarak, ailesine yuvasına çocuğuna hasret çalıştı, daha doğrusu çatıştı. Kaldırım taşları, sapanlar, molotoflar, hakaretler, aşağılamalar....
Ben de kardeşinizin terör ve benzeri eylemlerle işi gücü olmadığına polise kaldırım taşı fırlaymadığına eminim ama başta ağaçlar kesilmesin diye eylem yapan gerçekten duyarlı insanlar işin bambaşka boyuta ulaştığını gördüğünde neden geri çekşlmedi? Neden her türlü manipülasyona rağmen artık sözde ağaçlar için olan eyleme devam etti?
Neden bu bir devrim olacak diye heyecana kapıldı?
Ne yapacaktı devlet? Ben kaybettim pes ediyorum mu diyecekti? Bakın böyle bir eylemde başka ülkelerin tepkisi ne olurdu ülkemizde ne oldu? Beğendiğim tasvip ettiğim için değil sadece kıyaslama yapmak için amerikada almanya da polisin dur ihtarına uymayana suçu hırsızlık dahi olsa nasıl silahlı müdahale yaptığından bahsedeceğim. Biz de ise aylarca polis biber gazı copla müdahale etti ve silahlı savunma saldırı olmadı.
Siz eylemcilerin yaptıkları saldırıları tasvip etmeyeceğiniz gibi ben de polisin aşırı müdahalesini tasvip etmiyorum.
Olay keşke konuşularak çözülse idi. Ama maalesef duyarlı eylemciler dahi bir takım kitlenin manipülasyonuna gelip işi o boyuta getirdiler. Umarım bir daha asla benzeri bir olay yaşanmaz
 
Bir de bu arada polisin sendika hakkı yoktu bildiğim şimdi netten baktım ve sanırım bir yıl önce kabul edilmiş. Bunu yeni öğrendim
 
Burada derken kadınlar kulübüydü kasdettiğim...
 
Burada derken kadınlar kulübüydü kasdettiğim...

Banlar kalkmasina ragmen C.Baskanina,basbakana,liderlere,partilere edilen hakaretlerde ban aliniyor diye biliyorum.Bani gectim.C.baskanina edilen hakaret icinse de uyelerin ifadeye cagrildigi soylemisti.He ozel olarak Erdogan kanunu gibi birseyse dediginiz ona gerek duymuyordur sanirim.Teskilati cok saglam calisiyor bu konuda cunku.
 
cocugun gömleği de ne kadar kadınsıymıs, nerden aldıki cok begendim, videosunda tek begendiğim şey gömleğiydi
 
Kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz,bu tarz eleştiriler zaten geliştirir insanı.Ben de neyi anlamıyorum biliyor musunuz bugün paylaşıldığı gibi akp seçmeninin zekasınin kucumsenmesini. geçmişte başörtülü insanlara köylü muamelesi yapıldığı bir ülkede yaşadık biz.Ben başörtülü bir öğretmenim mezun olduktan 10 sene sonra atandim bu yüzden.ben su an rahatlıkla memuriyetimi yapabiliyorum bu hayaldi benim için.üniversite öğrencisiyken okulun, okul dışındaki bir kafesinden yaka paça dışarı atilmistim arkadaşlarımın gözü önünde,eylem filan değildi öyle oturmaya gitmiştik.Ben sadece bu sebepten oy verebilirim akp ye,chp bana bu özgürlükleri tanıyacak mı iktidar olduğunda? Demissiniz ya ben farklı bir türkiyede yaşıyorum siz farklı diye ben de yaşadım çok farklı bir türkiyede,ahmet kaya nın kafasına fırlatılan çatal kaşık sahnesini çok net hatırlıyorum kral tv müzik ödülleri gecesinde,sonra da hepsi 10.yıl marşını okumuştu yaptıklarıyla övünerek.aczmendi diye bir tarikat çıkmıştı ankara nin meydanında anlamsız bir şekilde güya zikir çekmişlerdi,sonrasında 28 şubat,su an diyorsunuz ya akp milleti otekilestirdi diye,otekilesen taraf değişti sadece.olması gereken ikisi de değil tabiki ama kapsayıcı bir parti yok bana göre en fazla akp bu mesajı verip daha çok kişiye hitap ediyor.chp nin doğuda esamesi okunmuyor,mhp desen bana göre sadece bir rolü var ve onu oynuyor sanki,hdp terörden kopar türkiye partisi olursa şansı var.ben yukarıda anlattığım duygusal sebeplerle ve kendimi düşünerek oy veriyorum benim yaşadıklarımı yaşayıp da erdogani desteklemeyen yoktur sanırım,tıpkı sizin bugün yasadiklariniz sizde iz biraktiysa bizde de bıraktı zamanında malesef.
 
bu saydıklarım istisna değil yalnız. olayların daha en başı. en başında bunlar oldu.
neden insanlar geri çekilsin? orada haklı bir mücadele var, bir eylem var ve o eyleme provokatör sokmamak da içişlerinin meselesi. onlar engelleyecek provokatörleri ben değil.
ben yasal eylem hakkımı kullanırım, polis ya da valilik oraya giren olaydan faydalanan adamı engellemiyor diye ben evime dönmek zorunda değilim.
sözde ağaç için değildi o eylemler, yaşam alanımıza bize sormadan yapılan bir dayatma içindi.
demek ki doğru olanı yapmışız ki hala Gezi Parkı diye bir yer var.
Kötüden örnek olmaz diye bir söz vardır.
o yüzden İskandinav ülkelerine bakmanızı tavsiye ederim, otobüs saatlerini bile o yörede yaşayan vatandaşa sorarak değiştiren belediyeleri var.
madem devlet geri çekilmeyecekti
neden Esma'ya ağladı sayın Erdoğan bizzat başbakanken. Esma'da hükümet karşıtı bir eylemde öldü biliyorsunuz, ya da biliyor musunuz?
silahlı saldırı oldu, Ethem Sarısülük kurşunla vuruldu, polis de o şekilde bulundu zaten.
ayrıca silah olmasa ne olur, Berkin kafasına düz açıyla atılan bir gaz fişeği ile öldü. bizzat silah gibi kullandılar yani. Eşiniz polisse benden iyi biliyordur, sorun bakalım, yönetmelikte nasıl kullanmaları gerekiyormuş, yere doksan derece tutarak mı geniş açıyla tutarak mı?
orada silah vardı yani, sadece kurşun değil gaz fişeği atıyordu.
bir daha böyle bir eylemin olmaması için ne yapılması lazım biliyor musunuz? uzlaşma kültürü. AKP'de de o eksik.
dilerim 2 Kasım sabahı farklı bir mesaj çıkarırlar sandıktan.
diğer partiler de elbette.
herkes oturur düşünür taşınır.
daha fazla kutuplaşacak sınırımız kalmadı, ülkenin km2'si belli, gerile gerile yırtılacağız yakında.

Bir de bu arada polisin sendika hakkı yoktu bildiğim şimdi netten baktım ve sanırım bir yıl önce kabul edilmiş. Bunu yeni öğrendim
o gün hakları yoktu ama kurulmaya çalışılan bir sendika vardı ve kimse o polislere destek olmadı. sendikal haklar mücadeleyle alınır. işçiler sendika hakları için fabrikaların içinde yakıldılar, kimse onlara kendiliğinden vermedi bu hakkı.
 
cocugun gömleği de ne kadar kadınsıymıs, nerden aldıki cok begendim, videosunda tek begendiğim şey gömleğiydi
melekyavrum nerelerdeydin ha diyceksinki sen kimsin
ben oglushum eski nickim bebeğimi kaybettim bölümünde takip ediyordum seni
sonra kaybolup gittin
 
ben türban yasağına karşıyım, akp'den önce de karşıydım, sonra da karşı olacağım. benim için İkna Odaları bu ülkenin utancıdır. ve yaşadıklarınız için çok üzüldüm, dilerim bir daha genç kızlarımız aynı ayrımcılığı yaşamazlar.
öne sürdüğünüz argümanlar hep din üzerine. din ve vicdan özgürlüğünü sonuna kadar savunuyorum, yanlış anlamayın, ben insanların inaçlarını ve inançsızlıklarını özgürce yaşayabileceği bir ülke istiyorum.
ama benim özgürlük ve hak sıralamamda yaşam hakkı, başörtüsü hakkından daha önce geliyor. elbette ikisini aynı anda savunmak, savunabilmek esas olan ama ben şu anda yaşam hakkımızla ilgili bazı kaygılar taşıyorum. bunun yanında artık bir başörtüsü sorunumuzun olmayacağını düşünüyorum çünkü bu yasağa karşı olanlar da gördüler ki başörtülü kadın, doktor, öğretmen olunca dünya tepemize yıkılmadı. zaten başörtülü kadınla aynı din ve dünya görüşünü paylaşan ama kadın olmadığı için haliyle türbanlı da olmayan öğretmenimiz doktorumuz vardı, o zaman da yıkılmıyordu.
ben gittiğim bir eylemde mesela "çimlerin üzerine basmasınıza ulen" eyleminde havaya uçmayacağımdan emin olamıyorum.
hükümetin hoşuna gitmeyen bir eyleme katıldığım için polis tarafından fiziksel varlığıma saldırılmayacağından da emin değilim.
ve ben bütün bunları yapamıyorken IŞİD'in İstanbul'da 2 yıl üstüste bayram namazı kılabilmesini de kendime tehdit olarak görüyorum.
ve dahası sizlere de tehdit olarak görüyorum.
dilerim bir gün bizlerin çocuklarında kötü izler bırakmayan bir ülkemiz olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…