Annenizin söyledikleri bence de çok abartı değil. Anneler neyi ne zaman nasıl ifade edeceklerini bazen ayarlayamayabiliyorlar. Tabi burda anlattığınız kısım hakkında yorum yapabiliyorum. Başka bir arkadaşımızın da bahsettiği gibi bulunduğunuz çevrede çalışan ya da kapalı / bakımlı bayanları 'gelin adayı' olarak değerlendiren aileler çoğunlukta olduğu için böyle oluyor olabilir. O da sizin evlenmenizi istediği için kendince böyle bir yol göstermiştir. Kelimelere çok takılmayın bence; yaşınızı merak ettim bu arada kaç yaşındasınız?
Çalışma konusu burda ana konu değil ama herkes bir yorumda bulunduğu için ben de bir iki cümle eklemek istiyorum. Annem bakmak zorunda, kocam bakmak zorunda, kimleri de çalışmak zorundasın demiş. Aslında kimse bunları yapmak zorunda değil. (Çocuk büyüyene ve başkasına muhtaç olmayacak döneme gelene kadar). Dini olarak evet kocanız bakmak zorunda, ama dinen her şeyi hallettikte bu kaldı diyesim geliyor... Günümüzde tek maaşla geçinmek zor; size de çalışmak zor gelmiş olabilir ama buna güvenmeyen erkek zaten evlenmesin yorumunuz çok anlamsız geldi bana. Erkek neden evlenir? Kadın neden evlenir? Siz annenizin bunalımından kurtulmak için ve rahat yaşamınızı da bozmamak için evlenmek istiyorsunuz sanırım. Bana göre evlilik 'paylaşım'dır. Maddi ya da manevi. O bunun zorunda şu bunun zorunda diye bir düşünce baştan bozuk bence. Karşınızdaki erkeğin de bunu baştan kabul etmesini istiyorsunuz. Mantıklı bir yorum yapalım, boşanmışsınız, evdesiniz, çalışmıyorsunuz. Çevrenizde aranılan adayların özelliklerini de göz önüne alırsak, sizinle bir erkek neden evlenir.... sevginiz için, kişiliğiniz için vs vs... Bunları da tanıştırma usulü olsun ben sosyal ortama giremiyorum diyorsanız üzgünüm ama çocuklu boşanmış erkekler karşınıza çıkacaktır ya da yaşı hayli ilerlemiş. Çalışmak bence tamamen karakter meselesi, kendi kendinize bir şeyler yapma ayakta durma yaşamı sürdürme meselesi. Bazıları yani halkımızın çoğu zorunluluktan çalışıyor o ayrı. Mobbing'e değinmişsiniz ve çalışmanın zorluğundan vazgeçtiğinizi söylemişsiniz. Aklıma Soma'da ölen maden işçileri geldi.... Size kimse kendinizi harab edin demiyor ama gerçekten hayatınızı değiştirmek istiyorsanız bir yerden başlayın. Kendinize güvenin, annenizin kelimelerine takılmayın he deyin geçin. Gönlü hoş olsun. Siz de o ortamdan biraz uzaklaşın. İllaki bi yeteneğiniz ilgi alanınız vardır ona yönelin, evden rahat çalışabilirsiniz hatta hobilerinizle bir şeyler üretip para kazanabilirsiniz. Bakın amaç çalışmak vs değil burda; kendinizi değiştirmeniz, düşüncelerinizi başka yönlere çevirmeniz. Pozitif olun, yeni insanlarla tanışın, onlarla buluşun çevreniz genişlesin. Durduğunuz yerde bir şey olmaz; siz bir adım atın illa ki bir kısmet sizi bulacaktır hayırlısını Alla'tan istediğiniz sürece...
Kusura bakmayın biraz uzun oldu; anne ve babanızın duasının da önemini hatırlatmak istiyorum. Size halen destek oluyorlar bence böyle anne olur mu diyerek kestirip atmayın. Bakın yukardaki alıntınızda anne baba hangi yaşta olursa olsun çocuğuna bakmak zorunda demişsiniz. Peki boşandığınız eşinizden bir çocuğunuz olsaydı siz ona bu durumda nasıl bakacaktınız???