• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Toplumsal Baskı Nedendir..

ya canım, malesef bazı kadınlar böyle, aslında kimsenin evliliği hakkında yorum yapmamak en iyisi, çünkü fikrini söyleyince sen kötü oluyosun, hem sorarlar, hem vay efendim nasıl böyle dersin olur sonra yada birden kocası balım gülüm olur
bazen de bazı kadınlarda, özgür ruhlu, bağımsız kendini ezdirmeyen kadınları çekememezlik var, zaten bu çekemeyen kadınların kendine güven problemi var, bu tip insanları kafaya taktığına değmez biliyomusun

bir de ben bekar olan arkadaşıma daha çok kırıldım açıkçası gaz verme kıza demesi çok garibime gitti ben gaz vermeye çalışmadım ssadece fikrimdi o benim söylediklerim. Sonra sebebni sordum bunun bana arkadaşım dedi ki "kadın zaten psikolojik olarak sıkıntılı sen de öyle diyince huzursuzluk olur" dedi. ben de ne huzursuzluğundan bahsediyorsun ya kadın dayak yiyor dayak dedim bu hı hı diyip geçilecek bişe mi dedim ya susarsın ya da fikrini beyan edersin dedim ama insanları kandıramam ben dedim avutamam dedim kusura bakma gaz da verseydim daha farklı konuşurdum dedim. çok rahatsız oldum oldum konuştuklarımdan sonra kime ne anlatıyorum falan oldum canım sıkıldı ama sabah iyi uyandım...
 
KK'da da böyle bu durum.
Yakın zamanda döven,ihanet eden ama çocuğuna iyi baba olan bir eşe sahip üyeye boşanmak en mantıklısı dedim .Bana sen benim yuvamı yıkmaya çalışıyorsun,bundan mutlu olacaksın dedi.
KK'da bu ilişki bitmiş diye yorum yapsam hep bir isivri çıkıp ama arkadaşı gaza getirme,senin başına gelse görürüm ben seni gibi zekadışı cümleler kurar.siz dayak yiyorsanız başkasıda yesin normal olsun istiyorsanız ama yemiyorsanız elbette yememesi için tepki koyuyorsunuz.
herkes kendi hayatına göre yorumlar olayları..
Kadınlarımız hep böyle aciz düşündükçe ihanete uğramaya dayak yemeğe saygı görmemeye devam edecekler.Güçlü bir kadın görmeyen erkek at koşturmaya devam edecek.
İnsanlar gerçekleri değil pohpohlanmayı istiyor.

sen kknın sivri dilli prensesiysen millet naapsın??? azıcık sus, insanların mutluluğuna müdahele etme yawww...
herkes işine gelene işine geldiği gibi cevap veriyor işte...
bırakın herkes kendi mutsuzluğunu yaşayıp kendini kandırmaya devam etsin...
insanlar gerçekleri değil pohpohlanmayı istiyor evet, çünkü anlattıkları pohpohlşar da sanal hayatlarında...
neyse ya...insanları özgr bırakmaktan yanayım ben...kocasından dayak yeyip seviyorum diyen de, çalışıp maaşını hatta maaş kartını bile görmeyen de, aldatılan da, her ne kadar kötü şey varsa yaşayıp kendini de bizi de mutlu olduğuna ikna etmeye çalışan herkese hayatta başarılar...
bu hayatta kimseyi değiştiremezsin...
 
aslında bence bu durumun yani kadınların huzursuz olup şiddet görüp aldatılıp boşanmamak için direnmeleri meslek sahibi olmaları , destek görmemeleri yada mecburiyetleriylede çok ilgili değil bence özgüvenle ilgili ben ne çok kadın biliyorum boşanmış okuma yazması yok ama apartmanlara merdiven silmeye giderek evlere temizliğe giderek 3 çocuk okutup büyüten ve çekmiş olmasına rağmen dimdik ayakta durup bana eş gibi davranmayıp saygı duymayan adam için geri dönüp bakmam diyen kadınlar biliyorum insan isterse herşeyi kendi lehine çevirebiliyor hayatta yeterki kendine güvensin .

canım zaten insanların kndilerini birşeye mecbur hissetmelerinin temelinde istedikleri şeye cesaret edememeleri ve özgüvensizlikleri yatar..
şimdi kaldırıp her boşanamayan kadına özgüvensiz demek mantıklı olur mu endişeliyim..
ama boşanan kadınlara özgüveni yüksek diyebilirim..
kendi adıma konuşayım sürüncemede olan bir ilişkimi bitirebilmek bile o kadar uzun zamanımı aldı ki, evli olduğumu düşünemedim bile.
o yüzden bu konularda kararlı adım atanları cesaret edemediklerini yapanları kimse kolay kolay bağrına basmayacaktır..
 
Bütün yorumları okudum...
Yazdığınız herşey fazlasıyla anlam kattı bana.
Bende bir örnek vermek istiyorum...
Benim çocukluk arkadaşım benden bir yaş küçük...
Aile baskısı yüzünden seviyorum dediği insana kaçtı...
Aileler barıştı bir şekilde düğün oldu ve ilk aylarda hamile kaldı.
Meğer çocuk ilaç kullanıyormuş ve üzerinede içki olunca kendini kaybediyormuş...
İlk zamanlar çocuğun ailesiyle birlik yaşadılar şimdi evini ayırdı doğum yaptı...
Ve kimse ilgilenmediği için anne evine geldi.Çocuk ailemin yanına neden gelmiyorsun gibi bir laf etmiş.
Sanırım ilaç ve içkide olunca üzerine daha yeni doğum yapmış eşini öyle bir dövmüş ki kızın heryeri morluklar içinde kalmış.Bu kişi anne evine geri geldi...Çevresine boşanıyorum sevgim tükendi diye açıklamalar yaptı...Ve sonuç geçen gece çocuk geliyor ve barışıyorlar hiç bir şey yokmuş gibi.

Büyük konuşmak istemiyorum hiç bir şekilde...Bu olayı sevdiğimede anlattım ve ciddi düşünüyoruz.Gözlerinin içine bakarak eğer böyle bir durumu ben yaşamış olsaydım asla durmazdım dedim.Bir insanın herşeyden önce kendisine saygısı olucak.Ve inanın şunu gördüm evliliğin ilk zamanlarında gerçekden çocuk sahibi olmak çokda doğru gelmiyor bana.Çocukları çok sevmeme ve en çok istediğim şey olmasına rağmen...Ve yine bunu şimdiden açıkça ortaya koyuyorum evlilik oturmadan asla bebek sahibi olmicam diye.

Ben bir şekilde uzun zamandan beri ayaklarımın üzerinde duran biriyim.
Kendime güvenim ve kesinlikle saygım var.Bu dayak olayını kabullenen normal gören insanların çoğu bir şekilde eşine muhtaç insanlar...Hayata atılmamış neyin ne olduğunu görmemiş kendine güveni olmayan kişiler...

Konu sahibini gerçekden cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.Ve bu konuda evli yada bekar kesinlikle birçok insana ders olmalı...Bana olduğu gibi...
 
sen kknın sivri dilli prensesiysen millet naapsın??? azıcık sus, insanların mutluluğuna müdahele etme yawww...
herkes işine gelene işine geldiği gibi cevap veriyor işte...
bırakın herkes kendi mutsuzluğunu yaşayıp kendini kandırmaya devam etsin...
insanlar gerçekleri değil pohpohlanmayı istiyor evet, çünkü anlattıkları pohpohlşar da sanal hayatlarında...
neyse ya...insanları özgr bırakmaktan yanayım ben...kocasından dayak yeyip seviyorum diyen de, çalışıp maaşını hatta maaş kartını bile görmeyen de, aldatılan da, her ne kadar kötü şey varsa yaşayıp kendini de bizi de mutlu olduğuna ikna etmeye çalışan herkese hayatta başarılar...
bu hayatta kimseyi değiştiremezsin...

olumunekankayizsmile Seviyorum seni Betişim..

Bütün Kk'yı boşandırıp tek kendim evli kalacağım.
Ama foyam ortaya çıktı :1:
 
Ve şunu da belirtmeden edemicem çocukluğumdan beri birçok şeyi yaşamış görmüş biriyim...
Annemin yaşadıkları ve tüm o yaşadıklarına sırf iki çocuğu var diye katlandığını biliyorum...
Varlıkda gördüm yoklukda...Hani evlilikle katlanılacak yada katlanılmayacak şeyler vardır...
Durumun iyi olur her türlü imkana sahip olursun ve birden elindeki herşeyi kaybedersin...
Bu durumla karşılaşıpda evliliklerini sonlandıran insanları da biliyorum...Yada bir başka bakış açısından sırf durumu iyi maddi imkanı kuvvetli diye evlilik hayatına adım atmaya karar veren insanları tanıyorum.
Ve en acısıda maddi durumu iyi diye evliliğinde dayak yiyip ama maddi durumu iyi diye buna katlanan çok yakınımın yaşadıklarını ve düşünce tarzını biliyorum.Ki bu insan okumuş etmiş ama evlendiğinde eşi istemiyor diye işine son vermiş biri...Gerçekden üzücü...Ve bu durumda toplumun düşünce tarzı çoğunlukla bu düşünceyi destekler tarzda...
 


Büyük konuşmak istemiyorum hiç bir şekilde...Bu olayı sevdiğimede anlattım ve ciddi düşünüyoruz.Gözlerinin içine bakarak eğer böyle bir durumu ben yaşamış olsaydım asla durmazdım dedim.Bir insanın herşeyden önce kendisine saygısı olucak.Ve inanın şunu gördüm evliliğin ilk zamanlarında gerçekden çocuk sahibi olmak çokda doğru gelmiyor bana.Çocukları çok sevmeme ve en çok istediğim şey olmasına rağmen...Ve yine bunu şimdiden açıkça ortaya koyuyorum evlilik oturmadan asla bebek sahibi olmicam diye.


Konu sahibini gerçekden cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.Ve bu konuda evli yada bekar kesinlikle birçok insana ders olmalı...Bana olduğu gibi...
[/QUOT

sen yine de büyük konuşma sıkıntılı evlilik yaşamakta boşanma kararı da boşanmakta hepsi kendi içinde kocaman dertler. ben o raddaye tam 8 ayda gelebildim 8 ayda karar verdim ayrılmaya ama o süreçte bir çok şey denedim doktora da gittim, konuştum da yeri geldi tavırda surat da yaptım özür de diledim dinledim anlamaya çalıştım olan biteni gözlemlemeye başladığımda gördüklerim daha da gözümü açtı daha da sıkıldım bunaldım.çocuğum yok allahtan o konuda şanslıyım ve kesinlikle doğru düşünüyorsun bence.

cesaret mi bu bilmiyorum ama ben güzel şeyler yaşamak istiyorum bu sadece mutluluk için attığım bir adımdı ama insanlar mutsuzluk gibi bakıyor buna
 




sen yine de büyük konuşma sıkıntılı evlilik yaşamakta boşanma kararı da boşanmakta hepsi kendi içinde kocaman dertler. ben o raddaye tam 8 ayda gelebildim 8 ayda karar verdim ayrılmaya ama o süreçte bir çok şey denedim doktora da gittim, konuştum da yeri geldi tavırda surat da yaptım özür de diledim dinledim anlamaya çalıştım olan biteni gözlemlemeye başladığımda gördüklerim daha da gözümü açtı daha da sıkıldım bunaldım.çocuğum yok allahtan o konuda şanslıyım ve kesinlikle doğru düşünüyorsun bence.

cesaret mi bu bilmiyorum ama ben güzel şeyler yaşamak istiyorum bu sadece mutluluk için attığım bir adımdı ama insanlar mutsuzluk gibi bakıyor buna



Ben yaşamadım canım allahda yaşatmasın...
Ama bu durumu yaşayıpda susan birçok insan tanıyorum.
Ben düşünce olrak bir şeyleri yaşamadan da ders alınabildiğini düşünüyorum.
Ve çockluğumdan beri hep gözlemci bir yapıp olmuştur halada öyle.
Aslında büyük konuşmak olrak nitelendirmemem lazım bu olayı.
İçinde olmadan belkide bilinmez ama dayak çok farklı bir boyut tamamen son nokta.
Hani bir çok şeye katlanabilirim.Birçok insanın önem verdiği şeylerin çoğu benim gözümde her zaman değersiz olmuştur.Eşya,maddiyat,para,mal,mülk,gösteriş gibi...Kendimi bildim bileli bunların önemi yok...Ama önem verdiğim bir çok şey varki...Oda sevgi,saygı,hoşgörü...Ömrümü geçireceğim insan eğer bana vurabiliyorsa ve ben buna katlanıyorsam kendime saygım kalmamıştır demektir...Zorlu bir süreçtie eminim...Bu kararı alabildiğin için cesaret olrak nitelendirdim...Herkes mutlu olmayı ister ama bunun için adım atmak büyük casaret gerektirir sen bunu başarmışsın...
 
Aziz Nesin'in bir lafı vardır ya Türk milletinin %60 ı aptaldır diye. Sen ne sıkıyorsun ki canını.
 
mutluluk oyunu oynamaya alışmış insanların nasıl bir tepki vermesini bekliyorsunuz ki??? bu kadar abartılı olmasa da insanlar aynı hayal dünyasında yaşar olmuş, topluma, kişiye göre kendini kandırmanın dozu yükseliyor o kadar...gerçekten kendisi için bişey yapacak gücü olmayıp aslında size bilinçaltı özenen insanlar, bu hislerini egolarını tatmin etmek için sizi kınıyor yadırgıyor görünüyor...
-dayak yiyorum
-aa yazık neden sana bunun yapılmasına izin veriyorsun, kurtul, mutlu bir hayat yaşa, tabiki ilk önce sıkıntılı olacak ama atlatırsın bunu çekmeye değer mi...
-aaa dövse de kocamdır o benim, başımdadır, evimin direği reisidir...sen boşandın ama zor bu toplumda dul olmak zorrrrr...keşke idare etseydin biraz daha...
-pesss...
bırakın insanlar kendilerini kandırmaya, polyanna olmaya devam etsinler...kan kusup kızılcık şurubu içsinler...bu kabusun adını da evlilik koysunlar...nasılsa geri dönüp baktıklarında boşa geçen yıllarına onlar ağlayacak siz değil...
siz hayatınızla ilgili inandığınız kararları almaya, mutlu olmak için direnmeye devam edin...


vereliniortak

üzerine tek kelime söylemeye bile gerek yok..
 
KK'da da böyle bu durum.
Yakın zamanda döven,ihanet eden ama çocuğuna iyi baba olan bir eşe sahip üyeye boşanmak en mantıklısı dedim .Bana sen benim yuvamı yıkmaya çalışıyorsun,bundan mutlu olacaksın dedi.
KK'da bu ilişki bitmiş diye yorum yapsam hep bir isivri çıkıp ama arkadaşı gaza getirme,senin başına gelse görürüm ben seni gibi zekadışı cümleler kurar.siz dayak yiyorsanız başkasıda yesin normal olsun istiyorsanız ama yemiyorsanız elbette yememesi için tepki koyuyorsunuz.
herkes kendi hayatına göre yorumlar olayları..
Kadınlarımız hep böyle aciz düşündükçe ihanete uğramaya dayak yemeğe saygı görmemeye devam edecekler.Güçlü bir kadın görmeyen erkek at koşturmaya devam edecek.
İnsanlar gerçekleri değil pohpohlanmayı istiyor.

bu forumda neredeysee bütün yorumlarına katıldığım ender insanlardan birisin derinss..

üstteki yorumuna da her harfine katılıyorum.. belki de o sivrilerle!!!! karşılaşmamak için porno,dayak, ihanet konularına yorum yazmıyorum artık... nasıl olsa genel olarak "geçer geçer, kimin kocası yapmıyor ki????" yorumunu duymak istiyor bazı arkadaşlar.. en üzüldüğüm bunun adına da "kadın dayanışması!!!" diyorlar kendilerince... :kahve:
 
bu forumda neredeysee bütün yorumlarına katıldığım ender insanlardan birisin derinss..

üstteki yorumuna da her harfine katılıyorum.. belki de o sivrilerle!!!! karşılaşmamak için porno,dayak, ihanet konularına yorum yazmıyorum artık... nasıl olsa genel olarak "geçer geçer, kimin kocası yapmıyor ki????" yorumunu duymak istiyor bazı arkadaşlar.. en üzüldüğüm bunun adına da "kadın dayanışması!!!" diyorlar kendilerince... :kahve:

Teşekkür ederim Office kaydirigubbakcemile5
Son aldığım uyarılardan beri bende yazmıyorum o tip konulara.
Ne beni anlayan var ne de o yürekteki insanlar.
Kocasına tapan ve hikmetse taptıkça daha da namussuzlukla,dayakla,ihanetle karşılaşan insanlar.
Yorumlarımda amacım kimseyi rencide etmek değil sadece "sarsmak" istiyorum.Ama öyle mahkumlaşmışlar ki hayatlarına sarsma isteğim arabozuculuk oluyor,yalakalık ise kadın dayanışması..
 
yazdıklarında bulunduğun serzenişlerde haklısın ama kendini üzmeye değmez senin için
huzurluysa gerisi boş...
malesef bu tabuları yıkamıyoruz türk toplumu olarak aile kültürü,yaşayış,çevre de etkiliyor tabi...
hiç kimse boşanmak için evlenmiyor ama hayatta neyin garantisi var ki yarın ne olacağı kimseye
belli değil asla ben yaşamam veya yaşamaya müsade etmem diyen insana şaşıyorum...
herkesin başına gelebilir..evlenmek ne kadar normalse boşanmak da normaldir.
anormal olan erkekdir ne yapsa doğrudur denmesi...özellikle hemcinslerimizn bayanların birbirini sırf bu yüzden çekememesi...boşanan kişiyi kınayan bayanlar bile var ne yazık ki onu kendi eşinden kıskanan...
kimse büyük konuşmasın ve kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmasın...
en önemlisi bu...

 
toplumsal baskıya bakış açısı önemli..

ben hiçbir hareketimi toplum baskısına göre yapmam.ha anca içime sindiği için yaptığım olur.plajda yanlız çıplak özgürce güneşlenmek,bikini izi sorunu yaşamamak isterdim mesela.e ama ben bunu yapsam olacakları biliyorum:icecream:

e peki bikini giyince mutsuz mu oluyorum,bi yerimmi eksiliyor hayır..

ama biçok konuda toplum baskısını göz ardı ettiğim için,öyle bir sorunda görmüyorum çoğu zaman.

ne kadar takarsan o kadar rahatsız olursun
 
yazdıklarında bulunduğun serzenişlerde haklısın ama kendini üzmeye değmez senin için
huzurluysa gerisi boş...
malesef bu tabuları yıkamıyoruz türk toplumu olarak aile kültürü,yaşayış,çevre de etkiliyor tabi...
hiç kimse boşanmak için evlenmiyor ama hayatta neyin garantisi var ki yarın ne olacağı kimseye
belli değil asla ben yaşamam veya yaşamaya müsade etmem diyen insana şaşıyorum...
herkesin başına gelebilir..evlenmek ne kadar normalse boşanmak da normaldir.
anormal olan erkekdir ne yapsa doğrudur denmesi...özellikle hemcinslerimizn bayanların birbirini sırf bu yüzden çekememesi...boşanan kişiyi kınayan bayanlar bile var ne yazık ki onu kendi eşinden kıskanan...
kimse büyük konuşmasın ve kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmasın...
en önemlisi bu...


teşekkür ederim. dediklerin o kadar doğrusu ki o kadar çok karşılaşıyorum ki bunlarla. Ama biliyor musun ben ne keşfettim; ben güldükçe mutlu oldukça daha çok imalar bakışlar artıyor ama ben umursamıyorum çoğu zaman sonraları susuyorlar artık esasında benim duruşum ve bakışım önemli. sadece en yakınım olan arkadaşımın söyledikleri dokundu yani. insanın hayatnda dini manevi değerleri vardır değil mi; sonuçta herkes bir inanışa inanır veya inamaz. benim inancımın çok çok dışında evlendikten sonra farkettiğim bir sapkınlık içindeki bir adamla nasıl çocuk büyütürdüm ve mutlu olurdum ki. bunu bile bile keyiften boşanmışım gibi tavırları sevmiyorum sevmeyeceğimde...:enbuyukkk:
 
bu toplumda kadınlar, yanlarındaki erkekle, o erkeğin işi, gücü, pozisyonu, erki, iktidar alanıyla değerlendirilmeye o kadar teşneler ki...o erkeğin kendisini maruz bıraktığı tüm rezillikler, aşağılamalar, tatminsizlikler, mutsuz ve umutsuz haller bile bi başına kalmaktan çok daha ürkütücü gelmiyor kadınlara...bu toplumun yalnız kadınlara "yok" muamelesi çekmesi o kadar korkutuyor ki kadınları dayak yiyen, hakarete uğrayan, aldatılan, aşağılanan, baskılanan, tatmin edilmeyen bir kadın olmak ama "var" olmak istiyorlar...
kendi boşanma prattiğimden yola çıkarak daha iyi gördüm bunu, ve en çok da kadınlar beni boşandıktan sonra "yok" saydı...etrafımdaki erkekler cesaretimden ötürü, kararlılığımdan dolayı, sırf kendimi daha rahat ifade edip daha özgürce hayatımı kurmak adına elimin tersiyle ittiğim herşeye daha fazla saygı duyarlarken, etrafımdaki kadınlar ya anlamadılar/anlayamadılar benim sebeplerimi ya baştan yoksayıp selam sabahı kestiler ya da "kötü örnek" oldum karakterimi koruma çabamla...
elbette evliliğine sahip çıkmaya çalışan herkes için söylenemez bu sözzler, çoğu kadın farkediyorum, sorunlar yaşıyor ama seviyor kocasını...ama kendisini yok ediyor başkasını severken bunu anlatmak lazım...
sevgilerimle

bu arada çok iyi bir başlık olmuş
 
cogu ilklerini kocalariyla yasamis kadinlar eslerinden ilerisini gormez
dayak, aldatma, psikolojik baski dahi olsa..
cocuklarim icin cekiyorum der.. oysa cocuklari ne kadar etkilenecek bihaberler
babalarinin annelerine yaptigi saygisizlik erkekse kizlara kadinlara kaba davranmasina neden olacak
bir kadina ince davranmaktan bihaber olacak.. kizlarsa babalarinin haksiz baskinliklarini ve egemenliklerini gore gore erkekler karsisinda zayif hatta ezik olacak..
"yuvayi disi kus yapar" etiketi vurulur birde kadinlara ve olaylari hazmetmek zorundadir sessizce veya erkeklerin tabiirince "dirdir"yaparak..
her basarili erkegin arkasinda bir kadin vardir derler birde ustelik
kadin ev butcesinde ekonomist
mutfakta ahci
evin hizmetcisi
yatakca cilveli
olmali derler..
ama tum bu demeler sadece kadina tesseli modunda gaz vermektir
"senin boyle bir hukumlulugun var" ama sen erkegin kaburga kemiginden yaratilmissin
sen erkege emanetsin.. sen erkekle "var"sin
onsuz bir zavallisin.. vazifeni belle kocani evini bil otur..
"erkeginin sana sundugu ozgurluk kadar ozgur ol, bunun disina cikarsan sen kotu bir ornek hatta kotu bir kadinsin"
toplum yanisira sistemde buna yardim eder kadini metalastirarak.. kadinin cinsiyetini erkeklere karsi kullanarak olur olmadik kampanya yada medyalarda.. kadini her daim satilik ve alinabilir bir esya daha dogrusu ise yarar bir esya olarak gosteriyorlar.. ya eglenirsin ya evlenirsin... evleneceginde egleneceginde kadin sonucta!!!!! erkek kadinla evlenir ve namuslu olarak topluma entengre eder yada eglenir "yollu" olarak etiket yapistirir..
erkegin elinde sekillenmeyen kadin "CESUR" ve cogunlukta "OKUMUS" ve kendini ELE ALABILEN kadindir'ki onlarin okumayada ihtiyaci yoktur sadece CESARET VE KENDINE GUVENI OLMASI yeterlidir.. Hayatimi erkeksiz dusunemem.. ama kisisel haklarimi varolusumu esit haklara sahip olusumu suistimal edebilen bir erkegin elindede hayatimi heba edemem dogrusu..
 
hepimiz ömürlük olucak diyerek evleniyoruz. evlilik kararını bile düşünerek alıyoruz.
( istisnalar yok değil. koca olsun yeter ki evleneyimciler.)
ince eleyip sık dokuduğum binbir hayalle kurduğum emek verdiğim yuva da saygı sevgi hoşgörü görmek en doğal hakkım..
annemin evinde ki rahatımı niye bozdum? dayak yiyim arada hakaret duyayım ailesi bile itelesin beni. hizmetçi olayım paspas olayım elaleme. takdir görmek yerine küfür işitiyim diye değil.
ben nasıl ailem de birciksem eşimde de yeni kurduğum aile de de bu olmak isterim. ve istedim.
şuan çok ama çoook mutluyuz. lafımın üstüne laf bile söylemez kocacığım. ama böyle kalmaz da değişirse günün birinde nufus cüzdanımı değiştirmeye hiç gocunmam.
toplumda 'dul' damgası yerim diye korkmam. bu küçük beyinli insanların bakış açısı. dullar öcü değil.
benim uçkuruma kocam sahip çıkmıyor. kimse kusura bakmasın kocam olmassa ben yolumu kaybetmem. beni yola getiren de koca değildir.kendi insanlığımdır yaşam tarzımdır.
bazı bayanların tek korkusu elalem ne der?
elalem 'yazık neden çekiyor ki insan gibi yaşamalı'' da diyen var bu alçak sesle gelen birşeydir kimine göre..
elalem '' aaa falancanın kızı boşandı ailesinin yüzünü yere eğdi. şimdi milletin kocasını mı ayartçak elin iyisi olmaz'' işine gelen sadece bu sesi duyar.

bwnce insanın kendine verdiği değerdir duyması gereken. bu aile ve çevreyle de alakalı. bazen gidece yeri olmayıp çok zor durumda sıkışnlarımızda var yok deği.l. benim sözüm ekonamik özgürlüğü olup arkasında bir ailesi olup yine de dar düşünenlere...
 
Yazdıklarınıza katılıyorum ama bu erkekleri yetiştirenlerde kadınlarımız
 
Back