İyi geceler hanımlar,
Bugün içim içimi yedi, kemirdi resmen. Geçen hafta cumartesi akşam saatlerinde bana bir telefon geldi bilmediğim bir numaradan ve arayan kadındı. İsmim misal Zeynep olsun. Konuşma şöyle;
Ben: Alo.
Karşı taraf: Zeynep.
Sesi bir arkadaşıma benzettim ama numarası kayıtlı telefonumda ve bir buçuk-iki ay oldu görüşeli o yüzden, ekrana baktım tekrar isim yazmayınca şaşırdım.
Ben: Buse sen misin? Sorusundan sonra karşı tarafta sessizlik oldu, birkaç kez daha Buse falan dedim.
Karşı taraf: Zeynep, dedi tekrar.
Ben: Evet, benim. Buse sen misin, diye sordum.
Karşı taraf: Zeynep... sessizlik oldu burada biraz, bir duraksadı karşı taraf ve sonra, ben Uludağ Üniversitesinden arkadaşım Zeynep'i aramıştım, yanlış oldu galiba, dedi ve kapattı.
O an görüşmenin üzerinde çok durmadım. Ev curcuna gibiydi; çocuklar tepiniyor, başım çatlayacak gibi ağrıyor, çenemdeki kist enfekte olmuş çenem davul gibi şişmiş onun acısı ve üstüne hastalığın getirdi halsizlikle üzerinde durmadım. Büyük olasılıkla o an eve yıldırım düşse totomu kaldırmazdım yerimden. Neyse efendim, çenemdeki enfeksiyon dün gece soğan yardımı ile aktı ve rahatladım. Sanırım beynim sonrasında çalışmaya başladı ve bugün birden aklıma bu konu geldi bir hafta üstüne. Şeytan mı dürttü nedir, bilmiyorum. Şimdi şöyle ki ben Bursa'da neredeyse UÜ'nin dibinde oturuyorum. Adım da şahsın söylediği isim. Ses tonu, duraksamaları ve kararsızlığı bir garip geldi.
Acabalar bugünden beri kafamın içinde dönüp duruyor. Nasıl bir tesadüf anlamadım ve bir ihtimal geldi konduramadım ama Kemal'im yapmaz diyenlerden değilim. Kimseye o derece güvenmem. Evden işe, işten eve gider gelir ama kendi şirketleri gün içerisinde boynuzlanabileceğim kadar serbest ve rahat bir işi var. Kendi aramızda da her şey gayet iyi ve normal ama bu yok yapmaz, dedirtmiyor. Gerçekten bu konuda hiç kimseye güvenmiyorum. İhtimal dahi veremeyeceğim kimler kimler eşlerini aldattı çevremde. Hayatta huyum değildir ve nefret ederim ama telefonlarımızda şifre var ve şifreleri biliriz. Dedim ki gece telefona bakacağım, numarayı telde arayacağım. Ne oldu dersiniz; saat 8.30 civarı eşimin telefonu düştü. Ben ekrana falan bakmadım, çocukları yatırmaya çıkarıyordum. Az önce elime aldım bir baktım ekran çalışmıyor. Işığı yanıyor, ekran aşağı yukarı titreyip duruyor ve bir şey görünmüyor. Şimdi bana akıl verin, mantıklı fikirlerinizi paylaşın lütfen.
Öyle geçip eşimin karşısına, sen beni aldattın mı diye sormam. Büyük olasılıkla erkeklerin %99.9 gibi inkâr eder ve öyle bir şey varsa da öğrenme ihtimalim yerle bir olur. Bir şey varsa elbet ortaya çıkar diyorum, içim içimi kemirse de sabırlı ve soğukkanlı bir insanım. Tam bir poker yüzüyümdür yani. Kendimi doldurup gaza getirmek istemiyorum ama boynuzu yediysem o boynuzu eşime de, karşı tarafa da takar felekleri şaşana dek çeviririm. Böyle işte içim şişti hanımlar ya, bir el atın. Tesadüf müdür?
[/QUOTE
Ben şunu anlamadım siz eşinize mi dediniz o numarayı arayacağını yani haberi var mıydı arayacağınızdan çünkü eğer bunu içinizden düşünmeyip bildirdiyseniz pokersiz yüzünüzle, telefon bilinçli kafayı yemiş olabilir.