Inanın tam bir kriz yöneticisiyimdir. En gergin ortamlari bile parmagimda dondururum.ben iyiyimdir hoşumdur ama hem yüzüm soğuktur hemde bir şey konuşacaksam sesimin tonunu ve mimiklerimi duruma göre çok iyi ayarlarım.
öyle sinir krizi falanda geçirmem.
kibar kibar da konuşmam hakaret küfürde etmem.
içimde kalıp beni yiyeceğini konuşurum onlari yesin dedim bir zaman sonra
ve en önemlisi evde kendi laflarından kaynaklı huzur kalmadığinida hissettirdim.
mesela görumcem evli şuan daha kaynanasigilin kapisini bir kez acmadi ama bize guzel guzel toparlanip geliyorlar.
her geldiklerinde bacak bacak ustune atip yediklerini bile toplamazlar bu konuya gıcıktım ben mesela. benden 7 yaş küçuk bu arada
bir gün laf açildi ay hiç gitmek istemiyorum oraya dedi (kaynanasi gilden bahsediyor),
gitmek istemezsin tabi bacak bacak ustune atip,oturup yedigin yemegin tabagini bile kaldirmamazlik edemezsin sonucta orda dedim.
cevap bile veremediler çunku yaptiklarinin terbiyesizlik oldugunun farkinda ola ola yapiyorlardi karsidakide tolerans gosteriyor saniyorlardi.
benim huzur bulmadığım yerde huzurumu bozan insanlar asla huzur bulamazlar.
önce ben demeyi ögreneceksiniz.
Bir insani nezaketimle dövebilirim.
Ama bunlara gelince elim dilim tutuluyor. Kendimi hangi kör kuyuya atsam?
Lohusalık insanin cok özel ve hassas bir donemi. Hayatta 1 2 kere yaşanacak kadar özel. Onu bile zehir ettiler, yine unuttum, yine sustum. Yani 1 2 hafta üzülüyorum ağlıyorum, sonra aman eşimin hatrı onun icin herseyi yaparim diyorum.
Herhalde gerizekaliyim