- 12 Ağustos 2007
- 1.235
- 1.764
- Konu Sahibi Lady Starlight
- #521
Canım ben embriyologla görüştüğümde şöyle demişti “9 büyük genetik hastalığın 5 tanesi nokta atışı tespit edilebiliyor. Diğer 4 tanesi malesef var olan teknoloji ile embriyo üzerinde görüntülenemiyor. Yani down sendromunu görebiliyoruz ama otizm genetik tanı ile embriyo üzerinde netleştirilemiyor.” Bu nedenle % 100 diyemiyorlar.Kızlar bu genetik testler (pgt/ngs) tamamen down sendromu yada farklı engellilik sorunlarına çözüm getiriyor mu?Down sendromu için sonrasında ikili tarama gibi testler de var ama diğer engellilik durumlarını da dikkate alırsak, genetikten geçmiş bir embriyo kesin engelli olmaz deniliyor mu?
Belki siz araştırmışsınızdır diye soruyorum.
Ben hamile olduğumu söylememiştim kayınvalidem ve görümceme. Onlar kürtaj olduğumu yeni öğrendiler . İkisi birden yaşımın 40 olduğunu artık çocuk için uğraşmamam gerektiğini , yaş gereği daha önce çocuğum da olmadığı için engelli olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söylediler.Zaten görümcem de kocam gibi çocuk istemeyen biri.Hatta hiç evlenmek dahi istemedi.Benden 5 yaş büyük. Muhabbeti en güzel bir ev hayvanı al besleye getirdiler.Tamam ev hayvanının sevgisi ayrı ama çocuk sevgisinin yerini tuttuğunu düşünüyor görümcem. O da eşim gibi aynı muhabbetlere başladı, birkaç yıl sonra su kalmayacak dünyada.Yeni virüsler ortaya çıkacak.Böyle bir dünyaya çocuk mu getirilir diye.
Ben hala çok istiyorum, denemeye de gideceğim tekrar.Ancak bu engelli olma durumu düşündürüyor. Bilgilerinizi aktarırsanız sevinirim.
Açıkçası 7 yaşından beri kedisi köpeği olan biri olarak şunu söyleyebilirim: çocuğu olmayan biri çocuk sevgisini nasıl bilmiyorsa, hayvanı olmayan da onun verdiklerini bilemez. Ben mesela asla kedisiz, köpeksiz yaşayamam. Çünkü biliyorum sevgisini. O sevgi olmadan yapamam. Ama bunu çocuk sevgisi ile de kıyaslayamam. Sadece tatmadığım için değil. Her sevgi birbirinden farklı ve bağımsız olduğu için.
Annemize duyduğumuz sevgi, eşimize duyduğumuz aşk kıyaslanabilir mi? Birbirinin yerini tutabilir mi? Birinden diğeri için vazgeçebilir miyiz? Bu da öyle. Hayvan sevgisi ve çocuk sevgisi birbiri ile kıyaslanabilir mi? Bence hayır. Mesela bir çocuğun annesine duyduğu sevgiyi biliyoruz. Ama bu karşılık bekleyen bir sevgi. Bir köpek seni sadece sever. Karşılık beklemez. Aç da bıraksan sever. Ama bu iki sevgi birbirinin yerini asla tutamaz bence.
Çocuk sevgisi hayvan sevgisinden üstündür demek de, hayvan sevgisi çocuk sevgisinin yerini tutar demek de bence haddini ve yerini bilmemek demek.