• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tecavüz gibi kürtaj

gercekten var boyle seyler siz cok yain arkadasimin basindan geceni anlatiyim;
arkadasim ozel bir hastaneye jinekologa gidiyor,doktor kiz misin kadin misin diyor,yani cinsel hayatin aktif mi diye sormak varken neyse arkadaism aktif bi cinsel hayatinin oldugun soyluyor ve doktor (kadin doktor ) arkadaismin yuzune bakmadan hemsireye muayene koltuguna al diyor,kontrol ediyor ve hic bir sekilde arkadaismla muhattap olmuyor ve isini bitirip masasina geciyor arkadasimda sok gecirmis bi halde bitti mi diyor,hemsire yardimci oluyor bitti toparlan gel diyor.arkadasim doktorun yanina gidiyor doktor elinde bi recete havaya kaldiriyor yuzune bile bakmadan al diyor.arkadasim yasadigisokun etkisiyle alip cikiyor.ozel bir hastane doktor hastalik var mi yok mu bu ilaclar ne icin aciklama bile yapmiyor sadece yuzune bile bakmadan receteyi uzatip yuzunu burusturuyor.ve arkadasim ilaclari almaya gidiyor eczaci anlatiyor.daha sonra arkadasim baska bi doktora gitti ve hastaligin kanser olma riskini ogrendi,dusunebiliyor musunuz,arkadasim kanser olabilir ve doktorun en ufak bi aciklamasi yok hatta cinsel hayati aktif oldugu icin onca yil okumus doktor olmus ve en onemlisi bi kadin tarafindan sessiz tacize ugruyor cinselligi yasadigi icin suclaniyor.uzgunum ama bunlar her yerde var,ozelde de devlette de
 
böyle bır sey gercekten yasanmıs mı,uydurma mı bılemıyorum ama bence bu olayı yasayan bırı mektupla bırılerıne içini dökmek yerıne kararlı bı şekılde harekete geçmeli dıye dusunuyorum.. kurtajın hıc bır yonunu hıc bır sekılde hak olarak gormuyorum..allah kımseyı mecbur bırakmasın.. eger yazılanlar doğruysa (hiç sanmıyorum)o insanlıktan nasıplenmemış doktorun kurtaj yaptıran kısıden hıc bır farkının oldugunu dusunmuyorum! yazı cok usta bı kalemden cıkma o bellı.. ve sonunun hukumetın 3 cocuk vurgusna baglanması da ılgınc bı ayrıntı.. ne yanı 3 cocuk kuralına uyulmuyo kurtaj yaptırılıyo dıye devlet bu doktorları ozellıkle mi yonlendırıyo bunu mu demek ıstıyosunuz.. ne zeka ama.. tabi kadınlarında hassas konusu..bebek doktor kurtaj.. bu yazılanları bılmem ama bı 15 20 sene once dayak yıyerek doğum yapan kadın hıkayelerını cok duymuslugum vardır...bılmem anlatabıldım mı..:34:
 
türkiyede bu yazılan yazının gerçek olma olasılıgı bence çok yüksek
hatta bu olay büyük olasılıkla
kadın hastalıkları ve dogum hastanelerinin birinde olmuştur
kesinlikle devlet hastanesidir
bu muameleyi yaşayan bilir
yazan kişinin abarttıgınıda düşünmüyorum
 
Doğrudur inanırım.
Benim evime temizlik için gelen bir bayan var. Maddi sıkıntıları olan birisi özele gitmeye pek imkanı yok.
Karnında 2 defa bebeği öldü ikisinde de Zeynep Kamil hastanesinde aynen bu şekilde kürtajla bebeğini almışlar.
Kızcağız anlatırken ağladı.

Ayrıca yine başka bir arkadaşımız da mide rahatsızlığı için endoskopi çekilecekti o da Sakarya da devlet hastanesini seçti.
Erkek arkadaşımız hemde;
Bunu bir iskemleye oturtmuşlar ellerini ve ayaklarını bağlamışlar canlı canlı hemde narkoz vermeden öğüre öğüre zorla hotumu sokmuşlar boğazından midesine kadar.
Arkadaşım gözlerimden yaş geldi işkence gibiydi ömrümde böyle rezillik görmedim dedi.

Daha geçen ay yine benim teyzeme Göztepe SSK hastanesinde yine bu şekilde canlı narkozsuz endoskopi çekildi.
Teyzem çıkışta bize döndü ve; telef oldum dedi. Kadının hali yoktu gözleri kaymış inanılmazdı.

Geçen sene de başka bir arkadaşım Çapa da kolonoskopi yaptırdı ona da narkoz vermemişler canlı canlı yapmışlar.

Yani devletin prosedürü bu olsa gerek narkoza gerek duymuyorlar.
Bu kürtaj yaptıranı cezalandırmak değil her işlemi bu şekilde yapıyorlar
 
öyle bi yazmışsınız ki köşe yazısı gibi olmuş.gayet bilgili, kendini ifade eden bi kadın modeli gördüm karşımda.

ama doktorların yanında son derece kendini ifade edemeyen,vur kafasına al lokmasını bi kadın görüyorum.
çok tezat bi durum açıkçası.
doktora diyemediniz mi benimle "ne biçim konuşuyosunuz "diye.hakkınızı arayamamışsınız.
şimdide gelmiş devlete kin kusuyosunuz.

devlet hastaneleri için şikayet edende var övgüyle bahseden de..
siz hastaneyi ve doktorları şikayet etmektense devlete sayıp durmuşsunuz.

size 3 ay sonrasına randevu veren devleti özlemişsiniz belli.
o zamanda bebeğinizin katili olamazdınız kanunen...

ayrıca her çocuk kendi rızkıyla gelir.o çocuğu doğursaydınız bunun ne demek olduğunu anlardınız.
hem günaha girmişsiniz hem bebeğinize kıymışsınız.
bebeğinin özürlü doğucağını bile bile aldırmayan kıyamayan annelere bakıyorum bide size..
neyse yinede saygı duymak lazım..
 
Ah canim ne kadar da magdur olmus.. yazik.. cook mecbur kaldigi icin! bebegini aldiriyo kendisinin her yaptigi normal bi doktor cok anormal:1:ilahi siz:27:
 
Ah canim ne kadar da magdur olmus.. yazik.. cook mecbur kaldigi icin! bebegini aldiriyo kendisinin her yaptigi normal bi doktor cok anormal:1:ilahi siz:27:

öncelikle bu yazı bana ait değil bu Ayşe Arman'ın bir köşe yazısında yayınladığı okurlarından gelen bir mektup ama siz bir kadın olarak bu yorumu hangi vicdan ve merhametinize istinaden yaptınız bunu öğrenmek isterim gerçekten.
 
Her şey insanlar içindir siz unutmuşsanız hatırlatmak isterim. Kimsenin kimseye bu muameliyi yapmaya hakkı yoktur sizin de kendinizde bu hakkı görmeniz kabul edilebilir bir durum değil.
 
deseydin ya kocam değil mi istediğimi yaparım onunla sana mı sorucam diye. ben olsam kadını döverdim orda sen kim oluyosunda özel hayatıma karışıyosun diye bi daha da ağzını açamazdı
 
kendini bu denli güzel ifade edebilen bi bayanin, o durumu sessiz bi sekilde sineye cekmesi pek inandirici gelmiyor acikcasi...
En gec ilk yapilan saygisizliktan sonra o terk edip, baska bi hastane aramaliydi... Nasil olduklari en basindan belliymis zaten,
insan neden bile bile atese atar ki kendini?
Neden girecegi ameliyati öncesinde sormaz?
Ayse Arman devleti yerden yere vurmak icin uydurmus bana kalirsa...
Ama devlet hastane kapisindan girerken beyninizi danismaya birakin demiyor...
Akil var mantik var, vucudunu böyle insanlara teslim etmemeliydin...
Yapilan onca sözlü saygisizliktan sonra, hijyenin saglanmadigini göre göre
hangi kadin ordan kacip gitmezdi?
 
kendini bu denli güzel ifade edebilen bi bayanin, o durumu sessiz bi sekilde sineye cekmesi pek inandirici gelmiyor acikcasi...
En gec ilk yapilan saygisizliktan sonra o terk edip, baska bi hastane aramaliydi... Nasil olduklari en basindan belliymis zaten,
insan neden bile bile atese atar ki kendini?
Neden girecegi ameliyati öncesinde sormaz?
Ayse Arman devleti yerden yere vurmak icin uydurmus bana kalirsa...
Ama devlet hastane kapisindan girerken beyninizi danismaya birakin demiyor...
Akil var mantik var, vucudunu böyle insanlara teslim etmemeliydin...
Yapilan onca sözlü saygisizliktan sonra, hijyenin saglanmadigini göre göre
hangi kadin ordan kacip gitmezdi?

ya gidecek imkânı yoksa belki de bu bir karalama yazısıdır belki de doğrudur küçük şehirlerde çok hastane yok bırakın özel hastaneyi bunu kimse bilemez ama devlet hastanelerinde insan muamelesi görmediğimiz gerçeğini yok edebilir mi?
 
ya gidecek imkânı yoksa belki de bu bir karalama yazısıdır belki de doğrudur küçük şehirlerde çok hastane yok bırakın özel hastaneyi bunu kimse bilemez ama devlet hastanelerinde insan muamelesi görmediğimiz gerçeğini yok edebilir mi?

dogru olabilir, dogruysa cok cok üzücü... ben devlet hastaneleri süper, karalama var demiyorum
ama böyle birseyle karsilasirsam ben olsa bir daha gitmem ve sagligimi emanet etmem diyorum.
hicbirsey sagliktan önemli degil su hayatta... yasadiklarini kaleme alip ayse armana ulastiracak kadar zeki ve kendinden emin bi kadin
bunlari sineye cekmemeliydi.
Yaziyi okurken bi an nazi kamplariyla ilgili bi yazi okuyormusum gibi hissettim.
Cok korkunc.
Ve tüm bunlari yasadiktan sonra bunlari yasatan doktor ve personel yerine devleti sorumlu tutmasi cok sacma
 
dogru olabilir, dogruysa cok cok üzücü... ben devlet hastaneleri süper, karalama var demiyorum
ama böyle birseyle karsilasirsam ben olsa bir daha gitmem ve sagligimi emanet etmem diyorum.
hicbirsey sagliktan önemli degil su hayatta... yasadiklarini kaleme alip ayse armana ulastiracak kadar zeki ve kendinden emin bi kadin
bunlari sineye cekmemeliydi.
Yaziyi okurken bi an nazi kamplariyla ilgili bi yazi okuyormusum gibi hissettim.
Cok korkunc.
Ve tüm bunlari yasadiktan sonra bunlari yasatan doktor ve personel yerine devleti sorumlu tutmasi cok sacma

bende bir süre önce devlet hastanesinde bir operasyon geçirdim ve o günden beri hayatımın en kötü günü 21 Ocak 2013 diyorum inanın daha kötü bir anım olmadı. Bu yüzden bu yazıda da gerçeklik payı olabilir diye düşünüyorum. Devlet hastanelerinde azarlanmaktan insan yerinene konulmamaktan o kadar yıldım ki en son bir üniversite hastanesine gittim bana dediler ki dosya almalısın aldım öyle gittim muayeneye çıkarkende orda kaldı almam gerektiğinden haberdar değildim. Neyse tahlilller yapıldı tekrar gittim dosyan nerede dedi buraya bıraktım dedim (içindeki kağıtları da almıştım dosya boştu) nasıl bıraktın yok burda git bul o zaman dedi. Almam gerektiğini söyleseniz zaten bırakmazdım dedim. Ben bir öğretim üyesiyim benimle bu şekilde konuşamazsın dedi demek onun bana konuştuğu üslupla konuşsam polis çağırıp attıracaktı. ben de bir hastayım siz de bu şekilde konuşamazsınız dedim. Zaten oraya giden insan hasta canı burnunda bir de azar yemek zorunda mı? O günden beri gitmiyorum yeter dedim zaten sağlığım bozuk bari psikolojim sağlam kalsın...
 
Son düzenleme:
'İÇİMİZ ÇOK ACISA DA ALDIRMAYA KARAR VERDİK'
İki evladım var, 37 yaşındayım. Eşimle korunmamıza rağmen bir şekilde hamile kaldım. “Olurdu olmazdı” derken, içimiz çok acısa da, aldırmaya karar verdik. Çok zor bir karardı ama yaptırmak zorundaydık. Maddi olarak üçüncü bir çocuğu büyütmemiz, yetiştirmemiz mümkün değil. Çocuk demek para demek. Yok böyle bir imkânımız.

'KÜRTAJ OLMAK 750 LİRADAN BAŞLIYORMUŞ'
Böyle sakin yazdığıma bakmayın. Geçen hafta hamile olduğumu öğrenince şok yaşadım. Eşim de, en az benim kadar perişandı. Hemen fiyatları araştırmaya başladık, kürtaj olmak 750 liradan başlıyormuş, dedik ki, “Devlet hastanesine gidelim...”

'DOKTOR AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ'
Salı günü bir devlet hastanesinin Aile Planlama Merkezi’ne gittim. Ultrasona aldı doktor beni. Evet, bebek vardı. Kadın doktor açtı ağzını yumdu gözünü, “İlkokul mezunuyla üniversite mezunu arasında en ufak bir fark yok. Hepiniz aynısınız!” dedi. Hekimlikten ve hasta psikolojisini anlamaktan uzak, sadece kişisel egosunu tatmine dayalı bir sürü söz sarf etti. Hiç cevap vermedim, vermek de istemedim, çünkü benim üzüntüm bana yetiyordu.

'ETEK TIRAŞI OL, BANYO YAP'
Perşembe gününe randevu verdi. Gelirken etek tıraşı olmamı, banyo yapmamı ve bir de etek getirmemi söyledi. Tuhafıma gitti. “Ha bir de gelmeden, mutlaka bir şeyler ye!” dedi. Oysa narkoz alacağımı düşündüğüm için, “Bu doğru olmaz!” diye geçirdim aklımdan.

‘KOCANIN ALTINA YATMAYI BİLİYORSUN AMA’
Perşembe sabahı erkenden kalktım ve hazırlandım, eşimle yola koyulduk. Saat tam 08.45’te hastanedeydik. Eşimi bekleme salonuna aldılar, beni de başka bir bölüme. Odada 4 kadındık. Bir saat kadar bekledikten sonra doktor hanım geldi. Sanki çocuklarıymışız gibi, “Geçin bakim şuraya” dedi, geçtik. Üreme sistemini anlattı. Sonra da verdiği bilgilerin pekiştiğinden emin olmak adına, “Neyle korunacaksın bundan sonra?” gibi sorular sordu. Cevap veren kadına, “Madem öyle, bunu daha önce niye yapmadın?” dedi. Kadın, “Kocam...” diye geveleyince “Altına yatmayı biliyorsun ama” diye azarı bastı.

ODADAN ÇIKAN KADINLARIN YÜZÜNDEKİ DEHŞET İFADESİ
Sonra bizi ranzaların olduğu bir odaya aldılar. 4 yatak vardı 4’ü de birbirinden leş, camlar açık. Eteklerimizi giymemiz söylenince, hiç tanımadığım kadınların önünde soyundum, iç çamaşırımı çıkardım, eteğimi giydim ve sıramı beklemeye başladım. Kadınları tek tek, başka bir odaya alıyorlardı. Meğer en korkunç şey o odada yaşanacakmış da, haberim yokmuş! Ben en sonuncuydum. Odadan çıkan her kadının yüzünde dehşet ifadesi vardı ve kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sıra bana geldi.

NARKOZSUZ KÜRTAJ
Odaya girdim. O odanın da camı açıktı, jinekoloji masası da camın yanındaydı. Uzanmam söylendi. Ben hâlâ saf bir şekilde narkozcu bekliyorum. “Herhalde bir narkozitör gelip beni uyutacak” diyorum. Masanın hemen yanında ağzı açık bir tıbbi atık çöp kovası var, içi de kanlı gazlı bez ve pamuk dolu, ona bakıyorum. Bu arada, odanın kapısı açık hasta mahremiyeti yok, isteyen istediği gibi girip çıkıyor. “Allah’ım ben n’apıyorum burada? Bu insanların arasında işim ne?” demeye kalmadan, bir spekülümün kabaca içime yerleştirilmesiyle irkildim. Meğer kürtaj yaparken ne narkoz, ne sakinleştirici, ne de ağrı kesici hiçbir şey vermiyorlarmış!

'BEBEĞİMİ, BEN KENDİMDEYKEN VAKUMLADILAR'
O an yaşadığım bedensel ve duygusal travmayı asla unutmayacağım. Ağlamaya başladım. Ki ben ketum bir insanım kolay kolay ağlamam ama rızam da olsa, gözümün önünde bebeğimin alınması, kocaman bir aletin bebeğimi ben kendimdeyken vakumlaması...

'HER ŞEYDEN NEFRET ETTİM'
Beni çok sarstı. Her şeyden nefret ettim. Kendimden, eşimden, çaresizliğimizden, bunu bana yapan insanlardan, maruz kaldığım bu iğrençlikten, bu zihniyetten... Beş dakika kadar sürdü. Masanın kenarlarını sıkmaktan avuçlarımın içi acıdı, morardı. Ayağa kalktığımda titriyordum. Kendimi tecavüze uğramış gibi hissediyordum. Zaten duygusal olarak, orada tecavüz ettiler bana.

'DEVLET KADINLARI BÖYLE CEZALANDIRIYOR'
Yaşadıklarımı şimdi değerlendirdiğimde... Kürtajın, narkoz, sakinleştirici, hatta ağrı kesici bile verilmeden yapılmasını, devletin kadınları bir tür “cezalandırma” şekli olduğunu düşünüyorum. “Benim bedenim, benim kararım diyorsunuz öyle mi? Alın size!” demek bu. Başka yerlerde, tür acı deneyimler yaşayan kadınlar var mı bilmiyorum. Ben yaşadıklarımı paylaşmak istedim, belki konu dikkatini çeker, yazarsın ve bu sayede bazı şeylerin değişmesine vesile olursun... Sevgiler. (Eda K.B.)



BİRİLERİ ÇIKIP İNSAN HAKLARINDAN KADIN HAKLARINDAN BAHSEDİYOR YAZIKLAR OLSUN BUNA İZİN VEREN VİCDANSIZLARA NE DESEM AZ GELİCEK..
malesef gecmısten gunumuze su zamana kadr devlet hastalenelrınde kurtaj hep bole yapıldı
bu gercek hasta odalarında kadınları sıraya dızıp sırayla acık acık yapılıyor bu ıslem en azından bundan sonra korunun daha dınkatlı olunuz cok gecmıs olsn
 
'İÇİMİZ ÇOK ACISA DA ALDIRMAYA KARAR VERDİK'
İki evladım var, 37 yaşındayım. Eşimle korunmamıza rağmen bir şekilde hamile kaldım. “Olurdu olmazdı” derken, içimiz çok acısa da, aldırmaya karar verdik. Çok zor bir karardı ama yaptırmak zorundaydık. Maddi olarak üçüncü bir çocuğu büyütmemiz, yetiştirmemiz mümkün değil. Çocuk demek para demek. Yok böyle bir imkânımız.

'KÜRTAJ OLMAK 750 LİRADAN BAŞLIYORMUŞ'
Böyle sakin yazdığıma bakmayın. Geçen hafta hamile olduğumu öğrenince şok yaşadım. Eşim de, en az benim kadar perişandı. Hemen fiyatları araştırmaya başladık, kürtaj olmak 750 liradan başlıyormuş, dedik ki, “Devlet hastanesine gidelim...”

'DOKTOR AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ'
Salı günü bir devlet hastanesinin Aile Planlama Merkezi’ne gittim. Ultrasona aldı doktor beni. Evet, bebek vardı. Kadın doktor açtı ağzını yumdu gözünü, “İlkokul mezunuyla üniversite mezunu arasında en ufak bir fark yok. Hepiniz aynısınız!” dedi. Hekimlikten ve hasta psikolojisini anlamaktan uzak, sadece kişisel egosunu tatmine dayalı bir sürü söz sarf etti. Hiç cevap vermedim, vermek de istemedim, çünkü benim üzüntüm bana yetiyordu.

'ETEK TIRAŞI OL, BANYO YAP'
Perşembe gününe randevu verdi. Gelirken etek tıraşı olmamı, banyo yapmamı ve bir de etek getirmemi söyledi. Tuhafıma gitti. “Ha bir de gelmeden, mutlaka bir şeyler ye!” dedi. Oysa narkoz alacağımı düşündüğüm için, “Bu doğru olmaz!” diye geçirdim aklımdan.

‘KOCANIN ALTINA YATMAYI BİLİYORSUN AMA’
Perşembe sabahı erkenden kalktım ve hazırlandım, eşimle yola koyulduk. Saat tam 08.45’te hastanedeydik. Eşimi bekleme salonuna aldılar, beni de başka bir bölüme. Odada 4 kadındık. Bir saat kadar bekledikten sonra doktor hanım geldi. Sanki çocuklarıymışız gibi, “Geçin bakim şuraya” dedi, geçtik. Üreme sistemini anlattı. Sonra da verdiği bilgilerin pekiştiğinden emin olmak adına, “Neyle korunacaksın bundan sonra?” gibi sorular sordu. Cevap veren kadına, “Madem öyle, bunu daha önce niye yapmadın?” dedi. Kadın, “Kocam...” diye geveleyince “Altına yatmayı biliyorsun ama” diye azarı bastı.

ODADAN ÇIKAN KADINLARIN YÜZÜNDEKİ DEHŞET İFADESİ
Sonra bizi ranzaların olduğu bir odaya aldılar. 4 yatak vardı 4’ü de birbirinden leş, camlar açık. Eteklerimizi giymemiz söylenince, hiç tanımadığım kadınların önünde soyundum, iç çamaşırımı çıkardım, eteğimi giydim ve sıramı beklemeye başladım. Kadınları tek tek, başka bir odaya alıyorlardı. Meğer en korkunç şey o odada yaşanacakmış da, haberim yokmuş! Ben en sonuncuydum. Odadan çıkan her kadının yüzünde dehşet ifadesi vardı ve kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sıra bana geldi.

NARKOZSUZ KÜRTAJ
Odaya girdim. O odanın da camı açıktı, jinekoloji masası da camın yanındaydı. Uzanmam söylendi. Ben hâlâ saf bir şekilde narkozcu bekliyorum. “Herhalde bir narkozitör gelip beni uyutacak” diyorum. Masanın hemen yanında ağzı açık bir tıbbi atık çöp kovası var, içi de kanlı gazlı bez ve pamuk dolu, ona bakıyorum. Bu arada, odanın kapısı açık hasta mahremiyeti yok, isteyen istediği gibi girip çıkıyor. “Allah’ım ben n’apıyorum burada? Bu insanların arasında işim ne?” demeye kalmadan, bir spekülümün kabaca içime yerleştirilmesiyle irkildim. Meğer kürtaj yaparken ne narkoz, ne sakinleştirici, ne de ağrı kesici hiçbir şey vermiyorlarmış!

'BEBEĞİMİ, BEN KENDİMDEYKEN VAKUMLADILAR'
O an yaşadığım bedensel ve duygusal travmayı asla unutmayacağım. Ağlamaya başladım. Ki ben ketum bir insanım kolay kolay ağlamam ama rızam da olsa, gözümün önünde bebeğimin alınması, kocaman bir aletin bebeğimi ben kendimdeyken vakumlaması...

'HER ŞEYDEN NEFRET ETTİM'
Beni çok sarstı. Her şeyden nefret ettim. Kendimden, eşimden, çaresizliğimizden, bunu bana yapan insanlardan, maruz kaldığım bu iğrençlikten, bu zihniyetten... Beş dakika kadar sürdü. Masanın kenarlarını sıkmaktan avuçlarımın içi acıdı, morardı. Ayağa kalktığımda titriyordum. Kendimi tecavüze uğramış gibi hissediyordum. Zaten duygusal olarak, orada tecavüz ettiler bana.

'DEVLET KADINLARI BÖYLE CEZALANDIRIYOR'
Yaşadıklarımı şimdi değerlendirdiğimde... Kürtajın, narkoz, sakinleştirici, hatta ağrı kesici bile verilmeden yapılmasını, devletin kadınları bir tür “cezalandırma” şekli olduğunu düşünüyorum. “Benim bedenim, benim kararım diyorsunuz öyle mi? Alın size!” demek bu. Başka yerlerde, tür acı deneyimler yaşayan kadınlar var mı bilmiyorum. Ben yaşadıklarımı paylaşmak istedim, belki konu dikkatini çeker, yazarsın ve bu sayede bazı şeylerin değişmesine vesile olursun... Sevgiler. (Eda K.B.)



BİRİLERİ ÇIKIP İNSAN HAKLARINDAN KADIN HAKLARINDAN BAHSEDİYOR YAZIKLAR OLSUN BUNA İZİN VEREN VİCDANSIZLARA NE DESEM AZ GELİCEK..

Tüylerim diken diken oldu, içim cekildi okurken.. Allahım bu ınsanlar ne yapıyor nasıl bır vahset bu :53:
 
tövbeee estafurullahhhhhhh bu nasıl iş yaaaaaaaaaaa
 
Son düzenleme:
dogru olabilir, dogruysa cok cok üzücü... ben devlet hastaneleri süper, karalama var demiyorum
ama böyle birseyle karsilasirsam ben olsa bir daha gitmem ve sagligimi emanet etmem diyorum.
hicbirsey sagliktan önemli degil su hayatta... yasadiklarini kaleme alip ayse armana ulastiracak kadar zeki ve kendinden emin bi kadin
bunlari sineye cekmemeliydi.
Yaziyi okurken bi an nazi kamplariyla ilgili bi yazi okuyormusum gibi hissettim.
Cok korkunc.
Ve tüm bunlari yasadiktan sonra bunlari yasatan doktor ve personel yerine devleti sorumlu tutmasi cok sacma

Benim annem benim doğumuma giren hemşirelerden bahsederdi hep. Hepsinden nefret etti. Çünkü doğum yapmaya kadınlara aynı laflar aynı düşmanca tavırlar. Kadınlar her zaman hem cinslerini kıskanırlar o yüzden çocuk doğumunda da çocuk aldırmasında da aynı şey. Devlet nüfus planlaması yapıyor koruma sağlıyor sonrada diyor ki 3 çocuk. Bu dünya da ne çil evarsa hep kadınlara ... Karı-koca arasına girilir mi? yada çocuk istemiyorlar diye yargılamak kime düşer. her çocuk aldırmyaa gelen kadına kötü muameler yapılır mı? hepsini geçtim. Şu koskoca dünya da boşuna dememişler kimi yadırgarsan yaşamadan ölmezsin. Ha olurda biri sizin canınızı acıtırsa gözlerinin içine bakın o sözü söyleyin. Hadi bakalım bir daha laf söyleyebilecek mi?


:D konudan uzaklaştım mı ne :D

:72:
 
geçmiş olsun.

ismini vermeyeyim de bir devlet hastanesinde bir yakınım diş tedavisi yaptırıyordu ona da bin tane hakaret acayip acayip tavırlar sergilemişti insanlıktan nasibini almamış bir doktor. malesef bazı devlet hastaneleri böyle. egosunu yenememiş kişiler kirletiyo doktorların adını. özelde olamıyo tabii dakkasında kapıda çünkü :/
 
kürtaj murtaj olmam,o an kaçardım ordan..allah belalarını versın hepsının!
 
Back