- 30 Ocak 2017
- 12.486
- 192.824
22'sinde genç bir kadınsın. Yeni evlisin ve yeni tanışacağın gizemli bir eltin, gizemli bir görümcen var. Belki de gizemli arkadaşların.. Görüşme tamamlanıyor ve mis gibi gülücüklerle veda ediliyor.
Ve aklında tek bir soru, "Benim için ne dedi? Hakkımda ne düşünüyor? Acaba beni sevdi mi?"
Anladım ki aslında önemli olan, onların benim için ne düşündüğü değil, benim onlar için ne düşündüğüm, ne hissettiğimmiş. Bıraktığım izlenimin derdine düşeceğime, bunu hak edip hak etmeyeceği yönünde birkaç izlenim de ben edinseymişim.. Hani azıcık sevgi pıtırcığı süslü hanımcık olmaktansa, daha sessiz kalan taraf olsaymışım. Sorular soran taraf olmayı bıraksaymışım da, azıcık cevap veren taraf olsaymışım ya?
Bırak sana soğuk nevale desinler. Bırak senden hoşlanmasınlar. Hep aynı son değil mi, samimiyetsiz insanlar karşısında yaşadığımız tek taraflı ilgicikler, sevgicikler.
Öyleleri var ki, öyle ciciş ciciş olmuyorlar işte.
Sanırsın ki sana bayılıyor. Ne sohbetler, ne muhabbetler.. Bir sürü ortak nokta! Aman Allahım ne kadar da iyi bir insan. Kesin birbirimiz için aynı şeyleri düşünüyoruz. Yani resmen siz birbiriniz için yaratılmış eltiler, görümceler, arkadaşlar gibisiniz.
Pır pır pır tutuyoruz eteklerimizden hoppidik hoppidik o buluttan o buluta kelebekler gibi hoplarcasına..
Yapma be şekerim yapma. O kadar masum değil. Kimse sana senin kadar özverili değil. Kimse sana senin gibi gülerken samimi değil! Değil gülüm, değil.. İki kahve içtiniz de "kanka" mı oldunuz..
Sonra hoop, ponçik popoya bir tekme! Tekmenin manen karşılığı olarak, ya gidip arkandan seni çekiştirir. Artık ne bulabiliyorsa onu işte.. Sonra milletin içinde seni rencide etmenin derdine düşer. Oda yetmezmiş gibi haddine düşmeyen özelinize yorum yapmalara başlar. Akıl verirler.. Ya da belki kına gecenize kara bir leke bırakırlar!
En ufak bir yanlış anlaşılmaya bakar. İçinde ne var ne yok döküverir, şok olursun. Ne gerek var halbuki bu kadar çirkinleşmeye. E hani sana can ciğer sarılmaları, öpücükleri, gülücükleri?
Anlık bir dejavudan sonra, aptalca başladığımız yere geri dönüyoruz..
Sanırım bazen,
Haketmeyen herkes için üzülüyoruz.
Değer vermeye kimden başlayacağımızı bilemiyoruz..
Bilemeyiz ki..
Demem o ki, zaman ver.
Biraz daha sabret.
Durmadan masaya koyma şu %100'ünü.
Sadece kahveni iç,
Biraz bekle,
Ve gülümse..
Ve aklında tek bir soru, "Benim için ne dedi? Hakkımda ne düşünüyor? Acaba beni sevdi mi?"
Anladım ki aslında önemli olan, onların benim için ne düşündüğü değil, benim onlar için ne düşündüğüm, ne hissettiğimmiş. Bıraktığım izlenimin derdine düşeceğime, bunu hak edip hak etmeyeceği yönünde birkaç izlenim de ben edinseymişim.. Hani azıcık sevgi pıtırcığı süslü hanımcık olmaktansa, daha sessiz kalan taraf olsaymışım. Sorular soran taraf olmayı bıraksaymışım da, azıcık cevap veren taraf olsaymışım ya?
Bırak sana soğuk nevale desinler. Bırak senden hoşlanmasınlar. Hep aynı son değil mi, samimiyetsiz insanlar karşısında yaşadığımız tek taraflı ilgicikler, sevgicikler.
Öyleleri var ki, öyle ciciş ciciş olmuyorlar işte.
Sanırsın ki sana bayılıyor. Ne sohbetler, ne muhabbetler.. Bir sürü ortak nokta! Aman Allahım ne kadar da iyi bir insan. Kesin birbirimiz için aynı şeyleri düşünüyoruz. Yani resmen siz birbiriniz için yaratılmış eltiler, görümceler, arkadaşlar gibisiniz.
Pır pır pır tutuyoruz eteklerimizden hoppidik hoppidik o buluttan o buluta kelebekler gibi hoplarcasına..
Yapma be şekerim yapma. O kadar masum değil. Kimse sana senin kadar özverili değil. Kimse sana senin gibi gülerken samimi değil! Değil gülüm, değil.. İki kahve içtiniz de "kanka" mı oldunuz..
Sonra hoop, ponçik popoya bir tekme! Tekmenin manen karşılığı olarak, ya gidip arkandan seni çekiştirir. Artık ne bulabiliyorsa onu işte.. Sonra milletin içinde seni rencide etmenin derdine düşer. Oda yetmezmiş gibi haddine düşmeyen özelinize yorum yapmalara başlar. Akıl verirler.. Ya da belki kına gecenize kara bir leke bırakırlar!
En ufak bir yanlış anlaşılmaya bakar. İçinde ne var ne yok döküverir, şok olursun. Ne gerek var halbuki bu kadar çirkinleşmeye. E hani sana can ciğer sarılmaları, öpücükleri, gülücükleri?
Anlık bir dejavudan sonra, aptalca başladığımız yere geri dönüyoruz..
Sanırım bazen,
Haketmeyen herkes için üzülüyoruz.
Değer vermeye kimden başlayacağımızı bilemiyoruz..
Bilemeyiz ki..
Demem o ki, zaman ver.
Biraz daha sabret.
Durmadan masaya koyma şu %100'ünü.
Sadece kahveni iç,
Biraz bekle,
Ve gülümse..
Son düzenleme: