Takvimden çıksın istiyorum bu tarih= Evlilik yıldönümü

insan elbette evlilik yıl dönümlerinde doğum günlerinde küçükde olsa bir hediye bekler güzel şeyler duymak ister ne var ki bunda? o kadarını yapsınlar bari,çok zor şeyler değil bunlar.

hadi onu geçtim de üstüne yürümesi evden çek git demesi anneni azarlaması sokakta seni tehdit etmesi..keşke dönmeseydin o eve..

ayrıca konu hediye falan değil ki eşin tavırları..yani kusura bakma canım unutmuşum işte ya da frsatım olmadı demek var bir de yemek neyine yetmiyo diye hödükçe azarlamak var.ayrıca zaten iş hediyen çkmış artık evden kovmaya kadar dayanmış..

insan eşinden de bir tebrik bir yemek bir güzellik beklemeyecekse ne diyim ki ben.yani bu mu fazla beklenti içine girmek?
 
Son düzenleme:
hepinizin yorumunu tek tek okudum arkadaşlar hepsi çok değerli yorumlar. hem kendimi eleştirdim hemde eşimi bundan sonraki zamanlarda tanımaya ve beklenti içine girmemeye karar verdim.
benim zaten bu evlilikte en en büyük hatam aşırı beklenti içine giriyor olmam.ve ilk günden beri hiç bir zaman beklentimin krşılığını göremedim. ben beklerim eşim yapmaz ister istemez surat asarım sorar söylemem zoruma gider. söylerim küseriz arkamdan gelmez bu hep böyleydi.Bu saatten sonra değişir mi bilmem.
daha öncede belli tartışmalarımız oldu bana hep surat yapma gel konuş derdi. Artık tamam dedim yapmayacağım bu sefer güzel şekilde konuştum beklentimi dile getirdim. Mesele zaten huzursuzluk çıkacağını çok net bildiği halde umursamamasından çıktı.
sey_ren senin yorumlarında birçok noktaya hak verdim çok saol. Ben 24 yaşındayım eşim 32 aramızdaki yaş farknın sorunlarını hep yaşıyoruz. Bakalım hayırlısı bundan sonrası nereye varacak :(
 
Merhaba icetea benim de eşim seninki kadar olmasa da benziyorlar. Bir şeyler hazırlayan, hediyeler alan günler öncesinden düşünen onun için planlar yapan hep ben olurum ama ben bu inceliklerin hiçbirini göremem. 8 yıl oldu ama hiçbir değişiklik yok. İnsan 8 senede bari öğrenir biraz adap ama yok değişmiyorlar. Ben yine de ince düşüncemden taviz vermeyip onu mutlu etmeye çalışırım. Sonuçta ailemden böyle öğrendim. Ben de bir oğul yetiştiriyorum en azından benden görsün inceliği, sevdiğini mutlu etmenin verdiği mutluluğu. Yoksa o da babası gibi olur. Ben özel günlerin para tuzağıdır diye önemsenmemesinden hoşlanmıyorum. Neden sadece satıcılar kazansın ki? O yüzdeki tebessüm, sevdiğinin seni düşündüğünü ve sevdiğini görmenin yarattığı mutluluk bir kazanç değil midir? Monoton hayatlarımızda yılda birkaç günü diğerlerinden özel yaşamak neden sadece para tuzağı olarak görülüyor? Eşlerden görmeyince biz de duygusal naif yapımızı kaybediyoruz sanırım. Sana önerim şudur, o günü kendin için özel kıl, o yapmasa da sen o günü yaşa bir şekilde. O değişmeyecek ama sen de değişip inceliğini kaybetme. İyi intikam iyi yaşamaktır bence... Sevgiler...
 
zamanla sende esinde bir birinizin huyunu alirsiniz sen almamasina esinde almasina alisir sonra sen dersinki benim zevkime göre almiyor en iyisi ben alim
 
hiç bir şey
Ben onunkinde çok güzel bir masa hazırlamıştım. Mumlar filan. Güzel bir video yaptım resimlerimizden oluşan. notlarla evi döşemiştim. Benim doğum günüm geldi herkes aradı beni eşim de tık yok. Baktı ki mutsuz oldum işte hediyen yetişmedi kargoda sorun çıktı dedi. Bir kaç gün sonra getirmişti. Ama kutlama vs. yoktu
zaten ondan çok zoruma gitti
yılda bir kere yaa ibr kere
anneme yarın kutlayacaktım demiş. Yarın olur mu yaaa.Mesele yemek hediye bilmem ney değil ki .O günü ve beni azıcık önemsediğini göstermesi :(

ah canım benim evlilik yıl dönümüm hemde doğum günüm adamdan çıt yok boşver bunlar adam olmaz bak basit bir olayı anlatayım bugün tartıştık adamla altı üstü çaydanlık istedim ya ihtiyaç oda tabiki boyun fıtığım var çaydanlığım var ama hepsi çok büyük koluma ağırlık yapıyor bir tane küçük alalım dedim dün çarşıya çıktık surat beş karış:47:buarada gurbetteyim komşularla filan görüşmüyorum anlayacağın yalnızım:14:be adam 5 gün sonra evlilik yıl dönümü bari onu bahane ette al alt üstü çaydanlık ya sanki adamdan killolarca altın istedim....tek başıma çıkıp alsaymışım bilmeme ne bende sinirden ağladım gurbetteyim seninle çıkmak zorundayım diye:14::14:aman odun geldiler odun gidecekler:47::47:
 
Özel günlerde hatırlanmak, güzel sözler duymak, ufak hediyeler almak her kadının istediği mutlu olacağı şeyler evet ama her erkek yapmıyor işte ne yazık ki :31: Yani bence bu tarz şeyler yüzünden evliliği bitirmek tartışmak yersiz, eğer tek sorun buysa büyütmemek gerekiyor diye düşünüyorum, sen de ona aynını yap, yapısı demek ki zorla güzellik olmuyor işte, bi bebeğin var bunun için kendini üzüp yuvanı yıkma bence :19:
 
arkadaşım Allah yardımcın olsun. gerçekten zor bir durum.

yorumları okudum bazılarına çok şaşırdım gerçekten. arkadaş kendi 1-2 gün önceden hatırlatmış adam bir şey almadığı gibi birde üste çıkmış. burda mesele artık kutlama yapmamaktan çıkmış bence. insanın içinden gelicek lafına da hayranım hani.. öğrencilerde hep ders çalışmak içimden gelmiyor hocam diyorlar bana onu hatırlattı :)) hediyeye kafa yormayı sevmiyor olabilir bir erkek, her erkek çok dikkatli olamıyor maalesef. gitsin 1 dal çiçek alsın, parfüm alsın, basit bir tişört alsın. bunun için insanın içinden buram buram hediye almak isteği gelmesine gerek yok bence. hediyeyi de geçtim insan güzel bir söz söyleyemez mi? artık oda içinden gelmiyorsa evlilikte ciddi ciddi sorun var demektir.
kendi adıma konuşuyorum, eşim unutabilir insanlık hali der geçerim, hiç ihtiyacım olmayan bir hediye alır üzülürüm tabi ama yinede olabilir düşünmüş yeter derim. ama ben eşime böyle bir beklenti içine girdiğimi kendi ağzımla söyleyeceğim, evlilik yıldönümümüzü hatırlatacağım 2 gün önceden o umursamayacak, aynen bende konu sahibi gibi çok bozulurum ve tepkimi de ortaya koyarım.
kimseye bu nedenle evini terket ya da terketme diyemem, bu bence diğer yaşanmışlıkları da kapsayan bir karardır, kimse kolay kolay evini terk etmez bence.
 
Bazilari idare et haksizsin esin ozel gunlerden joslanmiyor olabilir demis de konu zaten ozel gunlerden cikmis defol git e kadar gelmis. Kusura bakmayin da esiniz tam bir okuzbas cikmis bence biraz yontulmaya ihtiyaci var. pasaya bak hem bile isteye kutlamiyor hem de esinin uzulmesine ragmrn kendi suclu oldugu halde ozur diletiyor. Ne olacak yani kutlasa guzel bi yemege goturse ufacik bi hediye alsa? Be olacak okuzluge zarar gelir sadece..
En basindan beri boyle miydi bu adam yoksa ilk evlilik yildonumunuzde mi bi anda boyle oldu?

arkadaşlar lütfen'!!!!
bu tür mahlukatlara öküz demeyin öküzün ne şuçu var.zavallı hayvancağız.bu zamana kadar kaç öküz canınızı yaktı? öküz eşek bunlar bu tüplerin yanında değerli inanın bana.
bu tip erkekleri tanımlayacak kelime bulamıyorum .
mahlukat diyelim.
 
:20::20:Sizinle polemiğe girmeyeceğim.Benim tavırlarımdan hoşlanmıyorsan,yazdıklarımı okumaz bana cevap verme zorunluluğunda bulunmazsın arkadaşım.
Kişi birşeyleri en iyi yaşayarak ve hayatından kesitler vererek anlatabilir.Kırgınlıklarını,,sevinçlerini yaşayarak ve en yakınındakilerin yaşantılarından görerek yazar,anlatır yada yansıtır.
Amacım evliliğimi reklam yapmak olsaydı çok daha özel konulara girerek ballandıra ballandıra anlatırdım.Belki hep iyi şeyler yazıyorum ama her evlilikte olduğu gibi benimde yeri geldi sorunlarım oldu.Bunları yazarak karşımdakine boşan ayrıl evet senin kocan öküz(hakedenede söylüyorum)evet ya sen haklısın deyip konu sahibesine al 4 aylık çocuğunu da al git kız ananın evine orada daha rahat edersin mi demeliyim.
Sizin bahsettiğiniz gibi kusura bakmayın buradaki kadınların hiçbiri erkekleri ne aptal ende gerizekalı görüyor.Kişi kendinin ayinesidir hesabı bunlar sizin düşünceleriniz.



Yani eşinin ağlamasına,mutsuz olmasına tepki vermeyen her erkek anormalmidir size göre.Nice erkekler var ve bunlar sadece eşlerinin ardında el pençe duran,hergün hediyelere boğan ama ardındanda her halti yiyen.Bizim analarımız anneannelerimiz akdın değilmiydi.Yaşadıkalrını onaylamıyorum belki ama 40 yıl bir kadın ve erkek aynı yastığa baş koyuyorsa bazı şeyleri görmezden gelmek benim için en önemli şeydir.Görmüyor,duymuyor,konuşmuyorum.En azından evliliğimde onarılması güç delikler açmadık..(bak yine vliliğimden örnek verdim,ama komşunun evliliğinide bilmiyorum ki ne yazayım):6:
Çok erkeğin doğasında sevgi sözcükleri çok fazla barınmaz çok fazla dile getirmez,ağlayan kadına neyin var diye sorduğunda aldığı cevapyok birşeyse eğer ERKEK daha fazla üstüne gitmez.Bende bunu anlamıyorum kadın ağlar erkek sorar neyin var cevap yok birşey yada koca bir sessizlik..Eee o saatten sonra sen naz yaparsın erkek sormaz suçlu yine o olur.Kusura bakma erkekleri korur gibi bir tavrım var şu an sana göre ama konu sahibesinin içinde bulunduğu durum öyle abartılacak bavulları toplayıp evden gidilecek,eşine defol git diyecek kadar büyütülecek birşey değil.Adam kv sine yarın kutlayacaktım demiş.Aklında öyle bir düşüncede yoksa belki utandı ertesi gün yapacaktı.O gün kavga edip ipleri koparmanın mantığı ne.İşte burada devreye giren şey SABIR..Sabırlı olmak erdemdir.Birşeyler çok çabuk kırılı ama onarsanda eskisi gibi olmaz hiçbirşey.
Biz kadınlar neden SEVMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ YAPIYORUZ Kİ.Bunun için zorunluluğumuz ne.Birşeyi sevmiyorsan sevmiyorsundur eşim seviyor diye ben onun sevdiği şeylere katlanmak zorundamıyım.
Maçı sevmek,tavla oynamak,eşin cinsel dürtülerine sevmediğim halde cevap verme zorunluluğu varmıdır kadının.En azından benim yok.Gönlü olsun diye oturur belki 3 dk maça bakarım ama fazlası beni aşar.:32:
Erkler kadar kurallarımız ve onlar kadar sevmediklerimizi karşımızdakine yaptırma sabrımız olsaydı inan bu kadar üzülen kadın olmazdı.:3:
İşte biz eş mutlu olsun aman aman o ne derse o olsun istiyoruz sonrada gelip yine burada konu açıyor ezildim,aşağılandım,yaralandım,boşanıyorum,yaranamadım gibi bir sürü konu başlığı ile dertlerime gark oluyoruz.
Önemsiz günler için ne eşimi üzer nede evliliğimi böyle mutsuz olacağım zamanlara heba ederim.Benim evliliğimden bahsetmem gerçekten sizi rahatsız ediyorsa(ki ediyor) yorumlarımı okumayıverin bir zahmet:ssz::ssz:

Not:Normal şartlarda asla yıkıcı değil yapıcı tavır sergilerim ama bende kadınım ve bugün tersimdeyim nedense.Size karşı tavrım ters olmuşsa kusuruma bakmayın.El öpmekle dudak aşınmaz misali yazdıklarım:6:

Benim amacim asla polemige girmek degildi. Sadece sizi bir sekilde uyarmakti, cünkü verdiginiz cevap bana o mesaji vermisti.

Ve evet, esi mutsuzken, aglarken bunu hic umursamiyan erkek anormaldir. Beraber yasadigin biri, bu anne olabilir, es olabilir, insan elbette onu mutlu olmasini ister, aglamasina kesin gelemez. Bana çok tuhaf gelir, diger günlerde canim cicim denilmesi, ama ben gerçekten kötü, mutsuz oldugumda ve ona ihtiyaç duydugumda, diger odada tv izlemesi. Pek dengeli bir davranis degil bu.

Siz neden simdiki evlilikleri annelerimizin, hatta anneannelerimizin evliligiyle kiyasliyorsunuz?

O zamanin kadinlar bir çok seyi çaresizlikten yapiyorlardi, toplum onlara öyle dayatiyordu. 40 yil ayni yastikta yattilar diye demek degildirki çok mutlu olduklarina. Dolayisyla, böyle bir kiyaslama bana çok saçma geliyor.

Siz diyorsunuz "neden kadin esini mutlu etme derdinde olsun" diye, ama bak ayni zamanda 3 dakika olsa bile oturup maç izliyorsunuz, sirf gönlü olsun diye. Evlilik böyle birsey olmasi gerekiyor zaten. Karslilikli birbirini mutlu etme çabasinda olmaniz gerekiyor. Ve konu sahibinde bunu görmüyorum. Elbette hemen ayrilsin demiyorum fakat tavrini koymasi gerekiyordu. Esi hem bilerek konu sahibini mutsuz etti hem sonradan dövmeye çalisip, tehdit etti. Bunun yani sira birde esi, konu sahibin annesini aramis.

Konu sahibi hiç eve geri dönmiyecekti. Annesinin yaninda bir kaç gün kalacakti. Sirf göstersin böyle davranislarin yanlis oldugunu ki esi bir daha tekrarlamasin.
 
Benim amacim asla polemige girmek degildi. Sadece sizi bir sekilde uyarmakti, cünkü verdiginiz cevap bana o mesaji vermisti.

Ve evet, esi mutsuzken, aglarken bunu hic umursamiyan erkek anormaldir. Beraber yasadigin biri, bu anne olabilir, es olabilir, insan elbette onu mutlu olmasini ister, aglamasina kesin gelemez. Bana çok tuhaf gelir, diger günlerde canim cicim denilmesi, ama ben gerçekten kötü, mutsuz oldugumda ve ona ihtiyaç duydugumda, diger odada tv izlemesi. Pek dengeli bir davranis degil bu.

Umursamayan erkeğe anormal diyemem,çünkü eşim gerçekten umursamayan bir tip.Ama sadece bana karşı.Çocukları ağlasın anasına babasına abisine birşey olsun konu komşuda dertmi var sıkıntılarımı var o kadar güzel ilgilenir ki anlatamam.Ha ben kıskanıp surat yapmadım mı.Yaptıım.Ama değişen birşey olmayınca bıraktım.Bu durumdan anormal olduğunu çıkaramam.Hamileyim karnım burnumda doğum psikolojisine girdim,öyle böyle değil ağlıyorum,ne oldu bilmiyorum içim sıkılıyor,sıkma canını herşey güzel olacak(bitti)bu kadar ya başkası yok.Sarılayım öpeyim güzel sözler edeyim yok adamda ne yapayım şimdi ağladım hemde hamile idim bana sarılmadı diye evden mi gideyim onumu kovayım.Kadın olarak güçlüyüz profili çizerken aslında en ufak sıkıntılarımızda yada altından kalkamayacağımız birşeyler olduğunu hissettiğimizde hemen bir erkeğe ihtiyaç duyarız.O zaman aman bir bayan arkadaşım gelse bana sıkıca sarılsa omuzunda ağlasam düşüncesi 100 kadından sadece 5 tanesinde oluşan bir durumdur.O zaman bende konu sahibide hep aynı olan bir adamdan fazlasını beklemek bana göre kadın için anormal bir durumdur.
Bunlar dışında bana beni özel hissettiriyorsa,normal zamanlarda bugün çok güzelsin diyebiliyor,yada lan yavrum (kabada olsa)bu gün gözüme bir değişik gözüküyorsun diyebiliyorsa ben eşimden özel günler adına illa bir çiçek alsın sevgi sözcükleri söyleyip sonrada yatağa atsın beklentisine girmem.


Siz neden simdiki evlilikleri annelerimizin, hatta anneannelerimizin evliligiyle kiyasliyorsunuz?

O zamanin kadinlar bir çok seyi çaresizlikten yapiyorlardi, toplum onlara öyle dayatiyordu. 40 yil ayni yastikta yattilar diye demek degildirki çok mutlu olduklarina. Dolayisyla, böyle bir kiyaslama bana çok saçma geliyor.

Çaresizlikten değil kirlenmemiş duyguları,kirlenmemiş ruhları en önemlisi edep ve hayaları vardı.Şimdiki çiftler birşey olunca
-Defol git
-Allah belanı versin
-Seninle evlendiğim güne lanet olsun
Diyerek geri dönüşü olmayan yollara giriyorlar.Araya gurur bencillik ve kibir girince ayıkla pirincin taşını..

Hayat hep bir kıyas kısas ile geçer.Bilim de geçmişle geleceği kıyas ederek birşeyler üretmeye çalışırken şimdiki zamanlarda bile yeni nesil ve eski nesil arasından ki evlilik bağları araştırılırken geçmişi unutmak sadece aptallık olur.Çünkü geçmişi olmayanın geleceği olmaz.Geçmişte insanın hem iyi hem kötü örnekleri olabilmeli ki şimdiye yön verebilsin.Rahmetli nenem,hep ....
-Kızım kocan sen haklıda olsan sinirli ise,sen sus.Hiçbirşey deme.Benim kocam(dedem) çok aksi idi çıt desem dövecek tipte biri idi ama sustuğum için hep kazandım.Bir fiske bile yemedim derdi.

(Bizler haklıda olsak susmayı bilirsek,karşılığını mutlaka alırız.Eş sonrasında gelip özür dileyebiliyor ve hatasını anlayabiliyorsa ne mutlu o çiftlere)
-Annem ile babam bazen atışırlar bakarım annem haklı ama babam aksi konuşur konuşur söver söylenir annem bakar küser.Sonra nemi olur.Babam seslenir
-Sultaaan..Annem cevap vermez.Babam bak bak hanım birde küsermiş.Tamam yaptık bir eşeklik sen haklısın gurban olduğum der.Bitti işte ya bitti herşey.Bu işte evlilik.Önemli olan insanın hatasını anlayıp er yada geç bunu bir tatlı söz ile telafi etmesidir.
Bizlerin nenelerine analarına sorsak kaçı doğum günü evlilik yıldönümü sevgililer analar günü bilir.Bir düşünsene.Bana diyeceksin ki geri kafalısın.Ama evliliğin temeli sağlam atılmaz küçük şeyler devasa boyutlara getirilmez ise o evlilik AİLE olur.Bizim atalarımız bu özel diye adlandırılan günleri yaşamadılar ne kaybettiler acaba.Şimdiki zamanda farkındamısın forumumuzda ne kadar böyle konular açılmış.Evlilikler içinden çıkılmaz duruma sokulmuş.

-Kocam doğum günümü unuttu (boşan anam seninki öküzmüş)
-Sevgilim sevgililer gününde bana hediye almadı(ayrıl kız o hödükten sana koca olmaz)
-Eşim anneler günümü kutlamadı(vay bee oysa sen onun çocuklarının anasısın tam odun seninki)
-Nişanlım nişan yıldönümümüzde bana hediye almadı(yolun başındasın at kız nişanı)
Herşey ne kadar kolay değilmi.Erkeklerden en nefret ettikleri şeyler için büyük beklentiler içine giriyoruz.
Bunların dışında olan erkeklerde var,ya ailesinden görmüştür,ya hiç görmemiş nasıl birşeydir diye yaşamak yaşatmak istemiştir,maddi durumu çok iyidir bunu hep yapıyordur,,falan filan.Ama 100 erkeğin 97 si alışverişten özel günlerden kadınlar ile uzun süreli takılmaktan hoşlanmazlar.Bu yüzdende insanın kendi kendini üzmesine,ve olmayacak duaya amin demesine şaşıyorum sadece.


Siz diyorsunuz "neden kadin esini mutlu etme derdinde olsun" diye, ama bak ayni zamanda 3 dakika olsa bile oturup maç izliyorsunuz, sirf gönlü olsun diye. Evlilik böyle birsey olmasi gerekiyor zaten. Karslilikli birbirini mutlu etme çabasinda olmaniz gerekiyor. Ve konu sahibinde bunu görmüyorum. Elbette hemen ayrilsin demiyorum fakat tavrini koymasi gerekiyordu. Esi hem bilerek konu sahibini mutsuz etti hem sonradan dövmeye çalisip, tehdit etti. Bunun yani sira birde esi, konu sahibin annesini aramis.

Mutlu etmek ve gönlü olsun olayı benim lügatımda çok farklı.Mutlu etmek zamanla alakalı iken,gönlü olsun durumu gerçekten benim için 3 en fazla 5 dakikadır.Ama amaç eşi mutlu etmekse onunla saatlerce konuşabilirim,saatlerce askerlik anılarını zevkle dinleyebilirim,saatlerce konuşmadan yanında yatabilirim,yağmurda ıslanır,araba kullanmayı öğrenirim.Neden biliyormusun çünkü bunları yapmak banda mutluluk verir.Mutluluk tek tarafın yaşayabileceği bir şeyse bu egoistliktir.Kişi kendinden ödün vererek diğer tarafı memnun ve mutlu etme çabasında olursa kendi mutsuz olur çünkü.Gönlünü yaparım 3 dk maç izler sonra başka işle meşgale olmaya hazırlanırken şöyle derim''Aşkım ofsayt nedir'':32:Güler,yüzündeki tebessüm bana yeter:1:Çünkü o işle hiç alakam olmadığı gibi 1 top ve peşinde koşan 20 adam ve binlerce insanın aldığı zevki ben ömrüm boyunca yaşayamayacağımdır.

Konu sahibi hiç eve geri dönmiyecekti. Annesinin yaninda bir kaç gün kalacakti. Sirf göstersin böyle davranislarin yanlis oldugunu ki esi bir daha tekrarlamasin.
:20::20:Yanlış düşünüyorsun.Kadın evlendikten sonra hele birde çocuğu varsa(dayak yemiyor,taciz ve tecavüze uğramıyor,eve ne olduğu belirisiz bir sürü erkek getirmiyor,kötü alışkanlıkları olmuyor,eşinin ailesi tarafından sürekli aşağılanıp baskı altına alınmıyor,kocası çalışıyor onu kimseye muhtaç etmiyorsa..v.s.)yeri evidir.
Ne kadar kolay değilmi.Karşıda konu sahibesi için özel bir gün var ve bunu umursamayan bir adam.Kızacağız kalktı gitti diyelim.Eşi aramadı sormadı senin dediğin gibi bir kaç gün kaldı,ama adam yada ailesinden kimse ne aradı ne sordu.Kendini koy yerine.Beni aramayan biri benim için bitmiştir dermisin demezmisin.İçinden bir ses evimi özledim,keşke olay bu kadar büyümeseydi der.Özel gününü unuttuğu için kızdığı eşini özler(belki yanılıyorumdur)insan.Çünkü araya biraz bencillik biraz gurur birazda kibir girmiştir.Her iki tarafta bir araya gelmeyi diretir.Biri -kendi gitti,gittiği gibi gelsin
Diğeri -Ben geldim ama kocam değilmi gelsin alsın ne var yani der.
Koca bunu ayağa gitme özür gibi algılar,kadın ben çıktım ama geri dönmeye utanıyorum der.Velhasıl kelam o evlilikte çatırdamalar enkaza dönüşür.Hemde koca bir HİÇ yüzünden.

EN YAKINIMDAN BİR ÖRNEK

-Arkadaşımın kız kardeşi 2 yıllık evli,8 aylık kızı ile çıktığı kapıya dönmek için 1 yıldır annesinin evinde bekliyor.Kendi çıkıp geldiği için evine dönemiyor,eşi ben kovmadım kendi gitti kendi gelsin diyor.1 yıl dile kolay.Oysa ne güçlüklerle evlenmişlerdi.Sorun mu ne,kayın validesi kızım bak kocan parayı ne zorlukla kazanıyor,yeni evlisin hamilesin,çocuk dediğin çabuk büyük çok eşya alıyorsun yapma böyle.Kadın böyle diyince vay senmisin benim kocamın kazandığı parayı nasıl harcayacağımı bana öğretecek.Evet o kadın senin öz annen değil (çünkü kayınvalide hep sevilmez yaondan.....,bende sorunlar yaşadım kayınvalidemle.Aynı evde 6 yıl kanser hastası bir kadınla yaşadım,bunaldığım kavga ettiğim,eşimle annesi yüzünden birbirimize girdiğimiz zamanlar oldu.Yaşım 20 idi şimdi 34 ve ne diyorum biliyormusun.Çok cahilmişim annem(kv)haklıymış.Keşke biraz daha fazla yaşasaydıı.İnsan kv sini özlermi ama ben özlüyorum.Şu an bile gözlerim doldu.Oysa biz eşimle onun yüzünden ne kavgalar etmiştik.Oysa hep o haklıymış insan yaşayınca öğreniyo.Nur içinde yatsın anacım)ama eşinin anası ve haklı.Bu hayatta para kolay kazanılmıyor kolayda tüketilmemeli.İnsan eşinin ne şartlarda para kazandığını (çok kolayda kazansa,zengin de olsa) biliyorsa onu sevmenin hatrına GÖL olabilmeli.Yani erkek selse kadın o seli göle çevirebilmeli.Çünkü hazıra dağ dayanmaz.Toprak yeryüzünde bitermi ama karınca bile bunu idareli kullanıyorsa bizim minicik bir hayvandan DERS almamız gerekli diye düşünüyorum.
Ben evlilikte kadına çok daha fazla görev düştüğünü savunanlardanım.Ama birilerine göre YANLIŞ ama DOĞRU...İşte bu yüzden de evliliğimden çok daha kolay bahsedip çok daya yapıcı örnekler verebiliyorum.


Bende polemiğe girme düşüncesi içinde değildim zaten ki girdiğimizi de düşünmüyorum,ama senin evliliğinden bahsederek reklam amacı güdüyorsun demen açıkçası kızdırdı beni.Öncede yazdım şimdide yazıyorum.İnsan en iyi şey yaşadıklarından ve birebir yaşayan samimi akraba ve dostlarından görerek yazar.En iyi kendini öyle ifade eder.Yoksa amacım reklam o bu değil.Hani millet bana imrensin düşüncesi güdüyorsam valla sana açıkça yazayım bende 4/4 lük evlilik yaşayan biri değilim daha doğrusu değildim.Aldatılma dayak vs olmadı ama konu sahibi arkadaşım gibi bu tür safsata günler için ve gerçekten şimdi düşünüyorum da(afedersin) boktan meseleler için birbirimizi çok üzmüşüz.O yüzden yaşayan biri olarak amacım kadın olarak anlayışlı olmak bize düşüyor demek.Ha bu demek değildir benliğimizden ödün verelim,herşeye amenna diyelim...Annem hep der tıngıraşmadık kap ayağa değmedik taş olmaz diye.
Evlilikte insan herşeyi yaşar.Çünkü iki farklı kişiliğe sahip insanları aynı çatı altına sokan kurumdur evlilik.İnsan evliliğin ilk beş yılını karşısındaki insanı tanıyarak,öğrenerek,huyunu suyunu benimseyerek tahammül sınırlarını zorlayarak geçirir.
Çünkü bir insan 10 yılda flört etse,20 yılda nişanlı kalsa asla aynı çatı altındaki gibi rahat olmaz.
İnsan evlenince asıl kimliği ortaya çıkar.Bir bakmışsın eşin yanında gaz çıkarıyor,geğiriyor,sevgili iken tahammül ettiği şeylere evlenince karşı çıkıp,evetleri hayıra dönüşüyor.
Evlilik bambaşka birşeydir.Bu yüzden konu sahibine biraz daha sabırlı olmasını ve doğal olarak fevri hareketlerini doğru bulmadığımı söyledim.Oda bir çok şeyde bana hak verdi.Bana hak versin diye değil bunlar gerçek olduğundan yazıyorum.
Siz evlimisiniz bilmiyorum ama inan evli değilsen hayat öyle sevgili olduğun zamanlardaki gibi evlilikte akmıyor.

Konu sahibesi arkadaşım,amacım seni yargılamak değil ama daha fazla üzülüp içinde bulunduğun durumu kaos ortamına sokmanı istemediğimden,minicik evladını bir hiç uğruna babasız kapılarda büyütmeni istemediğimden büyütme bunları diyorum.Sen benim nazarımda beklenti olarak Haklısın ama böyle şeyler içinde olmayan bir adama zoraki birşeyleri yaptırma düşüncesinin sonuçları işte hep yaşadığın ve yaşadığımız sona götürür insanı.Üzülme hayatı akışına bırak.Ve eşinle kavga etmeden özür dilemesini bekle.En azından bir araya geldiğinizde bağırıp çağırıp hakaret etmeden,yaşanılanı unuttuğunu belirtip sana karşı kaba tavrından dolayı bir özür beklediğini söyleyebilirsin.Çünkü siz severek evlenmemiş olsanız derim ki zaten severek evlenmemişsin neyin derdindesin.O adama karşı içinde zerre sevgi yoksa yazdığım herşeyi unut,bu olay bahanen olsun çek git annenin kapısına..İnşallah güzel haberlerle gelirsin buraya.
 
Son düzenleme:
:ssz:İnsan özel olduğunu hissetmek ister haklısın konu sahibesi arkadaşım.Bu her kadının doğasında olan bir şey.
Ama....
Aması var işte,şu an içinde bulunduğun durumda sana çokça hak vereceğim dersem yalan söylerim.Ben 14 yıllık (olacak 3 ay sonra )evliyim,senin içinde bulunduğun durumları evliliğimin ilk yıllarında bende yaşadım,bende tartışmalarına girdim...Ama baktım ki eşim bana bu özel (neresi özelse benim için tabi)günler dışında bana o kadar özel ve tek insana olduğumu hissettiryor ki...Anneler babalar sevgililer evlilik doğum günü safsatalarının boş günler olduğunu toplumun bu günlere çılgınca hazırlanıp nasıl aptalca para harcadığını ve sadece bu durumdan satıcıların karlı çıktığını görünce ''keşke eşimle evliliğimizin ilk yılları bu aptalca günler için kötü geçmeseydi'' dedim.(Bunlar benim düşüncelerim sana ve düşüncelerine saygı duyarım)

Eşin belkide bu günleri her erkek gibi sevmiyor,çünkü doğalarında yok...Seninde 2 yıllık evliliğini bu konular yüzünden neden zor duruma sokuyorsun ki.Bu günler dışında sana bu adam hiçmi Seni Seviyorum,özlüyorum,bugün çok güzelsin,bu kıyafet sana çok yakışmış,saçlarını böyle yap daha güzel oluyorsun,iyiki seninle evliyim,iyiki benim eşimsin,evladımın anasısın..hiçmi demez böyle laflar.Yani sen hiç böyle kelimeler duymadın mı eşinden...
Şu an senin hatan bu olayı bu kadar büyütüp 4 aylık evladını da alıp anneni araman bavulları toplayıp yollara düşmen hemde 1 gün için bence hata.
Bir yuva kolay kurulmuyor canım.Bizim ananemizde hiç böyle günler yoktu ki.Neyin kavgasını yapıyorsun eşinle.Bu adam yontulmamış odunsa ona lafım yok ama sana seni özel hissetirecek cümleler kuruyordur mutlaka.
Ana evine insan evlendikten sonra zor sığıyor.Ailen sana destekçi olsada insan eşini evini komşusunu kapısını özler(en azından ben öyleyim)
Benim eşim bu özel diye tabir edilen günlere hiç önem vermediği gibi o gün umursamaz durur.Ama bana hediye alacaksa bunu sadece doğum günü evlilik yıldönümü sevgililer günü diye değil gerçekten o an onu almak istediği,benim mutlu olacağımı bilmek istediği,bana değer verdiği için almıştır.Bir gün bakmışım elinde bir paket borcamla,bir kıyafetle,yada birşeylere ihtiyacımın olduğunu hissetiğinde ne lazımsa alıp gelmiştir.Yani kadına hediye denilince akla tek taşlar çiçekler illa değişik şeylermi almak lazım ki...

Bıraksaydın yarın kutlasaydı.Yılda bir kere dediğin şey bunlar ise,o zaman eşine söyle yılda bir kez sana sarılsın.öpsün,hediye alsın kalan 360 günü sana senin özel olduğunu hissetirmesin..

Belki ben yanlış düşünüyorum ama insan yılda bir kaç gün değil eşinin yanında her daim özel olabilmeli,sevgi sözcükleri duymak mumlar yakmak için belirlenmiş günler olmamalı,hediyeler karşıdakinin beklenti içine girdiği günlerden çok hiç beklemediği anlarda gelmeli ki..İnsan değerni anlasın.HEM KENDİNİN HEM EŞİNİN..
Bence olayı büyütmüşsün,4 aylık evladına yazık.Eşinle kötü olduğun ve şu mutsuz geçirdiğin günlere yazık.

hemen hemen aynı şeyleri yazacaktım.. tamamen aynı düşüncedeyim.. bu tarz konulara da anneni karıştırmasan daha iyi olur diye düşünüyorum.. yazarken farkında olmadın belki ama ince bi detay var demişsin ki eşimle birlikte alışveriş listesi yaptık.. eşi evin alışverişi kirası faturası mutfağı vs bu gibi şeylerle uzaktan yakından alakası olmayan erkekler var biliyor musun? Seyren'in de dediği gibi bence önemli olan bu özel günlerde seni mutlu etmesi değil, diğer günlerde seni mutlu etmeye çalışması.. elbette hepimiz bekliyoruz yapsınlar değişik sürprizler ama tam istediğimiz gibi olmuyor eminim senin eşinde zamanla öğrenir alışır.. yapacaksa içinden gelerek yapsın zaten öyle değil mi? üzme tatlı canını
 
tek sorun özel günleri önemsemesi olsaydi sana sende önemseme ve beklenti icine girme yazardim...
cünkü benim esimde sevmez hediye almayi, süpriz yapmayi... saolsun hic kirmaz beni ama özel günlerde
özel bi caba icine asla girmez... baslarda bende cok üzülüyordum, kiriliyordum...
ama baktim olmuyor, adamin yapisi bu istesemde degistiremem bosverdim bende...
hic bi beklnti icine girmiyorum, sadece dogumgünlerinde karsilikli hediye alriz o kadar.
ama bence senin evliligindeki sorunun esinin sana olan saygisizligi...
sana bagirmak, dövmeye calismak, zorla otogardan geri getirmek, annenin yüzüne telefonu kapatmasi
kusura bakma ama tam oduluk... :26:
 
Seneye ve sonraki seneler zaten böyle bir gününüz kalmayacak eşinizde amacına ulaşmış olacak. O yüzden bence bu kadar büyütmeyin zaten sizin mailinizden sonra birşeyler yapsa da gene içinden gelmiş olmayacaktı siz dediniz diye yapmış olacaktı ve onu da yapmamış. Bana hediye al bak demek gibi birşey olmuş hatırlatmak ta. Zorla olmaz bu işler adamın içinde yok demekki. Normalde iyi bir çiftseniz takmayın bunları kafanıza normal günlerinizi güzel geçirmeye bakın.
Anneniz de bir yönden haklı kendince diyorki bir gün kutlanmadı diye ev mi terkedilir sonuçta duygusal bakmaz olaya ki bunu kime derseniz diyin böyle düşünür (bunun için de ev mi terkedilir) ...
 
Keske huzurunu bozmasaydin bos yere,
Esinin yapisi böyle günleri kutlamaya uygun degil demekki...

Boyle bir bakış acısı yok ya. Aman erkekler mutlu olsun dıye kadınlar her seye boyun egsın, erkeklerin her istedikleri gönullerıne gore olsun ama kadın ne dusunur ne hisseder, ne ister, onun da kalbı dusunceleri var mı hıc bır onemı olmasın... Doğum da bile bir buket cıcegı cok görmüş... Yazık değil mi?

Konu sahıbı arkadaşım bence onunde ıkı yol var:
1) okuduğum kadarıyla kocana cıddı tepkıler vermıyorsun. Evden gıdıyorsun "hadı yuru" dıyor gerı geliyorsun. Icınden gecenlerı soyluyorsun senı dövmeye kalkıyor ozur dılıyorsun. Tutarlı davranmalısın ve bence koyduğun tepkılerın devamını getırmelısın. Gıdersem benı annemın evinden almaya gelmez demıssın. Gelmesın... Kendı bılır. Bu kadar değer vermıyorsa sana, ozur dileyecekken ustune yuruyorsa bırak bu adamı ne yaparsa yapsın.

2) bu hayatı onun ıstedıgı sekılde yasamyı kabul edıp susup oturacaksın.

Ben buyuk konuşmayayım ama sartlarım elverdıgı surece 2. sıkkkı asla uygulayamazdım.

Allah yardımcın olsun.
 
Boyle bir bakış acısı yok ya. Aman erkekler mutlu olsun dıye kadınlar her seye boyun egsın, erkeklerin her istedikleri gönullerıne gore olsun ama kadın ne dusunur ne hisseder, ne ister, onun da kalbı dusunceleri var mı hıc bır onemı olmasın... Doğum da bile bir buket cıcegı cok görmüş... Yazık değil mi?

Konu sahıbı arkadaşım bence onunde ıkı yol var:
1) okuduğum kadarıyla kocana cıddı tepkıler vermıyorsun. Evden gıdıyorsun "hadı yuru" dıyor gerı geliyorsun. Icınden gecenlerı soyluyorsun senı dövmeye kalkıyor ozur dılıyorsun. Tutarlı davranmalısın ve bence koyduğun tepkılerın devamını getırmelısın. Gıdersem benı annemın evinden almaya gelmez demıssın. Gelmesın... Kendı bılır. Bu kadar değer vermıyorsa sana, ozur dileyecekken ustune yuruyorsa bırak bu adamı ne yaparsa yapsın.

2) bu hayatı onun ıstedıgı sekılde yasamyı kabul edıp susup oturacaksın.

Ben buyuk konuşmayayım ama sartlarım elverdıgı surece 2. sıkkkı asla uygulayamazdım.

Allah yardımcın olsun.

Evlimisiniz? ........
 
Arkadaşım senin bahsettiğin olaylar özel günü önemseme falan filandan çoookk uzak.senin eşinle özel günlerden daha önemli sorunların var,olmalı...eşinin tavırlarına bak!
 
nereden başlasam bilimyorum ki
1. Evlilik yıldönümümzden başlasam iyi olacak. Geçen sene evlilik yıldönümümzden iki hafta önce hamile olduğumu öğrendim. Eşime söylemedim ki yıldönümümzde sürpriz olsun. Kalktım gittim ona güzel bir hırka aldım. Neyse günü geldi eşim beni akşam yemeğe götürmek istedi.İstedi ama bunu ben sırf surat astığım için yaptı. Hediye mi? almamıştı. Ben hayal kurmuştum ilkti sonuçta işte hediyemi verir, hediyesini veririm ve sonra hamile olduğumu söylerim dedim. Testi de hediye poşetinin içine koymuştum. plansz bir şekilde çıkardı beni İStanbulun trafiğinde en müsait neresiyse oraya girdik. Neyse ben hediye verecek diye bekliyorum. Onunkini çıakrttım ben pişkin pişkin kendisinin almadığını yemek neyime yetmiyormuş diye üstüne birde söylendi.Bu öyşe yapınca bende bebişimin testini içinden aldım cebime koydum, madem öyle sende haketmiyorsun dedi.O ne filan dedi ama boşver dedim.Suratım asıldı. Yemekten sonra çıktık eve geldik benim başım ağrıyor dedim yattım. Gitti kendi başına içeride film seyretti. Aşırı derecede zoruma gitmişti. Hediye çiçek fila almaması neysede üzerine böyle gururundan asla taviz vermeyen birisini görünce sinirlerim bozuluyor.İkimiz içinde mutsuz bir gündü.
Dün ikinci evlilik yıldönümümzdü. Günler öncesinden buna mail attım. Dedim ki "bak ben beklenti içine giriyorum ikimizde mutsuz oluyoruz. Salı günü evlilik yıldönümümüz geçen seneki gibi sakın yapma dedim.Ağzımla söylemesem bu kadar ağırıma gitmezdi. Salı günü oldu bi işi vardı evden çıktı bi kaç saat sonra geri geldi gündüz. gündüz zaten bir şey yapmasın beklemezdim. Bugünde pazar vardı evdede hiç bir şey yok market alışverişi için birlikte liste hazırlıyoruz. daha bana akşama şunu yaparsın filan diyor. Dedimki şakayla bu akşam yemek yapmayacam. Ama baktım adamın bugünle ilgili hiçbir şeyi yok . Bir iki imada bulundum filan bana nasıl tersleniyor. Dedim bak bugün ayın 17 si. yinede o kadar itinalı konuşuyorum.Bekliyorum işte hatırlattım sana ifade ettim birde diyorum. Neymiş efendim iki gün sonra olsa nolurmuş birsürü laf. astım suratımı bende tamam dedim ben yemeğimide yaparım işimide senden bir şey beklemiyorum.
İçeride öylesine sinirlendiki birşeyi kırdı üzerime doğru yürüyor beni dövecekmiş. Neyse ben nasıl özür diliyorum salak gibi .BUda iyice kubarıyor üzerini giydi gidiyormuş. Dedimki gittiğin an bende giderim. Defol git dedi.
BU çıktı bende bavulumu hazırladım 4 aylık bebeğimde kucağımda aldım çıktım.Annemler başka şehirde oturuyor. Hem bana değer verdiğini gösterecek hiçbirşey yapmadığı gibi üzerime saldırmasaydı yine neyse derdim ama çekilecek hali kalmadı.
atladım arabaya otogara gidiyorum. Bu beni aradı nerdesin sen idye. Alışverişe gitmiş geri eve gelmiş dedim ben gidiyorum ne halin varsa gör. Annemide aradım böyle böyle oldu diye.Annemde bunu aramış giderse gitsin demiş suratına kapatmış kadının.Daha annem beni arıyor ki evine dön onda ne var diye. Metroya binecekken tam bu arkamdan geldi.Daha beni tehdit ediyor burada benim sinirlerimi bozma yürü eve gidiyoruz. Özür filan yok tabi. Baktım herkes bize bakıyor ne akla hizmetse çıktım eve geldim. Ne yüzüne baktım nede odamdan çıktım. Yattım uyudum. Oda sağolsun aynı şekilde şimdi geçti oturma odasında yatıyor.
Bizim evlenmeden öncede bazı sorunlarımız oldu ben baba evine çekip gitsem beni daha kimse ona geri vermez.Oda zaten arkamdan gelmez. Ben doğumda yaptım bir tane çiçek görmedim
Anladım ki böyle şeyler zorla filan olmuyormuş insanın içinden gelmesi gerekirimiş. Şimdi kara kara düşünüyorum ne yapsam diye.


olaya özel gün açısından bakıp cevap vereceğim.. aslında sizin özel günden daha fazla sorununuz var ama neyse!

sizin ne kadar mükemmel sofra hazırladığınızın, ne kadar özel süslerle evi süslediğinizin, kalplerin, balonların, ayıcıkların, çiçeklerin erkeklerin büyük bir kısmı için hiçbir önemi yoktur.. çünkü bunlar onun zevkine göre değil, kendi zevkinize göre yaptığınız şeylerdir.. şöyle düşünün; kaç kere eşinize maç bileti aldınız ya da tv de futbol kanal paketi hediye ettiniz? siz hiç sevmediğiniz halde eşinizin hoşuna gittiği için konusu action olan bir filme bilet aldınız mı? ya da ne bileyim işte, onun için araba dergisine üye oldunuz mu? genellikle erkekleri janjanlı paketler değil, içerik etkiliyor :) zaten genelde çoğunun hafızasında kalmaz özel günler.. ama siz kendi istediğiniz gibi kutlamasını istiyorsunuz sorun buradan çıkıyor.. bırakın bir sefer yemek ile kutlasın, başka bir sefer kendisi keşfedecektir yavaş yavaş.. ama siz özel günleri bile savaş haline getirirseniz hem kendinizi yıpratırsınız hem de uzlaşamazsınız.. iş şiddet boyutuna dönmüş, çok kötü olmuş..
 
Boyle bir bakış acısı yok ya. Aman erkekler mutlu olsun dıye kadınlar her seye boyun egsın, erkeklerin her istedikleri gönullerıne gore olsun ama kadın ne dusunur ne hisseder, ne ister, onun da kalbı dusunceleri var mı hıc bır onemı olmasın... Doğum da bile bir buket cıcegı cok görmüş... Yazık değil mi?

Konu sahıbı arkadaşım bence onunde ıkı yol var:
1) okuduğum kadarıyla kocana cıddı tepkıler vermıyorsun. Evden gıdıyorsun "hadı yuru" dıyor gerı geliyorsun. Icınden gecenlerı soyluyorsun senı dövmeye kalkıyor ozur dılıyorsun. Tutarlı davranmalısın ve bence koyduğun tepkılerın devamını getırmelısın. Gıdersem benı annemın evinden almaya gelmez demıssın. Gelmesın... Kendı bılır. Bu kadar değer vermıyorsa sana, ozur dileyecekken ustune yuruyorsa bırak bu adamı ne yaparsa yapsın.

2) bu hayatı onun ıstedıgı sekılde yasamyı kabul edıp susup oturacaksın.

Ben buyuk konuşmayayım ama sartlarım elverdıgı surece 2. sıkkkı asla uygulayamazdım.

Allah yardımcın olsun.

Benim yorumumdan bakis acimdan size ne ? Bence var size gore olmayabilir,
sinir oluyorum böyle bakis acisi yok diye baslayan yorumlara
zorla insani polemige surukliyorsunuz hayret birsey... !
kendi yorumunuzu yapin baskasinin bakis acisi sizi ilgilendirmesin.......
orda demismiyim aman esin mutlu olsun aman herseye boyun ey diye ?
okudugunuzu anlamakta sikinti cekiyorsunuz sanirim...
esi daha once kutlamamis ve simdide soyledigi halde kutlamamis,
demekki adamin dna sinda kutlamak yok,
yapisi boyle esini boyle kabul etmek zorunda ki ,
icinden gelmiyen soylemeyle alinmis ciceginde bir onemi yok bana gore..
ve konu sahibi huzurunu bozduguyla kalmis zaten geride donmus eve yani
insanin degeri hediyeylemi biciliyor aman hediye aldi cok seviyor almadi sevmiyor ne sacma,
her insanin yapisi birbirinden farkli sevgi maddiyatla olculemez..
 
Son düzenleme:
Back
X