- 27 Aralık 2014
- 57
- 53
-
- Konu Sahibi justfriendd
- #41
haklısınız evet eksik hissetmeye başladım ve özgüvenim düşüyor.Sıkıntı tam burada işte, siz de eleştirildikçe kendinizi eksik hissediyorsunuz , halbuki onlar siz nasıl davranıyorsanız öyle kabul edecekler, kusura bakmayın ben böyleyim, sizin istediğiniz gibi olamam , deseniz aynı haddi bir daha bir daha bulamaz.
Olmadı yapamadımokumadıysanız neden yorum yapma gereğini duyuyorsunuz ki? geçebilirsiniz direkt
elti benim onun boyunduruğu altına girmemi, her şeyi onun istediğine göre yapmamı istiyor. hem benim hem diğer insanların da ama özellikle benim. o yüzden en küçük şeyi bile söylemekten çekinmiyor, beklentileri inanılmaz yüksek, ben bir şey yapmayayım hep o yapsın kafasında. mesela ben oğlunun estetik operasyonu konusunu kendisi açmasaydı kardeşimin hastalığını ameliyatını söylemezdim. gerek duymazdım buna. baktım bunun için bile söyleniyor karşılık verdim.Ben İzmir'liyim eşim Trabzon'lu abisinin eşi akrabaları onlardan yanitam da anlattığınız elti profilinden
9 yıllık evliyiz, evlendiğimiz ilk 3 sene sizin yaşadıklarınızı yaşadım aradaki kültür uyuşmazlığı o çok belli oluyordu ki, ama hiç takmadım, eşim de hiç takmadı ailesi ile olan bu uyuşmazlığımızı.
Sen nerde nasıl rahat ediyorsan öyle davran dedi, ki O demese bile ben kendimden taviz vermezdim vermedim de.
Şu anda onlar bana ben onlara alıştım, hatta diğer gelinden daha çok bana güvenirler sözümü falan dinlerler, çünkü bilirler yapmacık değilim neysem oyum.
Artık sınırlarımı almazlar, karışmazlar vs.
Size de tavsiyem kimseyi takmayın, neyseniz öyle davranın kimseden de birşey beklemeyin, kimse size birşey yapmak zorunda değil aynı zamanda sizden beklentiye girmelerine de izin vermeyin. Siz de hiç bir şeye zorunlu değilsiniz.
Siz eşinizle ilişkinize odaklanın, ailesi ile de belli bir mesafede saygı çerçevesinde ilişkinizi yürütün.
alemsinizOlmadı yapamadım
beklentiniz cok fazla. hem yakin olmayayim, hem ciddi olayim, hem de beni arayip sorsunlar istiyorsunuz. yapacaginiz sey aciktan gereken seyleri yapmak (hasta ziyareti, gecmis olsun telefonu gibi), geri kalan seyler icin, ay bilmiyrdum, cok yogundum arayamadim, hasta oldum konusmadim bahaneleri uretip soylediklerine he he deyip gecistirmek. yuz goz olmana ve yakin olmana gerek yok zaten.Nereden nasıl başlayayım bilmiyorum. 6 aydır evliyim. Kayınvalide nişanlılık dönemimde manevi olarak çok yalnız bıraktı. Aynı şekilde ailedeki diğer tüm üyeler de öyle. Eşimin bir abisi, bir kız kardeşi var. Kayınpederden bahsetmeyeceğim çünkü o aile içinde bile çok sessiz baskın olmayan bir karakter.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.
benimle boyle konusmaniz hosuma gitmiyor, kac yasinda insanim kiminle nasil konusacagima karar verebilirim diyeceksinböyle olmayı çok isterdim, çabalıyorum da. ama illa toplu ortamlara girmek zorunda kalıyoruz. kv toplum içinde kenara çekiyor şöylesin böylesin diyor. ben böyle durumlara karşı nasıl karşı durabilirim onu danışmak istemiştim. insanlar farklı yere çekti beni suçlu buldu
Kadın karışsa bu kez de eşya almaya kv geldi müdahale etti, evimi keyfince yerleştiremedim diye konu açılırdı. Kv biz sizin evlilik kosturmanizi yapmak zorunda değil, evlenmeye vaktiniz yoksa bu kadar teferruatlı işlere kalkismadan da evleniliyor.Nereden nasıl başlayayım bilmiyorum. 6 aydır evliyim. Kayınvalide nişanlılık dönemimde manevi olarak çok yalnız bıraktı. Aynı şekilde ailedeki diğer tüm üyeler de öyle. Eşimin bir abisi, bir kız kardeşi var. Kayınpederden bahsetmeyeceğim çünkü o aile içinde bile çok sessiz baskın olmayan bir karakter.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.
Çok beklentidesiniz ve çok mıymıysınız. Boş boş işler kendinize meşgale edininNereden nasıl başlayayım bilmiyorum. 6 aydır evliyim. Kayınvalide nişanlılık dönemimde manevi olarak çok yalnız bıraktı. Aynı şekilde ailedeki diğer tüm üyeler de öyle. Eşimin bir abisi, bir kız kardeşi var. Kayınpederden bahsetmeyeceğim çünkü o aile içinde bile çok sessiz baskın olmayan bir karakter.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.
Buna benzer durumları ben de yaşadım canım seni anlıyorum. Bende hemen samimi olabilen birisi değilimdir o yüzden dışardan soğuk bulabilirler. Ama zamanla samimileşirim. Kayınvalideyle öyle oldu önceleri çekindim falan sonra samimileştik. Eltimle de öyle. Dediğin gibi onların da beklentileri aceleydi. Yani yeni evliyim mesela niye gelmiyo aramıyo hep bi beklenti hali. Şimdi 2 buçuk yıllık evliyim beni çok soğuttu kendinden kayınvalidem çünkü hep olumsuz eleştiri yapar beni eltimle kıyaslar ben de alıngan birisiyim gelemiyorum böyle şeylere artık mesafe koydum cumadan cumaya ararım istemesemde her hafta uğruyoruz. Hala baskı yapar her hafta gitmemize rağmen neden gelmiyosunuz diye nefret ettim iyice hiç sevmiyorum. Haksız yere o kadar laf ettiki eltimle o aramda o kadar ayrımcılık yapıyo ki. Hakkım helal olmasın.Nereden nasıl başlayayım bilmiyorum. 6 aydır evliyim. Kayınvalide nişanlılık dönemimde manevi olarak çok yalnız bıraktı. Aynı şekilde ailedeki diğer tüm üyeler de öyle. Eşimin bir abisi, bir kız kardeşi var. Kayınpederden bahsetmeyeceğim çünkü o aile içinde bile çok sessiz baskın olmayan bir karakter.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.