- 27 Aralık 2014
- 57
- 53
-
- Konu Sahibi justfriendd
- #1
Nereden nasıl başlayayım bilmiyorum. 6 aydır evliyim. Kayınvalide nişanlılık dönemimde manevi olarak çok yalnız bıraktı. Aynı şekilde ailedeki diğer tüm üyeler de öyle. Eşimin bir abisi, bir kız kardeşi var. Kayınpederden bahsetmeyeceğim çünkü o aile içinde bile çok sessiz baskın olmayan bir karakter.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.
Nişanlılık dönemimde eşimle çalışırken her şeye ikimiz koşturduk, maddi ve manevi en ufak detaylarla biz ilgilendik. İş çıkışlarını hafta sonlarını o kadar dolu, yoğun ve tempolu geçirdik ki. Çoğu şey için benim yetişemediğim pes ettiğim noktalarda kendi ailem yardımcı oldu. Hafta içleri saat 7.30’da işten çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorduk, cumartesi günleri yine zaten çalışıyorduk.
Kayınvalide ve ailesi ise ev tamamen dizildikten sonra evi görmeye gelip yiyip içip hizmetlerini alıp gittiler. Kayınvalide sanki komşunun eviymiş gibi pek çok şeyi ilk kez gördü. Halbuki genç bir kadın enerjik bir kadın diğer oğlu evlenirken bu şekilde davranmadığını da biliyorum.
Evet kayınvalide hiçbir şeye karışmadı, belki pek çok insanın istediği şeydir. her şeye karışacağına böyle uzak olması daha iyi diye düşünülebilir.
Kv detayları eşimden öğrenirdi ama bana özellikle sormazdı. ben birkaç kere paylaşayım dedim, şöyle yaptık böyle yapacağız diye baktım hemen geçiştiriyor bıraktım anlatmayı.
Elbette evlenmeye karar veren insanlar olarak her şeyi göze alarak yola çıktık, tüm sorumluluk bizde. Beni kıran nokta sorulmamak, önem veya değer verildiğini hissetmemek. Dış kapının dış mandalı gibi, sanki istenmeyen gelinmiş gibi davranılması.
Sadece böyle kalsaydı tolere edebilirdim ama kendisi hiçbir şey yapmıyorken bir de çok fazla beklentiye girdi, giriyor. Özellikle kafayı benim sessizliğime taktı. Mesela benim sessiz oluşum, aileye yabancı gibi duruşumdan bahsediyor. Bununla alakalı nişanlılık döneminde de tartışmalar yaşandı. Sürekli üstüme geldi, uyardı. Ben de ona ailenin yeni üyesi olduğum için zamanla alışacağımdan, herkesi yeni yeni tanıdığımdan onlardan da bu konuda destek beklediğimden bahsettim. Defalarca kez bu durum tekrarlansa da herhangi bir destek gelmediği için kendimi aşamadım. gerçekten yabancı hissettim ya da hissettirildim…
Bu sefer üzerimdeki baskı daha da arttı. Ayrıca nişanlılık ailelerin birbirini tanıması gereken bir süreçtir, biz birbirimizi hiç tanıyamadık diyebilirim. Böyle ortamlar annem tarafından birkaç kez oluşturulsa da onlardan bir adım gelmeyince annem de kendini geri çekmeye başladı. Zaten uğraştığım bir sürü iş varken bir de üzerine bu durumlar tuz biber oldu. Ben de hem evlilik hazırlığında sorup destek olmadıkları için hem de böyle baskılar olduğu için çok soğudum. Elimde değil.
Ben ilk girdiğim sosyal ortamlarda çok aktif olan biri değilimdir, zamana ihtiyacım oluyor, beni böyle kabul etmeyişleri de kalbimi kırdı. Herkesin birbirinden farklı karakteri var sonuçta, yeri geliyor aynı ailede yetişmiş büyümüş kardeşler bile bir olmuyor. Bir de dipnot ekleyeyim örneğin görümcem de çok sessiz sakin kendi halinde bir kadındır. Bu kvnin alışık olmadığı yabancı bir şey de değil.
Ama kv için bir şey değişmiyor, bana senin diğer gelin çok sosyal cana yakın da diğeri hiç öyle değil somurtuk dediler dedi. (buna pek inanmıyorum, bazen kendi kafasında kurduğu şeyleri de öyle lanse ettiğine şahit oldum) hadi diyelim öyle dediler, sen niye gelip bana o şekilde anlatıyorsun, böyle diyince ben daha mı iyi olacağım sanki.
Kayınvalidenin kafasında bir gelin profili var ve kendi istediği kişilik dışında aksi olunca tahammül edemiyor. Bunu da en acı hareket ve sözlerle dile getirmekten kaçınmıyor.
Ben kendi çevrem ve ailemin yanında çok konuşkan, neşeliyimdir. Onların yanında böyle olmayışıma dair bir özeleştiri yapamadılar, yapmıyorlar. Neden bu kız diken üstünde acaba biz mi neden oluyoruz diyemiyorlar ve beni suçluyorlar. Halbuki ben bu konuda yukarıda da söylediğim gibi kendimi ifade ettim.
Aynı şekilde eltimde de bu durum var. Karakter olarak çok hırslı biri. Bakışlarıyla, iğneleyici söylemleriyle bile hep ben merkezci bir tarafı var. Hani bazı insanlar vardır, hep ben ben derler, diğerlerinin iyi olmasına tahammül edemezler, öyle bir tip maalesef. benim sessiz oluşumu sürekli soğukluk olarak yorumlayıp bu durumu resmen kullanıyor.
Ben kendisine bir süredir mesafeliyim. Çünkü nişanlılık dönemimde tüm koşturmacalarımı, eş ailesi ile yaşadığımız tüm sorunları bilmesine rağmen bir gün bile telefon açmadı. Sokakta gördüğüm kırk kat yabancı insan bile nasılsın, hazırlıkların nasıl gidiyor, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı diye sorardı o dönemde. Elbette kimseden çok büyük bir şey beklediğimden değil, burada amaç sorulmak değer verildiğini hissetmek. Aksine ben hastalıkta sağlıkta bayramda seyranda aklınıza gelebilecek her şey için kendisini aradım sordum. yakın zamanda kardeşimin çok ciddi bir hastalığı çıktı, ameliyat oldu, onun için de arayıp sormayınca ben de ipler koptu. (biliyormuş hastalığı) Aramak sormak zorunda mı? hayır elbette değil. ama eğer biz bir aileyiz, sen benim kız kardeşimsin, çok yakın arkadaş olacağız gibi cümleleri ilk tanıştığımız zamandan beri sadece insanların içinde söyleyip birebirde kalınca hiçbir şey yapmıyorsa orada art niyet ararım, samimiyeti geçmez. bana en başından bunları söylemese ya da kendisi için arayıp sorulma beklentileri olmasa yine tamam derim. benim kardeşimin hastalığından sonra eltimin oğlunun küçük bir estetik operasyonu oldu.(kepçe kulak estetik ameliyatı) onun için trip attı, evime gelmedin diye. düşünün beklentiyi. ben de bunun üzerine söyledim, böyle böyle kardeşim ameliyat oldu, sen de aramadın diye. aradığını zannediyormuş…
her neyse toparlayacak olursam ilgisiz, çabaları takdir etmeyen, sevgi göstermeyen bir kayınvalide var. olumlu şeylere değil hep olumsuza odaklanıyor. kayınvalidenin birkaç kere elti ağzıyla konuştuğuna da şahit oldum. mesela kayınvalide eşime mesaj attı. abinin oğlu operasyon oldu evine gidin vs. diye. eşim gerek yok dedi geçiştirdi. birkaç gün sonra bu sefer elti ağzından birebir aynı cümleleri duydum. gelmediniz ama ben bekledim dedi. bazı şeyleri kendi aralarında konuştukları aynı cümleleri kurmalarından belli oluyor.
nişanlıyken yine eltimin bir hastalığını bilmiyordum kv bana mesaj atmıştı, grip oldu ara sor diye. ben böyle şeylerden kaçmam, aradım sordum elbette. ama ben aradığımda bile ben de şimdi arkadaşlarımla geziyorum, şunu yapıyorum bunu yapıyorum diye anlatımları oldu. hep basit nispet çabaları. ben senin gezmenden mi gocunacağım, bu devirde öyle ya da böyle gezmeyen mi var. ya da geziyorum diye kendini anlatacağına karşı tarafı da sorsana yine nasıl gidiyor hazırlıklarınız diye. anlatmak istediğim şu; bana grip ara sor gibi şeyler söylenirken bile aslında karşı taraf çok mühim bir hastalık geçirmiyor olsa da önemseniyor. kvnin bana ara sor söylemleri eltiye mi söylenmiyor, yoksa söyleniyor da elti mi oralı olmuyor? kv ne yapıyor? amaçları ne? ben çözemiyorum ve nasıl davranacağımı şaşırdım. eltinin birkaç kere arkamdan hareket yapışını da yakaladım, toplum içindeyken yaptı bunları. (ağız göz hareketleri, dalga geçer gibi küçümseyici hareketler ve bunları kv benimle basit, ufak, küçük iletişimlere geçtiğinde yaptı hep) eşimle paylaştım. eşimin yorumu büyük elticilik oynamak istiyor, hep kendisinin istediği olsun istiyor, ortamda ön planda olsun istiyor oldu. bu durumlara izin verme diyor ama demekle olmuyor işte. çünkü başka insanlara hissetirilen şeyler farklı, direkt benim yaşadıklarım bambaşka. mesela elti evine nişanlıyken bir kere davet etti. ilk kez gidiyorum diye çocuklarına hediye aldım. ertesi gün tesadüfen öğreniyorum ki eşime mesaj atmış, teşekkür ederiz amcası çok mutlu oldular diye. halbuki o hediyeleri alan benim ya da hadi ben almasam bile o eve ilk kez gidiyorum diye alındı o hediyeler. bana teşekkür eden yok. dolayısıyla kimseye hissettirilmeyen ama bana karşı alınan tavır var. bu tavır da arada hiçbir şey yaşanmamasına rağmen var.
şimdi bir tarafta yakın değilsin, soğuk değilsin diyen kv bir tarafta da sürekli beni iten kv ve elti var.
illa bir araya gelmek durumunda kalıyoruz, artık o kadar soğudum ki ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum. içimdeki kırgınlık geçmiyor.