Şulem'den Seçmeler

xsxulem

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
687
23
52
:laugh: :laugh: PEDER



Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.
Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik
isteyebilir miyim?" diye sordu.
Rahip "Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?" diye cevapladı.
Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve
buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine
çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.
Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"
Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan
söyleyemem." diye yanıtladı
Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru
filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi. Uçak
havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli
"Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu.
Bunun üzerine Peder
"Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok,
evladım" dedi
Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde
neyiniz var?" diye sordu.
Peder yanıtladı:
"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var,
ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"
Görevli kahkahadan kırılarak:
"Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."














SIRA BEKLEMESEK


Vezirler huzura çıkmışlar:
- Padişahım, hazinede para kalmadı.Yeni vergilere
ihtiyacımız var,
diyerekten...
>> Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- Eeee! Ne vergisi koyalım?, demiş..
- Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar!
Padişah,
- Tamam, demiş.
Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- Tepki var mı?
- Hiç bir tepki yok!
- İyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun,
çıkandan da bir
akçe alsın!
Aradan bir süre geçmiş, Padişah:
- Var mı şikayet?
- Yok!
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
- Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni
becersin! Aradan birkaç gün geçmiş, hala bir tepkinin olmamasına
içerleyen
Padişah, çağırmış vezirlerini,
- Köyün birine gidelim. Halkı dinleyelim hele bir,
demiş.
Gitmişler köye, Padişah sormuş:
- Var mı şikayet?
Ses yok. Padişah:
- Var mı şikayet? Konuşun yoksa, taş üstünde taş,
omuz üstünde baş
bırakmayacağım, diye gürleyince arkalardan cılız bir
ses duyulmuş:
- Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- Eeee!, demiş Padişah bir umutla...
- Akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, bir
adam daha
koysanız...







Fantazi :)))





Yeni evli cift balayi icin bir otele gitmis. Ilk gece butun pozisyonlari denemisler.
Ertesi gece kadin:
- Tum pozisyonlari denedik degisik bir sey yapalim bu sefer demis
Erkek biraz dusundukten sonra:
- Buldum! Sen pencerenin onune git ,ben de kapinin onune, birbirimize dogru kosup birleselim demis.
Kadin kabul etmis,yerlerini almislar.
Erkek:
- uce kadar sayiyorum, ucte kosmaya basla demis.
- Biiirr, ikiiii ve uucccccc!!!!!!!!
Velhasil erkek hizalayamamis ve otelin 2.kat penceresinden havuza dusmus. Havuzdan cikacak ama cirilciplak oldugu icin utaniyor. Bakmis havuz kenarindaki barin barmeni hala is basinda hemen seslenmis:
- Arkadas ! Ordan bana bir masa ortusu uzatir misin?
- Niye? diye sormus barmen
- Pencereden dustum de...uzerinde hic bir sey yok, cikamiyorum havuzdan.
- cikin cikin, hic kimse sizi farketmez.
- Nasil yani?
- Oteldeki herkes 2.katta kapi koluna giren kadini kurtarmakla ugrasiyor.
 
Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok,
evladım" dedi
Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde
neyiniz var?" diye sordu.
Peder yanıtladı:
"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var,
ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"


:laugh: :laugh: :laugh: :laugh: :lol:
 
Hıdır... Hıdıııırrrr...

- Hıııı??! Ne vaaarr??

- Uyuyon mu?

- Yok böğrülce ayıklıyom... Soru mu lan bu Hacer? Uyuyom tabii ya ne edecem... Yat sen de zıbar hade...

- Senin işin bitti tabii, devirip gıçını yatabiliyon... Şipşak yap, sonra horul da horul uyu... Bir kere de geç gelsen dişimi kırıcam...

- Gecen gece eve geç geliyon diye dırdır ettiydin de, ben senin dişini kırdıydım ya daha ne istiyon?

- Ben o geç gelmekten bahsetmiyom... Birlikte gelmekten bahsediyom...

- Beraber mi gelecen? Kız o saatte dışarda senin ne işin var ki eve benimle gelecen lan?

- Off be Hıdıır off beee Hıdııırr. Sen beni anlamıyon...

- Ya sabıııırrr... Uykumu gaçırdın gene bak, de hele ne

istiyon...

- Orgazm neyin istiyom tamam mı? Orgazm olmak benim de hakkım...

- Orgazm da ne lan?

- Hıdır... Bazen diyom ki kendi kendime acaba ben de zoofili mi var?

- Ne fili? Ne diyon ya?

- Zoofili... Yani hayvanlarla ilişkiye giren dimek. Eh ben de senin gibi bir öküzle her gece yatağa girdiğime göre...

- Sen bana öküz mü dedin?

- Bildiğin kelimelerden konuşunca anlıyon bakıyom...

- Ya Hacer yat diyom sana... Orgazmmış... Yok bilmem ne filiymiş...

- Ne fili be cahil ay... Zoofili...

- Hacer yarından tezi yok o kadının evine temizliğe gitmiyon tamam mı?

- O kadın dediğin koskoca bir yazar tamam mı? Doğru konuş. Femisnistlerin başı... Lideri... İdolüm o benim.

- Ne dol ne dol?

- İdolüm deyyom... Onun evini temizlemek benim için şerefdir tamam mı? Bütün kitaplarını, dergilerini okuyom ben onun...

- Sonra da yalan yanlış öğrenip benim uykumu kaçırıyon... Sana ne lazım orgazm... Onlar zengin garıları için...

- Heç de bile... O fizyolojik bir ihtiyaç... -

- Fiz...yo...ne?

- Milletin kocaları evrim geçirdi metroseksüel oldu... Sen daha bir insan olamadın be Hıdır... Evrim... evrim... eviluşın...

- Haceeeeerrr...

- Neeee?

- Gız bu deminden beri dediklerini tekrar etsene peş peşe...

- Ne oldun lan hıdır, yanakların al al oldu...

- Dediğimi yap seeennn.

- Eviluşın... Orgazm... Metroseksüel... Zoofili...

Fizyolojik... İdol... İstersen apurçunist de diyem... Ne olcaksa...

- De Hacer deee... Bir daha söyleee...

- Ne yapıyon Hıdır... Kudurdun mu len?

- Sen bu gavurca lafları edince gözüme yabancı avratlar gibi göründün de bir an...

- İstemiyom Hıdır... Kendimi şu an ilişkiye hazır hissetmiyom...

- Ama ben hissediyom... Gel buraya...

- Bu bir konsantrasyon meselesi Hıdır...

- Gonsontrosponon diyen dilerini yirin... Gel buraya Helga...

- Ne Helgası be? Adım var benim... Bireyim ben... Bıraaaak... Yetiiiişiiiin... Aile içi şiddete maruz kalıyom.. Heeeellppp... Heeellllpppp...
 
Oldukça yaşlı bir adam ,kendisi gibi kamburalaşıp yere yanaşmış bir ağacın
altında ağlıyordu. Biraz önce irikıyım bir genç yanına sokulmuş ve
kendisinden içki parası istedikten sonra bir de tokat atmıştı. Yaşlı adamın
yere yıkıldığını görenler, hemen yardımına koşup:


- Geçmiş olsun dede ,dediler. O serseri ne istedi ki senden?


Adamcağız bir şey olmamış gibi toparlanmaya çalışırken:


- Eski bir borcum vardı, onu istedi , dedi. Yapması gerekeni yaptı sadece...


Çevresindekiler, ihtiyar adamı yerden kaldırdıktan sonra eline bastonunu
tutuşturup aceleyle işlerine koşuştular. Herkes ayrıldığında, hadiseyi
başından beri görmüş olan bir delikanlı onun koluna girerek:


- Fazla hırpalandınız, dedi. Ağacın gölgesinde biraz oturalım mı?


Yaşlı adam yorgun bakışlarını yukarıya yöneltip :


-Benim bu ağacın altında dinlenmeye hakkım yok yavrum dedi. Ölünceye kadar
da olmayacak.


Delikanlı, söylenenden bir şey anlamamıştı. Meraklı gözlerle kendisine
bakarken, onun tekrar hıçkırıklara boğulduğunu farketti.


Yaşlı adam ,iniltiye benzeyen bir sesle:


- Elli yıl kadar önceydi,diye devam etti. Rahmetli babamı,sigara parası
almak için bu ağacın altında azarlamıştım. Yani biraz önce evladımın beni
dövdüğü yerde.


Delikanlı ne diyeceğini bilemedi ve şimdi biraz daha bitkin görünen
ihtiyarın sakinleşmesini bekledikten sonra, onu arabayla evine bırakmayı
teklif etti.


Adam, titrek adımlarla yoluna koyulurken:


- Evim oldukça uzaklarda yavrum. Ama ben yürüyerek gideceğim oraya. Babamın
da onu azarladıktan sonra, üzüntüsünden yayan döndüğü gibi. Hem şehir
dışındaki kabristana uğrayıp bir Yasin le öpeceğim ellerinden...*
 
Eee Ne Demişler.
Sen Annenin / Babanin Yüzünü Güldürki
Evlatlarinda Seninkini Güldürsün.
Anne Baba Ahi Almamak Lazim. Yoksa Asla Bu Dünyada 2 Yakamiz Bir Araya Gelmez.
Paylaşimin Için Teşekkür Ederim
 
Canim paylasimin icin tsk, bunu ilk okudugumda cok etkilenmis,Allahima vicdan sahibi oldugum icin sukretmistim, anama babama ve buyuklerime boyle davranmam icin aklimi oynatmam lazim, Allah aklimizi fikrimizi, imanimizi korusun ne ekerse insan onu biciyor, herkese hayirli evlat versin, elden ayaktan dusurmesin,
 
Bir Hiristiyan misyoner,
Afrika'da olanca gucu ile calisiyor, zencileri
dinine uydurmaya calisiyordu.

Bir gun yine bir zenciyi su ile vaftiz etti ve dedi ki:

-Bundan sonra senin adin Bikila degil, John. Cuma
gunleri et yemeyeceksin, balik yiyeceksin, anladin mi?

- Evet anladim, demis zenci.

O haftanin cuma gunu, misyoner, vaftiz yaptigi
zenciyi kulubesinin onunde, kizarmis bir koyun budunu
kemirirken gorunce hiddetlenmis

- Ben sana cuma gunleri et degil balik yiyeceksin
demedim mi?

- "Evet dediniz" demis zenci. Ben de bu koyun budunu
sicak su ile bir guzel yikadim ve ona
"bundan sonra senin adin koyun degil, balik" dedim
 
Yillarca ülkesinden uzak kalmis Iranli, ülkesine
döndügünde, havaalanindan evine gitmek icin taksiye
biner... Yolda soföre tütüncüde durmasini söyler.


Taksici sorar:
- Tütüncüde ne yapacaksiniz beyim?
- Sigara alacagim...
- Sigarayi artik camide satiyorlar beyim.
- Camide mi? Yahu cami Allah'in evidir, oraya ibadet
etmeye gidilmez mi?
- Hayir beyim, hayir. Ibadet etmek icin artik üniversiteye


gidiliyor.
- Peki, o zaman ögrenim nerede yapiliyor?
- Ögrenim hapiste yapiliyor beyim.
- Hapiste hirsizlar yok mu?
- Hirsizlar artik iktidarda beyim...
 
Çok üzgünüm çoook benim de borcum var napacağımı bilmiyorum çalışıyorum ama yetişmiyor hem artık olgun yaştayım bunalımın eşindeyim allah yardımcım olsun benim ve borcu olan herkesinÇok üzgünüm çoook
 
bu hikaye çok güzel ve anlamlı anneme babama baktım onların hayır dualarını aldım neden oldu böyle anlayamıyorum
 

bu borç başka borç hemşiresengözlerimebaksanab
 
klava:Elazığ'da adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben:

"Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın."

Ani bir gürültü, haydaaa herkes ayakta. Bir kişi hariç.

Kahvenin tamamı hayretler içinde.

Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve:

"Abe helal olsun be, deliganlı adam mışsın.

Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?"

Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince:

"Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim bağı çözüldü, galhamadım." der.
 
klava:Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son
sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladi' filan demeye kalmadan,minibüs
kafadan elektrik diregine bindirdi. Hemen kostuk, yardim edelim diye.
Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin kasi açilmis,
kiminin dudagi patlamis... Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var.
Çünkü o hallerine ragmen, gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar. Biz
ne yapacagimizi sasirdik. 'Ne oldu?' diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle
'So-för, so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye basliyorlar. Bu sarsici
manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti. Meger soför,
tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim soförlere özgü, giderken kapiyi
açip disari tükürme hareketi vardir ya. Baba, dengeyi tutturamamis,
tükürükle beraber,gümbürt asagi düsmüs. Minibüs de kontrolden çikip direge
bindirmis...''
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…