Maddi olarak hep ekside , bir kenara birikim yapmıyor. Tek arabamız var. En ufak kaza daha sa eksiye sokacak onu. Ailemle övünmem ama ablamı çok sever sayar aslinda sadece hastalık konusunda oğlumuzun ilaç kullanmaması gerektiğini düşünüyor mümkün olduğunca. Ben.de mutlu olmuyorum fazla ilaç verirsem lakin bir an önce iyileşsin isterim.Eşiniz terbiyesiz herşeyden önce
kullandığı kelimeler vs haksız
yalnız araç kullanan insana da müdahale edilmez öyle derler her zaman
kaza yapınca ceremesiniz o çekmiyor mu bırakın ne yaparsa yapsın!
ablam demişti lafından hoşlanmamış paşazade ondan işi gıcıklığa vurmuş
her ailenizle kendinizle övünür müsünüz? dolmuş sanki bu konuda
son olarak çok iyi demişsiniz baba olmak bakıma da dahildir :)
Pazartesiden beri gece ağlayarak uykuya geçiyorum sabah uyanıyorum yine ağlıyorum. Düşünmek yorgunluk yapıyor bugün sabah konuştum ama konuşmak bir şeyi çözmedi aksine söylediklerinin sorumlusu olarak beni gösterdi. Bunun üzerine işe gitti beni almak için gelecekti tekrardan aradığında sesi çok iyi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Benim üzülmüş olmam zerre umrunda olmadı.Ben mi çok hassasım bilmiyorum ama böyle şeylere ben çok kırılırım. Okuyunca bile gerildim sanki bana söylenmiş gibi.
Herkesin kendi tercihi ama ben böyle sistematik negatif davranışa uzun süre tahammül edemem, sağlığımdan olurum, hayat enerjim söner. Sizin de öyledir bence kim katlanır buna. Tabi tercih yine sizin.
Üslubu yanlış eşiniz. S***** G** (Defol) vs demesi çok ayıp. Her evlilikte de yok. Ama siz de sürekli böyle didikleyen biri misiniz ? Yoksa yılların birikmisligi mi ? Konuşmanız gereken yerde konuşmayıp susmussunuz sinirliyken bak ben demiştim diye sürekli soyleniyorsunuz. Eşinizin huyunu biliyorsunuz ,yok diyeceginden eminsiniz ısrarla ablam böyle dedi şunu dedi ..Herkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Orda hak verdiğim kısım eşim olarak kaza yaptığı için daha sakin kalmalıydım ama üzülmek yerine sinirlendim. Olay da büyüyecekti diye sustum. Açıkçası sinirlenebilir ama hakaret tarzında konuşmamalıydı bunu da söyledim ama dediğim gibi suçun yine bende olduğunu söyledi.milletin içinde salak salak konuşma deyince tamam deyip susmanız nasıl bir teslimiyet yahu.
adam sizi sevmiyor bunu kabullenirseniz yolunuzu daha temiz çizebilirsiniz.
Akıntıya kürek çekmek misali, o kadar yoruldum ki oğlum konusunda da sürekli çatışıyoruz.Kuzum, senin buraya ne süreçlerden geçerek geldiğini biliyorum, kalp kırıklıklarını, oldurmaya çalışmalarını o kadar iyi anlıyorum ki. Evliliğinle ilgili çok bir şey söyleyemem..
Tek tavsiyem şu olacak sana; oğlun konusunda bütün ipleri eline al bir süreliğine. Eğitimi-sağlığı- uyuması her ne ise.
Yine bir gerizekalı adam konusu ciddenHerkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Hayır normal değil, hele küfür kabul edilemez. Leş gibi bir eş olmasının yanı sıra kötü de bir baba. Çocuk hastayken verdiği tepkiye bakın, sonra iyi taraflarına- varsa gerçekten- odaklanırsınızHerkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Yüzümdeki gülümsemem buruklaştı. Kendimce çirkin değilim ama güzel olduğumu hissedemiyorum artık.Ben mi çok hassasım bilmiyorum ama böyle şeylere ben çok kırılırım. Okuyunca bile gerildim sanki bana söylenmiş gibi.
Herkesin kendi tercihi ama ben böyle sistematik negatif davranışa uzun süre tahammül edemem, sağlığımdan olurum, hayat enerjim söner. Sizin de öyledir bence kim katlanır buna. Tabi tercih yine sizin.
Gerginlik olur ama böyle cümlelerin sonu pek hayra alâmet değildir.Herkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Yani cocugum oksuruk krizindeyken, ki krup krizli oluyor yat uyu ugrasamam diyen adami birak bosamayi bicaklarim heraldeHerkese merhaba. 7 yılı geride bıraktık evliliğimizde, inişli çıkışlı, güzel anlarıyla, tatillerle, bazen kavgalarla... Oğlumuz 5 yaşında, aslında oğlumun geç konuşmasıyla ilgili yaşadığım süreç benim için yıpratıcı oldu bir eğitimci olarak. Eşimin pek umrunda olmadı çoğunlukla her çocuk böyle, öğretmenler ne anlıyor, rehber öğretmenler ne biliyor yeri geldiğinde psikologlar da bir şey anlamıyo der çoğunlukla.
Neyse ben bir şekilde hep susuyorum, sabrediyorum. Küçük deyip büyütmediğim birçok şey oldu, onun da kendine göre böyle dediği zamanlar olmuştur. Zeytinyağı olamam. Lakin son 1 haftada yaşadıklarım tükenme noktasına getirdi beni.
Hafta sonu Büyükada'ya gidecektik, 4 çift, bizim arabada görümcemin eşinin kuzeni ve eşi vardı. Trafikte özellikle şehir içinde küçük büyük toplam 4 kazası var eşimin. (Birisi büyük maddi hasarlıydı) Ben yanında otururken istemsizce dikkat et, ışığa bak, dur şeklinde uyarıyordum ve beni dinlemeyip her seferinde kızıyordu. Tek bir kelime etmedim arkadayım zaten diğer kızla. Öndeki bir araca hafif vurdu. bizim kafa ön koltuğa çarptı. İnsan kaza yaptığında üzülür ama ben açıkçası sinirlendim. Sonra çarptığı adam tutanak tutalım dedi bizde hiçbir zaman tutanak olmadı, bir kez bile almadı. Yine de torpido gözüne sinirle baktı sonra kapıyı kapatırken nasıl yaptıysa işaret parmağı sıkıştı kapıya. Kanamaya başladı. Bir yerde girip sargı bezi alalım falan dedik yok yok, gerek yok dedi. Ben de sessizce hep böyle yapıyorsun, takip mesafeni ihlal ediyorsun ve vurduğun adamlar senin kadar sakin kalsın istiyorsun, küçük çizik diyorsun dedim. Adama göre öyle değil mercedes i çizildi işte. Döndü ve salak salak konuşma dedi. Tamam dedim sustum.
Büyükada'da gece uyarmama kızıyorsun ama keşke uyarsaydım kaza yapmazdık dedim. Sesini yükseltti ve uyarma beni asla sakın! 100 kere de kaza yapsam uyarma dedi. Peki dedim sustum.
Pazar -akşamı geldik oğlum hastalanmıştı biraz gece de öksürükle uyandı. Eşim oğlumuza yat, uyu diye yüksek sesle bağırdı sabah işe gideceğim hiç uğraşamam ben dedi. Sen yat dedim ben hallederim. Krup öksürüğüydü ventolin cortair verdim. Sabaha kadar deliksiz uyudu, sabah da doktora götürdük sadece cortair ventoline gerek yok dedi. Akşam eve geliyoruz arabadaydık ablamla konuşmamızı anlatıyorum. Ablam 20 yıllık hemşire 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı, 2 oğlu var ve ikisinde de alerjik astım süreçleri var. Doktora gitmeden doktor ne dediyse aynı şeyleri söylemişti dedim. Sadece 4. gün hala geçmezse ventolin ver dedi. Bunu anlattım diye ablan ne biliyor ki dedi? Ben babasıyım bu çocuğun izin vermiyorum dedi. Diyorum ki bak doktor ne dediyse yap dedi bana geçmezse verebilirsin dedi; kaldı ki geçmeyecek olsa doktora giderim bakar yani ne derse son tahlilde onu yaparım.
Bana ablanın dediğini yapmam benim oğlum gibi cevap verdiğinde ben de gerildim işine gelince babasıyım diyorsun gece uyanınca da ben uğraşamam diyorsun dedim. Bana o anda "sen ne biçim kadınsın, sktr git " dedi. Babalığına laf edemezmişim.
Sonuç bu sabah konuyu açtım suç bendeymiş onu o noktaya ben getirmişim. Sen diyebilirdin ki ablan öyle demiş bakarız, doktora sorarız dese unutup geçeceğimiz konuşma her şeyi o biliyor babası o dediği için buraya geldi diyorum kabul etmedi.
Ben çok yoruldum. Bu sözleri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Sona yaklaştığımızı hissediyorum. Artılara odaklanmaktan yoruldum. Herkesin evliliğinde böyle cümleler kuruluyor mu? Normal mi bu?
Sabrı olup okuyanlar için teşekkürler.
Oğlum çok seviyor babasını, ben çok eğlenceli bir anne değilim babasıyla çok mutlu oluyor. Maddi anlamda hiçbir şeyime karışmaz, aileme sayılı daima. Her yaz aileme götürdü arabayı bana bırakır genelde. Gezmemi kısıtlamaz hatta yurt dışı gezisine gitmek istiyorum dedim niye demedi, passportumu çıkardı.Esiniz hakli, suçun tamami sizde.
Halâ kendisine katlandiginiz için.
Hayatınıza ne artısı var?
Sanırım boşanmak bu tipleri cekmekten daha zor.
Her şeyi bildiğini sanıyor mesela ama krup öksürüğü nedir bilmiyor hâlâ, basit bir iki öksürük olarak düşündü ve uyumasını istedi hemencecik.Yani cocugum oksuruk krizindeyken, ki krup krizli oluyor yat uyu ugrasamam diyen adami birak bosamayi bicaklarim heralde
Eşiniz karakter olarak benim eşime çok yakın. Biz 1 yillik evliyiz cocugumz yok. Suan ayrilmayi dusunuyorum. Ailemin yanindayim. Beni sevdigine inaniyorum fakat sinirlendiginde öfke kontrolu saglayamior. Bana zarar vermiyor ama esyalara zarar veriyor ve bagrio. Bende cok sabirli ve sakin bir insanim. Bide evlendikten snra benden gizli kumar oynadi. Bunlarin hepsi birikince patlama yaşadim resmen. Ona bugune kadar asla kaybetme korkusunu yaşatmadim. Şuan oda perişan oldu benden beklemiodu cnku.. şu çocugunuza ilac içirmek istememesi benimde cocugum oldugunda yaşayacagim bir durum eminim. Benimde ilaç icmemi istemez söylenir durur. Hastaliktan pek anlayan bir tip degil kendisi.. Ayrilmak cok zor bir karar benim cocugum olmamasina ragmen cok agir geliyor.. duygularimla hareket etmemem lazim biliyorum. Her dakika dua ediyorum rabbim bana dogru yolu nasip etsin diye.. Allah sizinde kalbinize ferahlik koysunYüzümdeki gülümsemem buruklaştı. Kendimce çirkin değilim ama güzel olduğumu hissedemiyorum artık.
Size küfür ettiği için sizi mi suçluyor?Pazartesiden beri gece ağlayarak uykuya geçiyorum sabah uyanıyorum yine ağlıyorum. Düşünmek yorgunluk yapıyor bugün sabah konuştum ama konuşmak bir şeyi çözmedi aksine söylediklerinin sorumlusu olarak beni gösterdi. Bunun üzerine işe gitti beni almak için gelecekti tekrardan aradığında sesi çok iyi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Benim üzülmüş olmam zerre umrunda olmadı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?