evet bende 39+4 te doğurdum ve 3 yıl beklediğim meleğimi kucağıma aldım sonunda. Hikayemi yazıp yazmamak konusunda tereddüt ettim aslında ama her türlü ihtimale hazırlıklı olmak gerektiğini doğumumda anladığımdan siz de kendinizi hazırlayın istedim. Amacım kimseyi korkutmak değil. O nedenle Doğum fobisi olanlar okumazsa çok daha iyi olur sanki.
Bazı sebeplerden 39+4 te suni sancı ile normal doğumu tetiklemeye çalıştık. Aslında daha önce kayıp yaşadığım ve operasyonlar geçirdiğim için zorunlu sezeryana alınabiliyordum ama oğlumun normal doğum hakkını elinden almak istemedim. Başıma bunlar gelecek bilsem planlı genel anestezili sezeryan olurdum oğlumu da kendimi de zorlamazdım. 2 katı verilen serum 4 katı verilen hapa rağmen ne bir sancı ne bir cm açılma olmadığından doktorum 7 saat bekledikten sonra daha fazla beklemenin gereksiz olduğuna ikna etti beni. Güle oynaya sezeryana indim ve uzun bir tereddüt sonunda spinal anestezi ile oğlumu da görürüm hemen diye düşündüğüm için genel anestezi olmasın madem dedim. Herşey çok güzel ilerliyordu. Belimden iğne yapıldı ayaklarımda tatlı bir karıncalanma derken doktorum geldi ve göz açıp kapayana kadar miniğimi gördüm :) nasıl bir mutluluk ancak yaşayan bilir. Ne olduysa bundan sonra oldu zaten. Oğlumu muayenelerini yapmaya götürdükten sonra bende şiddetli bir mide bulantısı ve göz kararması söz konusu oldu. Bu arada doktorumun da birşeyler ile uğraştığını farkındayım sanki içimde birşeyler kopuyor. Sürekli bir vakum sesi. Ve o an işte ben kötü oluyorum dememle kusmaya başlamam bir oldu. Bişeyler yapıp beni toparladılar ama doktorum hala uğraşıyordu ve ben bitsin diye dua ediyordum. Ne olduğuna anlam veremediğim birşeyler dönüyordu. 1 saat sonunda çok şükür herşey sona erdi ve odama çıkarıldım. Doktorum geldi ve ameliyatta olanları anlattı. Bana çok ilginç bir vakasın dedi öncelikle. Rahmim kesinlikle kasılmıyormuş bu ilk sorun. İkincisi bebeğimin boynunda kordon dolanmış. Üçüncüsü plasenta rahme yapışmış ve onu ayırmaya çalışırken bolca kan kaybetmişim ve neredeyse rahmimi de kaybediyormuşum. Sonuç ne oldu dersek bana şiddetli ağrı ve 3 ünite kan verilmesiyle sonuçlandı. Bir daha doğurmazsam iyi olurmuş. En büyük tesellim oğlumu sağlıkla kucağıma almış olmak oldu. Ama o ameliyatta yaşadıklarımı ne zaman nasıl unuturum o meçhul. Bir daha hamile kalmaya cesaret edebilir miyim bilmiyorum yada doğumum nasıl olur orası meçhul. Yine de herşeye rağmen oğluma bakıyorum ve iyiki doğurmuşum diyorum herşeye rağmen. Sadece şimdi olsa genel anestezi isterdim orası kesin.
Yavrunuzun yüzünü gördüğünüzde bütün acıları unutuyorsunuz diyemem ama iyiki yapmışım diyeceğiniz kesin.
Bazı sebeplerden 39+4 te suni sancı ile normal doğumu tetiklemeye çalıştık. Aslında daha önce kayıp yaşadığım ve operasyonlar geçirdiğim için zorunlu sezeryana alınabiliyordum ama oğlumun normal doğum hakkını elinden almak istemedim. Başıma bunlar gelecek bilsem planlı genel anestezili sezeryan olurdum oğlumu da kendimi de zorlamazdım. 2 katı verilen serum 4 katı verilen hapa rağmen ne bir sancı ne bir cm açılma olmadığından doktorum 7 saat bekledikten sonra daha fazla beklemenin gereksiz olduğuna ikna etti beni. Güle oynaya sezeryana indim ve uzun bir tereddüt sonunda spinal anestezi ile oğlumu da görürüm hemen diye düşündüğüm için genel anestezi olmasın madem dedim. Herşey çok güzel ilerliyordu. Belimden iğne yapıldı ayaklarımda tatlı bir karıncalanma derken doktorum geldi ve göz açıp kapayana kadar miniğimi gördüm :) nasıl bir mutluluk ancak yaşayan bilir. Ne olduysa bundan sonra oldu zaten. Oğlumu muayenelerini yapmaya götürdükten sonra bende şiddetli bir mide bulantısı ve göz kararması söz konusu oldu. Bu arada doktorumun da birşeyler ile uğraştığını farkındayım sanki içimde birşeyler kopuyor. Sürekli bir vakum sesi. Ve o an işte ben kötü oluyorum dememle kusmaya başlamam bir oldu. Bişeyler yapıp beni toparladılar ama doktorum hala uğraşıyordu ve ben bitsin diye dua ediyordum. Ne olduğuna anlam veremediğim birşeyler dönüyordu. 1 saat sonunda çok şükür herşey sona erdi ve odama çıkarıldım. Doktorum geldi ve ameliyatta olanları anlattı. Bana çok ilginç bir vakasın dedi öncelikle. Rahmim kesinlikle kasılmıyormuş bu ilk sorun. İkincisi bebeğimin boynunda kordon dolanmış. Üçüncüsü plasenta rahme yapışmış ve onu ayırmaya çalışırken bolca kan kaybetmişim ve neredeyse rahmimi de kaybediyormuşum. Sonuç ne oldu dersek bana şiddetli ağrı ve 3 ünite kan verilmesiyle sonuçlandı. Bir daha doğurmazsam iyi olurmuş. En büyük tesellim oğlumu sağlıkla kucağıma almış olmak oldu. Ama o ameliyatta yaşadıklarımı ne zaman nasıl unuturum o meçhul. Bir daha hamile kalmaya cesaret edebilir miyim bilmiyorum yada doğumum nasıl olur orası meçhul. Yine de herşeye rağmen oğluma bakıyorum ve iyiki doğurmuşum diyorum herşeye rağmen. Sadece şimdi olsa genel anestezi isterdim orası kesin.
Yavrunuzun yüzünü gördüğünüzde bütün acıları unutuyorsunuz diyemem ama iyiki yapmışım diyeceğiniz kesin.