• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sözlümle İlişkim Bitiyor! Tavsiyelerinize Çok İhtiyacım Var!

dertli_simge

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2011
116
32
48
Ankara
Herkese merhaba! Benim sözlümle ilişkim şu aralar ölüm döşeğinde :( Uzun yazıcam, kızlar lütfen okuyun. Görüşlerinize, tavsiyelerinize o kadar çok ihtiyacım var ki !!!

Benim 3 yıllık bir ilişkim var. İlk iki yılı gerçekten çok güzeldi, rüya gibiydi. Beni çok seviyor ve hep bunu gösteriyordu. Mesela bir tartışma olunca ben gurur yapardım, o ise dayanamaz arardı. Güzeldi herşey.

İlişkinin son 1 yılında askere gitmesi gerekti. Bu arada annemler filan çok üstüme geliodu. Neymiş, akrabalar filan "simge ne zaman evlenecek, evde mi kaldı" diye laf ediyomuş. Bu arada 28 yaşındayım. Neymiş, niyeti ciddiyse yüzük taksınmış. Halbuki evlilik yoluna girmeyi düşünmüyorduk, çünkü hem maddiyat olarak hazırlık gerekiyor hem de daha yapmak istediklerimiz vardı eğitim açısından. Bir de sevgilimin o zamanki işi kötüydü, maaşı düşüktü. Ama annem o kadar baskı yaptı ki bana o ara, "sana evde kaldı diolar" diye beni bir gaza getirdi, apar topar söz yapıldı. Ama bildiğin nişan gibi birşey oldu aslında. Ki mesela annem sözlü demiyor, nişanlısın diyor bana hep.

Yüzük takıldı ve sevgilim askere gitti. Ne olduysa o bir yılda oldu. Gittiği yerde şartlar çok kötüydü. Uzak mesafe ilişkisinin bütün kötü yanlarını yaşadık. Nette birbirini yanlış anlamalar, tel.de kavga etmeler derken ilişki çok yıprandı. Ben de o aralar ona karşı çok anlayışlı olamadım, o arada hayatımda kritik sınavlar falan vardı ve ben de stresliydim. Kavgalarda alttan almadım, o bana birşey deyince ben de cevabını verdim. Askerliğinin son 3 ayında film koptu, çok şiddetli bir kavga ettik. Kendisi sinir krizi geçirdi. Ve bana öyle bir hakaret ett ki, "orospu" dedi bana! Ve o son 3 ayda hiç konuşmadık, koptuk.

Askerden dönünce bir vesileyle tekrar görüşmeye başladık ve barıştık. Ama üstünkörü bir barış oldu, yani geçmişi hiç deşmeden üstünü örtüverdik. Artık uzak mesafe bitti, herşey süper olcak diye düşünüyodum. Ama acıyla, sevgilimin değiştiğini farkettim. O bana bakmaya kıyamayan adam başka biri olmuştu. En ufak şeylerden kavga çıkmaya başladı. Kavgada da salak, manyak, gerizekalı, sen ne anlarsın gibi hakaretleri ardarda sıralıyordu. Basit bir gazete haberine yaptığım yoruma bile kızıyor, "salak, manyak" diye hakarete başlıyordu. Sonra da diyordu ki "ben askerdeyken sen benim yanımda yer almadın, bana destek olmadın, moral vermedin." Anladım ki bu askerdeki son 3 ayın acısını içinde hala bitirememiş, ve benden bunun hıncını çıkarıyor.

Sevgilim ayrıca bana "ben sana böyle mi yaptım, senin yanında oldum" diyordu. Ben geçmişte yurtdışında 6 aylık bir staja gitmiştim. Adapte olamamış zorluklar yaşamıştım. Internet üzerinden devamlı teskin etmişti sevgilim beni. Devamlı moral vermişti. Tartışma çıkınca alttan almıştı. O yüzden hep "benim sana yaptığımın binde birini sen bana yapmadın" deyip durdu. Bu arada ben de kendimi suçladım. Onun bu hale gelmesine sebep benim diye düşündüm. O askerdeyken onu alttan alabilseydim, belki de bu hale dönmeyecekti. Bu yüzden acılar çekiyorum.

Bunu yazmaya utanıyorum ama el kaldırdı bana bir de. Vurmadı, ama el kaldırdı. Sinemaya gitmiştik, film arasında bir tartışma çıktı. Elini kaldırıp "konuşma vurarım" dedi ve hakaretleri saymaya devam etti. Ben koltukta sindim kaldım. O an kendimi o kadar kötü, berbat hissettim ki. Korktum resmen. Elimle yüzümü korumaya çalıştım istemdışı olarak. O bana saydırırken sustum sinirlenmesin diye. Bu durum birkaç defa tekrarlandı. Ve ben şunu düşündüm: O kalkan el bir gün yüzüme iner mi?

Arada yüzük olunca aileler de tabi devrede çok oluyor. Sözlümün ailesi köyde yaşıyor. Ailenin, hatta sülalenin tek okumuşu o. Bu yüzden ailesi devamlı olarak maddi ve manevi beklenti içinde. 28 yaşındaki erkek kardeşi evli ve 2 çocuklu, ama doğru düzgün bir işi yok. Ailesi sözlüme devamlı baskı yapıyor kardeşini garantili işe sok diye. Bir de bu 2 çocuğu sözlüm okutacakmış, babası öyle diyor. Kızkardeşi desen, ailesinin istemediği biriyle evlenmiş. Kocasından boşanması sözkonusu oldu, ailesi "avukat bul, para gönder" filan diye devamlı aradı. Yani ailesinin maddi katkısı yok, aksine devamlı para gönderiyor sözlüm. Yaa iyi hoş ailesi göndersin de, azıcık da bizi düşünmesi gerekmez mi? Sonuçta biz bir yola çıkmışız, ailesinden sıfır destek göreceğimiz belli, yaşımız kemale erdi erecek. Evlenicez güya ama 5 para biriktiremiyor. Ve en ufak bir eleştiri getirmeye kalkınca laf ettirmiyor. Ki eskiden böyle değildi, ailesini eleştirirdi bazen. Bana "beni şu hayatta mutlu eden tek şey sen oldun" derdi.

Bir de benim ailem sözlümün ailesini pek beğenmedi diye hissediyorum. Çok rahat ve kaba buluyorlar sözlümün ailesini. Sözlümden devamlı para beklentisinde olmasını hoş karşılamıyorlar. Açıktan birşey hissedilmiyor, "köylü olabilir, bizim de kökenimiz köy" filan diyorlar ama içlerine bazı şeylerin sinmediği de belli. Mesela sözlümün annesi çok şiveli konuşan (öyle ki ne dediği anlaşılmıyor) ve bayağı saf bir kadın. Basma entari filan giyiyor. Küçümsemek için söylemiyorum ama durum bu. Ailem hep köyden çıkmış ama kendilerini geliştirmiş olmakla övünür zira.

Bir de anneme göre, sözlümün ailesi, sözlümü kendilerinden kıskanıyormuş. Benim aileme yakın olmasını istemediklerini hissettiğini söyleyip duruyor. "Aman, ben napayım onların oğlunu, benim oğlum mu yok. Sülalede bir tek okumuş oğulları var, kaptırırız diye korkuyorlar" diyor.

Aralık ayının son haftasında aramızda yine tartışma çıktı. Tartışma sonucunda onu eleştirince "beğenmiyorsan ayrıl" diye bağırdı. Ben de çok sinirlendim ve "al o zaman" diyerek yüzüğü attım. O günden beri konuşmuyoruz. Askerliğinin son 3 ayında olduğu gibi koptuk yine yani. Allah aşkına bana bir yol gösterin. Bir yanım "bu işin cılkı çıktı, bitir" diyor. Bir yandan da onu özlediğimi hissediyorum, özeelikle ailemle kavga ettiğim zamanlarda... Eskiden ailemle tartışınca ona sığınırdım, o beni teselli ederdi. Şimdi sığınacak kimse yok ve ruhi depresyonun eşiğindeyim. Bir yandan da herşeye rağmen devam mı etsem diyorum. Yaşım 28 ve bu yaştan sonra yeni birini bulup evlenebilme şansım çok az. Evde kalır mıyım acaba diye düşünüyorum. Akrabalar, eş dost şimdiden bezdirdi canımdan, evlenemezsem ağızları hiç kapanmaz. Gıcık ediyolar beni. Kızlar, allahaşkına bir yol gösterin!!!
 
Son düzenleme:
Simgecim yaşadıkların yıpratıcı, üzücü ama fark ettiğim kadarıyla mantıklı ve serinkanlı olabiliyorsun, bu çok güzel bir şey. Hatta paylaşabilmen harika, keşke ben de bu kadar güçlü olabilsem diyorum geri dönüp bakınca. Elbette bir ilişkiyi, üstelik belli bir yola girmiş bir ilişkiyi bitirmek hiç kolay değil ama sözlünün davranışları diğer sıkıntıları (aileler, maddiiyat vs.) da su yüzüne çıkarmış. Eğer aşkınız, sevginiz, saygınız devam etseydi bunlar belki bir nebze aşılabilirdi ama şu saatten sonra -aman söz atılmasın, laf olmasın, şu kırılmasın, bu alınmasın evlenelim bari- derseniz doğru olacağını zannetmiyorum. Evlilik bir mucize değildir, hatta imzasız bir ilişkiden çok daha fazla emek ve sabır isteyen bir kurum. Annem hep der, "bir adam sana sevgiliyken kötü davranıyorsa evlenince ne yapmaz", mutlaka istisnası vardır ama bizler hayatta bir kez evlenmeyi, bir yastıkta kocamayı isteyen bir neslin çocuklarıyız, risk almaya değmez. Kafanda bitirmişsin gibi hissettim, bence bu söz yükünden de kurtulman seni hafifletir, hayatına yavaş yavaş geri dönersin. Elbette bunca vaktini geçirdiği, bir zamanlar aşık olduğu adamı ne olursa olsun hemen unutamıyor insan, bu zaman alıyor ama bir gün geçiyor işte. Bu arada 28 yaş evde kalmak için biraz erken değil mi, fabrika kızı değilsin neticede :) Umarım en kısa zamanda aşarsın sıkıntılarını, selamlar, sevgiler :*
 
Ben şu ana kadar kimseye ayrılmasın ya da devam etmelisin diye yorum yapmadım. Mutlu olacağına inanıyorsan devam et, inancın kalmadıysa bitir derim hep. Sanada tavsiyem bu olur. Yalnız söylemeden geçemeyeceğim sakın olaki evde kalırım, bu yaştan sonra ya bulamazsam, insanlar konuşup duracak diye devam etmeye kalkışma. Evde kalmak için gençsin, evlenmenin yaşı olmaz bence zaten. Onla devam edip mutsuz olurken belki seni çok mutlu edecek birini geri tepiyorsun farketmeden. Birde klişe olacak ama evlenmeden elini kaldırabiliyorsa, evlendikten sonra ne yapmaz. Ben 4 aylık evliyim, eşimle çok mutluyum. Ama düşünüyorum nazımı kaprisimi bekarken çektiği kadar çekmiyor. Bekarken bana kızıpta sessiz kaldığı şeyleri şimdi çok rahat dile getiriyor. Ki sevgiliyken kavgalarımızda hep ben çemkirirdim, o alttan alırdı. Şimdi bakıyorum o da alttan almıyor, direk tepkisini koyuyor. Evlilik erkeklere değişik bir güven getiriyor. Sanki evlenirken aynı zamanda kızın babasından tapusunuda aldığını sanıyorlar. Üzülme ama sen sinemada el kaldırdığında koltuğa sinip oturduysan, evlenince hiç kımıldıyamazsın yerinden. Yani bekarsın hala, o sinemadan basıp gidebilcek bir evin var, ama evli olunca onla birlikte aynı eve gitmek zorundasın, hatta aynı yatağa giriyosun. Sonuçta her kavgada annenin babanın arkadaşının evine gitme lüksün yok. Ben fevri bir insanım, sevgiliyken sokakta kavga edip sevgilimi sokağın ortasında bırakıp basıp eve gitmişliğim çok vardır. Sinirliyken gözüm görmez umrumda olmaz. Evlendikten sonraki ilk kavgamızda salondan yatak odasına kadar gidebildim. Gece 12 de basıp gidebileceğim bir yer yoktu. Sinirimden çatladım. İyi düşün taşın, şimdiden sana böyle saygısızlık yapıyorsa, evlenince neler yapabileceğini düşün. Okumuş birisin, kendi ayakların üzerinde durabiliyorsun, sana saygısı olmayan birini neden ömür boyu çekeceksinki? Evlilik çok güzel birşey,ama filmlerdeki gibi masal değil. Yeri geliyor birlikte büyüdüğün kardeşini aynı evde çekemiyorsun. Ama evlilikte senden önce farklı bir hayat yaşamış biriyle aynı evdesin, gezmeye beraber gidiyosun, gece beraber uyuyosun. Sırf başkasını bulamam diye evlenme hatası yapma. Seviyorum başkasını istemiyorum diyorsan evlen.
 
Cnm öncelikle bende hic kimseye ayril ya da devam et demem.
Sözlün su konuda hakli. Askerde cok destek cikmamissin ona anladigim kadariyla. Alttan alman gerekirken fazla üstelemissin.
Malum askerlik psikolojisi erkekleri baya sarsiyor ve o psikolojiden kurtulmakda baya zamanlarini aliyor. Ve galiba sözlün bu konuda senden yana hayak kirikligina ugramis ve bunu atlatamiyor. O askere gidersem simge söyle yapar böyle söyler diye düsünürken sen tam ters tepki vermissin o da bunu atlatamiyor.
O dondügünde de bunun hakkinda konusmayipta birsey olmamis gibi devam etmeniz tabiiki bu patlaga neden oldu.

Ama ne olursa olsun el kaldirmasi hic savunulacak bir durum degil. Cok yalnis ve senin de böyle düsünmen cok normal.Kim olsa düsünür ilerde o eli yüzüme indirirmi diye. Birde hakaret etmeside hic hos degil. Hele hele öyle agir bir laf kullanmasi bence affedilecek bir durum degil! BU nedenle cok iyi düsün tasin. Oturun konusun. O icindekini döksün sen icindekni dök. Ondan sonra yine iliskinizi oturup tartin. Icindeki korkularini acik acik söyle ona, yani hakaret etmesni, el kaldirmasini vs.


Ailesine gelecek olursak. Evet ailelerin de anlasmasi cok önemli eger huzurlu bir evlilik istiyorsan. Ben evli degilim ama düsüncem bu. Bu ailelerin arasini yapmakta sizlere kalacak. Yani sana ve esine. Eger senin esinin ailesiyle bir sorunun yoksa (sadece kültürel anlamda) o zaman bence kendi ailenin begenip begenmemesini cok takma. Yeterki birbirlerine karsi saygilarini korusunlar.
Maddi konuya gelince bu zor iste. Eger esim ve ben maddi acidan rahatsak elimdeki artiyorsa tabii yetmedigi yerde destek olunur fakat kendime yetmiyorsa sirf ailesine destek olmak icin beni rahat ettiremeyecekse bunu da kabul etmem! Ve benim gördügüm seyde eger bir verirsen hep isterler ve bi vermediginde zaten ilk suclanacak kisi nedense el kizi olur! Bu nedenle eger evlenecekseniz bu konuyu kesinlikle evlenmeden cözün cünkü bu ilerde cooook büyük sorunlar acabilir.

Yasina da gelince 28 artik evde kalma yasi degil....Bunu hiiiiiiiic takma. Benim annem 30 yasinda evlendi ve bende 26 yasindayim. Ve su önümdeki 3 yil hic evlenmeyi düsünmüyorum ve ailemde düsünmüyorki hc sormuyorlar varmi yokmu kimse diye :)) Bence sen calisiyormusun bilemedim ama calisiyorsan al maasini oh misler gibi istedigin yere harca....hayatini yasa. Ne bilim gezip görülecek okadar sey varki bunlari yap. Konusan Konussun. Konusanlarada evet evde kaldim de... ben halimden memnunum de. Hatta tersle, ya sana mi düstü benim evde kalip kalmadigim de. Yani bazen insanlar sadece böyle seylerden anliyor maalesef!!!

Allah hayirli olani nasip etsin hepimiz icin!
 
Canım yaşadıklarımız neredeyse birebir aynı. Annesinin şiveli konuşması, maddi durumu, sözlü olman, sözün atılma aşaması...
Nereli sözlün çok merak ettim...
Canım bende 27 yaşındayım bazen bende diyorum evlenmezsem bir daha çok zor evlenirim diye ama inan evlenmiş olmak içinde evlenilmez. Boşanırsan 35 dede boşanabilirsin eeee ondan sonrası daha zor olur.
Bence geç olsun güç olmasın...
 
çok yıpratıcı olaylar yaşamışsın.şu dayak attacam demiş ya.belki sadece sinirindendir.lafın gelişi demiştir.sinirlenince neler diyoruz.evde kalırım korkularından kurtur bence.ona kalırsa ben 30uma girdim.yazık bana.hadi diyelim ayrıldınız.ne demek birini bulamam.bal gibi bulursun.
 
cok zor bi durum Allah yardımcınız olsun.Ayrıca cok yıpratıcı olaylar.

yalnız şöyle bi drumda var sanırım sevgiliniz biraz kinci unutmamış o askerdeki 3 ayı bu yüzden bunu yüzünüze vurup durmuş ki bunu dile getirmeye de devam edecek gibi duruyorsa hic cekmeyin bu çileyi.el kaldırması hakaret etmesi çirkin şeyler bunlar.sırf evlenmiş olmak icinde evlenilmez.evlenince ipler toptan onun eline de gecebiilr unutmayın.evlenmek ne kadar zorsa boşanmak ta o kadar zor tahmin edilebilir.

iyi düşünün taşının hatta bir çok kişiye akıl danışın bence.
 
çok yıpratıcı olaylar yaşamışsın.şu dayak attacam demiş ya.belki sadece sinirindendir.lafın gelişi demiştir.sinirlenince neler diyoruz.evde kalırım korkularından kurtur bence.ona kalırsa ben 30uma girdim.yazık bana.hadi diyelim ayrıldınız.ne demek birini bulamam.bal gibi bulursun.

evet canım, sözlüm de tartışmaların ardından barıştığımızda "sinirden öyle dedim, yoksa ben sana hiç vurar mıyım" diyordu. ama işte yine de bu el kaldırma olayını birkaç defa tekrarlaması beni soğuttu :(

benim evde kalma korkum şundan dolayı: sözlüm aynı zamanda benim ilk sevgilim. 25 yaşındaydım ilişkimiz başladığında. 25 yaşına kadar sevgilim olmadı ve ben bunu çok kafaya takar, gizli gizli ağlardım. Dışarda elele olan insanları gördükçe bağrım yanardı. İşin ilginç yanı çirkin bir kız da değilim. Yani çok ahım şahım bir güzelliğim yok belki ama, özellikle kendime ve giyimime kuşamıma özen gösterdiğim zaman iltifatlar alan biriyimdir. Üniversite mezunu ve hoş bir bayan olarak 25 yaşına kadar sevgilimin olmayışı beni yıprattı. Bir de dışarda erkeklerle elel dolaşan çirin kızları görünce iyice sinirim bozulur, "benim neyim eksik" diye kendimi yer bitirirdim. Ortamlarda dominant olamayan, sessiz ve sosyal çevresi gniş olamayan biriyimdir, heralde bu sebepl sevgilim olamadı.

Şimdi "evde kalır mıyım" diye düşünmemin nedeni işte bu. En genç olduğum 20'li yaşlarımda bir sevgili bulamadım. Kaldı ki şu an 30'uma merdiven dayadım. Ayrıca hala sosyal çevrem geniş olamıyor, hala ortamlarda pasif kalıyorum. Yeni insanlarla tanışma olayım sınırlı. Asla evlenemeyeceğim gibi geliyor. Bu yüzden bütün hakaretlerine rağmen hepsini sineye çekip evlensem mi diye düşünüyorum. En azından anne olma şansım olur.
 
mrb canım ........ ben arkadaşlara katılmıyorum yolun başındayken ayrıldıgınıza sevindim açıkcası mesela sana O.......demesi sana el kaldırması ve sana küfürlü konuşması yani bunları eger benim sözlüm bana yapsaydı anında yüzgü atardım ilerde daha kötu oludu yani evlendigin zaman birde çocugun falan olurdu yani açıkçası evlenseniz bile yapamazdınız olan çocuga olurdu askerde başladı dedin bütün olanlar benim teyzemin eşide askere giidnce degişti benim teyzemde kaçarak evlendi severek evlendi ama eşi askerden sonra degişti hataa boşanmaya bile kalktı dayımdn korktugu için boşayamadı şimdi bitane çocukları var ama mutlularmı desen mutlu oldukları sanmıyorum o yüzden kafanı fazla yorma yolun başında ayrıldıgınız çok iyi olmuş sevinmedim yanlış anlama eger ayrılmasydınz evliligin hiç iyi gitmezdi ...
 
sözlüyken bunları yapan evlendikten sonra kimbilir neler yapar.. size ayrılın veya barışın diyemem ama tavsiyem şudur ki iyice düşünüp taşının artıları ve eksilerini gözden geçirin hangisi ağır basıyorsa ona göre tercihinizi yapın..
 
şu an ki en büyük yanlış bence evde kalcam korkusuyla herkesin yanlışta olsa evliliğe gözü kapalı gitmesi,' evde kalmak ' yanlış bir evlilik yapıp ömür boyu acısını çekmektense kat kat iyidir. yazdıklarından düşünddüğüm kadarıyla senin bazı hatalarından yüzünden zarar görmüş ilişki çünkü karşı taraf kendi yaptıklarını karşı tarafta göremeyince ve bir gün kafasına dank edince boyle olur, bence artık bu ilişki iflah olmaz sonuçta bişeyler zarar görmüş artık ve her kavgada su yuzune çıkacaktır, hayat sana güzel boşver yoluna dimdik devam et
 
Cnm öncelikle bende hic kimseye ayril ya da devam et demem.
Sözlün su konuda hakli. Askerde cok destek cikmamissin ona anladigim kadariyla. Alttan alman gerekirken fazla üstelemissin.
Malum askerlik psikolojisi erkekleri baya sarsiyor ve o psikolojiden kurtulmakda baya zamanlarini aliyor. Ve galiba sözlün bu konuda senden yana hayak kirikligina ugramis ve bunu atlatamiyor. O askere gidersem simge söyle yapar böyle söyler diye düsünürken sen tam ters tepki vermissin o da bunu atlatamiyor.
O dondügünde de bunun hakkinda konusmayipta birsey olmamis gibi devam etmeniz tabiiki bu patlaga neden oldu.

Ama ne olursa olsun el kaldirmasi hic savunulacak bir durum degil. Cok yalnis ve senin de böyle düsünmen cok normal.Kim olsa düsünür ilerde o eli yüzüme indirirmi diye. Birde hakaret etmeside hic hos degil. Hele hele öyle agir bir laf kullanmasi bence affedilecek bir durum degil! BU nedenle cok iyi düsün tasin. Oturun konusun. O icindekini döksün sen icindekni dök. Ondan sonra yine iliskinizi oturup tartin. Icindeki korkularini acik acik söyle ona, yani hakaret etmesni, el kaldirmasini vs.


Ailesine gelecek olursak. Evet ailelerin de anlasmasi cok önemli eger huzurlu bir evlilik istiyorsan. Ben evli degilim ama düsüncem bu. Bu ailelerin arasini yapmakta sizlere kalacak. Yani sana ve esine. Eger senin esinin ailesiyle bir sorunun yoksa (sadece kültürel anlamda) o zaman bence kendi ailenin begenip begenmemesini cok takma. Yeterki birbirlerine karsi saygilarini korusunlar.
Maddi konuya gelince bu zor iste. Eger esim ve ben maddi acidan rahatsak elimdeki artiyorsa tabii yetmedigi yerde destek olunur fakat kendime yetmiyorsa sirf ailesine destek olmak icin beni rahat ettiremeyecekse bunu da kabul etmem! Ve benim gördügüm seyde eger bir verirsen hep isterler ve bi vermediginde zaten ilk suclanacak kisi nedense el kizi olur! Bu nedenle eger evlenecekseniz bu konuyu kesinlikle evlenmeden cözün cünkü bu ilerde cooook büyük sorunlar acabilir.

Yasina da gelince 28 artik evde kalma yasi degil....Bunu hiiiiiiiic takma. Benim annem 30 yasinda evlendi ve bende 26 yasindayim. Ve su önümdeki 3 yil hic evlenmeyi düsünmüyorum ve ailemde düsünmüyorki hc sormuyorlar varmi yokmu kimse diye :)) Bence sen calisiyormusun bilemedim ama calisiyorsan al maasini oh misler gibi istedigin yere harca....hayatini yasa. Ne bilim gezip görülecek okadar sey varki bunlari yap. Konusan Konussun. Konusanlarada evet evde kaldim de... ben halimden memnunum de. Hatta tersle, ya sana mi düstü benim evde kalip kalmadigim de. Yani bazen insanlar sadece böyle seylerden anliyor maalesef!!!

Allah hayirli olani nasip etsin hepimiz icin!

Canım çok sağol. Askerde onu alttan alamadığım için ben de kendimi çok suçluyorum. "Bu ilişkinin katili ben oldum" diye düşünüyorum. Belki sineye çekseydim şimdi böyle biri olmayaktı. Ama olan oldu bir kere:( El kaldırması ve tartışmalarda hakarete başvurması beni o kadar çok yaralıyor ki! Eskiden toleranslı biriydi, şimdiyse hiç toleransı kalmamış. Bir konudaki fikrimi beğenmediği zaman hemen hakaret etmeye başlıyor.

Bir de askerden döndükten sonra ailesi hakkında daha bir laf söyletmeyey başladı. Askerden önce ailesinin olumsuz hareketlerini eleştirir, "beni üzüyorlar, hayatta bana mutluluk veren tek şey sensin" derdi. Şimdiyse ailesine laf söyletmiyor. Sözlümün babası, aileme, sözlümün 2 yeğenini yanına alıp okutacağını söylemiş. Bunu kendisine sorunca, "evet yeğenlrimi okutucam, ne var bunda, hem sana ne" dedi bana, inanamadım! Sözlümün ev alma, çocuğu olduğunda iyi okullarda okutma gibi hayalleri var. Benim de tabi ki. İkimiz de maaşlı çalışanız, bu hayalleri gerçekleştirmek için birikim yapmamız lazım. O yeğenlerini okutursa onların sorumluluğunu üstüne alırsa bunu nasıl başaracağız? Biz kendi hayatımızı nasıl kuracağız?? Bunu sordum kendisine, "böyle böyle diyorsun ama ev almaktan bahsediyorsun" deyince sözlüm "hepsi olur. ev de alırım araba da alırım yeğenlerimi de okuturum çocuklarımı da okuturum" deyince iyice sinirlendim ve tartıştık. Ama askerden döndükten sonra böyle oldu, laf ettirmiyor ailesine hiç.
 
mrb canım ........ ben arkadaşlara katılmıyorum yolun başındayken ayrıldıgınıza sevindim açıkcası mesela sana O.......demesi sana el kaldırması ve sana küfürlü konuşması yani bunları eger benim sözlüm bana yapsaydı anında yüzgü atardım ilerde daha kötu oludu yani evlendigin zaman birde çocugun falan olurdu yani açıkçası evlenseniz bile yapamazdınız olan çocuga olurdu askerde başladı dedin bütün olanlar benim teyzemin eşide askere giidnce degişti benim teyzemde kaçarak evlendi severek evlendi ama eşi askerden sonra degişti hataa boşanmaya bile kalktı dayımdn korktugu için boşayamadı şimdi bitane çocukları var ama mutlularmı desen mutlu oldukları sanmıyorum o yüzden kafanı fazla yorma yolun başında ayrıldıgınız çok iyi olmuş sevinmedim yanlış anlama eger ayrılmasydınz evliligin hiç iyi gitmezdi ...

Saol canım. Bana O... diye hakaret ettiğinde sinir krizi geçirdim, 2 hafta gelemedim kendime. Bir de elalem için etmişti bu küfrü bana. Sözlümün bir arkadaşının düğünü vardı, benden bir çeyrek altın alıp arkadaşına iletmemi rica etti. Benim o aralar yoğunluğum vardı işte, zaman ayıramadım. Arkadaşının düğünü oldu bu arada. Bana kızdı altın almadın diye. Ben de "merak etme altını alıp götürücem" deyince çok sinirlendi: "alsan neye yarar, düğün oldu bitti, düğünden önce vercektin, düğünden sonra vermenin ne anlamı var" diye bana bağırmaya başladı. Tartışma çıktı ve o esnada etti bu küfrü işte. :(
 
Canım yaşadıklarımız neredeyse birebir aynı. Annesinin şiveli konuşması, maddi durumu, sözlü olman, sözün atılma aşaması...
Nereli sözlün çok merak ettim...
Canım bende 27 yaşındayım bazen bende diyorum evlenmezsem bir daha çok zor evlenirim diye ama inan evlenmiş olmak içinde evlenilmez. Boşanırsan 35 dede boşanabilirsin eeee ondan sonrası daha zor olur.
Bence geç olsun güç olmasın...

Canım sağol, demek benzer şeyler yaşamışız, eminim beni çok iyi anlıyorsundur :(

Akrabalar, eş dost vb. sinirimi bozuyor bu konuda. Bizim akrabalar fesat, kıskanç, birbirini çekemeyen tiplerdir. Yüzüne gülerler ama arkandan dedikodunu yaparlar. Benimle ilgili de yapıyorlar. Ben savunma mekanizması geliştirdim: "amaaaan, bunların alayı cahil, ne bakcam laflarına" filan diyorum ama yine de takıyorum laflarını istemdışı olarak.. Sözlü olmadığım zamanlarda çok dedikodumu yaptılar. Ben onlarla irtibatlı değişim ama annem irtibatlı, onların laflarını bana aktarıyor. Mesela halam "okudu da ne oldu, evde kaldı işte" demiş mesela. Onlara göre okuyup kendi paranı kazanmanın önemi yok, evlenemedin mi kaybedensin. Ben sözlenince akrabaların ağızları kapandı, düğün ne zaman diye sorar oldular sadece. Şimdi söz atılınca yine dedikoduya başlıcaklar, evde kaldı deyip duracaklar. Annem de bunları bana söyleyecek. Yine kafaya takıcam, sinir küpü olucam diye korkuyorum :(

Bir de bakıyorum etrafa, benim yaşımdaki erkekler hep evli. Benden büyük erkekler zaten evli. Benden küçüklerle mi evlenicem?? Benden küçük olan bir erkek beni alır mı hiç, gider yaşıtını tercih eder. Bunları gördükçe ve düşündükçe şansım bitti, sözlüm de giders bütün şansım yok oldu gibime geliyor.
 
offf dertli simge kendin gibi benide dertli etin.sözlünü gerçekten sevmiyorsan v e sırf evlenemezsem korkuna yenik düşüyorsan yapma böyle.üzülece4ğin günler seni bekliyor olsa bile böyle daha çok üzüleceksin.evleneceksen evlenmek için değil mutlu olmak için ,aile kurmak için evlen.büyüklerden de bekar olanlar var vardır merak etme.küzenim 34 yaşında evlendi.kuzenimizin kardeşi 40 küsürunda ve hala bekar.ayrıca niye küçüklerde kendinden büyükleri beğene bilir.pınar altuğ yağmur atacan mesala.hadi onlar ünlü.çevremde görüyorum kadın bariz büyük olmasada büyük evlilikler var.30 yaşındaydım ama daha ilkokulda dershane ye giderken bile annesi babasından büyük arkadaşlarım vardı.bakarsın kendine,özen gösterirsin,esteik teknolojileride ilerledi.rahat ol.26-27 yaşında böyle yapıyorsanız.kendimi gidip setbaşı köprüsünden atmak istiyorum.
 
sirf insanlarin agzi kapansin diye kendini mutsuz bir evliligin kollarina atamazsin. kendine cok yazik edersin..
sözlünlede yasadiklarin yenilir yutulur seyler degil.. sinemadayken böyle yapan bir insan dört duvar arasinda ne yapar belli olmaz...
Nasip kismet canim, ben bu iliskide anlattgiin kadariyla bir umut görmüyorum.. bence ayrilman en dogrusu,
baskalarin dediklerinede kulak tikicaksin... Allah elbet birgün gönlüne göre birini karsina cikaracaktir...
Allah yardimcin olsun
 
Bir ilişkide sevgi, aşk gibi saygı da çok çok önemlidir. Saygı o kadar önemlidir ki bir kez onu kaybettiğiniz zaman geri getiremezsiniz. Sizin de böyle bir durumunuz olmuş maalesef ve eskisi gibi olmaya çalışdıkça işler daha fazla sarpa sarıyor maalesef. Ayrıca dediğiniz gibi askerlikten kalan bir öfkesi var size karşı ve bunu her fırsatta gösteriyor size. Bunun dışında ikiniz de okumuş insanlarsınız ve 28 yaş okuyan insanlar için özellikle de evlilik için geç bir yaş değildir. Her zaman derler ya bir şeyin ne kadar üstüne gidersen olmaz. İstemediğin ot da yanında biter diye. Evlilik söz konusu değilken her şey ne kadar güzeldi. Ama iş ciddiye binince ve evde kalma psikolojisi sizi ister istemez bu konu hakkında baskıda kalmanızı ve bu psikolojiyi yansıtmanıza sebep oluyor. Böyle olunca da hiç bir şey rayına oturmuyor. İşin özü kimse evde kalmaz ki şu devirde 28 yaş geç değildir. O kişi olmazsa başka biri elbet hayatınızda olacaktır. Yeter ki siz buna inanın çünkü er geç kısmetiniz sizi bulacak. Böyle düşünürseniz evde kalma gibi kötü düşüncelerle kafanızı yormazsınız. Akışına bıraktığınızda her şey yoluna girecektir. İlişkiniz konusunda da en başta belirttiğim gibi saygı bitmiş ve sevginizle ne kadar devam ettirmeye çalışsanızda evlilik hayatınızda şuanki yaşadığınız sorunların daha fazlasını yaşayacağınızı düşünüyorum. elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım Allah hakkınızda hayırlısını nasip etsin.
 
saçmalama ne evde kalması bu nasıl bir dusunce tarzı sırf kımseyı bulamıcaksın dıe o ınsanla kaderını yasamaya mahkum mu kalıcaksın.evlendın dıyelım kı saglıklı bı evlılık goremıyorum yazdıklarından ya bosanınca nolcak dul gozuyle bakcaklar kı aılen sanırım bu konuda tutucu bırz.bence o ndan sana hayır gelmez evde kaldım pskılojısıne gırme yasın okadar buyuk degıl 30 olsa nolcak yha anlamıyorum senı bu mantıktan vazgec hayatını karartma sırf bu yuzden bulursun baska bırını demek kı kısmetın degılmıs allh engeller cıkarmıs karsınaa benım dusuncem bu hayat senın hayatın bole gıdersen cok uzulur yıpranırsın benden solemesı tatlım
 
Canım öncelikle evde kalma olayını aklından sil. Başkaları öyle diyor diye yanlış bir evlilik yapma ve yaşın çok büyük değil. 35 yaşında evlenen tanıdıklarım var. Önemli olan mutlu olabileceğin, böyle küçük konularla seni üzmeyecek birisi ile evlenmek. Mesela altın olayı bana çok saçma geldi. Madem çok önemli altının düğünden önce verilmesi kendisi alsaymış. Birde o ettiği laf gerçekten sinirlerimi bozdu. Çok sinirli bile olsa hatta bir konuda haklı bile olsa sana öyle bir kelime söylemeye hakkı yok. Hem yeğenlerini okutmakta nerden çıkmış. Bana çok saçma geldi. Hadi maddiyatı çok fazla olur okutur ona bir şey diyemem ama bir şeyleri kendi birikimlerimizle yapıcaz diyorsun. Asla ayrıl ya da barış diyemem ama ben olsaydım böyle düşüncesiz birisi ile devam etmezdim. O kişiden kurtulurdum hayatıma bakardım. Eğer evlenirsen ailesi sizi sömürür hayatın boyunca çekmek zorunda kalırsın ve mutsuz olursun canım.
 
Back