- Konu Sahibi dertli_simge
- #1
Herkese merhaba! Benim sözlümle ilişkim şu aralar ölüm döşeğinde Uzun yazıcam, kızlar lütfen okuyun. Görüşlerinize, tavsiyelerinize o kadar çok ihtiyacım var ki !!!
Benim 3 yıllık bir ilişkim var. İlk iki yılı gerçekten çok güzeldi, rüya gibiydi. Beni çok seviyor ve hep bunu gösteriyordu. Mesela bir tartışma olunca ben gurur yapardım, o ise dayanamaz arardı. Güzeldi herşey.
İlişkinin son 1 yılında askere gitmesi gerekti. Bu arada annemler filan çok üstüme geliodu. Neymiş, akrabalar filan "simge ne zaman evlenecek, evde mi kaldı" diye laf ediyomuş. Bu arada 28 yaşındayım. Neymiş, niyeti ciddiyse yüzük taksınmış. Halbuki evlilik yoluna girmeyi düşünmüyorduk, çünkü hem maddiyat olarak hazırlık gerekiyor hem de daha yapmak istediklerimiz vardı eğitim açısından. Bir de sevgilimin o zamanki işi kötüydü, maaşı düşüktü. Ama annem o kadar baskı yaptı ki bana o ara, "sana evde kaldı diolar" diye beni bir gaza getirdi, apar topar söz yapıldı. Ama bildiğin nişan gibi birşey oldu aslında. Ki mesela annem sözlü demiyor, nişanlısın diyor bana hep.
Yüzük takıldı ve sevgilim askere gitti. Ne olduysa o bir yılda oldu. Gittiği yerde şartlar çok kötüydü. Uzak mesafe ilişkisinin bütün kötü yanlarını yaşadık. Nette birbirini yanlış anlamalar, tel.de kavga etmeler derken ilişki çok yıprandı. Ben de o aralar ona karşı çok anlayışlı olamadım, o arada hayatımda kritik sınavlar falan vardı ve ben de stresliydim. Kavgalarda alttan almadım, o bana birşey deyince ben de cevabını verdim. Askerliğinin son 3 ayında film koptu, çok şiddetli bir kavga ettik. Kendisi sinir krizi geçirdi. Ve bana öyle bir hakaret ett ki, "orospu" dedi bana! Ve o son 3 ayda hiç konuşmadık, koptuk.
Askerden dönünce bir vesileyle tekrar görüşmeye başladık ve barıştık. Ama üstünkörü bir barış oldu, yani geçmişi hiç deşmeden üstünü örtüverdik. Artık uzak mesafe bitti, herşey süper olcak diye düşünüyodum. Ama acıyla, sevgilimin değiştiğini farkettim. O bana bakmaya kıyamayan adam başka biri olmuştu. En ufak şeylerden kavga çıkmaya başladı. Kavgada da salak, manyak, gerizekalı, sen ne anlarsın gibi hakaretleri ardarda sıralıyordu. Basit bir gazete haberine yaptığım yoruma bile kızıyor, "salak, manyak" diye hakarete başlıyordu. Sonra da diyordu ki "ben askerdeyken sen benim yanımda yer almadın, bana destek olmadın, moral vermedin." Anladım ki bu askerdeki son 3 ayın acısını içinde hala bitirememiş, ve benden bunun hıncını çıkarıyor.
Sevgilim ayrıca bana "ben sana böyle mi yaptım, senin yanında oldum" diyordu. Ben geçmişte yurtdışında 6 aylık bir staja gitmiştim. Adapte olamamış zorluklar yaşamıştım. Internet üzerinden devamlı teskin etmişti sevgilim beni. Devamlı moral vermişti. Tartışma çıkınca alttan almıştı. O yüzden hep "benim sana yaptığımın binde birini sen bana yapmadın" deyip durdu. Bu arada ben de kendimi suçladım. Onun bu hale gelmesine sebep benim diye düşündüm. O askerdeyken onu alttan alabilseydim, belki de bu hale dönmeyecekti. Bu yüzden acılar çekiyorum.
Bunu yazmaya utanıyorum ama el kaldırdı bana bir de. Vurmadı, ama el kaldırdı. Sinemaya gitmiştik, film arasında bir tartışma çıktı. Elini kaldırıp "konuşma vurarım" dedi ve hakaretleri saymaya devam etti. Ben koltukta sindim kaldım. O an kendimi o kadar kötü, berbat hissettim ki. Korktum resmen. Elimle yüzümü korumaya çalıştım istemdışı olarak. O bana saydırırken sustum sinirlenmesin diye. Bu durum birkaç defa tekrarlandı. Ve ben şunu düşündüm: O kalkan el bir gün yüzüme iner mi?
Arada yüzük olunca aileler de tabi devrede çok oluyor. Sözlümün ailesi köyde yaşıyor. Ailenin, hatta sülalenin tek okumuşu o. Bu yüzden ailesi devamlı olarak maddi ve manevi beklenti içinde. 28 yaşındaki erkek kardeşi evli ve 2 çocuklu, ama doğru düzgün bir işi yok. Ailesi sözlüme devamlı baskı yapıyor kardeşini garantili işe sok diye. Bir de bu 2 çocuğu sözlüm okutacakmış, babası öyle diyor. Kızkardeşi desen, ailesinin istemediği biriyle evlenmiş. Kocasından boşanması sözkonusu oldu, ailesi "avukat bul, para gönder" filan diye devamlı aradı. Yani ailesinin maddi katkısı yok, aksine devamlı para gönderiyor sözlüm. Yaa iyi hoş ailesi göndersin de, azıcık da bizi düşünmesi gerekmez mi? Sonuçta biz bir yola çıkmışız, ailesinden sıfır destek göreceğimiz belli, yaşımız kemale erdi erecek. Evlenicez güya ama 5 para biriktiremiyor. Ve en ufak bir eleştiri getirmeye kalkınca laf ettirmiyor. Ki eskiden böyle değildi, ailesini eleştirirdi bazen. Bana "beni şu hayatta mutlu eden tek şey sen oldun" derdi.
Bir de benim ailem sözlümün ailesini pek beğenmedi diye hissediyorum. Çok rahat ve kaba buluyorlar sözlümün ailesini. Sözlümden devamlı para beklentisinde olmasını hoş karşılamıyorlar. Açıktan birşey hissedilmiyor, "köylü olabilir, bizim de kökenimiz köy" filan diyorlar ama içlerine bazı şeylerin sinmediği de belli. Mesela sözlümün annesi çok şiveli konuşan (öyle ki ne dediği anlaşılmıyor) ve bayağı saf bir kadın. Basma entari filan giyiyor. Küçümsemek için söylemiyorum ama durum bu. Ailem hep köyden çıkmış ama kendilerini geliştirmiş olmakla övünür zira.
Bir de anneme göre, sözlümün ailesi, sözlümü kendilerinden kıskanıyormuş. Benim aileme yakın olmasını istemediklerini hissettiğini söyleyip duruyor. "Aman, ben napayım onların oğlunu, benim oğlum mu yok. Sülalede bir tek okumuş oğulları var, kaptırırız diye korkuyorlar" diyor.
Aralık ayının son haftasında aramızda yine tartışma çıktı. Tartışma sonucunda onu eleştirince "beğenmiyorsan ayrıl" diye bağırdı. Ben de çok sinirlendim ve "al o zaman" diyerek yüzüğü attım. O günden beri konuşmuyoruz. Askerliğinin son 3 ayında olduğu gibi koptuk yine yani. Allah aşkına bana bir yol gösterin. Bir yanım "bu işin cılkı çıktı, bitir" diyor. Bir yandan da onu özlediğimi hissediyorum, özeelikle ailemle kavga ettiğim zamanlarda... Eskiden ailemle tartışınca ona sığınırdım, o beni teselli ederdi. Şimdi sığınacak kimse yok ve ruhi depresyonun eşiğindeyim. Bir yandan da herşeye rağmen devam mı etsem diyorum. Yaşım 28 ve bu yaştan sonra yeni birini bulup evlenebilme şansım çok az. Evde kalır mıyım acaba diye düşünüyorum. Akrabalar, eş dost şimdiden bezdirdi canımdan, evlenemezsem ağızları hiç kapanmaz. Gıcık ediyolar beni. Kızlar, allahaşkına bir yol gösterin!!!
Benim 3 yıllık bir ilişkim var. İlk iki yılı gerçekten çok güzeldi, rüya gibiydi. Beni çok seviyor ve hep bunu gösteriyordu. Mesela bir tartışma olunca ben gurur yapardım, o ise dayanamaz arardı. Güzeldi herşey.
İlişkinin son 1 yılında askere gitmesi gerekti. Bu arada annemler filan çok üstüme geliodu. Neymiş, akrabalar filan "simge ne zaman evlenecek, evde mi kaldı" diye laf ediyomuş. Bu arada 28 yaşındayım. Neymiş, niyeti ciddiyse yüzük taksınmış. Halbuki evlilik yoluna girmeyi düşünmüyorduk, çünkü hem maddiyat olarak hazırlık gerekiyor hem de daha yapmak istediklerimiz vardı eğitim açısından. Bir de sevgilimin o zamanki işi kötüydü, maaşı düşüktü. Ama annem o kadar baskı yaptı ki bana o ara, "sana evde kaldı diolar" diye beni bir gaza getirdi, apar topar söz yapıldı. Ama bildiğin nişan gibi birşey oldu aslında. Ki mesela annem sözlü demiyor, nişanlısın diyor bana hep.
Yüzük takıldı ve sevgilim askere gitti. Ne olduysa o bir yılda oldu. Gittiği yerde şartlar çok kötüydü. Uzak mesafe ilişkisinin bütün kötü yanlarını yaşadık. Nette birbirini yanlış anlamalar, tel.de kavga etmeler derken ilişki çok yıprandı. Ben de o aralar ona karşı çok anlayışlı olamadım, o arada hayatımda kritik sınavlar falan vardı ve ben de stresliydim. Kavgalarda alttan almadım, o bana birşey deyince ben de cevabını verdim. Askerliğinin son 3 ayında film koptu, çok şiddetli bir kavga ettik. Kendisi sinir krizi geçirdi. Ve bana öyle bir hakaret ett ki, "orospu" dedi bana! Ve o son 3 ayda hiç konuşmadık, koptuk.
Askerden dönünce bir vesileyle tekrar görüşmeye başladık ve barıştık. Ama üstünkörü bir barış oldu, yani geçmişi hiç deşmeden üstünü örtüverdik. Artık uzak mesafe bitti, herşey süper olcak diye düşünüyodum. Ama acıyla, sevgilimin değiştiğini farkettim. O bana bakmaya kıyamayan adam başka biri olmuştu. En ufak şeylerden kavga çıkmaya başladı. Kavgada da salak, manyak, gerizekalı, sen ne anlarsın gibi hakaretleri ardarda sıralıyordu. Basit bir gazete haberine yaptığım yoruma bile kızıyor, "salak, manyak" diye hakarete başlıyordu. Sonra da diyordu ki "ben askerdeyken sen benim yanımda yer almadın, bana destek olmadın, moral vermedin." Anladım ki bu askerdeki son 3 ayın acısını içinde hala bitirememiş, ve benden bunun hıncını çıkarıyor.
Sevgilim ayrıca bana "ben sana böyle mi yaptım, senin yanında oldum" diyordu. Ben geçmişte yurtdışında 6 aylık bir staja gitmiştim. Adapte olamamış zorluklar yaşamıştım. Internet üzerinden devamlı teskin etmişti sevgilim beni. Devamlı moral vermişti. Tartışma çıkınca alttan almıştı. O yüzden hep "benim sana yaptığımın binde birini sen bana yapmadın" deyip durdu. Bu arada ben de kendimi suçladım. Onun bu hale gelmesine sebep benim diye düşündüm. O askerdeyken onu alttan alabilseydim, belki de bu hale dönmeyecekti. Bu yüzden acılar çekiyorum.
Bunu yazmaya utanıyorum ama el kaldırdı bana bir de. Vurmadı, ama el kaldırdı. Sinemaya gitmiştik, film arasında bir tartışma çıktı. Elini kaldırıp "konuşma vurarım" dedi ve hakaretleri saymaya devam etti. Ben koltukta sindim kaldım. O an kendimi o kadar kötü, berbat hissettim ki. Korktum resmen. Elimle yüzümü korumaya çalıştım istemdışı olarak. O bana saydırırken sustum sinirlenmesin diye. Bu durum birkaç defa tekrarlandı. Ve ben şunu düşündüm: O kalkan el bir gün yüzüme iner mi?
Arada yüzük olunca aileler de tabi devrede çok oluyor. Sözlümün ailesi köyde yaşıyor. Ailenin, hatta sülalenin tek okumuşu o. Bu yüzden ailesi devamlı olarak maddi ve manevi beklenti içinde. 28 yaşındaki erkek kardeşi evli ve 2 çocuklu, ama doğru düzgün bir işi yok. Ailesi sözlüme devamlı baskı yapıyor kardeşini garantili işe sok diye. Bir de bu 2 çocuğu sözlüm okutacakmış, babası öyle diyor. Kızkardeşi desen, ailesinin istemediği biriyle evlenmiş. Kocasından boşanması sözkonusu oldu, ailesi "avukat bul, para gönder" filan diye devamlı aradı. Yani ailesinin maddi katkısı yok, aksine devamlı para gönderiyor sözlüm. Yaa iyi hoş ailesi göndersin de, azıcık da bizi düşünmesi gerekmez mi? Sonuçta biz bir yola çıkmışız, ailesinden sıfır destek göreceğimiz belli, yaşımız kemale erdi erecek. Evlenicez güya ama 5 para biriktiremiyor. Ve en ufak bir eleştiri getirmeye kalkınca laf ettirmiyor. Ki eskiden böyle değildi, ailesini eleştirirdi bazen. Bana "beni şu hayatta mutlu eden tek şey sen oldun" derdi.
Bir de benim ailem sözlümün ailesini pek beğenmedi diye hissediyorum. Çok rahat ve kaba buluyorlar sözlümün ailesini. Sözlümden devamlı para beklentisinde olmasını hoş karşılamıyorlar. Açıktan birşey hissedilmiyor, "köylü olabilir, bizim de kökenimiz köy" filan diyorlar ama içlerine bazı şeylerin sinmediği de belli. Mesela sözlümün annesi çok şiveli konuşan (öyle ki ne dediği anlaşılmıyor) ve bayağı saf bir kadın. Basma entari filan giyiyor. Küçümsemek için söylemiyorum ama durum bu. Ailem hep köyden çıkmış ama kendilerini geliştirmiş olmakla övünür zira.
Bir de anneme göre, sözlümün ailesi, sözlümü kendilerinden kıskanıyormuş. Benim aileme yakın olmasını istemediklerini hissettiğini söyleyip duruyor. "Aman, ben napayım onların oğlunu, benim oğlum mu yok. Sülalede bir tek okumuş oğulları var, kaptırırız diye korkuyorlar" diyor.
Aralık ayının son haftasında aramızda yine tartışma çıktı. Tartışma sonucunda onu eleştirince "beğenmiyorsan ayrıl" diye bağırdı. Ben de çok sinirlendim ve "al o zaman" diyerek yüzüğü attım. O günden beri konuşmuyoruz. Askerliğinin son 3 ayında olduğu gibi koptuk yine yani. Allah aşkına bana bir yol gösterin. Bir yanım "bu işin cılkı çıktı, bitir" diyor. Bir yandan da onu özlediğimi hissediyorum, özeelikle ailemle kavga ettiğim zamanlarda... Eskiden ailemle tartışınca ona sığınırdım, o beni teselli ederdi. Şimdi sığınacak kimse yok ve ruhi depresyonun eşiğindeyim. Bir yandan da herşeye rağmen devam mı etsem diyorum. Yaşım 28 ve bu yaştan sonra yeni birini bulup evlenebilme şansım çok az. Evde kalır mıyım acaba diye düşünüyorum. Akrabalar, eş dost şimdiden bezdirdi canımdan, evlenemezsem ağızları hiç kapanmaz. Gıcık ediyolar beni. Kızlar, allahaşkına bir yol gösterin!!!
Son düzenleme: