- 20 Mart 2018
- 1.118
- 1.596
- 133
Bunun aksine Türkiye’de çalışma şartları çok daha yıptarıcı ve zor. İnsanlar 3 kuruş maaşa köle gibi çalışıyorlar.Benim işverenim 25+ yıl Hollanda'da çalışmış. Türkiye'de çalışma hayatına adapte olamayan yurtdışında asla çalışamaz imkansız der. Bu sözü Belçika'daki dayımdan ve Fransa'daki halamdan da çok duyarım. Avrupalılar inanılmaz disiplinlidir.
Bunun aksine Türkiye’de çalışma şartları çok daha yıptarıcı ve zor. İnsanlar 3 kuruş maaşa köle gibi çalışıyorlar.
Bunun aksine Türkiye’de çalışma şartları çok daha yıptarıcı ve zor. İnsanlar 3 kuruş maaşa köle gibi çalışıyorlar.
Korkma bisey olmaz haa olursa da en fazla hagbKüfür etmiş.. hakaret davası açar diye çok korkuyorum
Doğru. Türkiye'de çalışma şartları gerçekten çok yıpratıcı emeğinizin karşılığını da bir türlü alamıyorsunuz. Kanada'da, Amerika'da, Belçika'da ve Fransa'da akrabalarım var. Yazılımcıysanız teknisyen mühendis cerrah tayfasındansanız evet Batı ülkeleri kapılarını açıyor. Bu meslek grupları dışında kalanlar avmlerde ofislerde ancak lavabo temizliyorlar, dönercilik, taksicilik kaç yaşına kadar yapılır ki ?
Hakim Hanım, Türkiye'de çalışma hayatı yıpratıcı ve insan ilişkileri zor olduğu için biz kadınlar çalışma hayatından çekilmeli miyiz ? Hakim Hanım, sizin mesleğiniz yıpratıcı değil midir ? Bir günde kaç tane davaya bakıyorsunuz? hakim olana dek kaç gece uykusuz kaldınız ? Bir kadının ömür boyu bir erkeğe (baba,koca, ağabey) muhtaç olması övünülecek bir durum mudur ?
İstanbul'daki bir globalde çalışırken bir gün toplantı sonrası öyle bir burnout olmuştum ki ofisten eve bile gidemedim ve metro ile daha kolay ulaşıldığı için metrocity avm'ye gidip eşime beni almasını söylemiştim. Eşim geldiğinde merdiven boşluğunda diz çökmüş insanlara aldırış etmeden bağırarak ağlıyordum. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi işe gitmiştim.
Avrupa'da belki de yapılabilecek en rahat işi yapıyorum akademide çalışarak ama birçok açıdan Türkiye'deki iş hayatını tercih ederdim.
İşte zora gelemediği için işten ayrılan birisi ve onun Avrupa'dan aldığı teklifi duyunca pıskırmalı güldüm.
Insanlarin nerede ne iş yapmak istedigi, tercihleri ne kadar da zorunuza gidiyor. :)
Yoo zoruma gittiğinden değil; İK dinamiğini biliyorum. Yoksa siz kimsiniz ki buradaki herhangi bir üyenin zoruna gitsin hayatınızdaki herhangi bir ayrıntı?
Bilmem. Işte ne oldugunu neye göre karar alindigini bilmeden kafaniza göre ölçüp tarttiniz olmayacagina karar verdiniz filan.
Ama kacirdiginiz bir sey var ben Turkiyede dogmadim zaten eşim Türk. Ailemin yarisi avrupada, anne ve babam da dahil. Sizden öğrenecek degilim neyi yapip yapmayacagimi.
Sorana soylersiniz
İstanbul'daki bir globalde çalışırken bir gün toplantı sonrası öyle bir burnout olmuştum ki ofisten eve bile gidemedim ve metro ile daha kolay ulaşıldığı için metrocity avm'ye gidip eşime beni almasını söylemiştim. Eşim geldiğinde merdiven boşluğunda diz çökmüş insanlara aldırış etmeden bağırarak ağlıyordum. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi işe gitmiştim.
Avrupa'da belki de yapılabilecek en rahat işi yapıyorum akademide çalışarak ama birçok açıdan Türkiye'deki iş hayatını tercih ederdim.
İşte zora gelemediği için işten ayrılan birisi ve onun Avrupa'dan aldığı teklifi duyunca pıskırmalı güldüm.
Niçin ertesi gün işe gittiniz ki Sigrid hanım ? Alın kocişinizin maaş kartını istediğiniz zaman istediğiniz tutarda çekin. Ne gerek var burnout olmaya gerilmeye ? Evi geçindirmek sadece erkeğin görevidir ama kocalarımızın aileleriyle de bayram günü tartışma çıkartıp görüşmeyelim. Eş aileleriyle görüşmeyecek kadar post moderen ama çalışmaya gelince ultra gelenekseliz. Sigrid Hanımcım bırakın siz bu globali akademisyenliği felan boş işler bunlar. Ev hanımı olduğunuzda Avrupa'dan avukatlar aracılığı ile eşinize iş de bulabiliyorsunuz. Sizin akademik başarılarınızın ve yurtdışı tecrübelerinizin önemi yokmuş, Avrupa ev hanımlarını bekliyormuş :) Haydi sabahları işe gitmek yerine çayımızı kahvemizi alalım. Sabahtan akşama kadar bu forum sayfasında yargı dağıtalım. Çocuk sahibi olmadığımız halde başkalarının anneliğini de eleştirelim.
Hangi açılardan Türkiyedeki iş hayatını hangi gerekçelerle tercih ettiğinizi merak ettim.İstanbul'daki bir globalde çalışırken bir gün toplantı sonrası öyle bir burnout olmuştum ki ofisten eve bile gidemedim ve metro ile daha kolay ulaşıldığı için metrocity avm'ye gidip eşime beni almasını söylemiştim. Eşim geldiğinde merdiven boşluğunda diz çökmüş insanlara aldırış etmeden bağırarak ağlıyordum. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi işe gitmiştim.
Avrupa'da belki de yapılabilecek en rahat işi yapıyorum akademide çalışarak ama birçok açıdan Türkiye'deki iş hayatını tercih ederdim.
İşte zora gelemediği için işten ayrılan birisi ve onun Avrupa'dan aldığı teklifi duyunca pıskırmalı güldüm.
Hangi açılardan Türkiyedeki iş hayatını hangi gerekçelerle tercih ettiğinizi merak ettim.
Almanya, Kanada gibi ülkelere gidip insanları çok soğuk, işini yapıp geçiyor, iki sohbet edemiyoruz robot gibiler gibi sosyal, duygusal gerekçeler harici bu tarz bir tercihe pek rastlamadığım için belki de, şaşırdım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?