Siz olsanız böyle biriyle evlenir miydiniz? Allah rızası için bana akıl verin....

gdbkk

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Ağustos 2015
76
-5
Öncelikle okuyacak olanlara şimdiden teşekkür ederim. ben şu an 24 yaşında, kısmen muhafazakaer bir kadınım, mezun oldum ve çalışıyorum. o yüzden önerileri bunları göz önünde bulundurup yaparsanız ve yaşınızı belirtirseniz çok mutlu olurum... kasım ayında biri benimle kuzenimin eşi vasıtasıyla tanışmak istedi. abdestli namazlı, efendi, işinde gücünde biri. ailesini maddi durumu iyiydi. bunlar benim için önemli kriterlerdi. benim o zaman hiç evlilik düşüncem yoktu. çünkü yurt dışında yüksek lisans yapmak, orada yaşamak gibi planlarım vardı. ama evlilik önceliklerim arasında değildi.

ben neden olmasın diye görüşmeye başladım, ama sevgili olmak gibi bir niyetim yoktu. 2. buluşmamızda niyetinin ciddi olduğunu söyledi, evlilikten beklentilerimizi konuştuk ama ben erkenden evlenmek istediğini bilmiyordum. normal bir şekilde arkadaş gibi görüşmeye başladık, flört bile etmedik. tanışalı 3 ay olmuşken sevgililer gününe özel bana altın bir bilezik almış, ben de bu ne için biz sevili değiliz ki dedim çünkü bana hiç seni seviyorum dememişti. sonra o da neyiz peki dedi ve sana niyeti ciddi demiştim sen de istersen ailemle tanıştırmak istiyorum seni, ailelerimiz tanışsın gibi şeyler söyledi. bunları bu kadar erken duymayı beklemiyordum. kendisine de öyle dedim, daha çok erken biz 3 aydır tanışıyoruz, biraz daha tanıyalım birbirimizi, kendimi evlilik fikrine alıştırayım gibi şeyler söyledim.

o da aramızdaki bu şeyi birkaç yıl uzatmak gibi bir niyetinin olmadığını, birbirimizi aynı evin içine girene kadar tanıyamayacağımızı söyledi.

yine de ben biraz daha zaman geçsin dedim. ama o sık sık babam ne zaman gideceğiz diye soruyor, ailenle tanışmak istiyor gibi şeyler demeye devam etti. tüm ailesine benden bahsetmiş. arkadaşlarına nişanlanacağız diye söylemiş. ama ben babama iş ciddiye binene kadar bahsetmek istemedim. normal şekilde görüşmeye devam ettik bana hala senden hoşlanıyorum ya da seviyorum dememişti. ben de bunu yine söylediğimde bugün sana seni seviyorum diyip yarın hiçbir şey olmamış gibi gidemem dedi. şimdi baban bizi görse mesela ne diyeceğim ona tarzında şeyler söyledi.

ben kendisine aşk evliliği yapmak istediğimi ,mantık evliliği istemediğimi söyledim. ama seni seviyorum'u bir türlü duyamadım. başta bana ilgili davransa da zamanla ilgisinin de azaldığını hissettim. kız kardeşiyle tanıştım, o önceden benim kız kardeşimle tanışmıştı.
annemle tanış diye birkaç kere söyledi ama ben mayıs gibi tanışayım dedim.

görüştüğümüz süre boyunca sevgisini ve ilgisini hissedemediğim konusunda birkaç defa kendisini uyardım ama sana sevgimi ilgimi bu seviyede gösteremem dedi. ramazan bayramından önce annesiyle tanışmayı kabul ettim. bayramdan sonra tanışacaktım. ama ilgilisini hissedemediğim için ben yazmayı kestim, bir kere noldu neden sesin çıkmıyor diye sordu. ama ben kısa kısa cevaplar vermeye devam ettim. 2 hafta boyunca doğru düzgün konuşmadık. sonra yüz yüze konuşmak istedi, buluştuk.

ama son görüşmemiz sadece 15-20 dk sürdü. sana ilgini ve sevgini hissedemediğimi söylemiştim ama hiçbir şey değişmedi dedim, o da ben ilgili olduğumu düşünüyordum ama belki başkası sana istediğin ilgiyi gösterir dedi.

evlilik konuşmak için erken değildi de seni seviyorum demek için mi erkendi dedim, seni annemle tanıştırmak istemiştim bu benim için seni seviyorum demekten daha anlamlıydı dedi. sen hep erteledin, hazır değildin dedi.

vicdanın rahat mı dedim, rahat sana bir şey yapmadım seni islami usüllere göre tanımaya çalıştım dedi. beni ümitlendirdiğin için sana hakkımı helal etmiyorum dedim ama yorum yapmadı. kalkalım mı dedi kalktık ve o son görüşmemiz oldu. eve bırakmak istedi ben de gerek yok dedim ve bana aldığı değerli olan hediyeleri kendisine geri verdim. ve ayrıldık.
46 gün oluyor biteli, ama o günden beri aklımdan çıkmıyor. kuzenimle o zaman küs olduğumuz için eşini arayıp durumu anlattım. ben onunla konuşayım dedi, o gün aramış kendisine noldu diye sormuş o da abi ben seni arayım demiş ama aramamış. ben de konuştuğunuzda bana yazarsın dedim ama yüz yüze geldiğimizde bu konu hakkında hiç yorum yapmadı. kuzenimin eşi ve benim görüştüğüm kişi aynı arkadaş ortamında her gün görüşen, karşılaşan insanlar. bu konu mutlaka konuşuldu ama ne kuzenim gelip bana bir şey dedi ne de eşi...

başta ona çok kızgındım. ama şimdi düşünüyorum da acaba ben onunla evlenmek istemiyorum mu sandı. acaba ona yazıp konuşmak istesem mi diyorum... buraya kadar okuyan olduysa tekrar çok teşekkür ederim. lütfen bana bir akıl verin. ben allah korkusu olan, namaz kılan, efendi, işinde gücünde, sadık, ilgili, sevecen biriyle evlenmek istiyorum. bu kişi evlenseydik bana ilgili ve sevecen olur muydu bilmiyorum ama ilerde pişman olmaktan korkuyorum. onu şu an biriyle nişanlanmış görsem, yıkılırım. bu yüzden mesaj atıp eğer görüştüğü biri yoksa tekrar konuşmayı düşünüyorum. sizce bu doğru bir karar mı ne dersiniz?
 
Hayır ağırdan almak demek onu itmek değil ama zaten ne sizde bir sevgi vardı ne de onda. Bunu sürekli dile getirmissiniz zaten.

Ne kadar muhafazakar olursa olsun insanda biraz ilgi alaka olur. O tamamen bu soğukluğunu muhafazakarlığa bağlıyor ama evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

Neden biliyor musunuz? Siz ona biz sevgili değiliz ki niye hediye aldın dediğiniz de o da peki neyiz demiş o sizinle kendini sevgili sandığı hâlde size iki güzel kelime kullanmamış.

Muhafazakar insanlarda duygular var aşk var sevgi var bunu da çekinmeden dile getirebilirler.

Ben iki tarafı da hiç istekli göremedim. Hatta şuan acaba hafta da bir kere buluşmada yüz yüze neler konuşuyordunuz inanın çok merak ettim. Adamın yaşı kaç bu arada? Mesleği nedir?

Gündelik şeyler konuşuyorduk, bir süre sonra da evlilik ve gelecek hakkında konuşmaya başladık. Çok fazla havadan sudan sohbetler edemiyorduk (al bir de burdan yak olacak şimdi tabii ki) Çünkü fazla kitap okuyan, dizi, film izleyen biri değildi. Bunlar benim yaptığım şeylerdi, o da oyun oynardı. O da onun yaptığı şeydi.

Taa ilk aydan bu konudan dem vurduğumda, senin yanında böyle olmaktan mutluyum, seninle iletişim haline kalmaya çalışıyorum, ne yaptığını bilmeye çalışıyorum. Sohbet muhabbet ilerde olur birbirimize alıştıkça beraber bir şeyler yaptıkça derdi. Ama böyle sürmeye devam etti.

Mayıs ayında konuşabilmek için birlikte ortak bir şeyler yapıyor olmamız lazım istersen sen de benimle oyun oyna demişti. Beraber yapboz yapabiliriz demişti, e o nasıl olacak dedim aynı evimiz olursa olabilir demişti. Yani her şeyi evliliğe bağlıyordu.

İkimiz de fazla dışadönük, konuşkan insanlar olmadığımız için sohbet akıp gitmiyordu. Ve ben onun yanında zaten çok çekiniyordum kendisinden, yanında yemek bile yiyemiyordum rahat rahat.

Buluştuğumuzda hep onun konu açmasını beklerdim benim yaptığım büyük hatalardan biri de bu, kendim çok şey anlatmazdım genelde dinlemek isterdim. O akvaryumunu anlatırdı, kedilerinden bahsederdi vs….
 
Canım benim kendini lütfen böyle düşünmeye itme, yahu bu adam senin ısrarın üzerine bile sana seviyorum diyemeyen biri evlenince değişecek mi sanıyorsun? Evlenene kadar konuşursunuz böyle tipler evlendikten sonra gün içinde napıyosun diye bir kez bile aramaz seni. Yani şöyle bir düşünüyorum hayat geçmez böyleleriyle.

Ya ne güzel söylemişsiniz, sinir oldum hep bi kıvırma hali. 'Seni seviyorum bile demedin' e cevap 'seni annemle tanıştırmak istedim, bu seni seviyorumdan daha değerli' olabilir mi yahu. Kardeşim sana göre öyle olması, hepimize göre öyle olması gerektiği anlamına gelmiyor. Kendisine kaç kere söylenmiş aşk evliliği yapmak isterim diye. Bu aşamada sevgimi gösteremem ne demek, kaç dakikadır bunu düşünüyorum.. Muhafazakarlık algısı mı böyle acaba diyorum ama yani kızcağız 'yalnız görüşmek sorunsa yanımızda başkaları da olabilir' bile demiş, sürekli bir çözüm önerisi sunmuş. Adam sürekli red halinde. Hele o en son kurduğu 'aradığın ilgiyi başkasında bulursun' cümlesi.. Yahu sanki kendisinden yatlar katlar istendi. Bu kadar mı zor gerçekten insanın eşi yapmak istediği insanın yüzünü güldürecek bir iki cümle kurması..
 
Hayır ağırdan almak demek onu itmek değil ama zaten ne sizde bir sevgi vardı ne de onda. Bunu sürekli dile getirmissiniz zaten.

Ne kadar muhafazakar olursa olsun insanda biraz ilgi alaka olur. O tamamen bu soğukluğunu muhafazakarlığa bağlıyor ama evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

Neden biliyor musunuz? Siz ona biz sevgili değiliz ki niye hediye aldın dediğiniz de o da peki neyiz demiş o sizinle kendini sevgili sandığı hâlde size iki güzel kelime kullanmamış.

Muhafazakar insanlarda duygular var aşk var sevgi var bunu da çekinmeden dile getirebilirler.

Ben iki tarafı da hiç istekli göremedim. Hatta şuan acaba hafta da bir kere buluşmada yüz yüze neler konuşuyordunuz inanın çok merak ettim. Adamın yaşı kaç bu arada? Mesleği nedir?

25 yaşında. Mühendis -adayı- ama ailesinin iş yerinde çalışıyor
 
@benbirdost…. Keşke, keşke şu sorularına cevap verebilsem. Neyinden hoşlandığını neyine bağlandığını bilsem. Dindar olması, efendi olması, -belki- maddi açıdan rahat bir hayatımızın olacak olması BU KADAR etkileyebilir mi beni? Beni en en en çok kamçılayan düşünce sen böyle bir adam istiyorsun ama bu adamlar erkenden evleniyor, yani ya erken, bu şekilde evleneceksin ya da nursema ve umut gibi bir evliliğin olacak diyor.

Ve çok yakışıklı biri de değildi. Yani bana çekici gelse de arkadaşlarım beni onun yanına yakıştıramıyorlardı. Bitirdiğime de sevindiler zaten daha iyisini hak ediyordun o tiple olmazdı diye fikirlerini sonradan dürüstçe söylediler.



Ne güzel gerçekten Allah umarım bir gün bana da şu cümleyi kurmayı nasip eder.
Nursena ve umut kim? Onların evliliği nasıl ki onları örnek veriyor? Anlamadım...

Dindar olmasını bırak bir kenara çünkü İslamı anadan babadan öğrenmiş gibi hareketleri. Hiç peygamberlerimizin hayatını okumuş mu onların eşlerine karşı ilgi ve alakalarını okumuş mu? Hiç sanmiyorum bunları bilmiş olsaydı bir kadına karşı hele ki evlenmeyi düşündüğü kadına bu şekilde odun olmazdı.

Okadar hediye yerine güzel bir çiçek ve çok güzel bir cümle kurabilirdi. Adamın tek bildiği anamda anam yani.
 
Yani başta acaba adam karşısında muhafazakar bir genç kız olduğu için dikkat etmeye, yanlış bir şey yapmamaya çalıştı da dozunu mu kaçırdı diye düşündüm. Ama yani kızcağız defalarca bu işin ruhsuzluğundan dem vurmuş. E istemese zaten görüşmeyi keser. Açıkça 'görüşelim, ama bu iş böyle hissiz olmamalı' diyor daha da ne desin artık.. Bir hoş söz, bir sıcak gülümseme, köşebaşından bir demet nergis, bunlar zor şeyler değil, düşünülemeyecek şeyler de değil, yeter ki insan karşısındaki insanı mutlu etmek istesin. Çok hakim değilim ama bunlarda muhafazakarlığa ters bir durum göremiyorum. Yok illa hemen altın bilekliği takayım, işi ciddiyete bindireyim, bir an önce aileleri de tanıştırayım, evleneyim hooop oldu da bitti maşallah. 'Senin ne düşündüğün, ne hissettiğin çok da önemli değil' sinyalleri aldım ben ne yazık ki kendisinden. Bileklikle gözünüzün boyanmamış olması bile ne kadar iyi yetiştiğinizi gösteriyor bence, belki sırra kadem basması size kendinizi kötü hissettirdi ama bence aksine çok değerlisiniz. Umarım tam da hayalini kurduğunuz gibi biriyle evlenirsiniz.
Bende katılıyorum, ben evleneli 9 ay oldu eşim hala bir buket çiçek almasa bile kapıda gördüğü gülü getirecek birisi. Birlikte eğlenebiliyoruz, seni seviyorum demekten çekinmiyor. Gün içinde defalarca kez arıyor sesimi duymak için. Geçenlerde ameliyat gibi bi şey konululdu benim adıma ama öyle bir şeyin düşük ihtimal olduğu da söylendi bunu duyar duymaz ağlamaya başladı. Yani canım evlilik öyle hemen bundan hoşlandım evleneyim diye yapılcak bir şey değil. Bu adam rvlenince drğişmeyecek sana ilgisini asla tam anlamıyla veremeyecek ve sen bir ortama girdiğinizde ve karısına ilgili birini gördüğünde içten içs evliliğini soegulamaya başlayacaksın. Kendinizi seven değerli hissettiren insanlar olsun hayatınızda, olmadı mı nasip değilmiş deyin geçin yapacak bir şey yok bunun için. Kim sizin gözünüzde be kadar değerli olursa olsun ilk önceliğiniz kendiniz olun ben daha değerliyim diyebilin
 
Galiba 50 kişi bu adamla olmaz, yazma dediyse sadece 5 kişi madem yazmak istiyorsun yaz ama ümitlenme dedi. Anladığım kadarıyla ben yazsam da pişman olacağım yazmasam da. En iyisi yazmayım. İnşallah kendimi tutabilirim, düşünmem. Çünkü o ne söylediyse birebir onu aktardım ve ağzından bir tane yapıcı bir söz çıkmamış aslında benim dediklerimin üstüne. Ve zaten direkt son görüşmemizde kalkalım mı diyip kalkmak isteyen de o olmuştu. Bir şeyleri düzeltmek isteseydi kalkalım mı demezdi.
 
Ya ne güzel söylemişsiniz, sinir oldum hep bi kıvırma hali. 'Seni seviyorum bile demedin' e cevap 'seni annemle tanıştırmak istedim, bu seni seviyorumdan daha değerli' olabilir mi yahu. Kardeşim sana göre öyle olması, hepimize göre öyle olması gerektiği anlamına gelmiyor. Kendisine kaç kere söylenmiş aşk evliliği yapmak isterim diye. Bu aşamada sevgimi gösteremem ne demek, kaç dakikadır bunu düşünüyorum.. Muhafazakarlık algısı mı böyle acaba diyorum ama yani kızcağız 'yalnız görüşmek sorunsa yanımızda başkaları da olabilir' bile demiş, sürekli bir çözüm önerisi sunmuş. Adam sürekli red halinde. Hele o en son kurduğu 'aradığın ilgiyi başkasında bulursun' cümlesi.. Yahu sanki kendisinden yatlar katlar istendi. Bu kadar mı zor gerçekten insanın eşi yapmak istediği insanın yüzünü güldürecek bir iki cümle kurması..
İşte sadece yaşının geldiğini düşünüp evlenmek için birini aramaya çıkmış. eğer gerçekten sevgi hissetseydi bunu göstermekten çekinmezdi. Evet biz kadınlar duygularımızı daha yoğun yaşıyoruz ama erkekler sevdiği zaman bunu sonuna kadar hissettirmekten çekinmiyolar, hele ki evlilik düşündükleri insanlara. İlgisini bile göstermediği birine altın hediye edecek kadar da ne yaşamış onu anlamaya çalışıyorum ben.
 
Gündelik şeyler konuşuyorduk, bir süre sonra da evlilik ve gelecek hakkında konuşmaya başladık. Çok fazla havadan sudan sohbetler edemiyorduk (al bir de burdan yak olacak şimdi tabii ki) Çünkü fazla kitap okuyan, dizi, film izleyen biri değildi. Bunlar benim yaptığım şeylerdi, o da oyun oynardı. O da onun yaptığı şeydi.

Taa ilk aydan bu konudan dem vurduğumda, senin yanında böyle olmaktan mutluyum, seninle iletişim haline kalmaya çalışıyorum, ne yaptığını bilmeye çalışıyorum. Sohbet muhabbet ilerde olur birbirimize alıştıkça beraber bir şeyler yaptıkça derdi. Ama böyle sürmeye devam etti.

Mayıs ayında konuşabilmek için birlikte ortak bir şeyler yapıyor olmamız lazım istersen sen de benimle oyun oyna demişti. Beraber yapboz yapabiliriz demişti, e o nasıl olacak dedim aynı evimiz olursa olabilir demişti. Yani her şeyi evliliğe bağlıyordu.

İkimiz de fazla dışadönük, konuşkan insanlar olmadığımız için sohbet akıp gitmiyordu. Ve ben onun yanında zaten çok çekiniyordum kendisinden, yanında yemek bile yiyemiyordum rahat rahat.

Buluştuğumuzda hep onun konu açmasını beklerdim benim yaptığım büyük hatalardan biri de bu, kendim çok şey anlatmazdım genelde dinlemek isterdim. O akvaryumunu anlatırdı, kedilerinden bahsederdi vs….
Bilemedim şimdi sen en başında çok ilgisiz falan deyince bende adamı çok aşırı fazla odun buldum. Ama şimdi aslında o konu buluyor sen bulamıyor utanıyor falansin. İşte bunlarin hepsi onu geri çekti gibi. Çok garip bir ilişkiniz varmış
 
İnanın bir şeyleri düzeltmek istese;
Son görüşmenizde kendisini daha iyi ifade edebilir, kendince bu davranışının sebebini paylaşabilirdi
'Haklısın, belki çok ısrarcı oldum ilişkinin hızla ilerlemesi konusunda, biraz zamana yayalım' diyebilirdi
Geçen yaklaşık 50 günlük süreçte bir şekilde hal hatır sorabilirdi
Kuzeninizin eşine nezaketen de olsa bir dönüş yapıp, onun da fikrini alabilirdi
Sen biraz düşün, sonra istersen yeniden konuşalım diyebilirdi
'Aradığın ilgiyi başkasında bulursun' gibi kırıcı bir cümle kurmaktan kaçınırdı
Biz önümüze her çıkandan ilgi talebinde bulunmuyoruz, siz onu değerli bulmuşsunuz ki ilgisini talep etmişsiniz. Hayattaki tek derdiniz ilgi görmekmiş bir cümle bu, beni çok çok rahatsız etti.
 
Galiba 50 kişi bu adamla olmaz, yazma dediyse sadece 5 kişi madem yazmak istiyorsun yaz ama ümitlenme dedi. Anladığım kadarıyla ben yazsam da pişman olacağım yazmasam da. En iyisi yazmayım. İnşallah kendimi tutabilirim, düşünmem. Çünkü o ne söylediyse birebir onu aktardım ve ağzından bir tane yapıcı bir söz çıkmamış aslında benim dediklerimin üstüne. Ve zaten direkt son görüşmemizde kalkalım mı diyip kalkmak isteyen de o olmuştu. Bir şeyleri düzeltmek isteseydi kalkalım mı demezdi.
Durumu toparlamak seninle daha fazla zaman geçirmek için fırsat kollamak yerine "kalkalımmı" dedi.

Bu adam sadece mantık çerçevesinde görmüş seni :KK12:
 
Merhaba bende 26 yaşında 6 yıllık evliyim.
Siz evlenmek niyetinde değilseniz hiç bu yola girmeyecektiniz. Adam zaten demiş benim niyetim ciddi belliki çok uzatnak istemiyor islâmî usuller dahilinde evlenmek istiyor. Kısmen muhafazakarım demişsiniz. Biliyorsunuzdur dinimizde öyle sürekli gezeyim tozayım olursa olur olmassa olmaz diye bi şey yok. Bir iki sefer görüşülür yanında 3. Bir kişi olur. Kafalar uyuşursa ne ala. Günümüzde tabi buna çok uyulmuyor. Genede Adam elinden geleni yapmış Bence sevgisini çok belli etmemesinin sebebi hem sizin hakkınıza girmemek hem kendini nefsine çok kaptırmamak için direnmiş. Zaten sürekli aileleri devreye koymaya çalışmış. Siz evlenicem diyorsanız son kez yazın konuşun. Evlenmek niyetiniz yoksa bu adamın da vaktini almayın adamın niyetide yoluda belli.
 
Nursena ve umut kim? Onların evliliği nasıl ki onları örnek veriyor? Anlamadım...

Dindar olmasını bırak bir kenara çünkü İslamı anadan babadan öğrenmiş gibi hareketleri. Hiç peygamberlerimizin hayatını okumuş mu onların eşlerine karşı ilgi ve alakalarını okumuş mu? Hiç sanmiyorum bunları bilmiş olsaydı bir kadına karşı hele ki evlenmeyi düşündüğü kadına bu şekilde odun olmazdı.

Okadar hediye yerine güzel bir çiçek ve çok güzel bir cümle kurabilirdi. Adamın tek bildiği anamda anam yani.

Kızılcık şerbetindeki karakterler. Normalde hiç Türk dizisi izlemezdim ama arkadaşlarımdan biri anlattığım kadarıyla oradaki fatihi benim görüştüğüm kişiye benzetti ben de merak edip diziye başladım. Nursema muhafazakar kız, Umut seküler erkek demek istediğim bu.

Ve aslında ailesi öyle muhafazakar çok baskıcı tipler değil benim anladığım kadarıyla çünkü babası namaz kılmıyordu örneğin. Kız kardeşi tesettürlü değildi. Ama kendisi bu derece muhafazakardı. Daha doğrusu eskiden o de öyle değilmiş alkol alırmış, ayet el kürsiyi bile ezbere bilmiyormuş. Sonradan hayatını düzeltmeye karar vermiş, alkolü, sigarayı, telefonu her şeyi bırakmış ve dine yönelmiş. Sohbetlere giderdi. Sohbetlerde de kuran meali ve peygamberimizin hadislerini okurlardı. Yani bunları kendi araştırıp öğreniyordu ama keşke sizin dediğiniz gibi bana olan davranışlarına da yansıtabilseydi.

Bu arada ben de tesettürlü değilim bu yüzden kısmen muhafazakarım dedim ama tesettür hariç kalan emir ve yasaklara uymaya çalışıyorum senelerdir. Evlilik konusunu açtığında ona ilerde örtünmemi bekler misin böyle bir beklentin var mı demiştim o da belki Allah sana da nasip eder demişti ama o benim Allah’la aramda olan bir şey demiştim.
 
İşte sadece yaşının geldiğini düşünüp evlenmek için birini aramaya çıkmış. eğer gerçekten sevgi hissetseydi bunu göstermekten çekinmezdi. Evet biz kadınlar duygularımızı daha yoğun yaşıyoruz ama erkekler sevdiği zaman bunu sonuna kadar hissettirmekten çekinmiyolar, hele ki evlilik düşündükleri insanlara. İlgisini bile göstermediği birine altın hediye edecek kadar da ne yaşamış onu anlamaya çalışıyorum ben.

Bence altın bileklik mevzusu tamamen 'aradaki ilişkinin altın hediye edecek kadar ilerlediğini' temsil eden bir sembol. Yani belki de yarın öbür gün 'daha dün bir bugün iki, dur bakalım ne bu acele' denirse 'e altını alıp bileğine takarken böyle demiyordun' olacak.
 
İsterse yüz kişinin yüzü de yazma desin, senin gönlünden yazmak geçiyorsa, yazmazsam ileride pişman olacağım diyorsan yaz tabi. Olur ya belki yeniden görüşmeye başlarsınız, ama ne olur evliliği aceleye getirme. Sonuçta senin niyetin de evlenmekti, iki üç gezip bırakayım diye düşünmedin ki hiç.. Yani beyefendi sıfır çözüm ile hadi kalkalım deyip ortadan kayboluverince senin günahına girmiş olmuyor da, sen yazarsan ama ileride yine bir sorun yaşanırsa ve ayrılırsanız sen mi onun günahına girmiş olacaksın.. Yapmayın allah aşkına. İki üç kez görüşülen insanla yuva kurulur mu, ne olur yapmayın..
 
Kızılcık şerbetindeki karakterler. Normalde hiç Türk dizisi izlemezdim ama arkadaşlarımdan biri anlattığım kadarıyla oradaki fatihi benim görüştüğüm kişiye benzetti ben de merak edip diziye başladım. Nursema muhafazakar kız, Umut seküler erkek demek istediğim bu.

Ve aslında ailesi öyle muhafazakar çok baskıcı tipler değil benim anladığım kadarıyla çünkü babası namaz kılmıyordu örneğin. Kız kardeşi tesettürlü değildi. Ama kendisi bu derece muhafazakardı. Daha doğrusu eskiden o de öyle değilmiş alkol alırmış, ayet el kürsiyi bile ezbere bilmiyormuş. Sonradan hayatını düzeltmeye karar vermiş, alkolü, sigarayı, telefonu her şeyi bırakmış ve dine yönelmiş. Sohbetlere giderdi. Sohbetlerde de kuran meali ve peygamberimizin hadislerini okurlardı. Yani bunları kendi araştırıp öğreniyordu ama keşke sizin dediğiniz gibi bana olan davranışlarına da yansıtabilseydi.

Bu arada ben de tesettürlü değilim bu yüzden kısmen muhafazakarım dedim ama tesettür hariç kalan emir ve yasaklara uymaya çalışıyorum senelerdir. Evlilik konusunu açtığında ona ilerde örtünmemi bekler misin böyle bir beklentin var mı demiştim o da belki Allah sana da nasip eder demişti ama o benim Allah’la aramda olan bir şey demiştim.
TV yi evimizden kaldıralı neredeyse 2 yıl olacak oyüzden hiç bilmiyorum 😂

Ozaman muhafazakar olduktan sonraki görüştüğü ilk kız siz oluyorsunuz acaba oyuzden mi surekli geride duruyor kendisini çok mu kasıyor acaba.

Ayy ne bilim çok enteresan birisi 😂 msj atıp atmamak sana kalmış ama bu kadar etkilendiysen nişanlansa üzülürüm falan diye ozaman msj at ama bu sefer sende konuşkan olmalısın seni iyice tanımalı aynı seviyede giderse olmaz. Ve ben en çok kuzenin kocasıyla ne konuştu onu merak eder kuzenin kocasını arar öğrenirdim ona göre hareket ederdim senin yerinde olsaydım
 
Bence altın bileklik mevzusu tamamen 'aradaki ilişkinin altın hediye edecek kadar ilerlediğini' temsil eden bir sembol. Yani belki de yarın öbür gün 'daha dün bir bugün iki, dur bakalım ne bu acele' denirse 'e altını alıp bileğine takarken böyle demiyordun' olacak.
Gerçi doğru erkekler aslında sandığımızdan daha kurnazlar hele de böyle tipler ay allah koorusun böyleleribden herkesi
 
Bence altın bileklik mevzusu tamamen 'aradaki ilişkinin altın hediye edecek kadar ilerlediğini' temsil eden bir sembol. Yani belki de yarın öbür gün 'daha dün bir bugün iki, dur bakalım ne bu acele' denirse 'e altını alıp bileğine takarken böyle demiyordun' olacak.

Haklı olabilirsiniz. Daha tanışalı 1,5 ay olmuşken doğum günümde bana önce altın kolye almıştı. Normal bir kutudaydı. Baktım rengi sarı Allah Allah dedim altın olabilir mi, ama neyse rezil etmeyim kendimi dedim çünkü gümüş üzeri altın kaplama vs de olabilirdi. ne gerek vardı teşekkür ederim dedim. Eve gidince baktım altın. Ben de kendisine yazdım tekrar teşekkür ederim ama sevinemedim, hediye için çok fazla dedim. Olsun takarsın dedi. Bir ay sonra da bilezik aldı. Zaten ben de yine altın almasına kızarak biz sevgili değiliz ki demiştim. Ben bunu kabul edemem diye çok ısrar ettim, annem de kızar dedim suratı asıldı almazsan çok ayıp olur gibi şeyler söyledi ve almak zorunda kaldım.
Ama aklımdan şu geçiyordu, nasılsa ben de onun doğum gününde ona böyle bir hediye alırım borçlanmam.
Ama doğum gününe gelmeden bitti zaten ve ben de aldığım gibi geri verdim.
Belki son görüşmemizde hediyelerini aynı şekilde paketleyip ayrılırken vermem de zaten o da bitirmek için gelmiş diye anlamasına yol açmıştır. O yüzden tamamen bitirmiş olabilir aklında. Ama öncesinde ben bitirmek için değil neden 2 haftadır yazmadığım konusunda nedenlerimi söylerken o direkt biz zaten 15-20 gündür konuşmuyoruz sanırım konuşacak bir şey yok demişti.
 
bu arada çok yukarda birisi seninle niye arkadaşlık etsin ki boşuna her çıktığınızda hesap ödesin vs demişti ama ben hesap ödetmedim. Eğer birinde o ödediyse diğerinde ben ödemeye çalıştım. İlk başta bunu yaptırmak istemedi ama ben ısrarcı oldum, için rahat etmiyor dedim. Bu konuda da bir kere tartışmıştık. “Yiyici” izlenimi vermek istemem asla çünkü niyetim hiçbir zaman bu değildi. Ama tabii başla birisi ona seni oyalıyor, paranı yemeye çalıyor gibi şeyler de söylemiş olabilir. Bilemiyorum.
 
Öncelikle okuyacak olanlara şimdiden teşekkür ederim. ben şu an 24 yaşında, kısmen muhafazakaer bir kadınım, mezun oldum ve çalışıyorum. o yüzden önerileri bunları göz önünde bulundurup yaparsanız ve yaşınızı belirtirseniz çok mutlu olurum... kasım ayında biri benimle kuzenimin eşi vasıtasıyla tanışmak istedi. abdestli namazlı, efendi, işinde gücünde biri. ailesini maddi durumu iyiydi. bunlar benim için önemli kriterlerdi. benim o zaman hiç evlilik düşüncem yoktu. çünkü yurt dışında yüksek lisans yapmak, orada yaşamak gibi planlarım vardı. ama evlilik önceliklerim arasında değildi.

ben neden olmasın diye görüşmeye başladım, ama sevgili olmak gibi bir niyetim yoktu. 2. buluşmamızda niyetinin ciddi olduğunu söyledi, evlilikten beklentilerimizi konuştuk ama ben erkenden evlenmek istediğini bilmiyordum. normal bir şekilde arkadaş gibi görüşmeye başladık, flört bile etmedik. tanışalı 3 ay olmuşken sevgililer gününe özel bana altın bir bilezik almış, ben de bu ne için biz sevili değiliz ki dedim çünkü bana hiç seni seviyorum dememişti. sonra o da neyiz peki dedi ve sana niyeti ciddi demiştim sen de istersen ailemle tanıştırmak istiyorum seni, ailelerimiz tanışsın gibi şeyler söyledi. bunları bu kadar erken duymayı beklemiyordum. kendisine de öyle dedim, daha çok erken biz 3 aydır tanışıyoruz, biraz daha tanıyalım birbirimizi, kendimi evlilik fikrine alıştırayım gibi şeyler söyledim.

o da aramızdaki bu şeyi birkaç yıl uzatmak gibi bir niyetinin olmadığını, birbirimizi aynı evin içine girene kadar tanıyamayacağımızı söyledi.

yine de ben biraz daha zaman geçsin dedim. ama o sık sık babam ne zaman gideceğiz diye soruyor, ailenle tanışmak istiyor gibi şeyler demeye devam etti. tüm ailesine benden bahsetmiş. arkadaşlarına nişanlanacağız diye söylemiş. ama ben babama iş ciddiye binene kadar bahsetmek istemedim. normal şekilde görüşmeye devam ettik bana hala senden hoşlanıyorum ya da seviyorum dememişti. ben de bunu yine söylediğimde bugün sana seni seviyorum diyip yarın hiçbir şey olmamış gibi gidemem dedi. şimdi baban bizi görse mesela ne diyeceğim ona tarzında şeyler söyledi.

ben kendisine aşk evliliği yapmak istediğimi ,mantık evliliği istemediğimi söyledim. ama seni seviyorum'u bir türlü duyamadım. başta bana ilgili davransa da zamanla ilgisinin de azaldığını hissettim. kız kardeşiyle tanıştım, o önceden benim kız kardeşimle tanışmıştı.
annemle tanış diye birkaç kere söyledi ama ben mayıs gibi tanışayım dedim.

görüştüğümüz süre boyunca sevgisini ve ilgisini hissedemediğim konusunda birkaç defa kendisini uyardım ama sana sevgimi ilgimi bu seviyede gösteremem dedi. ramazan bayramından önce annesiyle tanışmayı kabul ettim. bayramdan sonra tanışacaktım. ama ilgilisini hissedemediğim için ben yazmayı kestim, bir kere noldu neden sesin çıkmıyor diye sordu. ama ben kısa kısa cevaplar vermeye devam ettim. 2 hafta boyunca doğru düzgün konuşmadık. sonra yüz yüze konuşmak istedi, buluştuk.

ama son görüşmemiz sadece 15-20 dk sürdü. sana ilgini ve sevgini hissedemediğimi söylemiştim ama hiçbir şey değişmedi dedim, o da ben ilgili olduğumu düşünüyordum ama belki başkası sana istediğin ilgiyi gösterir dedi.

evlilik konuşmak için erken değildi de seni seviyorum demek için mi erkendi dedim, seni annemle tanıştırmak istemiştim bu benim için seni seviyorum demekten daha anlamlıydı dedi. sen hep erteledin, hazır değildin dedi.

vicdanın rahat mı dedim, rahat sana bir şey yapmadım seni islami usüllere göre tanımaya çalıştım dedi. beni ümitlendirdiğin için sana hakkımı helal etmiyorum dedim ama yorum yapmadı. kalkalım mı dedi kalktık ve o son görüşmemiz oldu. eve bırakmak istedi ben de gerek yok dedim ve bana aldığı değerli olan hediyeleri kendisine geri verdim. ve ayrıldık.
46 gün oluyor biteli, ama o günden beri aklımdan çıkmıyor. kuzenimle o zaman küs olduğumuz için eşini arayıp durumu anlattım. ben onunla konuşayım dedi, o gün aramış kendisine noldu diye sormuş o da abi ben seni arayım demiş ama aramamış. ben de konuştuğunuzda bana yazarsın dedim ama yüz yüze geldiğimizde bu konu hakkında hiç yorum yapmadı. kuzenimin eşi ve benim görüştüğüm kişi aynı arkadaş ortamında her gün görüşen, karşılaşan insanlar. bu konu mutlaka konuşuldu ama ne kuzenim gelip bana bir şey dedi ne de eşi...

başta ona çok kızgındım. ama şimdi düşünüyorum da acaba ben onunla evlenmek istemiyorum mu sandı. acaba ona yazıp konuşmak istesem mi diyorum... buraya kadar okuyan olduysa tekrar çok teşekkür ederim. lütfen bana bir akıl verin. ben allah korkusu olan, namaz kılan, efendi, işinde gücünde, sadık, ilgili, sevecen biriyle evlenmek istiyorum. bu kişi evlenseydik bana ilgili ve sevecen olur muydu bilmiyorum ama ilerde pişman olmaktan korkuyorum. onu şu an biriyle nişanlanmış görsem, yıkılırım. bu yüzden mesaj atıp eğer görüştüğü biri yoksa tekrar konuşmayı düşünüyorum. sizce bu doğru bir karar mı ne dersiniz?
 
İnanın bir şeyleri düzeltmek istese;
Son görüşmenizde kendisini daha iyi ifade edebilir, kendince bu davranışının sebebini paylaşabilirdi
'Haklısın, belki çok ısrarcı oldum ilişkinin hızla ilerlemesi konusunda, biraz zamana yayalım' diyebilirdi
Geçen yaklaşık 50 günlük süreçte bir şekilde hal hatır sorabilirdi
Kuzeninizin eşine nezaketen de olsa bir dönüş yapıp, onun da fikrini alabilirdi
Sen biraz düşün, sonra istersen yeniden konuşalım diyebilirdi
'Aradığın ilgiyi başkasında bulursun' gibi kırıcı bir cümle kurmaktan kaçınırdı
Biz önümüze her çıkandan ilgi talebinde bulunmuyoruz, siz onu değerli bulmuşsunuz ki ilgisini talep etmişsiniz. Hayattaki tek derdiniz ilgi görmekmiş bir cümle bu, beni çok çok rahatsız etti.

Mesajları arada kaçırıyorum. Tamamen haklısınız. Kuzenimin eşine kesin dönüş yaptı bu arada bundan çok eminim. Dediğim gibi, aynı arkadaş ortamında her gün görüşen insanlar. Her gün. Ama kuzenimin eşi gelip bana hiçbir şey söylemedi ben de gurur yapıp soramadım zaten bir şey olursa söylersin demiştim.
Aynı ortama girip bu konuda konuşmamaları imkansız, iyi ya da kötü
 
X