- 3 Ağustos 2012
- 5.209
- 15.129
Merhaba kızlar sinirlerim inanılmaz bozuk. Biraz uzun olacak okursanız çok sevinirim.
Eski konulardan bilenler vardır, erkek arkadaşım benim üniversiteme yatay geçiş yaptı, uzak mesafe günleri sona erdi. Her şey gayet güzeldi ama benim rahatsızlıklarım (önceki konumda da var, OKB ve paranoya) ilişkimizi çok kötü etkiledi. Erkek arkadaşım tüm bunlara olgun yaklaştı. Daha iyiyim eskiye göre. Ona ciddi anlamda vurduğum da oldu, burada aldatılma hikayeleri okuyup evini basıp ağzıma geleni saydığım da. AIDS olduğuna inanıp adama tonla test yaptırdığım, sonra çıkan negatif sonuçlardan tatmin olmayıp kafasını şişirdiğim de... Böyle bir hastalıktan söz ediyorum.
Erkek arkadaşımın memleketine gitmesine 10 gün kaldı. Bu sıralar da final haftamız. Yarın onun sınavı yok, benim 15.30 da. Sabah 10 da kütüphanede buluşalım, hem sen kütüphaneden ödünç aldığımız kitabı getir, hem ders çalışalım dedim.
Bugün sınavım vardı, öğrenci işleriyle de uğraştım, çok yorgunum yarın uyumak istiyorum dedi.
Keyfi hiç yoktu. Ben sinirlendim. Uykun benden daha mı kıymetli dedim. Uykum her şeyden kıymetli ben uykuma çok düşkünüm dedi.
Çok uykusuz kaldım tüm gece hukuk çalışıp sabah sınava gittim dedi. Ben de sınav çıkışıma gel dedim. Yarın evden çıkmak istemiyorum ama düşünürüm, sen gelsen daha iyi dedi. Sonra yine "yarın uyumak istiyorum" demeler.
Geçtiğimiz pazar için de "eve gelme" diye tutturmuştu. Tonla kavga ettim "seven insan her fırsatta görmek ister, gelme ne demek" diye. Gittim o gün evine. "İyi ki geldin sen gelmesen hiçbir işimi halledemezdim uyur kalırdım" demişti. Evi toparlaması finallere hazır konuma getirmesi duş yapması falan gerekiyordu. "Senle yeterince ilgilenemem gelme" demişti ama ben gittim ve gitmem de iyi oldu gerçekten.
"Çok duygusal düşünüyorsun" diyor. Beni sevmiyorsun aşık değilsin deyince "sadece olgun ve mantıklı davranıyorum" diyor. Ben her fırsatta görüşmek istiyorum ve galiba çok kovaladığım için böyle oluyor. Ama kovalamasam ben kaçsam pek de umrunda olmaz biliyorum, ikizler erkeği zaten.
Kavga ederken ben ağır şeyler de söyledim. Eski sevgilimin bana gösterdiği ilgiyi özlediğimi söyledim. Telefonu yüzüme kapattı. Sonra yeniden konuştuk. "Aldığımız kitabı yarın götürmem lazım, son günmüş yarın" diye yalan söyledim. Bahane uydurduğumu anladı. Baya üstüme geldi. Bahane uydurmuyorum kitabı alır sessizce çıkarım ya da sen çıkışa getir dedim. Ertesi gün sınava gelirken getiririm dedi.
Kapatırken de en son "ben seni seviyorum, sadece uyumak istiyorum, çok yorgunum. yarın istersen gel, ben de isterim gelmeni öğleden sonra" dedi.
Bu çocuk çoook uyuyor. Annesi uyandırdığında refleks olarak küfür edebilen bi insan. Uykusuna çok düşkün. Ben de 2 gün uyumadan sınava gidebilen biriyim. Kendi haline bırakılsa 20 saat uyur.
Sizce bu çocuk beni sevmiyor mu, az mı seviyor?
Öyleyse neden benim için kalktı okulunu değiştirdi?
Çok üstüne düşüyorum. Samimiyetimiz fazla, ilişkimiz çok rayına oturdu diye canım nasıl isterse öyle davranıyorum. Ama galiba o sevmiyor beni. Çok üzgünüm. Şimdi uyuyacağım, yarına yorumlarınızı okuyup cevaplayacağım lütfen fikirlerinizi söyleyin, çok mutsuzum. Daha takıntılı ve paranoyak biri olmaktan korkuyorum...
Eski konulardan bilenler vardır, erkek arkadaşım benim üniversiteme yatay geçiş yaptı, uzak mesafe günleri sona erdi. Her şey gayet güzeldi ama benim rahatsızlıklarım (önceki konumda da var, OKB ve paranoya) ilişkimizi çok kötü etkiledi. Erkek arkadaşım tüm bunlara olgun yaklaştı. Daha iyiyim eskiye göre. Ona ciddi anlamda vurduğum da oldu, burada aldatılma hikayeleri okuyup evini basıp ağzıma geleni saydığım da. AIDS olduğuna inanıp adama tonla test yaptırdığım, sonra çıkan negatif sonuçlardan tatmin olmayıp kafasını şişirdiğim de... Böyle bir hastalıktan söz ediyorum.
Erkek arkadaşımın memleketine gitmesine 10 gün kaldı. Bu sıralar da final haftamız. Yarın onun sınavı yok, benim 15.30 da. Sabah 10 da kütüphanede buluşalım, hem sen kütüphaneden ödünç aldığımız kitabı getir, hem ders çalışalım dedim.
Bugün sınavım vardı, öğrenci işleriyle de uğraştım, çok yorgunum yarın uyumak istiyorum dedi.
Keyfi hiç yoktu. Ben sinirlendim. Uykun benden daha mı kıymetli dedim. Uykum her şeyden kıymetli ben uykuma çok düşkünüm dedi.
Çok uykusuz kaldım tüm gece hukuk çalışıp sabah sınava gittim dedi. Ben de sınav çıkışıma gel dedim. Yarın evden çıkmak istemiyorum ama düşünürüm, sen gelsen daha iyi dedi. Sonra yine "yarın uyumak istiyorum" demeler.
Geçtiğimiz pazar için de "eve gelme" diye tutturmuştu. Tonla kavga ettim "seven insan her fırsatta görmek ister, gelme ne demek" diye. Gittim o gün evine. "İyi ki geldin sen gelmesen hiçbir işimi halledemezdim uyur kalırdım" demişti. Evi toparlaması finallere hazır konuma getirmesi duş yapması falan gerekiyordu. "Senle yeterince ilgilenemem gelme" demişti ama ben gittim ve gitmem de iyi oldu gerçekten.
"Çok duygusal düşünüyorsun" diyor. Beni sevmiyorsun aşık değilsin deyince "sadece olgun ve mantıklı davranıyorum" diyor. Ben her fırsatta görüşmek istiyorum ve galiba çok kovaladığım için böyle oluyor. Ama kovalamasam ben kaçsam pek de umrunda olmaz biliyorum, ikizler erkeği zaten.
Kavga ederken ben ağır şeyler de söyledim. Eski sevgilimin bana gösterdiği ilgiyi özlediğimi söyledim. Telefonu yüzüme kapattı. Sonra yeniden konuştuk. "Aldığımız kitabı yarın götürmem lazım, son günmüş yarın" diye yalan söyledim. Bahane uydurduğumu anladı. Baya üstüme geldi. Bahane uydurmuyorum kitabı alır sessizce çıkarım ya da sen çıkışa getir dedim. Ertesi gün sınava gelirken getiririm dedi.
Kapatırken de en son "ben seni seviyorum, sadece uyumak istiyorum, çok yorgunum. yarın istersen gel, ben de isterim gelmeni öğleden sonra" dedi.
Bu çocuk çoook uyuyor. Annesi uyandırdığında refleks olarak küfür edebilen bi insan. Uykusuna çok düşkün. Ben de 2 gün uyumadan sınava gidebilen biriyim. Kendi haline bırakılsa 20 saat uyur.
Sizce bu çocuk beni sevmiyor mu, az mı seviyor?
Öyleyse neden benim için kalktı okulunu değiştirdi?
Çok üstüne düşüyorum. Samimiyetimiz fazla, ilişkimiz çok rayına oturdu diye canım nasıl isterse öyle davranıyorum. Ama galiba o sevmiyor beni. Çok üzgünüm. Şimdi uyuyacağım, yarına yorumlarınızı okuyup cevaplayacağım lütfen fikirlerinizi söyleyin, çok mutsuzum. Daha takıntılı ve paranoyak biri olmaktan korkuyorum...