• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sevginin deerini bilmek gerek..

canayakxixn

Bir Nefes&Düş Gibi
Kayıtlı Üye
7 Mayıs 2008
4.916
3
116
50
İzmir
Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu. Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti. Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı.

Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu:

-Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!”muş. Bugün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin! içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?

-Tamam bey, bitti işte.

Adam açık mavi göleği hışımla aldı;

-Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.

Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;

-Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.< /SPAN>

-Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım.
Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara &#8216;Hoş geldi&#8217; demeliyim.

Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı.
Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, &#8220;Bir kaza yapmasa bari&#8230;&#8221;

Eşi! uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.

-Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.

Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.

Biraz sonra çocuklarına seslendi

-Kahvaltınız hazııır!

Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden ke silmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo&#8217;da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı.




Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikayetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. &#8220;Geç kaldım diye acele edip acaba o da&#8230;&#8221; Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.

-Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?

Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu! .

Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Göz yaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.

-Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?

Kapıdan çıkar! ken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları s aklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.

Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; &#8220;Haberleri mi dinledin?&#8221; diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi.Hanımı zorlukla sordu;

-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?

-Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim&#8230;

O anda çocuklar da yanl! arına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.

-Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm.



Her günü son günün bil. :1hug:
 
sonradan hatamızın farkına varsakta bazen anlayıp dinlemeden öfkelenip sinirleniyoruz etrafmızdakileri de kırıyoruz.....
 
Çok güzeldi gerçekten....
her günü son gün bilsek, ona göre davranışlarımıza yön versek hayatımız ne kadar güzel olurdu

Eline sağlık arkadaşım.
 
çok güzel ellerine sağlık

insanların her anlarının kıymetini bilmeleri lazım

evden sabah çıkanın akşama geleceğinin hiç bir garantisi yok
 
cok guzeldi paylasim ellerine saglik...
hergunumuzu son gunumuz gibi yasasak kimseyi uzmeden ve kirmadan ne guzel olurdu ama bunu basaran cok az insan vardir herhalde.
 
sonradan hatamızın farkına varsakta bazen anlayıp dinlemeden öfkelenip sinirleniyoruz etrafmızdakileri de kırıyoruz.....

Çok güzeldi gerçekten....
her günü son gün bilsek, ona göre davranışlarımıza yön versek hayatımız ne kadar güzel olurdu

Eline sağlık arkadaşım.

değerini bilmek gerekir aşkın.................

çok güzel paylaşım
kimseyi kıracak zaman değil aslında
hiç birşeyin garantisi yok çünkü.

çok güzel ellerine sağlık

insanların her anlarının kıymetini bilmeleri lazım

evden sabah çıkanın akşama geleceğinin hiç bir garantisi yok

Çok güzeldi gerçekten

annenin burdaki tavrı çok güzeldi. sadece kocasını degıl cocuklarının babalarını nasıl hatırlatacaklarını dusunmesı... cogu kez anneler babalar bunu unutur ve cocuklara karsı tarafı soylenerek kotuler ve cocukları dusunmezler.oysa cocuklar en cok anne ve babanın sozune kulak verırler o donemlerde. anlık öfkeler ve kavgalar olacak ve olmalı da zaten ama bunu 2kişi yaşamalı,kimseye yaşatmamalı heleki o küçük yüreklere. bilemiyorum ben her günü son gibi yaşanması anafikrinden çok burada kilitlendim. umarım okuyan, araştıran, kendini geliştiren anneler oluşur gelcekte ve çocuk psikolojisine önem verilir. içgüdüler bazen yetersiz kalabiliyor.

cok guzeldi paylasim ellerine saglik...
hergunumuzu son gunumuz gibi yasasak kimseyi uzmeden ve kirmadan ne guzel olurdu ama bunu basaran cok az insan vardir herhalde.

tsk76.gif
 
Hayat 3 gündür derler ya dün, bugün ve yarın...
Dün geçti gitti yarın meçhul bir varsın bir yoksun...
Bugünün kıymetini bilmek lazım ve hergünü aslında son gününmüş gibi yaşamak lazım.

Paylaşım güzeldi arkadaşım sağolasın...
 
Back