Merhaba hanımlar, iyi akşamlar.
Bu konumda ayrı telden çalan bir sürü olaydan bahsediyor gibi görünebilirim ama aslında hepsi birbiriyle alakalı ve tek bir probleme işaret ediyor: Benim özgüven problemim... Bi de yine bu problemime bağlı sevgilimle yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum size. Mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışacağım ama uzun olursa şimdiden özür dilerim.
Benim aslında uzun zamandır bir "kendini çevresine göre eksik görme" problemim var fakat bunu aşmıştım uzun zaman önce. Ama şu zamanlarda yaşadığım birkaç olay yüzünden geri geldi. "Şükürsüzlük etme" diye kızıyorum kendime ama elimde değil bu durumu nasıl aşacağım bilemiyorum Resmen 20li yaşlarda ergenlik krizleri yaşıyorum ve kendimden çok utanıyorum. Çevremdeki insanlara imreniyorum. Geç ergenlik dedikleri bu olsa gerek
Ben İstanbulda doğdum büyüdüm, liseyi vs iyi bir yerde okudum. Çevremdeki insanların yüzde 90ı Boğaziçi veya ODTÜ mezunu ya da mezun olacak. Ben ise daha alelade bir üniversiteden mezun olmak üzereyim. Bu birinci sebep.
Çevremdeki kız arkadaşlarım eğitimli, modern, özgürlükçü ailelerde büyümüş insanlar. Benim ailem de öyledir, başımın üzerinde yerleri var fakat benimkiler diğerlerine göre bir tık daha geleneksel. Benim tüm yazım sosyal medyada arkadaşlarımın arkadaşlarıyla çıktıkları tatilleri, yurtdışı seyahatlerini izlemekle geçti. Benim ailem ise okulun düzenlediği ya da arkadaşımın evinde vs kalacağım bir plan olmadıkça genç, bekar bir kadının ailesi olmadan şehirdışına çıkmasını uygunsuz buluyor. Burada benim ailem gibi düşünen ya da zıttını düşünenler olabilir, bunu tartışma konusu yapmıyorum. Şu an bir işim yok, onların parasını harcadıkça bir nebze onların kurallarına uymam gerektiğini de biliyorum. Fakat ben bu durumu çok kompleks yaptım, arkadaşlarıma imreniyorum. Kendi hayatımı beğenmiyorum iyice şükürsüz biri oldum, napıcam bilmiyorum
Bu eksik hissetme problemlerim geride kalmışken bunları tetikleyen olaylar oldu:
Sevgilimle bir ayrılık süreci atlattık. Biz ayrıyken sevgilime hala takık olan, sevgilimin zamanında çok aşık oldugu eski sevgilisi "ayrıldığınızı duydum" diye mesaj atmış. Benimki de cevap vermiş... Flort yok barışınca okudum mesajları ama bir sohbet edilmiş, benimki biraz daha pas verse ya da biz barışmasak kısa zaman sonra kadın atlayacak belli. Tabi ben çıldırdım. Neden cevap veriyorsun, belki biz barışacağız, al işte barıştık, diye kızdım sevgilime. Kadını da daha önce görmüştüm. Mankenlere taş çıkartacak güzellikte (abartmıyorum) , uzun boylu masmavi gözlü bir kadın. Ben ise kara kaşlı kara gözlü basenli yurdum kadını...
Anlayacağınız benim özgüven yerlerde şu sıralar... İşin kötüsü bunu sevgilime belli de ettim. 1 haftadır surat beş karış geziyorum. Adam en sonunda patladı, kızdı bana, yapma böyle diye.
Ve sonra...
Aramız limoniyken bir olay daha oldu. Sevgilim aile işi yapıyo, çok yoğun çalışıyor, sehırdısı seyahatlerı falan oluyor, o yuzden biz her zaman çok değişik şeyler yapamıyoruz. Yaşadığımız şehirde yaptığımız o işinden fırsat buldukça 1-2 saat bir kafede oturmak. Kendisi artık bu yaz tatil yapmaya karar vermiş, bir miktar da para ayırmış. Fakat benim ailemden onay çıkmayacağı için başbaşa şehirdışına çıkma gibi bir lüksümüz yok. Yaşadığımız şehirde gezmeye, görmediğimiz yerleri görmeye karar verdik. Değişik bir şeyler yapalım artık bu sehirde de olsa dedik. Şöyle de bi durum var, bizim bu planımızdan sonra benim ailemle baska bi şehre gitmem gerekiyor. O da dedi ki "sen ailenle baska yerdeyken ben de bizim çocuklarla tatile gideyim bari güneye. Yıllardır tatil yüzü görmedim." Ben de tamam dedim. Ama tabi yine bir imrendim, oh benim dışımda herkes arkadaşlarıyla eglencede diye. Ama onun adına da sevindim çünkü gerçekten hak ediyor.
Bunun üzerinden biraz zaman geçti... Bugün ne dese beğenirsiniz? "Hayatım biz senle yine gezelim her yeri ama çok açılmayalım, cebimde birazcık para kalsın, çocuklara ayıp olmasın, ısmarlayalım derler sonra mahcup olurum"... Ben çok bozuldum tabi... Biz o kadar plan yapmışız o müzeyi görelim, şu havuza gidelim diye.. o gelmiş bana çocuklarla tatil yapıcam çok para harcamayalım diyor.. Ben kızınca dedi ki "o planlarımızı iptal etmedim ki yine yaparız yalnızca israf yapmayalım cebimde para kalsın" dedim dedi. Ben üsteleyince o da kızdı, küsüz şu an. Ben de düşündüm acaba arkadaşlarıyla gezecek diye kıskandım o yüzden mi büyüttüm diye. Ama bi yandan da sanki haklıymışım gibi hissediyorum.
Anlayacağınız ben bu aralar bayaaa karışığım Çok ayrı tellerden çalıyormuşum gibi olduysa, başınızı şişirdiysem özür dilerim. Yorumlarınızı bekliyorum.
Bu konumda ayrı telden çalan bir sürü olaydan bahsediyor gibi görünebilirim ama aslında hepsi birbiriyle alakalı ve tek bir probleme işaret ediyor: Benim özgüven problemim... Bi de yine bu problemime bağlı sevgilimle yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum size. Mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışacağım ama uzun olursa şimdiden özür dilerim.
Benim aslında uzun zamandır bir "kendini çevresine göre eksik görme" problemim var fakat bunu aşmıştım uzun zaman önce. Ama şu zamanlarda yaşadığım birkaç olay yüzünden geri geldi. "Şükürsüzlük etme" diye kızıyorum kendime ama elimde değil bu durumu nasıl aşacağım bilemiyorum
Ben İstanbulda doğdum büyüdüm, liseyi vs iyi bir yerde okudum. Çevremdeki insanların yüzde 90ı Boğaziçi veya ODTÜ mezunu ya da mezun olacak. Ben ise daha alelade bir üniversiteden mezun olmak üzereyim. Bu birinci sebep.
Çevremdeki kız arkadaşlarım eğitimli, modern, özgürlükçü ailelerde büyümüş insanlar. Benim ailem de öyledir, başımın üzerinde yerleri var fakat benimkiler diğerlerine göre bir tık daha geleneksel. Benim tüm yazım sosyal medyada arkadaşlarımın arkadaşlarıyla çıktıkları tatilleri, yurtdışı seyahatlerini izlemekle geçti. Benim ailem ise okulun düzenlediği ya da arkadaşımın evinde vs kalacağım bir plan olmadıkça genç, bekar bir kadının ailesi olmadan şehirdışına çıkmasını uygunsuz buluyor. Burada benim ailem gibi düşünen ya da zıttını düşünenler olabilir, bunu tartışma konusu yapmıyorum. Şu an bir işim yok, onların parasını harcadıkça bir nebze onların kurallarına uymam gerektiğini de biliyorum. Fakat ben bu durumu çok kompleks yaptım, arkadaşlarıma imreniyorum. Kendi hayatımı beğenmiyorum iyice şükürsüz biri oldum, napıcam bilmiyorum
Bu eksik hissetme problemlerim geride kalmışken bunları tetikleyen olaylar oldu:
Sevgilimle bir ayrılık süreci atlattık. Biz ayrıyken sevgilime hala takık olan, sevgilimin zamanında çok aşık oldugu eski sevgilisi "ayrıldığınızı duydum" diye mesaj atmış. Benimki de cevap vermiş... Flort yok barışınca okudum mesajları ama bir sohbet edilmiş, benimki biraz daha pas verse ya da biz barışmasak kısa zaman sonra kadın atlayacak belli. Tabi ben çıldırdım. Neden cevap veriyorsun, belki biz barışacağız, al işte barıştık, diye kızdım sevgilime. Kadını da daha önce görmüştüm. Mankenlere taş çıkartacak güzellikte (abartmıyorum) , uzun boylu masmavi gözlü bir kadın. Ben ise kara kaşlı kara gözlü basenli yurdum kadını...
Anlayacağınız benim özgüven yerlerde şu sıralar... İşin kötüsü bunu sevgilime belli de ettim. 1 haftadır surat beş karış geziyorum. Adam en sonunda patladı, kızdı bana, yapma böyle diye.
Ve sonra...
Aramız limoniyken bir olay daha oldu. Sevgilim aile işi yapıyo, çok yoğun çalışıyor, sehırdısı seyahatlerı falan oluyor, o yuzden biz her zaman çok değişik şeyler yapamıyoruz. Yaşadığımız şehirde yaptığımız o işinden fırsat buldukça 1-2 saat bir kafede oturmak. Kendisi artık bu yaz tatil yapmaya karar vermiş, bir miktar da para ayırmış. Fakat benim ailemden onay çıkmayacağı için başbaşa şehirdışına çıkma gibi bir lüksümüz yok. Yaşadığımız şehirde gezmeye, görmediğimiz yerleri görmeye karar verdik. Değişik bir şeyler yapalım artık bu sehirde de olsa dedik. Şöyle de bi durum var, bizim bu planımızdan sonra benim ailemle baska bi şehre gitmem gerekiyor. O da dedi ki "sen ailenle baska yerdeyken ben de bizim çocuklarla tatile gideyim bari güneye. Yıllardır tatil yüzü görmedim." Ben de tamam dedim. Ama tabi yine bir imrendim, oh benim dışımda herkes arkadaşlarıyla eglencede diye. Ama onun adına da sevindim çünkü gerçekten hak ediyor.
Bunun üzerinden biraz zaman geçti... Bugün ne dese beğenirsiniz? "Hayatım biz senle yine gezelim her yeri ama çok açılmayalım, cebimde birazcık para kalsın, çocuklara ayıp olmasın, ısmarlayalım derler sonra mahcup olurum"... Ben çok bozuldum tabi... Biz o kadar plan yapmışız o müzeyi görelim, şu havuza gidelim diye.. o gelmiş bana çocuklarla tatil yapıcam çok para harcamayalım diyor.. Ben kızınca dedi ki "o planlarımızı iptal etmedim ki yine yaparız yalnızca israf yapmayalım cebimde para kalsın" dedim dedi. Ben üsteleyince o da kızdı, küsüz şu an. Ben de düşündüm acaba arkadaşlarıyla gezecek diye kıskandım o yüzden mi büyüttüm diye. Ama bi yandan da sanki haklıymışım gibi hissediyorum.
Anlayacağınız ben bu aralar bayaaa karışığım