Bir buçuk yıla yakın süredir süren bir ilişkim var. Bir ay önce ayrıldık. Ben sınav stresimden dolayı kötü günler yaşıyordum. İstediğim bölüm oldu ama okul olmadı felan diye sinirlerim tepemdeydi. Hiç bir şeyi alttan alamıyordum. Ayrılma kararı aldım, bunalmıştım, boğuluyordum. Daha sonra bir ay geçti geçmedi, ortak arkadaşlarımız bizi bir avm de buluşturdu, haberimiz olmadan. Orda konuştuk felan... O günden sonra tekrar konuşmaya başladık. Bu arada ben onun bir ay boyunca çok zor günler yaşadığını, ağladığını ama beni rahatsız etmemek için aramadığını öğrendim. Benim de bir ayım çok zor geçti , bu bir ay da bunalıma girdim, prozac kullanmaya başladım, evden çıkmak canım istemiyordu vs. Sonra tekrar barıştık. Bu sefer artık rahatlamış ve bir şeyleri düzene sokmuştum. Okulumu dondurdum şu an tekrar sınava hazırlanıyorum. Ama iyiyim, daha güçlü hissediyorum kendimi.. Bu sefer de o bir şeyleri alttan almaktan yılmış bir halde. Haklı da... Bunun için bir aydır elimden geleni yapıyorum, hatta kırıcı şeyler söylediğinde bile benimle dertlerini paylaşmasını, kırılsam bile konuşmasını istiyorum. Eskiler aklına gelince bazen çok kırıcı davranabiliyor ama her seferinde tekrarlanmayacağını söyleyip özür diliyorum. Tam her şey güllük gülistanlık giderken, dün bana bir konuda teklif getirdi. Konser ve Uludağ gezisi var dedi. Konserler biliyorsunuz gece yarısından sonra oluyor. Ben 18 yaşımı yeni doldurdum. Ailemden böyle şeyler için zar zor izin çıkıyor. Bu arada ailem gayet modern bir ailedir. Erkek arkadaşımı tanırlar, o evimize gelir, onunla dışarı rahatça çıkabilirim, babam karşılıklı sohbet eder vs. Ayrıca ailem onu kendi çocukları gibi seviyorlar şimdiden. Fakat her ailede olduğu gibi benim aileminde , benim de belli kurallarım var. Konser bir nebze olabilir(o da belki) ama Uludağ gezisi aklıma yatmadı. Hem zaten ailem de izin vermez. Çünkü bizim aile de kimse tek başına şehir dışına çıkmadı şimdiye kadar. Babam ve annem de dahil buna. Çok bağlıyız birbirimize. Gidersek birlikte gideriz. Onun dışında ben evlenmeden veya ciddiyete binmeden kişilerin çok içli dışlı olmaması taraftarıyım. Düşüncelerimi ona söylemedim ama ailemin buna sıcak bakmayacağını, konsere ancak belki gidebileceğimizi söyledim. Sonra bana soğuk ve sert bir şekilde artık 18 yaşında olduğumu kendi kararlarımı kendim alabilmem gerektiğini, böyle şeylerde aileme taviz vermememi, kendisine bir gram saygımın bile olmadığını söyledi. Ben de bütün hayati meselelerde kendi kararlarımı alabilecek kadar özgür olduğumu ama bununla birlikte ailede herkesin uyması gereken kurallar olduğunu, bunlara benim de uymam gerektiğini ve şehir dışına onunla çıkamayacağımı söyledim. O da biz evlenene kadar birlikte bir yerlere gidemezsek ne olacağını sen düşün dedi. Ben de biz her istediğimizde buluşabiliyoruz, görüşebiliyoruz, akşama kadar birlikte olabiliyoruz ama bu konuda anlayış göstermesini beklediğimi söyledim ve ailemin kurallarını bu kadar eleştirmesi canımı acıttı, sinirlendim. Benim aileme ve kurallarına, değerlerine kimse eleştiri getiremez çünkü, bunu kabul edemem. O kadar anlayışlı, harika bir ailem var ki, onlara laf getirtemem asla. Neyse ondan sonra ben çok kırıldığımı, içimden bu sefer gerçekten bir şeyler koptuğunu ve konuşmak istemediğimi söyledim. İleri gittiğini söyledim. Bunu bile tatlı dille söyledim ve telefonu kapattım. Sonra bütün gün mesaj atmadım, o da atmadı. Bir ara 'uyudun sanırım canım' yazmış. Ona da cevap atmadım, kafamı toplamam lazımdı. Akşam 10 gibi aradı, telefona yetişemedim şarjdaydı. Tekrar aramasını bekledim aramadı. İyi geceler diye mesaj bile atmadı. Sabah ben günaydın yazdım. Sana da günaydın yazdı. Şu an özür bekliyorum. Bu konu hassas olduğum bir konu ve onun anlayış gösterip hatasını kabullenmesini bekliyorum. Bana değer veriyorsa bunu yapar diye düşünüyorum. Sizce fazla mı abartmışım? Yoksa haklı mıyım bu konuda? Fikirlerinizi almak istiyorum. Bu arada hala aramadı ve ben de aramadım.