Sevgilimle maddiyat için ayrıldık

6 senedemi anladınız oraya şaşırdım çok kaba konuşmuş .Genede bu devirde bdv konularına göz atarsanız cok azı hatic kadınların çalışmasının kendileri için ne kadar önemli olduğunu fark edersiniz...Yani gün sonunda benim param sen kimsin diyen erkek dolu artık devir değişti.Ya çalışmaktan zevk alan bir kadın ya aileden zengin bir kadın olunmazsa gün sonunda komik nafakalar bağlanmakta var bu hayatta
 
Herkese merhaba,
6 aylik bir ilişkim vardı. İlişki içerisindeyken sevdiğim bey pek bonkör davranmamis tanışma aşamasındayken dahi şimdi yemek şu kadar TL tutar veya kafe cikisinda evlenince sen de elini taşın altına koyarsın gibi söylemlerde bulunmuştu. Bu durum da beni düşündürdü. Artık 30 yaşındayım sevgim kadar da çok mantigima uyan bir evlilik istiyorum. Şu an işsizim ve ne zaman iş bulacağımı bilmiyorum. Beyefendi de hep gelmek istemek istiyor ama bu adam bana bakar mı yoksa herşeyin hesabını mi tutar diye kararsizligimdan ayrılmak istedim. Ayrılma gerekcemi de yarınını düşünmeden harcama yaptığını bana bakabllecegini sanmadigimi söyledim. O da sen tüm gün evde yiyip içip sic*p geziceksi ben de çalışıp eve mi bakicam dedi. Ben de istersem calisicagimi ama zorunda olmadığını soyledigimde anlaşamadık . Zaman zor biliyorum ben de uygun bir işte çalışırım ama tavrı yaklaşımı evlenebilevek bir adam gibi mi kızlar ilerde pişman olmak istemiyorum lütfen yorum yazın. Bir kadın olarak o güveni vermesi i istemiştim cok mu şey istedim?
böyle konuşabilen bir erkekten, hele hele sadece 6 aydır birlikteyken konuşabilenden arkana bakmadan kaç derim.
ama ufak bir tavsiye, kimseye istersem çalışırım ve zorunda değilim deme. bu bence hem yeri geldiğinde bana bakmak zorundasın anlamına gelir, seni aciz gösterir, hem de devir zor artık tek maaş (çooooookkk yüksek değilse) kadın da çalışmak zorunda bence.
 
Bu devirde ve içinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda, eskisi gibi tek maaşla ev dönmez; tek maaş doğru dürüst yaşanılabilir bir bölgede kira bile vermez. Dolayısıyla kadının çalışması artık bir opsiyon değil, kadın da kesinlikle çalışmalı. Evlilikte ekonomik sorumluluk sadece erkeğe ait diye bir şey de yok.

Karşınızdaki adama gelecek olursak, talebi aslında çok normal; ama üslubu bozuk ve kendini ifade etme şekli yanlış. Böyle bir insanla çalışıyor olsanız dahi evlenmemelisiniz.
 
Evet öyleyiz siz kardeşlerinizle pür pak kavgasız büyüdünüz dimi.Pırlantaaa gibiyiz oh
Bi maşallah attık diye gelip özelime döşenmezsiniz ya, kendinizce haklılık payınız bile olsa bu gergin tavırlarınız hayatınızdan, güzellediğiniz şeylerden o kadar da memnun ve emin olmadığınız hissi veriyor, sorun da tam olarak ordan çıktı zaten.
 
6 senedemi anladınız oraya şaşırdım çok kaba konuşmuş .Genede bu devirde bdv konularına göz atarsanız cok azı hatic kadınların çalışmasının kendileri için ne kadar önemli olduğunu fark edersiniz...Yani gün sonunda benim param sen kimsin diyen erkek dolu artık devir değişti.Ya çalışmaktan zevk alan bir kadın ya aileden zengin bir kadın olunmazsa gün sonunda komik nafakalar bağlanmakta var bu hayatta
Eskiden erkek ne halt ederse etsin günün sonunda yuvasından çocuklarının anasından sorumlu hissederdi kendini, bitti mi, ceketini alır çıkardı. Şimdikiler nafakayı yatırırken icra sınırını bekliyor. İcra gelmesin diye yatırıyor, sen çocuklara ne yedirmişsin umru değil. Evlilik içinde önlem nafakası davası açan kadınlar da çoğaldı, adam eve ekmek parası koymuyor sağda solda yiyor çünkü.
 
İyi de konu benim çalışmak istemem değil çalışmadığım da bana nasıl davranacagi beni nasıl gorecegiydi ben de çalışmak isterim ama işsizim bu da elimde olan bir şey degil
Ben sizi gayet iyi anladım.

Eş olmak için yola çıkılacaksa, eve giren her katkı illa maddi olmak zorunda değil. Hele de bir kadın için. Benim en dayanamadığım insan tipi hayatta bir amacı, bir katkısı, kendinde keşfettiği bir şeyi olmayan bir insan.

Şu an kendine mümkünse memur, öğretmen sabit maaşlı bir eş arayan, çift maaşa çıktığı an alacağı araba hayalini kuran, akşamları da hizmeti eksiksiz bekleyen adamları bir kenara koyarak konuşacağım.

Ben bu profilde olmayan, kariyerli, maddi kaynakları yerinde eğitimli adamların bu işe takıldığına asla inanmıyorum. Babam da bunlardan biriydi, annem de hayatı boyunca çalışan bir kadın olmasına rağmen ki annem kardeşimi büyütmek için erken emekliliği seçip evde olmak istedi. Ben çocukken annem çalışıyordu, neredeyse babam kadar maaşla.

Buradaki kilit nokta şu; bu kadın aman benim evde oturmak, tv izlemek dışında, avm gezmek dışında bir hedefim yok, çocuk büyütür geçerim, temel "kadınlık görevlerini" yapar köşeme çekilirim mi; yoksa kadın eğitimini almış, hayatta her an kendini geliştiren bir sanata hobiye spora hayat boyu yönelen biri mi?


Herkesin çok beğendiği Mehmet Aslantuğ'nun eşi Arzum Onan evlenince oyunculuğu bıraktı mesela, fakat kadın heykeltraş, yıllardır ve sergiler açtı. Eminim Mehmet Aslantuğ ben setten sete koşuyorum sen evde çamurla oynuyorsun dememiştir.

Bir diğer örnek, çok severim, Zeynep Demirel, Volkan Demirel'in eşi. Kadın yurtdışında güzel seçildikten sonra evleniyor, eğitimini yarıda bırakıyor Volkan'ın programından dolayı, 2 çocukları var ve kadın Bilgi Üniversitesinden Radyo Sinema'dan mezun oldu yıllar önce. Bitirme projesi yurtdışında ödül almış, ve sevdiği bölümü okumuş. Sporunu yapan, kendini geliştiren, çocuklarını iyi yetiştiren çok akıllı bir anne. Eminim Volkan da "sen evde popo büyütüyorsun" dememiştir.

Bu kadınlar belki para kazanmadı, ama meslek, iş, deneyim sahibi oldular.
Dolayısıyla; Hayatta tek maaş bu krizde ne ev alırım ne araba, çift maaş olayım; bir de donum yıkansın, gömleğin ütülensin diyen adamlar bayılıyorlar sağmalık inek bakmaya.

Emin ol o konuştuğun adamda bundan 40 kat fazla para, varlık olsa o da kendi kriterlerine göre seçer. Size karşı duygusu yok, o nedenle siz de onun koyduğu kadar koymak zorundasınız.

Keşke "eşitlik" ya da "değer" eşit kahve yemek parası koymakla olsaydı. O zaman her şey çok kolay olurdu biz kadınlar için.
 
Bir gün bakmayınca bişey olmuyor eve yahu, yerinde duruyor. Çalışmadığım, evden çalıştığım ya da esnek çalıştığım zamanlar da oldu, şu an tam zamanlı çalışıyorum. Ev hanımlığının da çalışan kadınlığın da her türünü tecrübe ettim, en kolayı vallahi ev hanımlığı. Canın istediğinde yataktan kalkıyorsun, istersen temizlik yapıyorsun istemezsen yapmıyorsun, yemek aynı şekilde. Evi temizlemedin diye çöp eve dönmüyor ya da yemek yapmayınca açlıktan ölünmüyor. Ev temizliği dediğiniz günlük 1 saat, yemek de maksimum 1 saat. Sonrası tv karşısında yaymaca ya da komşu gezmece falan. Anneniz gereksiz yere kendini yıpratmış gibi görünüyor burdan bakınca.

Bir tane çocuğunuz varsa ve problem bir eşiniz yoksa ev hanımlığı kolay olabilir öbür başka türlü dediğiniz gibi kolay değil hatta kadın için beter berbatlıkta bir durum.
 
Herkesin çok beğendiği Mehmet Aslantuğ'nun eşi Arzum Onan evlenince oyunculuğu bıraktı mesela, fakat kadın heykeltraş, yıllardır bununla ve sergiler açtı. Eminim Mehmet Aslantuğ ben setten sete koşuyorum sen evde çamurla oynuyorsun dememiştir.

Bir diğer örnek, çok severim, Zeynep Demirel, Volkan Demirel'in eşi. Kadın yurtdışında güzel seçildikten sonra evleniyor, eğitimini yarıda bırakıyor Volkan'ın programından dolayı, 2 çocukları var ve kadın Bilgi Üniversitesinden Radyo Sinema'dan mezun oldu yıllar önce. Bitirme projesi yurtdışında ödül almış, ve sevdiği bölümü okumuş. Sporunu yapan, kendini geliştiren, çocuklarını iyi yetiştiren çok akıllı bir anne. Eminim Volkan da "sen evde popo büyütüyorsun" dememiştir.
Örnekler şahane ama yine ucu paraya çıkıyor. Para olmasa ne o hobilerle ilgilenilebilir sergiler açılabilirdi ne eğitimler alınıp sporlar yapılabilirdi. Ortalama memur maaşı yoksulluk sınırının altında kalırken kaç tane ev hanımı tek maaşla bu tip şeyler yapabilir?
 
Eskiden erkek ne halt ederse etsin günün sonunda yuvasından çocuklarının anasından sorumlu hissederdi kendini, bitti mi, ceketini alır çıkardı. Şimdikiler nafakayı yatırırken icra sınırını bekliyor. İcra gelmesin diye yatırıyor, sen çocuklara ne yedirmişsin umru değil. Evlilik içinde önlem nafakası davası açan kadınlar da çoğaldı, adam eve ekmek parası koymuyor sağda solda yiyor çünkü.
Çok doğru yazmışsınız.Çocuk evlilik sıcak yuva omurboyu mutlu son olayına mantıkla bakmalı artık kadınlar.Hakikaten o devir bitti.Artik her yönden güçlü olmalı kadın.Erkekker ne evlilik ne çocuk için ölüp bitmiyor.Bunu farketmezsek yerimizde sayacağız biz kadınlar.Maas kartı olan bir kadın onu eşe kaptırdı ise geri alabilir.Ama hiç parası olmayan bir kadın için artık hayat çok çok zor.( İstisnalar hariç)
 
Çalışan çalışmayan kadın çekişmesine hiç değinmeyeceğim .

Konu sahibi sevgilinizle birbirinizin beklentilerini karşılamadığınız ortada.
Ayrılmanız iyi olmuş .
İkiniz de kendi tercihlerinize göre birileriyle birlikte olursanız daha mutlu olursunuz.
 
Ev hanımlığının da çalışan kadınlığın da her türünü tecrübe ettim, en kolayı vallahi ev hanımlığı. Canın istediğinde yataktan kalkıyorsun, istersen temizlik yapıyorsun istemezsen yapmıyorsun, yemek aynı şekilde. Evi temizlemedin diye çöp eve dönmüyor ya da yemek yapmayınca açlıktan ölünmüyor. Ev temizliği dediğiniz günlük 1 saat, yemek de maksimum 1 saat. Sonrası tv karşısında yaymaca ya da komşu gezmece falan. Anneniz gereksiz yere kendini yıpratmış gibi görünüyor burdan bakınca.
Bence sizinkisi standartlara uymuyor. Başkalarını kendinizle kıyaslamayın. Evde tek kişi yaşansa o dedikleriniz o sürede belki yapılır. Çoluk çocuk varsa ve eş dağınıksa, ki genelde dağınıklardır, uğraş dur. 1 saatte belki yemeğin ön hazırlığı yapılır eğer hazır gıda değilse.

Bulaşığı, çamaşırı, ütüsü, etrafı toplaması, dinlenmesi, alışverişe çıkılması günü yarılatıyor.

Ne zaman ev işleri bana kalsa illallah ediyorum, yorgunluktan ölüyorum. Gidip çalışsam o kadar yorulmam.
 
Bir tane çocuğunuz varsa ve problem bir eşiniz yoksa ev hanımlığı kolay olabilir öbür başka türlü dediğiniz gibi kolay değil hatta kadın için beter berbatlıkta bir durum.
E yapmasınlar o kadar çocuk? 5 çocuk nedir yahu? Onlar da bir tane yapsın. Hadi en fazla 3 olsun. 5 nedir? Tabi birinin işinden, sosyalliğinden, rahatından feragat edip eve tıkılması gerekir. Onlar da genelde kadınlar olur. Erkeği hiçbir kuvvet eve tıkıp 5 çocuk baktıramaz.
 
Bence sizinkisi standartlara uymuyor. Başkalarını kendinizle kıyaslamayın. Evde tek kişi yaşansa o dedikleriniz o sürede belki yapılır. Çoluk çocuk varsa ve eş dağınıksa, ki genelde dağınıklardır, uğraş dur. 1 saatte belki yemeğin ön hazırlığı yapılır eğer hazır gıda değilse.

Bulaşığı, çamaşırı, ütüsü, etrafı toplaması, dinlenmesi, alışverişe çıkılması günü yarılatıyor.

Ne zaman ev işleri bana kalsa illallah ediyorum, yorgunluktan ölüyorum. Gidip çalışsam o kadar yorulmam.
Eliniz yavaştır, pratik değilsinizdir. Siz nasıl yemekler yapıyorsunuz bilmiyorum ama her akşam bir çeşit sebze ya da baklagil yemeği yapmam yaklaşık yarım saat sürüyor işten geldikten sonra. Yanına çorba pilav yapmak istersem 1 saati buluyor. Haftalık ütüm yarım saatle 45 dk arasında sürüyor. Nevresim falan ütüleyen bir kadın değilim. Bulaşık çamaşır saymıyorum bile o makinadan o makinaya, şu makinadan dolaba falan orda mevzu, iş bile değil bence.
 
E yapmasınlar o kadar çocuk? 5 çocuk nedir yahu? Onlar da bir tane yapsın. Hadi en fazla 3 olsun. 5 nedir? Tabi birinin işinden, sosyalliğinden, rahatından feragat edip eve tıkılması gerekir. Onlar da genelde kadınlar olur. Erkeği hiçbir kuvvet eve tıkıp 5 çocuk baktıramaz.

Bazı kadınların yetiştirildiği ortam ve koşullar çok farklı. Her kadın eşit fırsatlara da sahip olmuyor. Ne yazık ki öyle duğurmasydı demekle olmuyor.
Kocası zorladığı için 7,8,9 tane çocuk doğurmak zorunda kalan bir çok kadın tanıdım. Yoksa bende her kadının kendi ayakları üzerinde durmasını ve özgür olmasın isterim.
 
Bazı kadınların yetiştirildiği ortam ve koşullar çok farklı. Her kadın eşit fırsatlara da sahip olmuyor. Ne yazık ki öyle duğurmasydı demekle olmuyor.
Kocası zorladığı için 7,8,9 tane çocuk doğurmak zorunda kalan bir çok kadın tanıdım. Yoksa bende her kadının kendi ayakları üzerinde durmasını ve özgür olmasın isterim.
Bilmiyorum abla bana Almancı vibeı verdi, ben de tarlaya ırgat mı lazımdı diye bi düşündüm.
 
Zaten bu kadın-erkek eşitliğini de erkekler lehine çevirdi. Yani kadın çocuk doğurmak gibi bir inisiyatifi erkeğe verebiliyor mu?
Eve geldiğinde de çalışan çoğu kadın temizlik, yemek, çamaşırla uğraşıyor.

Kadın için bildiğin kölelik oldu, tek farkı kıyafet ve makyaj malzemesi alabiliyorlar eşlerinden para istemeden ama evi ortak kullandığın birinin arkasını, kendi paranla aldığın ruju sürerek toplamanın bir cazibesini göremiyorum.

Bu herif o kadar itici ve erillikten uzak ki, Allah düşmanıma versin böylesini.
Eee söyle toplasın kendi eşyasını. Toplumsal çarpıklığın çözümü bu mu yani? ee sigorta işlerini nasıl yapalım bacım. Emeklilik? ya da ayrılık, ölüm? Kişisel gelişim? Koca maaş da öjeye, kıyafete gitmiyordur ayrıca.
 
X