Sevgilimle İletişimsizlik

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Kadim_12

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
6 Ağustos 2023
20
2
Selam.
Sevgilimle iletişimim sıfır. Çünkü ne konudan konuşsam sanki ona söylemişim gibi algılıyor. Biri hakkında dedikodu yapsam, demek sende böyle düşünüyorsun, demek sende böyle bir insansın diyor. Sonra ben kendimi savunmaya başladığım zamanda lafı çevirme diyor. Sürekli beni suçluyor. Her defasında özür dilerken buluyorum kendimi. Bir kere bu durum canımı çok sıktı ve patladım. Ayrılmak istedim ve işin sonunda ayrılırsan ayrıl dedi. Kimse vazgeçilmez değildir dedi. Birkaç dakika geçtikten sonra da ayrılmayı unut, içini dök rahatla dedi.

Kısacası benim Ayşe dediğimi Fatma anlıyor. Sonra nasıl Fatma hakkında böyle şeyler söylersin diye çıkışıyor. Beni Fatma'dan bahsettiğime ikna ediyor ve kendimi Fatma'ya laf ettiğim için özür dilerken buluyorum.

Ama asıl konu güven. İlişkide büyük bir güvensizlik var. Ben tam güvenemiyorum. Daha doğrusu o güven vermiyor. Bunu ona söylediğim de ise bu senin sorun. Güvenmediğin bir ilişki neden bulunuyorsun diyor. Ayrılabilirsin diyor. Güvensizliğe sebep olan konular ise şu şekilde;

28 yaşındayız fakat 20'li yaşların başında kendisiyle ilgilenen kızları hala takip ediyordu ve her gönderilerini beğeniyorlardı. Bende bundan rahatsız olduğumu söylediğimde, "ben onları reddettim, sadece öylesine takip ediyorum, konuşmuyorum, görüşmüyorum, takip ettiğimden haberim bile yoktu sen söyleyene kadar" şeklinde cevap almıştım. Bu tartışma 2 ay kadar sürdü. "Eğer onları silersem ayıp etmiş olurum", dedi. Madem görüşmüyorsun, takip ettiğinden haberin bile yok neden ayıp olsun ki, dediğimde cevap veremedi kaçıp gitti. Zaten en meşhur huyudur. Manipüle edemediği zaman eğer yan yanaysak döner arkasını gider, telefondan konuşuyorsak konuşmak istemiyorum der gider. Gitmesi en uzun 1 gün sürer. Geri gelmez benden bir adım bekler. Sorun çözülmediği için tekrar dile getirdiğimde ise umursamaz.

Güvensizliğin diğer sebebi ise gözleri. Fıldır fıldırlar. Bir çok kez başkalarına bakarken yakaladım. Hep içime attım fakat bir gün bunun bana zarar verdiğinin farkına varınca kibarca bu konuyu ona açtım. Başkalarına baktığını gördüm ve bundan rahatsız oldum. Daha dikkatli olur musun, böyle yapman sadık olmadığın hissini uyandırıyor bende dedim. Ve tabiki kavgadan başka bir sonuç alamadım. Nasıl düşünürsen düşün, bana böyle şeyleri yakıştıramazsın falan dedi. Empati yapması için aynı şeyleri ben yapsam, sen bana böyle bir ithamla gelsem bu düşüncenin yanlış olduğunu anlatmak için çabalardım dedim. Fakat nafile. Ben sana yapmadığım bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim dedi.

Ayrıca ben yazmasam yazmaz, aramaz, dışarı çıkmayı teklif etmez. Kendince sebepleri vardır. Bana yazmaz. Yazsa bile akşama doğru yazar. Çünkü her dakika konuşmaya gerek yoktur, biraz uzak durup özlemesi gerekiyormuş. Merak eden bir insan değilmiş. Merak etmesi için 3-4 gün geçmesi gerekiyormuş. Arayamazmış çünkü evde ailesinin yanında konuşamıyormuş. Ailesi beni bilmesine rağmen utanıyormuş. Dışarı çıkmayı teklif etmeme sebebi buluşmak istememesiymiş. Bir gören olurmuş ailesine söylermiş. Aile yapısına uygun bir durum değilmiş. Saygı duymam gerekiyormuş. Elalemin görmesi, laf etmesi benden daha önemli demek ki. Sürekli mesaj üzerinden ilişki yürütmeye çalışıyorum ama artık olmuyor. Zaten kendisine beni rahatsız eden şeyleri söylediğim için bana bunları yakıştıramazsın diyip ayrılmak istiyor.

Aşırı inat bir karakter. Sürekli dediğim olsun istiyor. Farklı fikirlere, tekliflere kapalı. Eleştiriye açık değil. En ufak yapıcı eleştriye ben buyum işine gelirse ya da beğenmiyorsan ayrıl diyor. Empati yapması gerektiğini, ortak noktada buluşmamız gerektiğini söylesemde nafile.

Dünya onun için dönüyor sanıyor. Aynı konu üzerinde bazı eylemler onun için serbestken benim için yasak. Mesela işimin gücümün içinde uzun zamandır görüşemediğimiz için ona vakit ayırdım. Yarım saate yanına geliyorum dedim fakat 1 saat sonra ancak bulunduğu yere gittim. Ve 20 dakika kadarda orada bekledim. Bu duruma kızdığımda ise "ben mi sana gel dedim, ben sana hazır olduğumda gel derdim gelirdin. kendi kendine çıkıp geliyorsun sonra beni azarlıyorsun, bir daha bana bağırırsan ayrılırım" dedi. Sonra yine ben özür dilemek zorunda kalmıştım. Başka bir gün ise hazır olduğunu beni bir yerde bekleyeceğini söyledi. Bende biraz geç çıktım evden. Beklediği yere koşa koşa gittim. En fazla 10 dakika bekletmişimdir onu. Ama yine suçlu ben oldum. Yanına giderken sürekli "gelmezsen gidiyorum" yazıp durmuştu zaten.

Bunlara ek olarak sevgi gösterme sorunu var. Ya da sevgisi yok ondan bir şey göremiyorum. Benden bu kadar çıkıyor, zorlama beni böyle kabul et diyor. Ama insan sevdiğine ilgi göstermeli, merak etmeli, derdini dert edinmeli desemde nafile. Kurallarla ilişki yaşanmaz diyor.

Bunların toplamında rahatsız olduğumu söyleyincede sen hastasın, kafanda kuruyorsun, doktora gitmen lazım, hayal görüyorsun falan diyor. Bazen ortada yanlış anlaşılma olabiliyor. Evham yapabiliyorum. Bunun karşılığında kafamdaki yanlışı düzeltmek yerine, senin saçma düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilim, ben birşey yapmadım diyor. Evet bir şey yapmadın biliyorum ancak içimden atabilmem için senden duymam gerekiyor desemde asla cevap alamıyorum.

Sürekli olarak ilişkiye liderlik etme çabası var. Karşıdakini asla dinlemiyor. Fikirlerini umursamıyor. Sorun çıkaranın hep ben olduğumu söylüyor. Ona göre ilişkide hiç bir sorun yokmuş. Akışına bırakmak gerekiyormuş. Ama arada duruyor duruyor bende hatalıyım, senin istediğin gibi bir insan olacağım desede bir süre sonra beni kendimden nefret ettirdin, senin için değiştim, kendimden tiksiniyorum diyor. Sürekli git geller içinde. Bir gün harikayız, kalan 6 gün berbat. Bahanesi de psikolojisinin bozuk olması.

Ayrıca asla önceliği değilim. Ailesi, arkadaşları sonra ben geliyorum. Bu durumuda ona söyledim. Bana böyle hissetiriyorsun dedim. Cevabın ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Ne yapmam gerek?
 
Selam.
Sevgilimle iletişimim sıfır. Çünkü ne konudan konuşsam sanki ona söylemişim gibi algılıyor. Biri hakkında dedikodu yapsam, demek sende böyle düşünüyorsun, demek sende böyle bir insansın diyor. Sonra ben kendimi savunmaya başladığım zamanda lafı çevirme diyor. Sürekli beni suçluyor. Her defasında özür dilerken buluyorum kendimi. Bir kere bu durum canımı çok sıktı ve patladım. Ayrılmak istedim ve işin sonunda ayrılırsan ayrıl dedi. Kimse vazgeçilmez değildir dedi. Birkaç dakika geçtikten sonra da ayrılmayı unut, içini dök rahatla dedi.



Ne yapmam gerek?


Aradaki kisimi yazmasaniz da olurmus.
Sizin iliskiniz yok, siz bir adamın pervanesi olmussunuz.

Cok mu asiksiniz bilemiyorum ama saglam manipule edildiginizi soyleyebilirim.

Ne yapmam gerek?

Ayrilmak.
 
Niye böyle biriyle devam etmek için ısrar ediyosunuz? Ay içim şişti sal ipini gitsin ömür törpüsü resmen.
 
Selam.
Sevgilimle iletişimim sıfır. Çünkü ne konudan konuşsam sanki ona söylemişim gibi algılıyor. Biri hakkında dedikodu yapsam, demek sende böyle düşünüyorsun, demek sende böyle bir insansın diyor. Sonra ben kendimi savunmaya başladığım zamanda lafı çevirme diyor. Sürekli beni suçluyor. Her defasında özür dilerken buluyorum kendimi. Bir kere bu durum canımı çok sıktı ve patladım. Ayrılmak istedim ve işin sonunda ayrılırsan ayrıl dedi. Kimse vazgeçilmez değildir dedi. Birkaç dakika geçtikten sonra da ayrılmayı unut, içini dök rahatla dedi.

Kısacası benim Ayşe dediğimi Fatma anlıyor. Sonra nasıl Fatma hakkında böyle şeyler söylersin diye çıkışıyor. Beni Fatma'dan bahsettiğime ikna ediyor ve kendimi Fatma'ya laf ettiğim için özür dilerken buluyorum.

Ama asıl konu güven. İlişkide büyük bir güvensizlik var. Ben tam güvenemiyorum. Daha doğrusu o güven vermiyor. Bunu ona söylediğim de ise bu senin sorun. Güvenmediğin bir ilişki neden bulunuyorsun diyor. Ayrılabilirsin diyor. Güvensizliğe sebep olan konular ise şu şekilde;

28 yaşındayız fakat 20'li yaşların başında kendisiyle ilgilenen kızları hala takip ediyordu ve her gönderilerini beğeniyorlardı. Bende bundan rahatsız olduğumu söylediğimde, "ben onları reddettim, sadece öylesine takip ediyorum, konuşmuyorum, görüşmüyorum, takip ettiğimden haberim bile yoktu sen söyleyene kadar" şeklinde cevap almıştım. Bu tartışma 2 ay kadar sürdü. "Eğer onları silersem ayıp etmiş olurum", dedi. Madem görüşmüyorsun, takip ettiğinden haberin bile yok neden ayıp olsun ki, dediğimde cevap veremedi kaçıp gitti. Zaten en meşhur huyudur. Manipüle edemediği zaman eğer yan yanaysak döner arkasını gider, telefondan konuşuyorsak konuşmak istemiyorum der gider. Gitmesi en uzun 1 gün sürer. Geri gelmez benden bir adım bekler. Sorun çözülmediği için tekrar dile getirdiğimde ise umursamaz.

Güvensizliğin diğer sebebi ise gözleri. Fıldır fıldırlar. Bir çok kez başkalarına bakarken yakaladım. Hep içime attım fakat bir gün bunun bana zarar verdiğinin farkına varınca kibarca bu konuyu ona açtım. Başkalarına baktığını gördüm ve bundan rahatsız oldum. Daha dikkatli olur musun, böyle yapman sadık olmadığın hissini uyandırıyor bende dedim. Ve tabiki kavgadan başka bir sonuç alamadım. Nasıl düşünürsen düşün, bana böyle şeyleri yakıştıramazsın falan dedi. Empati yapması için aynı şeyleri ben yapsam, sen bana böyle bir ithamla gelsem bu düşüncenin yanlış olduğunu anlatmak için çabalardım dedim. Fakat nafile. Ben sana yapmadığım bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim dedi.

Ayrıca ben yazmasam yazmaz, aramaz, dışarı çıkmayı teklif etmez. Kendince sebepleri vardır. Bana yazmaz. Yazsa bile akşama doğru yazar. Çünkü her dakika konuşmaya gerek yoktur, biraz uzak durup özlemesi gerekiyormuş. Merak eden bir insan değilmiş. Merak etmesi için 3-4 gün geçmesi gerekiyormuş. Arayamazmış çünkü evde ailesinin yanında konuşamıyormuş. Ailesi beni bilmesine rağmen utanıyormuş. Dışarı çıkmayı teklif etmeme sebebi buluşmak istememesiymiş. Bir gören olurmuş ailesine söylermiş. Aile yapısına uygun bir durum değilmiş. Saygı duymam gerekiyormuş. Elalemin görmesi, laf etmesi benden daha önemli demek ki. Sürekli mesaj üzerinden ilişki yürütmeye çalışıyorum ama artık olmuyor. Zaten kendisine beni rahatsız eden şeyleri söylediğim için bana bunları yakıştıramazsın diyip ayrılmak istiyor.

Aşırı inat bir karakter. Sürekli dediğim olsun istiyor. Farklı fikirlere, tekliflere kapalı. Eleştiriye açık değil. En ufak yapıcı eleştriye ben buyum işine gelirse ya da beğenmiyorsan ayrıl diyor. Empati yapması gerektiğini, ortak noktada buluşmamız gerektiğini söylesemde nafile.

Dünya onun için dönüyor sanıyor. Aynı konu üzerinde bazı eylemler onun için serbestken benim için yasak. Mesela işimin gücümün içinde uzun zamandır görüşemediğimiz için ona vakit ayırdım. Yarım saate yanına geliyorum dedim fakat 1 saat sonra ancak bulunduğu yere gittim. Ve 20 dakika kadarda orada bekledim. Bu duruma kızdığımda ise "ben mi sana gel dedim, ben sana hazır olduğumda gel derdim gelirdin. kendi kendine çıkıp geliyorsun sonra beni azarlıyorsun, bir daha bana bağırırsan ayrılırım" dedi. Sonra yine ben özür dilemek zorunda kalmıştım. Başka bir gün ise hazır olduğunu beni bir yerde bekleyeceğini söyledi. Bende biraz geç çıktım evden. Beklediği yere koşa koşa gittim. En fazla 10 dakika bekletmişimdir onu. Ama yine suçlu ben oldum. Yanına giderken sürekli "gelmezsen gidiyorum" yazıp durmuştu zaten.

Bunlara ek olarak sevgi gösterme sorunu var. Ya da sevgisi yok ondan bir şey göremiyorum. Benden bu kadar çıkıyor, zorlama beni böyle kabul et diyor. Ama insan sevdiğine ilgi göstermeli, merak etmeli, derdini dert edinmeli desemde nafile. Kurallarla ilişki yaşanmaz diyor.

Bunların toplamında rahatsız olduğumu söyleyincede sen hastasın, kafanda kuruyorsun, doktora gitmen lazım, hayal görüyorsun falan diyor. Bazen ortada yanlış anlaşılma olabiliyor. Evham yapabiliyorum. Bunun karşılığında kafamdaki yanlışı düzeltmek yerine, senin saçma düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilim, ben birşey yapmadım diyor. Evet bir şey yapmadın biliyorum ancak içimden atabilmem için senden duymam gerekiyor desemde asla cevap alamıyorum.

Sürekli olarak ilişkiye liderlik etme çabası var. Karşıdakini asla dinlemiyor. Fikirlerini umursamıyor. Sorun çıkaranın hep ben olduğumu söylüyor. Ona göre ilişkide hiç bir sorun yokmuş. Akışına bırakmak gerekiyormuş. Ama arada duruyor duruyor bende hatalıyım, senin istediğin gibi bir insan olacağım desede bir süre sonra beni kendimden nefret ettirdin, senin için değiştim, kendimden tiksiniyorum diyor. Sürekli git geller içinde. Bir gün harikayız, kalan 6 gün berbat. Bahanesi de psikolojisinin bozuk olması.

Ayrıca asla önceliği değilim. Ailesi, arkadaşları sonra ben geliyorum. Bu durumuda ona söyledim. Bana böyle hissetiriyorsun dedim. Cevabın ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Ne yapmam gerek?
Sizi üzmek istemem ama bu adam sizi sevmiyor...
"Önceliğim değilsin, kimse vazgeçilmez değildir, ayrılırsan ayrıl"... Bunlar sizi seven birinin edeceği sözler değil.
Ve sanırım master derecede manipülatör.

Şunu da ekleyeyim:
Burada sizin gibi sevgilisi veya eşi tarafından hor görülen, hırpalanan, ezilen, kötü davranılan kadınları gördükçe diyorum ki umarım karşısına gerçekten seven bir adam çıkar, bir erkek tarafından gerçekten sevilmek nedir farkına varırlar çünkü bu yaşadığınız o değil. Gerçekten dışarıda mesela öyle bir ruh eşiniz var ki, gözünüzün içine bakıp sizi tanrıça gibi sevecek, sizi görmek için can atacak, kirpiğinizin hareketinden bile incindiğinizi anlayacak, gönlünüzü hoş tutmak için kendini paralayacak...
Bunları inanın abartmıyorum, seven erkek böyle seviyor. Ve siz şu an bu pislikle vakit kaybediyorsunuz, ruh eşinizle tanışacağınız vakti geciktiriyorsunuz...
 
Son düzenleme:
Sevgiliyken böyle uzun konular yazdıran adamlarla ilişki yürütmeyin.
 
Sizi üzmek istemem ama bu adam sizi sevmiyor...
"Önceliğim değilsin, kimse vazgeçilmez değildir, ayrılırsan ayrıl"... Bunlar sizi seven birinin edeceği sözler değil.
Ve sanırım master derecede manipülatör.

Şunu da ekleyeyim:
Burada sizin gibi sevgilisi veya eşi tarafından hor görülen, hırpalanan, ezilen, kötü davranılan kadınları gördükçe diyorum ki umarım karşısına gerçekten seven bir adam çıkar, bir erkek tarafından gerçekten sevilmek nedir farkına varırlar çünkü bu yaşadığınız o değil. Gerçekten dışarıda mesela öyle bir ruh eşiniz var ki, gözünüzün içine bakıp sizi tanrıça gibi sevecek, sizi görmek için can atacak, kirpiğinizin hareketinden bile incindiğinizi anlayacak, gönlünüzü hoş tutmak için kendini paralayacak...
Bunları inanın abartmıyorum, seven erkek böyle seviyor. Ve siz şu an bu pislikle vakit kaybediyorsunuz, ruh eşinizle tanışacağınız vakti geciktiriyorsunuz...


Ve belki de ruh esinizle olacak olan iliskinizin icine bu adamdan kaynakli yaralar sokacaksiniz ister istemez.

Psikolojinizi ve kisiliginizi su adamla harcamayin.

Cook cooook daha iyileri var ve onlara layiksiniz.
 
Hayatınızdaki kişi gidene yollar otoban modunda takılan bir insan. Yani onun için siz olsanız da olur olmasanız da.
Bana böyle bir muamele yapılsa ben hiç kimseye sormazdım bile ne yapayım diye. Küçük değilsiniz yapmanız gereken böyle biriyle 1 saat daha kaybetmemeniz yoksa hem kendinize olan saygınızı yitirirsiniz hem de çok mutsuz olursunuz.
Bir insan neyse o değişmez hiç kendinizi kandırmayın.
 
Selam.
Sevgilimle iletişimim sıfır. Çünkü ne konudan konuşsam sanki ona söylemişim gibi algılıyor. Biri hakkında dedikodu yapsam, demek sende böyle düşünüyorsun, demek sende böyle bir insansın diyor. Sonra ben kendimi savunmaya başladığım zamanda lafı çevirme diyor. Sürekli beni suçluyor. Her defasında özür dilerken buluyorum kendimi. Bir kere bu durum canımı çok sıktı ve patladım. Ayrılmak istedim ve işin sonunda ayrılırsan ayrıl dedi. Kimse vazgeçilmez değildir dedi. Birkaç dakika geçtikten sonra da ayrılmayı unut, içini dök rahatla dedi.

Kısacası benim Ayşe dediğimi Fatma anlıyor. Sonra nasıl Fatma hakkında böyle şeyler söylersin diye çıkışıyor. Beni Fatma'dan bahsettiğime ikna ediyor ve kendimi Fatma'ya laf ettiğim için özür dilerken buluyorum.

Ama asıl konu güven. İlişkide büyük bir güvensizlik var. Ben tam güvenemiyorum. Daha doğrusu o güven vermiyor. Bunu ona söylediğim de ise bu senin sorun. Güvenmediğin bir ilişki neden bulunuyorsun diyor. Ayrılabilirsin diyor. Güvensizliğe sebep olan konular ise şu şekilde;

28 yaşındayız fakat 20'li yaşların başında kendisiyle ilgilenen kızları hala takip ediyordu ve her gönderilerini beğeniyorlardı. Bende bundan rahatsız olduğumu söylediğimde, "ben onları reddettim, sadece öylesine takip ediyorum, konuşmuyorum, görüşmüyorum, takip ettiğimden haberim bile yoktu sen söyleyene kadar" şeklinde cevap almıştım. Bu tartışma 2 ay kadar sürdü. "Eğer onları silersem ayıp etmiş olurum", dedi. Madem görüşmüyorsun, takip ettiğinden haberin bile yok neden ayıp olsun ki, dediğimde cevap veremedi kaçıp gitti. Zaten en meşhur huyudur. Manipüle edemediği zaman eğer yan yanaysak döner arkasını gider, telefondan konuşuyorsak konuşmak istemiyorum der gider. Gitmesi en uzun 1 gün sürer. Geri gelmez benden bir adım bekler. Sorun çözülmediği için tekrar dile getirdiğimde ise umursamaz.

Güvensizliğin diğer sebebi ise gözleri. Fıldır fıldırlar. Bir çok kez başkalarına bakarken yakaladım. Hep içime attım fakat bir gün bunun bana zarar verdiğinin farkına varınca kibarca bu konuyu ona açtım. Başkalarına baktığını gördüm ve bundan rahatsız oldum. Daha dikkatli olur musun, böyle yapman sadık olmadığın hissini uyandırıyor bende dedim. Ve tabiki kavgadan başka bir sonuç alamadım. Nasıl düşünürsen düşün, bana böyle şeyleri yakıştıramazsın falan dedi. Empati yapması için aynı şeyleri ben yapsam, sen bana böyle bir ithamla gelsem bu düşüncenin yanlış olduğunu anlatmak için çabalardım dedim. Fakat nafile. Ben sana yapmadığım bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim dedi.

Ayrıca ben yazmasam yazmaz, aramaz, dışarı çıkmayı teklif etmez. Kendince sebepleri vardır. Bana yazmaz. Yazsa bile akşama doğru yazar. Çünkü her dakika konuşmaya gerek yoktur, biraz uzak durup özlemesi gerekiyormuş. Merak eden bir insan değilmiş. Merak etmesi için 3-4 gün geçmesi gerekiyormuş. Arayamazmış çünkü evde ailesinin yanında konuşamıyormuş. Ailesi beni bilmesine rağmen utanıyormuş. Dışarı çıkmayı teklif etmeme sebebi buluşmak istememesiymiş. Bir gören olurmuş ailesine söylermiş. Aile yapısına uygun bir durum değilmiş. Saygı duymam gerekiyormuş. Elalemin görmesi, laf etmesi benden daha önemli demek ki. Sürekli mesaj üzerinden ilişki yürütmeye çalışıyorum ama artık olmuyor. Zaten kendisine beni rahatsız eden şeyleri söylediğim için bana bunları yakıştıramazsın diyip ayrılmak istiyor.

Aşırı inat bir karakter. Sürekli dediğim olsun istiyor. Farklı fikirlere, tekliflere kapalı. Eleştiriye açık değil. En ufak yapıcı eleştriye ben buyum işine gelirse ya da beğenmiyorsan ayrıl diyor. Empati yapması gerektiğini, ortak noktada buluşmamız gerektiğini söylesemde nafile.

Dünya onun için dönüyor sanıyor. Aynı konu üzerinde bazı eylemler onun için serbestken benim için yasak. Mesela işimin gücümün içinde uzun zamandır görüşemediğimiz için ona vakit ayırdım. Yarım saate yanına geliyorum dedim fakat 1 saat sonra ancak bulunduğu yere gittim. Ve 20 dakika kadarda orada bekledim. Bu duruma kızdığımda ise "ben mi sana gel dedim, ben sana hazır olduğumda gel derdim gelirdin. kendi kendine çıkıp geliyorsun sonra beni azarlıyorsun, bir daha bana bağırırsan ayrılırım" dedi. Sonra yine ben özür dilemek zorunda kalmıştım. Başka bir gün ise hazır olduğunu beni bir yerde bekleyeceğini söyledi. Bende biraz geç çıktım evden. Beklediği yere koşa koşa gittim. En fazla 10 dakika bekletmişimdir onu. Ama yine suçlu ben oldum. Yanına giderken sürekli "gelmezsen gidiyorum" yazıp durmuştu zaten.

Bunlara ek olarak sevgi gösterme sorunu var. Ya da sevgisi yok ondan bir şey göremiyorum. Benden bu kadar çıkıyor, zorlama beni böyle kabul et diyor. Ama insan sevdiğine ilgi göstermeli, merak etmeli, derdini dert edinmeli desemde nafile. Kurallarla ilişki yaşanmaz diyor.

Bunların toplamında rahatsız olduğumu söyleyincede sen hastasın, kafanda kuruyorsun, doktora gitmen lazım, hayal görüyorsun falan diyor. Bazen ortada yanlış anlaşılma olabiliyor. Evham yapabiliyorum. Bunun karşılığında kafamdaki yanlışı düzeltmek yerine, senin saçma düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilim, ben birşey yapmadım diyor. Evet bir şey yapmadın biliyorum ancak içimden atabilmem için senden duymam gerekiyor desemde asla cevap alamıyorum.

Sürekli olarak ilişkiye liderlik etme çabası var. Karşıdakini asla dinlemiyor. Fikirlerini umursamıyor. Sorun çıkaranın hep ben olduğumu söylüyor. Ona göre ilişkide hiç bir sorun yokmuş. Akışına bırakmak gerekiyormuş. Ama arada duruyor duruyor bende hatalıyım, senin istediğin gibi bir insan olacağım desede bir süre sonra beni kendimden nefret ettirdin, senin için değiştim, kendimden tiksiniyorum diyor. Sürekli git geller içinde. Bir gün harikpayız, kalan 6 gün berbat. Bahanesi de psikolojisinin bozuk olması.

Ayrıca asla önceliği değilim. Ailesi, arkadaşları sonra ben geliyorum. Bu durumuda ona söyledim. Bana böyle hissetiriyorsun dedim. Cevabın ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Ne yapmam gerek?
İçim sıkıldı okurken tamam bende çok güzel cennet bahcesi bı iliskiden çıkmadım iki ay oldu biteli bizimde bazen bu şekpllildeydi üç gün dört güzel geri kalan kötü. Erkek arkadaşın gibi sabit fikirliydi dediğim dedik inatci ataerkil kafasindaydi çoğu şeyleri benziyor hele ki takip etme mevzusu :KK70:D bende çıkart dediğimde aynı cevapları alırdım manipuleci. Ama tek farkı ben ilgiyse ilgi çok fazlasini yasadim ne dersem olurdu gözümün icinw bakıyordu ne kadar toksikte olsa tutundugum tek şey o halleriydi anlamadığım siz neden bu ilişki içindesiniz? İlgi yok sevgi yok hiç yok hemde kırıntısı bile yok?
 
Yazdığınız her bir paragrafın her cümlesi tek başına ayrılmak için yeterli sebep neredeyse. Yani ilişkide olmaması gerekenler listesi gibi bir konu. Mantıklı olan tek şey tabii ki böyle birinden ayrılmak. Neden ayrılmıyorsunuz, bu ilişkiyi sürdürme nedeniniz var mı?
 
Güvenmediğin bir ilişki neden bulunuyorsun diyor. Ayrılabilirsin diyor.
Bak adam sana yolu göstermiş. Kendinizi şu kadar düşürmeyin artık yaa

Etrafımda da kızlar erkeklerin etrafında pervane. Adamlar artık b.k ladar değer vermiyor. İyice totoları kalkmış durumda. Böyle olsa benim de kalkardı.

Bırakın şu adamları allah aşkına yaa. Köküne kıran girmedi
 
Yazdığınız her bir paragrafın her cümlesi tek başına ayrılmak için yeterli sebep neredeyse. Yani ilişkide olmaması gerekenler listesi gibi bir konu. Mantıklı olan tek şey tabii ki böyle birinden ayrılmak. Neden ayrılmıyorsunuz, bu ilişkiyi sürdürme nedeniniz var mı?
Sevgi. Ne yazık ki. Bazen diyorum sevgi değil, takıntı bu ama acısından sevgi olduğu sonucuna varıyorum.
 
Iğrenç biri, çok itici, küçücük beyniyle doktora seviyesinde manipülatif, çünkü nasılsa manipüle oluyorsun.
Hayt huyt haller, değersiz hissettirmek için özel bi çaba, sürekli bi ben böyleyim ben şöyleyim tripleri, aşırı ezik ya, ayrıca iyi bi insan da değil.
Sen şimdi bu herifle düzgün bi ilişki yaşanabileceğine mi inanıyorsun, napmam gerek dediğine göre inanıyorsun.
 
Nerden bulursunuz bu adamları Allah aşkına. Okurken ben çıldırdım. Konu sahibi Ortada bir ilişki yok. Size saygısı yok, sevgisi zaten hiç yok. Gözü dışarda. sizinle boş vakitlerini dolduruyor. Siz onu bırakmanız da o sizi bırakacak zaten. Boşa vakit kaybetmeden ayrılın.
 
Sevgi. Ne yazık ki. Bazen diyorum sevgi değil, takıntı bu ama acısından sevgi olduğu sonucuna varıyorum.
Bu sevgiden ziyade dediğiniz gibi takıntı. Ne zamanki bundan ayrılırsınız, kendinizi iyileştirirsiniz karşınıza gerçekten insan evladı birileri denk gelir o zaman işte bütün bunlara katlanmanın sevgi olmadığını siz de göreceksiniz. Belli ki kendinizi seven biri değilsiniz aksi takdirde böyle biriyle bırakın sevgili olmayı muhabbet dahi etmezdiniz. Ayrılık acısından mı korkuyorsunuz? Eğer öyleyse şu an zaten acı çekiyorsunuz, bu muamele daha acı, sadece alışkanlık olduğu için bunun acısı daha katlanılabilir gibi geliyor. Oysa ayrılırsanız belki bir müddet üzülürsünüz ama kendi değerinizin de farkına varmanıza vesile olur.
 
Selam.
Sevgilimle iletişimim sıfır. Çünkü ne konudan konuşsam sanki ona söylemişim gibi algılıyor. Biri hakkında dedikodu yapsam, demek sende böyle düşünüyorsun, demek sende böyle bir insansın diyor. Sonra ben kendimi savunmaya başladığım zamanda lafı çevirme diyor. Sürekli beni suçluyor. Her defasında özür dilerken buluyorum kendimi. Bir kere bu durum canımı çok sıktı ve patladım. Ayrılmak istedim ve işin sonunda ayrılırsan ayrıl dedi. Kimse vazgeçilmez değildir dedi. Birkaç dakika geçtikten sonra da ayrılmayı unut, içini dök rahatla dedi.

Kısacası benim Ayşe dediğimi Fatma anlıyor. Sonra nasıl Fatma hakkında böyle şeyler söylersin diye çıkışıyor. Beni Fatma'dan bahsettiğime ikna ediyor ve kendimi Fatma'ya laf ettiğim için özür dilerken buluyorum.

Ama asıl konu güven. İlişkide büyük bir güvensizlik var. Ben tam güvenemiyorum. Daha doğrusu o güven vermiyor. Bunu ona söylediğim de ise bu senin sorun. Güvenmediğin bir ilişki neden bulunuyorsun diyor. Ayrılabilirsin diyor. Güvensizliğe sebep olan konular ise şu şekilde;

28 yaşındayız fakat 20'li yaşların başında kendisiyle ilgilenen kızları hala takip ediyordu ve her gönderilerini beğeniyorlardı. Bende bundan rahatsız olduğumu söylediğimde, "ben onları reddettim, sadece öylesine takip ediyorum, konuşmuyorum, görüşmüyorum, takip ettiğimden haberim bile yoktu sen söyleyene kadar" şeklinde cevap almıştım. Bu tartışma 2 ay kadar sürdü. "Eğer onları silersem ayıp etmiş olurum", dedi. Madem görüşmüyorsun, takip ettiğinden haberin bile yok neden ayıp olsun ki, dediğimde cevap veremedi kaçıp gitti. Zaten en meşhur huyudur. Manipüle edemediği zaman eğer yan yanaysak döner arkasını gider, telefondan konuşuyorsak konuşmak istemiyorum der gider. Gitmesi en uzun 1 gün sürer. Geri gelmez benden bir adım bekler. Sorun çözülmediği için tekrar dile getirdiğimde ise umursamaz.

Güvensizliğin diğer sebebi ise gözleri. Fıldır fıldırlar. Bir çok kez başkalarına bakarken yakaladım. Hep içime attım fakat bir gün bunun bana zarar verdiğinin farkına varınca kibarca bu konuyu ona açtım. Başkalarına baktığını gördüm ve bundan rahatsız oldum. Daha dikkatli olur musun, böyle yapman sadık olmadığın hissini uyandırıyor bende dedim. Ve tabiki kavgadan başka bir sonuç alamadım. Nasıl düşünürsen düşün, bana böyle şeyleri yakıştıramazsın falan dedi. Empati yapması için aynı şeyleri ben yapsam, sen bana böyle bir ithamla gelsem bu düşüncenin yanlış olduğunu anlatmak için çabalardım dedim. Fakat nafile. Ben sana yapmadığım bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim dedi.

Ayrıca ben yazmasam yazmaz, aramaz, dışarı çıkmayı teklif etmez. Kendince sebepleri vardır. Bana yazmaz. Yazsa bile akşama doğru yazar. Çünkü her dakika konuşmaya gerek yoktur, biraz uzak durup özlemesi gerekiyormuş. Merak eden bir insan değilmiş. Merak etmesi için 3-4 gün geçmesi gerekiyormuş. Arayamazmış çünkü evde ailesinin yanında konuşamıyormuş. Ailesi beni bilmesine rağmen utanıyormuş. Dışarı çıkmayı teklif etmeme sebebi buluşmak istememesiymiş. Bir gören olurmuş ailesine söylermiş. Aile yapısına uygun bir durum değilmiş. Saygı duymam gerekiyormuş. Elalemin görmesi, laf etmesi benden daha önemli demek ki. Sürekli mesaj üzerinden ilişki yürütmeye çalışıyorum ama artık olmuyor. Zaten kendisine beni rahatsız eden şeyleri söylediğim için bana bunları yakıştıramazsın diyip ayrılmak istiyor.

Aşırı inat bir karakter. Sürekli dediğim olsun istiyor. Farklı fikirlere, tekliflere kapalı. Eleştiriye açık değil. En ufak yapıcı eleştriye ben buyum işine gelirse ya da beğenmiyorsan ayrıl diyor. Empati yapması gerektiğini, ortak noktada buluşmamız gerektiğini söylesemde nafile.

Dünya onun için dönüyor sanıyor. Aynı konu üzerinde bazı eylemler onun için serbestken benim için yasak. Mesela işimin gücümün içinde uzun zamandır görüşemediğimiz için ona vakit ayırdım. Yarım saate yanına geliyorum dedim fakat 1 saat sonra ancak bulunduğu yere gittim. Ve 20 dakika kadarda orada bekledim. Bu duruma kızdığımda ise "ben mi sana gel dedim, ben sana hazır olduğumda gel derdim gelirdin. kendi kendine çıkıp geliyorsun sonra beni azarlıyorsun, bir daha bana bağırırsan ayrılırım" dedi. Sonra yine ben özür dilemek zorunda kalmıştım. Başka bir gün ise hazır olduğunu beni bir yerde bekleyeceğini söyledi. Bende biraz geç çıktım evden. Beklediği yere koşa koşa gittim. En fazla 10 dakika bekletmişimdir onu. Ama yine suçlu ben oldum. Yanına giderken sürekli "gelmezsen gidiyorum" yazıp durmuştu zaten.

Bunlara ek olarak sevgi gösterme sorunu var. Ya da sevgisi yok ondan bir şey göremiyorum. Benden bu kadar çıkıyor, zorlama beni böyle kabul et diyor. Ama insan sevdiğine ilgi göstermeli, merak etmeli, derdini dert edinmeli desemde nafile. Kurallarla ilişki yaşanmaz diyor.

Bunların toplamında rahatsız olduğumu söyleyincede sen hastasın, kafanda kuruyorsun, doktora gitmen lazım, hayal görüyorsun falan diyor. Bazen ortada yanlış anlaşılma olabiliyor. Evham yapabiliyorum. Bunun karşılığında kafamdaki yanlışı düzeltmek yerine, senin saçma düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilim, ben birşey yapmadım diyor. Evet bir şey yapmadın biliyorum ancak içimden atabilmem için senden duymam gerekiyor desemde asla cevap alamıyorum.

Sürekli olarak ilişkiye liderlik etme çabası var. Karşıdakini asla dinlemiyor. Fikirlerini umursamıyor. Sorun çıkaranın hep ben olduğumu söylüyor. Ona göre ilişkide hiç bir sorun yokmuş. Akışına bırakmak gerekiyormuş. Ama arada duruyor duruyor bende hatalıyım, senin istediğin gibi bir insan olacağım desede bir süre sonra beni kendimden nefret ettirdin, senin için değiştim, kendimden tiksiniyorum diyor. Sürekli git geller içinde. Bir gün harikayız, kalan 6 gün berbat. Bahanesi de psikolojisinin bozuk olması.

Ayrıca asla önceliği değilim. Ailesi, arkadaşları sonra ben geliyorum. Bu durumuda ona söyledim. Bana böyle hissetiriyorsun dedim. Cevabın ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Ne yapmam gerek?
28yasindasin bunla daha ne kadar zaman kaybetmek istiyorsun gercek bi iliski yasamak icin baskalarina şans verme zamanin gelmedi mi sence de ? Seni seven adam baska kizlarin muhabbeti yapaptirmayi takip bile etmezdi aç gözleriniiiiii😴
 
sizinle boş vakitlerini dolduruyor
hiç böyle düşünmemiştim. benden bi menfaati yok ama yinede benimle diye düşünürdüm hep. Gerçi sevdiğini söylemiyorsun diyince, sevmesem niye senle olayım derdi. Ama gözüm körmüş işte.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X