- 20 Şubat 2010
- 32.896
- 6.247
Sevdiğimizden ayrıldığımız vakit nasıl büyük bir enkaza dönüştüğümüzü yaşayan kadınlar bilir. Ben bu acıyı evlat acısına eşdeğer görüyorum. O kadar fena bir şeydi benim için
Neyse
Bu afallama süresini atlattık, bilincimiz biraz yerine geldi diyelim. Ağlayıp zırladıktan sonra, olayın biraz olsun idrakine vardığımız andan itibaren geri dönüşü umarak, falcılardan medet umarak ki her zaman sana geri gelecek derler- acımızı hafifletmeye çalışırız. En azından ben böyle yaptım.
Aradan aylar geçti. Gelgitli ve çok sancılı dönemleri atlattım, önüme baktım ya da bakmaya çalıştım diyelim. Ama bitmeyen tek şey vardı. Lanet olası işkenceyi daha da uzatan ümitti bu.
14 ayı doldurduğum bugün bile geri dönüş bekliyordum. Taa ki alttaki yazıyı okuyana kadar.
Teşekkür ederim Umutlu_Ol
Bak bakalım günlüğüm. Ben bu adamı ölesiye istedim, istedim de geri dönse ne olacak?
Çok akıllı davranıp onu üzebilirim evet ama mutlu olamayacağımı biliyorum.
Gidişiyle egonuzu paspas yapan adam şimdi size kalbinin kırmızı halılarını sermiş, gözünüzde büyüttüğü gururunu eze eze kendisine "evet" demenizi bekliyor.
Uyarı: Bu genellikle boşta kalan, kimsenin yüzüne bakmadığı ya da aradığını bulamadığı için "Ne yapalım, son çare" ya da "Bana asla hayır diyemez, benden iyisini mi bulacak!" diye size dönen adamı gözünüzde yüceltmek için sizi kandıran egonuzdur; O gittiğinde yıkılmıştınız ya, size kendinizi iyi hissettirmek için adamı allayıp pulluyor, "Bak senden güzeli, iyisi, harikası yok, peşinde pervane oldu, burnunu sürttün" diyor size... Siz de paşa paşa "kendi anlattığınız masal"a inanarak, sizi hiç umursamadan, ardına bakmadan giden adamı "kafasına saksı düşmüşçesine size aşık olup döndü" sanıyorsunuz. Sizinleyken değerinizi anlamayan adama hangi depodan, hangi istasyondan "aşk" yüklemiş olacaklar da size Mecnun olup dönecek, yapmayın Allah aşkına...
Ve ille de ben bu yola girerim diyenlere de bir açıklaması var.
Diyorsanız ki "Ben ne olursa olsun deneyeceğim, sonra ya pişman olursam denemediğim için" diye o zaman da evvelki tecrübelerinizi hatırlayın... Kaç kez "Bu kez olur" diye size yaklaşmasını dilediğinizi... Her seferinde daha çok üzüldüğünüzü, ettiğiniz duaları, gözyaşlarınızı...Siz "sihirli değnek"le dokunulduğu için onu böyle gözü kapalı sevmiyorsunuz, öteden beri aşık olduğunuzu hissettiniz... Fakat o öyle hissetmiyordu ki koptu sizden, ona "sihirli değnek"le dokunulmuş olması lazım size bu kadar acı çektirdikten, terk ettikten ve yokluğunuzda sakınca görmeyişinden sonra ki size saf bir aşkla dönmüş olsun...
Aramızda değnekleriyle aşıkları birleştiren peri kızı tanıyan var mı?
Aslında çok bildik şeyler. Ama güzel ve etkileyici bir dille ifade edilince dank ediyor insanın kafasına. Tam da ihtiyacım olan şeydi bu. 'Düşünme, boş yere üzülme' demekle olmuyordu. Kinyas ve Kayra yardım etti önce. Umursamazlığı getirdi. Bu da harekete geçmek için kamçılayan bir yazı oldu.
Bir daha ne senin sayfalarında, ne de farzet ki o burayı okuyacak topiğinde onunla alakalı tek kelimem görülmeyecek. Söz veriyorum. İşte tam şu anda vazgeçiyorum ondan.
5 Eylül. Bu kez ben de bitirdim. Onun beni 14 ay önce bitirdiği gibi.
Şu da var ki hayat bu belli olmaz. Oldu da bir kıpırtı gerçekleşti. Ancak zafer kazandıktan sonra sana anlatırım. Başka bir ihtimali daha tanımıyorum. Ya zafer ya hiç. Üzülmek yok!
Görüşürüz tatlım.
Aradan aylar geçti. Gelgitli ve çok sancılı dönemleri atlattım, önüme baktım ya da bakmaya çalıştım diyelim. Ama bitmeyen tek şey vardı. Lanet olası işkenceyi daha da uzatan ümitti bu.
14 ayı doldurduğum bugün bile geri dönüş bekliyordum. Taa ki alttaki yazıyı okuyana kadar.
Teşekkür ederim Umutlu_Ol
Bak bakalım günlüğüm. Ben bu adamı ölesiye istedim, istedim de geri dönse ne olacak?
Çok akıllı davranıp onu üzebilirim evet ama mutlu olamayacağımı biliyorum.
Gidişiyle egonuzu paspas yapan adam şimdi size kalbinin kırmızı halılarını sermiş, gözünüzde büyüttüğü gururunu eze eze kendisine "evet" demenizi bekliyor.
Uyarı: Bu genellikle boşta kalan, kimsenin yüzüne bakmadığı ya da aradığını bulamadığı için "Ne yapalım, son çare" ya da "Bana asla hayır diyemez, benden iyisini mi bulacak!" diye size dönen adamı gözünüzde yüceltmek için sizi kandıran egonuzdur; O gittiğinde yıkılmıştınız ya, size kendinizi iyi hissettirmek için adamı allayıp pulluyor, "Bak senden güzeli, iyisi, harikası yok, peşinde pervane oldu, burnunu sürttün" diyor size... Siz de paşa paşa "kendi anlattığınız masal"a inanarak, sizi hiç umursamadan, ardına bakmadan giden adamı "kafasına saksı düşmüşçesine size aşık olup döndü" sanıyorsunuz. Sizinleyken değerinizi anlamayan adama hangi depodan, hangi istasyondan "aşk" yüklemiş olacaklar da size Mecnun olup dönecek, yapmayın Allah aşkına...
Ve ille de ben bu yola girerim diyenlere de bir açıklaması var.
Diyorsanız ki "Ben ne olursa olsun deneyeceğim, sonra ya pişman olursam denemediğim için" diye o zaman da evvelki tecrübelerinizi hatırlayın... Kaç kez "Bu kez olur" diye size yaklaşmasını dilediğinizi... Her seferinde daha çok üzüldüğünüzü, ettiğiniz duaları, gözyaşlarınızı...Siz "sihirli değnek"le dokunulduğu için onu böyle gözü kapalı sevmiyorsunuz, öteden beri aşık olduğunuzu hissettiniz... Fakat o öyle hissetmiyordu ki koptu sizden, ona "sihirli değnek"le dokunulmuş olması lazım size bu kadar acı çektirdikten, terk ettikten ve yokluğunuzda sakınca görmeyişinden sonra ki size saf bir aşkla dönmüş olsun...
Aramızda değnekleriyle aşıkları birleştiren peri kızı tanıyan var mı?
Aslında çok bildik şeyler. Ama güzel ve etkileyici bir dille ifade edilince dank ediyor insanın kafasına. Tam da ihtiyacım olan şeydi bu. 'Düşünme, boş yere üzülme' demekle olmuyordu. Kinyas ve Kayra yardım etti önce. Umursamazlığı getirdi. Bu da harekete geçmek için kamçılayan bir yazı oldu.
Bir daha ne senin sayfalarında, ne de farzet ki o burayı okuyacak topiğinde onunla alakalı tek kelimem görülmeyecek. Söz veriyorum. İşte tam şu anda vazgeçiyorum ondan.
5 Eylül. Bu kez ben de bitirdim. Onun beni 14 ay önce bitirdiği gibi.
Şu da var ki hayat bu belli olmaz. Oldu da bir kıpırtı gerçekleşti. Ancak zafer kazandıktan sonra sana anlatırım. Başka bir ihtimali daha tanımıyorum. Ya zafer ya hiç. Üzülmek yok!
Görüşürüz tatlım.