Popüler Konu Sevgili günlük...

Sevgili günlük,
Hayatımın ikinci evresine geçiş yapmış bulunmaktayım. İlk evre boşa yaşanmış, zahmetli, ve çokça yorucu geçen yıllar gibi gelse de aslında böyle değil biliyorum. Bir amaca hizmet ediyordu o yıllar. Beni büyütüyor, bugünlere ve geleceğe hazırlıyordu. Bunun için beni üzmesi, incitmesi mi gerekiyordu peki? Maalesef ki evet. Hiç incitmeseydi, dünyanın ve insanların ikiyüzlülüğünü göstermese hayalkırıklığına uğratmasaydı ben onun öğütlerini dinlemezdim. Bir kitapta okumuştum şöyle diyordu: "Tanrı, ruhunuza fısıldar ve kalbinize konuşur. Bazen, dinleyecek kadar zamanınız olmadığında ise, size bir tuğla fırlatılır... İster fısıltıyı, ister tuğlayı dinleyin. Tercihi siz yapın..."
Birçoğumuz o tuğla fırlatılana kadar fısıltıyı duymuyoruz zannediyorum ki. Neyse ki çok da geç olmadan bu fazla duygusal hâlleri, insanlara hak ettiğinden fazla değer verme ve başkalarının dediklerini umursama safsatalarını bir kenara bırakıp kendimi seçme cesaretini gösterebildim. Neden böyle diyorum? Kendini seçmek cesaret ister demiş çünkü Kierkegaard. Bu hayatta çok duyarlı ve hassas bir insan olmak hepimizin fıtratında yok. Böyle olanlardan biri olarak bunun Tanrı'nın bir lütfu olduğuna inanırdım başta. Kendimce durumu romantize ediyordum yani. Fakat bu dünyada bu saydıklarım çoğu zaman insanların size saygısızca, fütürsuzca kırıcı ve bencil davranmalarına sebep oluyor. Onların nezdinde bu bir zayıflık. Şimdi bu yarım akıllılar böyle düşünüyor diye ben nahifliği, nezaketi ve hassas biri olmayı bir kenara mı bırakacağım? Hayır elbette. Fakat sevgimi, saygımı ve anlayışımı herkese cömertçe sunmaktan vazgeçeceğim. Hak edilen neyse o şekilde davranacağım. Bana nasıl davranılıyorsa öyle. Çocuklar ve hayvanlar hariç. Onlara karşı her zaman en anlayışlı ve nazik hâlimle yaklaşıyor olacağım.

Şimdi gelelim ikinci kısma. Öyle ya da böyle ilk evreden dersimi aldım ve bu süreçte öğrendiğim en kıymetli şey ne olmam gerektiği oldu.
Kendime odaklanmış durumdayım şu an. Öğrenmek hoşuma gidiyor. Kafa da dinliyorum yalan yok shsj.
Büyüdüğümden midir psikolojiye merak salıp öğrendiklerimden midir yoksa mental olarak olgunlaşmanın bir getirisi mi bilmiyorum ama eskiden oturup ağladığım şeylere şimdi hiç tepki vermiyorum. Bu kim ki bunun lafını ciddiye alıyorsun he de geç kafasındayım. Çok düşünmüyorum bir de artık. Hayat hep çabalamayla koşturmayla geçiyor. İnşallah istediğimiz yerlerde olacağız ileride. Allah yardımcımız olsun.
 
Başıma bir şey geldiğinde, biri bana trip attığında ya da işyerinde bir sorun yaşadığımda ilk şunu düşünürüm: bu beni, ailemi, evimi etkiler mi? Hayırsa oyna devam…
 
Şimdiki aklım olsaydı öğretmenle evlenirdim demiş miydim…
 
Sevgili günlük,
Bize hep yalan söylediler yıllarca.İyiler hep kazanır ,kötüler kaybeder diye.Halbuki tam tersiymis.İnsanlarla haşir neşir olduğum an bütün umutlarım suya düştü.Ben sandım ki kötülük yapan pişman olur ve iyinin yanında yer alır.Dost olurlar.Böylece dünya koca bir sevgi yumağına döner.Ne safmışım.Halbuki ne kötülük yapan pişman oluyormuş ne de iyiler yanına taraftar buluyormuş.Uzun lafın kısası iyiler kazanıp sonsuza dek mutlu olur.Hayır olmaz.Kötüler kazanıp sonsuza dek mutlu olur.İyiler de sabreder,onların mutluluklarını bir gün ayni mutlulukları yaşayacakları ümidiyle seyreder.Ve sonsuza dek bu beklentiyle yaşar,mutsuz ölürler.
-SON-
 
Günlük oğlumla tam 20 aydır birlikte yaşıyoruz ve onu öyle çok seviyorum ki. Nasıl gidip çalışacağım diyor bir yanım, diğeri evde olmaktan bunalmış. Bazen oturup saatlerce izlesem doymam bazen yerimde dakika duramam.
Annelik çok güzel isteyen herkes gelsenize
Değişen tüm ilişkilerle bambaşka bir hayata merhaba demek annelik.
Eskisi gibi muhabbet edemediğin arkadaşlarının yasını tutmak biraz. Biraz da kim sana dost anlamak. Tüm zorluğa iki muhabbet etmeye bile hala kapını çalan insanlara sadece kucak açmak.
Eski ben değilim artık. O kadar insan sevip herkesle bağ kurmaya çalışamam. Yeni birilerini istemem. Gidenlere selamet dilerim, kalanlarla bağımızın daha güçlenmesinden huzur duyup azla mutlu olmayı öğrenmiş yanım anneliğim...
İyi ki oğlum iyi ki. Seninle neler neler öğrendim, neleri sevdim nelerden vazgeçtim ... annelik ne güzel şey sen ne güzel şeysin
 
Sevgili Günlük, hayatım şu an çok boş üzücü ve yorucu geçiyor. İnsan kendi akrabalarının ona yaptıklarını arkasından konuştuklarını gördükçe yabancı insanlardan ne beklenir ki. Gerçi bir yabanci akrabadan çok daha senin iyiliğini isteyebilir. Şu an ki durumumda öyle. Bu hayatta hep yalancı ve ikiyüzlüluler mi kazanıyor bilmiyorum.
Dün bütün gün ağladım nerdeyse gözlerim şişmişti artık. Regl olmam da cabası. Bu yaşlarımı böyle geçireceğimi hibir hayalimin gerçekleşmeyecegini düşünmemiştim. Hatta her yıl beteri olamaz dedikçe oluyor. Daha da yalnizlasiyorum. Normalde de hep günlük tutan biriyim her günü yazmam yazılmaz da zaten ama önceki günleri okuyorum da hiç mi mutlu iyi olan bir gün yok neden yok. Umarım bir gün mutluluktan yazarım .
 
Umutlu ol.Değmeyecek insanlar için kendini üzme.Senin üzülmen ağlaman onların umurunda olmaz.Kendini önemse.Sen kendine değer verirsen ne derlerse desinler seni üzemezler.Elbet bir gün onlar hata yaptım derler.Ama özür dileyeceklerini sanmam.
 
Bütün duygularımı bir kutuya koyup kalbimin bir köşesine kaldırdım. İstesem atardım ama yapamadım, yapmak istemedim daha doğrusu. Biliyorum bu kararı vermekle içimde kocaman bir acaba ve ardımda sayısız ihtimaller de bıraktım. Velhasıl bir seçim yaptık şimdi güçlenmem lazım. Aklımı karıştırmalarına izin veremem, önüme bakacağım. Çok zor günlük. Henüz 20'lerin başında olmak, geleceğini adım adım inşa etmek, öte yandan da duygusal iniş çıkışlarla uğraşmak. Bütün bu süreçlerde sakin kalabilmek...
Kendime şans diliyorum.
 
Sevgili günlük,

ömür törpümden nasıl kurtulabilirim… Resmen içim çürüdü bişeyden zevk alamaz oldum…
ben niye güçsüz, zayıf, beceriksiz birisiyim
 
Eski fotoğraflara uzun uzun baktım oğlum uyurken günlük .
Ben ilk üç ay eski yaşamıma çok özlem duymuştum, içimde bir yas birikmiş gün yüzüne çıkarmaya korktuğum. Sanki onsuzluğu istemek haksızlıkmış gibi gelirdi. İstedim dünyaya getirdim utanırdım duygularımdan.
Keşke o zaman birilerine söyleyebilseydim de bana çok normal deselerdi şimdi yeni doğum yapmış annelere en çok bunu söylüyorum . Hepsi olacak, hepsi geçecekte. Öyle günler gelecek ki eskiye sadece bir anı olarak bakacaksınız. Yeni hayatla adapteden sonra her şey çok daha güzel olacak diyorum bol bol. Umut verebildiğime mutluyum belki de o günlerden geçemesem bu derece önemsemezdim.
Eskiden gözlerim dolardı şimdi ne günlermiş be diyip geçiyorum.
Bir dost yazdı bugün ikimize . Nasıl özledim beraber çalıştığımız günleri şimdi okulda nefes alamıyor gibi hissediyorum, demiş. Ah ne güzeldi diye anımsadım o günleri . Biliyorum bir daha ne kadar çalışsam da aynı güzel ortamım olmayacak çünkü biz iş arkadaşıyken dost olduk, olabildik. O kadar az ki bunu yakalayabilmek .
keşke yine üçlü olarak çalışabilsek bir tek o günler hatırına istiyorum. Birimiz gurbette olduğu yere alışmış diğer ikimiz ben bebekli ve o çalışma hayatından yeterince görüşmemekte, olduğumuz yere alışmış ya da alışmak durumunda kalmış üç dost.
Sitem değil ama evde çok tek kaldım herhalde günlük...sonra da alıştım buna belki.
Yine de severim seviyorum derinlikli ilişkimizi.
 
Sevgili günlük. Yine evde yalnızım. Çok yorgunum başım ağrıyor. Ağrı kesici almadan uyuyamaz oldum.
 
Günlük oğlum ne kadar kücükmüsss . Ne zaman büyüdü ? Hiç geçmez sandığım günler ne zaman geçti de iki yaş krizi yüklendi 79 cm şeyle münakaşaya girmemeyi öğrendim beyni büyüyor beyni büyüyor tekrarlarım ve nefes alıp vermem işe yarıyor
Ah dedim bebeğim,,, o kolik günlerindeki fotolara baktım. Üç aylıksın slinge bağlamış ev içinde gezidiriypruz seni çünkü dakika yerinde durmayan bir bebeksin. Kucakta da olsan hareket halinde olmazsak sesin giderek ağlardın , hafta içi dört kişi baktık sana haftasonu babanla iki fedai kalınca canımız çıktı her seferinde. Tek kelam edemeden günü kapattık. Babana yarım saat ben gezdireyim sonra sen lütfen daha fazlasına güç yetiremiyorum dediğim günleri hatırladım. Zorlandım çok zorlandım ama daha fazlası kendimi hep eksik hissettim. Bebeğini bile taşıyamayacak kadar eksik oysa hangi anne 7/24 bebek taşıyabilirdi. Sen koliktin bende kendime haksızlık edip durdum sanki benim başarısızlığım gibi.
Şimdilerde oğlum sadece sen büyümedin. Bende öğrenerek büyüdüm. Varlığımı istediğini sana yettiğini yeni yeni idrak edebildim.
Büyüdün ama o zor bebek anılarını bile özlemle arıyorum.
Bir daha bu kadar minik olmayacağın hüzünlendiriyor beni.
 
Gün olup da geleceksen usul usul gün yağarken… Ankara’daki konserler…
 
Merhaba günlük, bugün iş yerinde kötü bir gün geçirdim. Klasikleşen bir proje yetiştirme modundaydım patronum günün yarım gün olduğunu bildiği halde ek iş istedi. Yerimden kalkmadan nefessiz yetiştirmeye çalışırken iş telefonumun şarjı bitmiş. Patron aramış ulaşamamış mühendislerden birini arayıp ulaştı bana( kişisel numaramı evde olduğum zamanlar bal gibi kullanmasına rağmen). Çıkış saatinde arayıp yaptıklarının çıktısını al mühendise ver evime getirsin dedi bana bunu söylediği sırada çoktan mühendisler çıkmış meğer. Ben motor ile ulaşımımı sağlıyorum ben de bırakabilirdim ancak yazıcım bozuk her türlü mühendisi aramam gerekliydi. Aradım ve böyle böyle ** hanım evine bekliyor dedim. Belli söve söve döndüler ( onlar iş yerinin verdiği araç ile ulaşım sağlıyorlar) wp üzerinden onlara attım ve çıktısını aldılar çıktı kağıtlarını elime aldım ben bırakırım sizin işiniz vardır kusura bakmayın dönmek zorunda kaldınız dedim dedim ve elimden pat diye çekip aldılar. Sinirden çıldırdım. Mühendislerden biri bunu on dk önce söylese patron nolurdu sanki dedi ve açıklamaya çalıştım durumu beni aramış ancak ulaşamamış hemen ardından ** beyi aramış o söyledi ben de geri döndüm aramasına hızlıca öyle söyledi dedim. Tavırları çok kötüydü altın üstü çıkış saatinden 15 dk geç çıktılar atla deve değil. Öncesinde de bu iki mühendis uzun süreli oldukları için yeni gelen mühendislerle anlaşamadıklarında patronu yeni gelenin üstüne salıyorlar. Ciddi anlamda sorunlu karakterde olduklarına inanıyorum. Normal zaman diliminde şimdiye kadar sorun yaşamadığımız için bana dair olumlu olumsuz bir düşünceleri olduğunu sanmıyorum ama bugün kıl olduklarından eminim. Hem projeyi yarım teslim ettim (mühendisleri çağırmak zorunda kalmasam mesaiye kalıp tamamlayacaktım) hem de iş arkadaşlarıyla sorun yaşamış oldum. Sinirlerim bozuldu ve pazartesi işe gidip görücem ne olduğunu her ne kadar içimden gitmek gelmese de.
 
Sevgili günlük
Sinirimin uç noktasındayım. Babamdan sonra şimdi de erkek kardeşimi silmeme ramak kaldı. Bu ailenin hatta sülalenin erkek üyelerinde ciddi bir sıkıntı var.
 
Umutları zaman zaman, kaybederim aman aman. Boşuna ağlamam bilirsin yalnız da değilim böyle her zaman.
 
Bazı şeylere tahammülüm azalıyor. Sırf sonradan pişman olmamak için susuyorum. Çünkü öfkeme yenik düşünce kendimi daha kötü hissediyorum.Bazen aile kelimeside beni çok düşündürüyor bireylerden dolayı. Hayat neden bu kadar yorucu olmak zorundasın?
Boşver desem olmaz, ipin ucundan tutsam yine olmaz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…