Popüler Konu Sevgili günlük...

Sevgili günlük.
Bayramlardan nefret ediyorum. Herkes varken herkes eksik olabilir mi. ? Sehrimdeyim sehrim eksik yarım yıkık dökük.Herkes var kimsesiz gibiyim Babam yok oğlum yok.. Babamin mezarina gelsem ogluma gidemiyorum ogluma gitsem babama gidemiyorum.Mesafeler cok ağır. Toprak alti mesafeleri en acısı . Ben özlemekten cok yoruldum.
Bayram üstü bir suru kaza yasadik zaten hepimiz iyice buruklastik korku doluyuz. Issız hissediyorum kendimi. acizim sevdiklerimi hep mutlu edebilmeyi öyle isterdim ki . Hele annem ... Onun yasayamadigini bildigim seyler oyle uzuluyorum ki elimden bisey gelmiyor. Bir imkanim olsaydi onun hayatini bastan sona mukemmellestirrdim. İçimde degisik hisler var. Atlatabilmeyi diliyorum.
 
Ütopik bir hayalim; insana insana asla muhtaç olmasa, böyle bir şey gerekmese keşke. Sevemiyorum, sevdirmiyorlar da. Bunalıyorum. Kaldıramıyorum. Gücüm yok. Çok karışık her şey.

Ayrıca bazı şeyleri insanlar keyfimden yapmıyorum sanıyor ama değil, anlatsam anlaşılmayacak ki denemişliğim var biliyorum, inanılmıyor, bahane sanılıyor, bir şekilde suçlu çıkıyorum, canım sıkılıyor, öfkeleniyorum, travma tetiklenmesi yaşıyorum o yüzden bana nasihat verilmeye kalkılmasından da nefret ediyorum. Üstüme "bu kadar" düşülmesin, "bu derece" ve "bu şekilde" umursanmayayım istiyorum, beklentiler beni çok daha fazla negatife çekiyor, baskı istemiyorum. İnsanların tek bir duymak/görmek istediği şey var sadece o da bende yok. Gerçek bir destek göremiyorum kimseden hayatta ve yalnızım, yalnızken de her şey çok yavaş ilerliyor ne yazık ki. Bunu kimse bilmiyor, anlamıyor, bilmek, anlamak da istemiyor zaten ama bari rahat bıraksalar... Ruhum hep çok yalnızdı, hala öyle.
Anlayış istiyorum... Yargılanmadan.. Kabul ve anlayış.
Bir de kendi görmek istediklerine değil bana odaklı, beni neyin mutlu edeceğine odaklı davranılması gerekiyor gerçekten önemsiyorlarsa ama işte... Beklentilere, belli kurallara göre hareket etmem gerektiği hissettirildi hep ve ben de yapamadım çünkü çok mutsuz oldum hep. Hiç bir şey yapamadım, arafta kaldım öylece çünkü istediklerime, neyi neden yaptığıma/yapmadığıma bakılmadı, dinlenilmedim, anlaşılmadım, isteklerim önemsenmedi, yapabilecek gücüm, enerjim de olmadı, emildi resmen... Ve hep suçlu bendim...
 
Son düzenleme:
biliyorum bu bir imtihan ama yoruldum Allah ım, yaşım 30 a dayandı gençliğim gidiyor geride koskoca bir hiç bırakmışım hissiyatı, umutsuzluk mutsuzluk ve ruhum çok yorgun. Hiçbir şey ilgimi çekmiyor ve hevesim sıfır.

Panik atak, anksiyete, depresyon …
 
Her şeyden nefret ediyorum mod on.
Ben ne zaman gerçekten yaşayabileceğim? Bu gücü bulabilecek miyim kendimde?
Ve neden yaşamalıyım mesela? Bunu da bilmiyorum.
 
Son düzenleme:
Ne dolunaymış yahu. Çok depresifleştim.
Keşke biraz ağlayabilsem.
 
Son düzenleme:
Çok mutsuz hissediyorum günlük.
Korkuyorum..
Ruhum daralıyor.
Enerjim yok.
Millet neler yaşıyor da zorlanıyor ve devam ediyor, ben varoluşumu, bedenlenip doğmuş olmayı kaldıramıyorum bir de yaşayacağım... Hele o son yaşadığım sorundan sonra..
Ağlamak istiyorum biraz rahatlarım diye o da olmuyor.
Anlatabileceğim kimse de yok, aslında anlayabilecek kimse yok. Hep yanlış anlaşıldım, suçlandım.
Kırılgan ve hassas insanlar için bir cehennem gibi bu dünya, ekstra efor harcaması gereken kişiler bunlar. Geçmiş hayat, gelecek hayat, ruhun yeniden bedenlenmesi gibi şeyler varsa eğer, belki de bunlar cehennemin basamakları hep, arınana, tüm dersleri verene kadar sürecek. Bilmiyorum.
Allah'ım...
Korkularımdan arındır, başıma gelmesin lütfen. Yaşamayı başarmam için yardım et. Güç ver, kuvvet ver. Desteksizim...
 
Anlaşılmak istiyorum diye bas bas bağırmak istiyorum....
Çok ihtiyacım var.
Çok...
En acısı da ailen tarafından anlaşılmamak.
Aile her şeydir. Her şey ailedir...

Ama bağırsam da anlaşılmayacağım. Ne acı... İyi değil delirdi falan diyecekler. Anlasalar bile işlerine gelmeyecek çünkü suçlu/haksız çıkacaklar.
Bazı anlattıklarım da "bahane" oluyor mesela, "yalan" söylediğim düşünülüyor falan ki bu konuda çok hassas biriyken yapılan bu haksızlık beni çok kırıyor.
Anlatmaya çalışıp anlaşılmadıkça daha bir canım yanıyor.

Ben hep kendimi sıkışmış hissediyorum.
Ne yapsam olmuyor gibi.
Hep bir mücadele etmek zorundaymışım gibi...

Kırıklarımla baş edebilmem lazım yaşayabilmek için..

(aha ilacı yendim(?!) sanırım biraz, bir kaç damla gözyaşı düştü:))
 
Son düzenleme:
Kişinin bir gün boyunca gördüklerini, yaşadıklarını, gün içinde hissettiklerini günü gününe yazdığı kısa ve samimi yazılara günlük ya da günce denir.

Günlüklerin özellikleri
  1. Günlüklerde anlatılan olaylar günü gününde yazılmıştır. Günlüklerin tarihi yazıldığı gündür.
  2. Günlüklerin dili konuşma diline yakındır. Dil açık ve anlaşılırdır.
  3. Günlükler özeldir, çünkü yazar kendisi için yazmıştır.
  4. Günlüklerin konusu her şey olabilir. Konuda sınırlandırma yoktur.
  5. Başka metin türlerinde (roman, hikaye, anı) kullanılabilir.
  6. Günlükler insanı tüm çıplaklığıyla gösterir.
  7. Günlüklerde öznel bir anlatım vardır.
  8. Günlüklerde gözlem ve dikkat önemlidir.
  9. Günlükler hisleri, duyguları anlatan içe dönük günlükler ve dış dünyadaki olayların anlatıldığı dışa dönük günlükler şeklindedir.

Diğeri çok yazılmış sayfaları dolmuş yeni bir başlangıç ....


Eski Günlük için tıklayın...
merhaba en son eskiden evli olduğum kişiyle problemlerimi yazıyordum. sanırım yeniden yine ihtiyacım oluştu. evet beş yıldır bekarım sonunda boşandım ve özgürüm mutluyum derken bir de baktım tarih tekerürden ibaretmiş. beş yıllık deneyim sonunda yazıyorum genelleme yapmam doğru değil tabi ama bekar yalnız bir kadın olarak payıma düşen acıları aldım. işin garibi yaşadığım her türlü ilişki arkadaşlık sevgililik kız arkadaş ve hatta tadilat için anlaştığım mimarla bile aynı kandırılma hikayesi. Bu gidişatı nasıl değiştirrim bilmiyorum. yaş oldu 45 ve bir arpa boyu yol kat edemedim gibi.. yani işin sonunda aynı değersizlik kandırılmışlık enayilik yalnızlık aptallık acı çaresizlik veee öfke hissediyorum. Psikiyatriye gittim devlette tabi proza ğı bile zorla yazdırdım.Bilmiyorum devlet hastanesi doktoru oldukları için sallaıyorlar mı ya da deliliğime bir ilaç yok da ondan mı yazmıyorlar. bende alkole verdim kendimi geçiçi mutluluk ve çözüm. işin özü neden hala böyleyim ne yapacağım ben izmir'e taşındım burda daha beter oldum. Nereye kaçarsan kaç kendini de götürüyorsun. kendimi nerede bırakmalıyım söyleyin kızkardeşler bana
 
Şöyle cennetten bir yerde cennet gibi, keyifli, huzurlu bir tatil yaşasam, biraz olsun şifalansam, güç toplasam, üzerimdeki ağırlıklardan arınsam.. Mis gibi deniz havası, bol oksijen alsam... Şehrin her türlü pisliğinden uzakta olsam.. Belki bir termal tesis de güzel olur bilmiyorum... Ama doğaya ve en azından bir süre aralıksız ferahlığa ihtiyacım var onu biliyorum.
 
Ben bu bilinçaltı(ya da bilinçdışı mı demeliyim bilmiyorum) denen şeyin ta...
 
Ben bu bilinçaltı(ya da bilinçdışı mı demeliyim bilmiyorum) denen şeyin ta...
+ El alem. "Sana ne" diye çemkirmek istiyorum bazı insanlara. Herkes kendine baksa hayat daha güzel olurdu ama yok illa başkalarıyla meşgul olacaklar, dedikodu yapacaklar, laf edecekler, nazar edecekler vs.
İnsanlar kendilerini sevdirecek pek bir şey yapmıyor, aksine daha çok "beni sevme" noktasındalar, bunun için uğraşıyorlar gibi, dolayısıyla sevemiyorum. Böyle olunca yaşamak zor geliyor.
 
Ne olurdu benim annem de çocuklarımla oynayıp eğlenseydi. Görüştüğümüz sınırlı zamanları onlara ayar vermeye değil de beraber güzel anılar biriktirmeye harcasaydı. Gözden uzak olan gönülden de mi uzak oluyor… ya da memlekette olsaydık yine böyle mi olurdu. İkincinin doğru olduğunu çok iyi bilsem de kırgın gönlüm karşı tarafı aklamak için bahaneler arıyor . Evlenip uzağa gittiğim için üzülsem de bazen de kafama göre yaşayabildiğim için mutlu oluyorum. Bu mutluluk da vicdan azabına sebep oluyor.
 
Stresten uyuyamıyorum. Sonuç güzel gelse. Omzumda öyle yük ki. İştahım azaldı, kimseyle konuşmak içimden gelmiyor aklım hep aynı konuda. Sonuç bir an önce açıklansa ve olumlu bir sonuçla karşılaşsam.. Dayanamıyorum artık. Nolur o olumlu haberi alayım. Gerçekten buna çok ihtiyacım var. :KK43:
 
Kendimi öyle çaresiz hissediyorum ki. Hayatımın en zor ikinci anını yaşıyorum galiba. Ne yapacağım bilmiyorum nefes alamıyorum sanki ya. Allah'ım nolur olumlu haberleri alayım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. En son gördüğüm şey sonucunda oturdum hıçkıra hıçkıra ağladım. Dünyaya geldiğim güne lanet ettim. Canım acıyor günlük. Bir şeylerin iyi gitmesine ihtiyacım var. İnancım sarsılıyor, artık dayanamıyorum. Nolur allahim yardim etsin ve bu hafta olumlu haberi alayım artık.
 
Sorunlar üst üste geliyor sanki günlük. Çaresiz hissediyorum. Elinden bir şey gelmemesi insanı üzen bir şey. Cuma günü güzel bir haber almak istiyorum. Buna öyle çok ihtiyacım var ki. Allah'ım hayırlısıyla inşallah güzel haberleri de artarda almayı nasip etsin. Tukendigim, çıkmazda hissettiğim o noktadayım çünkü. Cumaya şu olumlu haberi alayım artık nolur : (
 
X