Başladı yine iş güç muhabbeti. İstiyorum ben de istiyorum. Ama öyle kolay değil işte, değil, değil...
Benim iç dünyamla ilgili zerre bilginiz yok, anlatamam zaten anlamazsınız, belki bir gün patlarsam bilmiyorum... Herkes aynı değil...
Çok düştü moralim, ağlamaya başladım iki gündür. Baskıdan bunalıyorum.
Her şeyin farkındayım ama yeterli hissedemiyorum işte manen, öylece kendimi dış dünyaya atamıyorum... Maalesef hassas biriyim ve dürüstlük kavramı benim için çok mühimken iş hayatının özellikle de halkla ilişkiler kısmı benim için ruhumun kirlenmesi gibi, düzlüğü seven biriyim ben. Başka şeyler de var. Ama evet bir şekilde hallolacak bir gün bu durum çare yok, alışılıyor hayata zamanla hep.
Belki de bir şekilde hayat ittirecek beni zorunda bırakarak böyle evet ama böyle mi olmalıydı diye düşünüyor insan...
Anlaşılmak istiyorum, keyfimden yapmıyorum hiç bir şeyi... Zamanında manen yeterli yararı görseydim ailemden böyle olmazdı, destek yerine köstek olundu hep, kendi kendime bir çok şeyi halletmeye çalışıyorum.
Defolup gidip kendime bakabilecek noktaya gelip özgürlüğümü kazanıp dış dünya için daha çok olgunlaşmayı ben de istiyorum. Şu hayatta huzurla yaşayabileceğim bir alan oluşturmak ve vakti geldiğince öylece huzurla ölüp gitmek istiyorum.