Popüler Konu Sevgili günlük...

Selam günlük ;
Gün geçmiyor ki bi olay olmasın geçicekkkk biticekkkk dedikçe geçmesi bitmesi aşmam gereken yeni sorunlarla karşılaşmaya devam edicem galiba ... oturup düşündüm bunca ağır şeyleri yaşamak için birinin büyük bir ahını mı aldım acaba diye ya da en baştan alıp kendim nerde hata yaptım diye kendimi sorguluyorum sürekli.
Bugünden aldığım ders farklı bi ders değil sadece bi yazının altını kalınca çizmek sanki
Evet yine dedim ki insanları tanıdıkça yalnızlığı seviyorum hiççç ummadığın insanların yalanını yanlışını seni kandırılışını kandırıldığını görmek ne kadar yıkıcı ne kadar hayal kırıklığı ya !
Bi kere daha insanları tanıdıkça yalnızlığı seviyorum dedim kendi kendime çok mu zor artık dürüst olmak ? Bi yalanın peşinden gittin seneleeeer sonra patlak verdi işte çok mu zor ya insan olmak ya da olabilmek ! Yazıklar olsun gerçekten hepiniz Allah’a yakın bana uzak olun ve mümkünse kendi pisliğinizde boğulun !
 
Ah hayat..
O kadar mecburisin ki bana. Kendimi cezada gibi hissediyorum yaşarken. Adapte olmak, alışmak zorundayım sürekli bir şeylere, işkence gibi ama zamanla daha çok alışıyorsun.
Yaşayıp defolup gitmek istiyorum senden bazen. Bir görev için buradayım da onu yapıp gidecekmişim gibi düşünmeye başladım artık. Bir aslan burcu gibi, sahne mi oynayacağımı düşünürsem daha kolay, katlanabilir olabilir diye düşünüyorum su sıralar, hiç öyle yaşayamadım her şeyi ciddiye aldım ama deneyebilirim. Çok düşünmeden, irdelemeden. Bir de sanata bulaşabilirsem, gönlüm daha da ferahlar muhtemelen. Büyük hayallerim yok(ya da şimdilik olamıyor, bilmiyorum), kendi çapımda isteklerime ulaşsam ve hayatımın ikinci yarısı en azından huzurla yaşayıp huzurla ölürsem benden iyisi olmaz gibi.
 
İyi hissetmiyorum günlük. İyi hissetmiyorum.
Şuan çok yalnız hissediyorum ve düşünüyorum, niye böyle olması gerekli?
Neden diye sormadan duramıyorum günlük...
Ağlamak istiyorum. Bir ben varım bana, başka kimse yok, olabilecek gibi de durmuyor. Bazen tam olacak gibi dursa da, doğru olmadıklarını görüyorum. Doğru olsa bile benim istediğim düzeyde olabilecek gibi gelmiyor, kabullenmek zorundayım gibi bunu...
Ama bazen öylesine çok istiyorum ki, bazen öylesine ihtiyaç duyuyorum ki birine, derin bir bağlılığa, derin bir güvene, derin bir sevgiye, anlaşılmaya...
Niye günlük, niye yüzeysel olmam gerekiyor ki?
Niye "hep" mesafeli kalmam gerekiyor... Niye rahat edemiyorum bu dünyada gönlümce.
Olmuyorsa kabul etmek lazım biliyorum, zaten yıllardır bir şeyleri kabulleniyorum yavaş yavaş ama bazen böyle oluyor işte, elimde değil.
Ahh ah....
Şu okuduğum kitaptan sonra tekrara düştüm sanırım...
 
Anlayamadığım şey, benim alnımda "inadıma, tersime konuşun, boş yere suçlayın" falan mı yazıyor? Gerçekten aşırı manasız bazen bazı şeyler.
 
Bu gelgitler neden ki günlük?
Biliyorum çok saçma sapan, çok zıt, çok mümkünatsız, o kadar çok var ki olmamasını gerektiren.
Ama gel gör ki içim kıpır kıpır, gözüm telefonda..
Normal şartlarda bu kadar zıtlıkların beni durdurması gerekirken kendime dur desem de olmuyor.
Gelecek bir ilgi, bir güzel söz, bir mesaj beklentisi ile kıvranan ama yanyana gelince buz gibi bir ben..
Mantık hep devrede olsa da kalp bu sefer beni dinle diyor sanki:KK42:
Ne olacak halim..
 
Son zamanda bir kısır döngüdeyim. Kilo veremedikçe yiyorum, yedikçe kilo alıyorum. Tamam artık bu işe bir düzene koyacağım deyip bir türlü kendimi toparlayamıyorum. Ama bu böyle gidemez kesin ve kati bir dur ihtarı çekip başlamam lazım.
 
Üzgünüm günlük. İçim çok sıkılıyor. Annem yine söylenmeye başladı diye mi? Bilmiyorum.
Jüpiterin olumlu enerjisi retroda düştü, sert satürn de alttan parmak sallıyor bak buradayım diye.
Yani anladığım kadarıyla, jüpiter tamamen gidince benim için pek iyi olmayacak, zaten satürn döngüsüne girdim sayılır.
Uzun vadede bir şeyler yapmaya çalışmak gözümde aşırı büyüyor ama yapmam gereken de bu, sabretmem lazım... Her şeyi bırakmak ve bitkisel hayatta yaşamak istiyorum.
Ani, temelsiz bir şey yapmak da aşırı zor geliyor ve öz güvensiz hissettiriyor.
Bilmiyorum. Bilmiyorum...
Allah'ım, yardım et... Lütfen...
 
Umutsuzluklar içine düştüm günlük yine.
Bazen kendimden yoruluyorum.
Aslında daha çok bu dünyadaki varlığımdan, uyum sağlama zorunluluğumdan, çabalamaktan yoruluyorum.
Bizi hayatta tutabilmesi için güzelliklerin serpiştirildiği kötü bir yer gibi dünya.
Geçecek mi bu günler? Uyum sağlayacak mıyım beni huzurlu tutacak kadar?
 
Ruhum daralıyor. Hani kabullenmiştim ben bir şeyleri?
Niye şimdi hiç kabullenmemişim gibi...
 
Sanırım artık fazla düşünmemeliyim. Yapmalıyım.
Ama zor..
Ah bu cesaret eksikliği.
 
Hiç gözümü karartmadım günlük, sakin yaşadım. Doğru mu yapıyorum yoksa karartmalı mıyım biraz? Bir şeyler değişmeli ama daha temkinli mi değişmeli yoksa düşünmeden bir adım atmalı mıyım? Sakinlik de ne uzatıyor ne kısaltıyor. Temkinli değişsin diyeceğim ama nasıl onu bilmiyorum...
 
Günlük,
Bana ne zaman düğün tarihimizden bahsetse ondan buz gibi soğuyorum. Az önce olduğu gibi.
 
Merhaba günlüğüm;
Uzaktayım evimden ailemden.Ozledim memleketimi,yatagimi ahh ah hayat bize neleri gosteriyor neyle imtihan ediyor.Sabretmek çok zor geliyor..
 
İçimde hem 80 yaşında hem de 5 yaşında iki ruh var gibi... İkisini bir taşıyorum sanki...
 
Duran su bulanırmış. Keşke yakın zamanda bir yerlerden yüklü bir para gelsede, arabayla geze geze seyahate çıksak. Yurt içi yurt dışı farketmez, günlük sana yazıyorum evren sen anla cınım
 
Hep örnek alacak birilerini aradım, bulamadım.
İnşallah ben öyle biri olabilirim...
 
X