Sen bana müjde misin, umut musun sevgili....
Hayatım boyunca tıpçıları hep zeki ve karizmatik bulmuşumdur. (Embesiller hariç) O gün hastaneye giderken de en yakın arkadaşımla geyiğini yapıyordum, 'muayene olcağım doktoru ayarlarım ben kendime hahah' diye. Gerçekten de orada bir doktorla tanışacağımı bilmiyordum...
Aslında muayene bitmiş, sıra ilaçları eczaneden almaya gelmişti. (Dipnot: eczacılardan nefret ederim...) Sevgili emekli sandığının sitesinin açılmasını ve o sayede ilaçlarımı alabilmeyi beklerken annemi aradım... Rahatsızlığımı ve doktorun verdiği ilacı söyledim. 'Benim arkadaşımın oğlu var orada doktor, bir de ona görün bence' dedi. 'iyi' dedim, ilaçlarımı aldıktan sonra zaten çok uzaklaşmamış olduğum hastaneye döndüm, danışmaya adını soyadını söyleyip, acilde çalıştığını öğrendim. Gittim, burada dediler, yalnız hasta muayene ediyormuş, beklemeye başladım koridorda. Oturduğum yerden perdeyle örtülmüş muayene yeri görünüyordu, o içerdeydi biliyordum ama göremiyordum. Nasıl biriydi acaba?... O arada annem aradı, doktoru bulduğumu ama beklediğimi söyledim. Beklemekten de sıkılmıştım, başka gün mü uğrasaydım acaba? Annem 'bulmuşken bekle' dedi, o gün iyiki annemi dinlemişim.
Nihayet perde açıldı. onu gördüm, nefesimi tuttum; nefesimi tuttum; onu gördüm. Hangisi önce hangisi sonra oldu bilmiyorum, ben sadece her ikisini de yaşadığımı biliyorum...Kaldım öylece. Çok yakışıklı ve karizmatikti... Önlüğün en güzel durduğu doktorlardandı... Ama ya ben? Ah, salak ben! En bakımsız halime dışarı çıkıcak günü bulmuştum. Gittim yanına...
-E.Y. siz misiniz?
-Evet? (gayet ciddi bir şekilde)
-G... teyzenin oğlu?
-Evet? (bu kez samimi ve meraklı)
Anlattım ben şunun kızıyım, annelerimiz arkadaşmış, ben burada muayene olmaya gelmiştim, sonuçlarıma bir de siz bakar mısınız, ama yoğunsanız başka gün geleyim falan filan.... Bakabilirim şimdi yanındaysa sonuçlar dedi, o sonuçlara bakarken ona bakıyordum ben, sahiden, dünyalı mıydı o?
O gün benimle çok ilgilendi, uzman doktora falan danıştı, onla konuşturdu beni. Son olarak numarasını verdi, 'bir sorun olursa ara ve şimdi sen çaldır ben de kaydedeyim' dedi, çaldırdım ve teşekkür edip ayrıldım oradan. O gün bunun böyle bitmeyeceğinden emindim.
.....
Onu bir daha görmek istiyordum ama nasıl? Elimde yalnızca 'bir sorun olursa ara' diye verilmiş bir numaradan başka bişi yoktu. 'Hah tamam, sorun yarat işte!!!' Beynimden gelen tek öneri buydu, ama o zaman da 'amaan yüz verdik astarını istiyo...' 'ayy yapıştı bu kız da nerden verdim numaramı...' derse napıcaktım?? Sonra bişi oldu, ben staja o hastanenin bi bölümünde başladım. Elbette tesadüf değildi, ama yardım eden bişi vardı çünkü staj yerim önceden belliydi ve değiştirmem çok zordu. Şimdi ona daha bir yakındım, staj günü yanına gidicektim, kaybedicek bir şeyim yoktu.
Nitekim gittim. 'Nöbet izninde' dediler, yıkıldım. Stajım haftada bir gün Salı günleriydi. Sahi, 1 hafta nasıl geçicekti şimdi...