sevgili annem, evet kendi annem...

baban anneni neden boşamadı acaba. eminim ona da zindan etmiştir hayatı. anasıyla yaşasalarmış
 
ben iş hayatım sürekli olur diye düşünüp hata ettim, işim uzakta olduğu için evim ayrıydı... bilemedim ki...zaten ben çalışırken annem düzeldi zannediyordum. bir düşkündü ki bana... telefonda ağlamalar, ahh yavrum ne yedin ne içtinler... isteyenler de olmuştu içim almadı evlenemedim o zamanlar. bilemedim çocukluğuma döneceğimi...
Allah yardımcın olsun canım keske evlenseydin neyse bence birini bul artık kendini yalnız hissediyorsun belkide anneninde psikologa gitmeli
 
Merhaba!ilk kez yaziyorum,hataliysem özurumi dilerim.Cok uzuldim,benim cekdiklerimi 100de 5 deyemem. Istersen bir gercek kardes olabilirim sena,
 
ilk kez böyle birşey yazıyorum... okuyan herkese şimdiden teşekkür ederim.

37 yaşındayım bu yaşıma kadar sadece iki başarısız flörtüm oldu kendimi bildim bileli hep çalışmaya birşeyler yapmaya uğraştım, son çalıştığım işten ise stres yüzünden menapoza girince ayrıldım mecbur annemin evine döndüm.

annemle ilgili ilk travmam 10 yaşındayken kardeşimle yemek yemedik diye intihar etmek istedi ve bunu bir showa dönüştürmesiydi. anneannem ve dedem olaya şahit oldular ve kardeşimle beni bir odaya kilitleyip kızımıza birşey olursa senden biliriz dediler... o günden sonra hep bi güvensizlik ve korku yaşadım... yaz aylarında sürekli anneanneme gittiğimiz için ve saolsun hep annem tarafından itilip kakıldığımız için dedem ve anneannem ve hatta dayım bile rahat rahat bize istediği gibi davranırdı babamı sormayın o hep görevdeydi zaten, ona bişey anlatırsan seni döverizler hep havada uçuştu... ahh birde şımarık yakın akraba çocuğu olayı var ki sanırım hepimiz yaşamışızdır bunu... ama benimki birazcık farklıydı o ne suç yaparsa yapsın fatura herzaman bana kalırdı. çünkü böyle yapmak akraba ilişkilerini kurtarmanın en kolayıydı.

evde bunlar olurken sokakta erkek çocuklarından dayak yerdim hele birgün bir yedimki dayağı ellerinin izi çıktı yüzümde kollarımda her yerimde morluklar... annem zaten biliyordu da karışmıyordu... o gün bana dedi ki git o çocukların evlerine annelerine de ki bak oğulların bana ne yaptı...gittim elbet gittim de kadın kapıyı yüzüme kapadı, başka ne olacaktı ki zaten... o kadar çok üzüntülü anım varki, birgün de annemden dayak yedim, toz aldım beş şişi ters serdim diye aşağıdaki komşu beni kurtarmaya gelene kadar dayak yedim... bu şekilde 6 yıl sessiz sedasız yaşadım... sonrası malum... sözel olarak kendimi savunmaya başladım ama anca boş laf bendeki... zaten iki bişey desem yine cama çıkıp intihar edicem diyordu... benimse yaşım 16. ergenlik... ama hangimiz gerçek anlamda ergendik bilmiyorum.

şimdi diyebilirsinizki ne olacak herkes küçükken yaşayabilir bunları... annemde aynı fikirde...ama sıkıntı şurdaydı akraba çocuklarına veya arkadaşlarıma hiç bunlar olmuyordu onlarada olsaydı bu kadar üzülmezdim.. hani çok zengin bir semtteki tek fakir çocuk olmak gibi buruk birşeydi...sokaktaki değilde evde yapılan duygusal taciz beni gerçekten çok yıprattı. anne-çocuk bağı hiç olmadı... ben hep onun ilişkileri bozulmasın diye suistimal edilen kişi oldum...ve malesef onun bende açtığı yaraları belki kendi beceriksizliğimden birtürlü kapatamadım...

geçen yıl işten mecburen ayrılınca, anneme dönmek zorunda kaldım. çalışırken nasılda sevmeye başlamıştı beni, benimle hava bile atıyordu herkese...şimdiyse evden ya evlenip ya işe girip gitmem gerektiğini, yaşlanan annesi için odaya ihtiyacı olduğunu ima edip duruyor...geçen günlerde babacım hastalandı, hastaneye kaldırdık...adamcağız nasıl inliyor hastanede herkes başında... bir elini ben bir elini annem tuttu...annem hüngür hüngür ağlıyor ama nasıl ağlama ağlarken ne diyordu dersiniz??? benim anacım geçen yıl ameliyat olduğunda böyle inleyemedi bile....bi tuhaf oldum, hemşirelerden utandım...babam zoraki gözlerini açıp anneme baktı....yahu anne dedim anneannem ağrılı bir ameliyat geçirmediki......anneannem kendisi bile hiç canım acımadı dedi defalarca zaten... ben 2 ağır operasyon geçirdim, şimdi birde menapoza girdim ama o annesine ağlıyor...

babam sen takılma dese de ben artık kendim için sürekli ağlıyorum...

anne diyorum yemeğe yardım edeyim mi? yok bugün ben yaparım diyor... 1 saat sonra mutfağa girince ooo hoşgeldin hanımefendi biz kardeşinle bitirdik herşeyi diyor...anne temizlik yapayım bugün diyorum, yok yarın yapılsın diyor...tamam diyorum...sonra bi bakıyorum elinde süpürge makinesi, aman siz rahatsız olmayın diyor...ve herseferinde kavga çıkartıyor...ağzımı açamamki...intihar showlarına gücüm yok...

sadece sabır duası istiyorum... zaten kendime ait hiçbirşeyim yok... o kadar üzülüyorum ki... zaten menapozun verdiği üzüntü var... eski erkek arkadaşım evlenmiş... benim çocuğum bile olmayacak, iş arıyorum... o iki kuruş paramla azcık bi eşya almıştım onlar aklıma geliyor siz bile yar olmadınız diyorum..birsürü şeye hisleniyorum...mantık evliliği yapmak niyetindeyim artık...

sabır duası istiyorum...malum annemin son yapacağı şey...
Allah sabır versin canım erken yasta menopoza girmene üzüldüm
Sana tavsiyem annenden ayrı bi ev tut gir bi işe çalış uzağında olursun en azından bu arada konu ile ilgili erken yaşta menopoza giren kadınlar da rahim kanseri daha sık görülür annem 5 sene kasık ağrısı çekti Dr Dr gezdi sonunda parça verdi öyle bilindiği Dr erken yaşta menopoza giren kadınlar da daha sık karsilasiyoruz demişti bununla ilgili sağlık kontrollerini ihmal etme derim
 
Evet bir anne mağduru daha.
Anne babayla ,ama özellikle anne ile olan sorunlar atlatılamıyor ve her bulduğu boşlukta yüzeye çıkıyor.
Ve onlarla olan sağlıksız iletişim bizi sağlıksız kararlar almaya yönlendiriyor.
Umarım hayatınızı tekrar düzene sokarsınız.
Çok haklısınız. Ben de atlatamıyorum ve unutamıyorum.
İçimde hep tarifsiz bir boşluk ve ona karsı hislerimi sorgulayın a kendimi kötü kalpli buluyorum. Sevemiyorum. Hatta zerre kadar sevmiyorum. Anne sevilmez mi? Yok en ufak yok.
Anne baba öz. Son çocuğum. Normal maddiyatta yedirdiler içirdiler yıkadı temiz gezdiriler hiç muhtaç olmadık korudu kolladılar. Nihayetinde evlenip anne de oldum gel gör ki hislerim hiç değişmedi. Onları gördüğüm an öyle bir kin kaplıyor ki hep geçmişin hesabını sormak geliyor.
Hiç istendiğimi hissetmedim. Belki sokağa atmadılar ama sevildiğimi saymadım hiç. Kız cocuk uydum hiç okşayıp sarıldığını sevgiyle öptüğünü bilmiyorum. Bana hiç güzel kızım denmedi. Seni seviyorum denmedi. Belki bunlar yeterli sebep değil ama o sevgisizlik beni hep yedi bitirdi. Kız olduğum için hep itelendim. Hep bastırıldım. Hep başkaları için ezildim. Erkek çocuklar kıymetliydi. Misafirler keza.
Babam mesela bayramda mesela bana bi dondurma parası vermezken hiç akraba bile olmayan tanıdıklara harçlık veriyordu. Yabancıya sorsan dünya iyisi ama aklım almıyor insan Çocuğunu bayram günü dondurma için incitir mi.
Bi keresinde telefonumu karıstırmışlar ve ne bulmuşlarsa benim bi erkek ark var sanmışlar (yoktu. Hatta o dedikleri çocukla en ufak bi görene trafiği yoktu. Öylesine atılmış bi mesaj sonu görüşürüzle bitiyor diye....) o zaman yasım 21 22 civarı. Ne... ligin kaldı ne.... ligim. Babamın cinnetlerinde annem hep onun tarafını tuttu. Günlerce evde gözyaşı. Off öyle uzun ki. Şimdi artık evlendim baska sehir deyim içimdeki sesi susturamıyorum. Artık affetmek iyi geçinmek istiyorum ama her lafımda geçmişi ima ediyorum. Bizi sevmediniz ezdiniz diyorum. Yaslandılar. Pişmanım hata ettik demiyorlar. İyi etmişiz siz de bizim kadar yetiştirin (Mesleki olarak iyi yerlerdeyiz] görelim diyorlar. Meslek sahibi olsak da içimiz kupkuru. İçi mutlu insanlar olamadık. İçimden anneme dokunmak sevmek yaklaşmak vakit geçirmek zerre kadar gelmiyor. Neden böyle kötü kalpliyim neden....
 
Çok haklısınız. Ben de atlatamıyorum ve unutamıyorum.
İçimde hep tarifsiz bir boşluk ve ona karsı hislerimi sorgulayın a kendimi kötü kalpli buluyorum. Sevemiyorum. Hatta zerre kadar sevmiyorum. Anne sevilmez mi? Yok en ufak yok.
Anne baba öz. Son çocuğum. Normal maddiyatta yedirdiler içirdiler yıkadı temiz gezdiriler hiç muhtaç olmadık korudu kolladılar. Nihayetinde evlenip anne de oldum gel gör ki hislerim hiç değişmedi. Onları gördüğüm an öyle bir kin kaplıyor ki hep geçmişin hesabını sormak geliyor.
Hiç istendiğimi hissetmedim. Belki sokağa atmadılar ama sevildiğimi saymadım hiç. Kız cocuk uydum hiç okşayıp sarıldığını sevgiyle öptüğünü bilmiyorum. Bana hiç güzel kızım denmedi. Seni seviyorum denmedi. Belki bunlar yeterli sebep değil ama o sevgisizlik beni hep yedi bitirdi. Kız olduğum için hep itelendim. Hep bastırıldım. Hep başkaları için ezildim. Erkek çocuklar kıymetliydi. Misafirler keza.
Babam mesela bayramda mesela bana bi dondurma parası vermezken hiç akraba bile olmayan tanıdıklara harçlık veriyordu. Yabancıya sorsan dünya iyisi ama aklım almıyor insan Çocuğunu bayram günü dondurma için incitir mi.
Bi keresinde telefonumu karıstırmışlar ve ne bulmuşlarsa benim bi erkek ark var sanmışlar (yoktu. Hatta o dedikleri çocukla en ufak bi görene trafiği yoktu. Öylesine atılmış bi mesaj sonu görüşürüzle bitiyor diye....) o zaman yasım 21 22 civarı. Ne... ligin kaldı ne.... ligim. Babamın cinnetlerinde annem hep onun tarafını tuttu. Günlerce evde gözyaşı. Off öyle uzun ki. Şimdi artık evlendim baska sehir deyim içimdeki sesi susturamıyorum. Artık affetmek iyi geçinmek istiyorum ama her lafımda geçmişi ima ediyorum. Bizi sevmediniz ezdiniz diyorum. Yaslandılar. Pişmanım hata ettik demiyorlar. İyi etmişiz siz de bizim kadar yetiştirin (Mesleki olarak iyi yerlerdeyiz] görelim diyorlar. Meslek sahibi olsak da içimiz kupkuru. İçi mutlu insanlar olamadık. İçimden anneme dokunmak sevmek yaklaşmak vakit geçirmek zerre kadar gelmiyor. Neden böyle kötü kalpliyim neden....
Neden kendine böyle eziyet ediyorsun acaba kötü kalpli olan sen misin onlar mi anne babalık yapmayı becerememişler ne olur kendini suçlama senin bir hatan yok ki ve sana bir şey diyim evladinin saçını okşamayan sevdiğini bell8 etmeyen bir dondurma parasını çok görende vicdan merhamet insanlık aramam ben olsam bende sevemem ama kötü kalpli oldugumdan degil hak etmedikleri icin peki tek sorunları kiz çocuğu olmanmiy di
 
ilk kez böyle birşey yazıyorum... okuyan herkese şimdiden teşekkür ederim.

37 yaşındayım bu yaşıma kadar sadece iki başarısız flörtüm oldu kendimi bildim bileli hep çalışmaya birşeyler yapmaya uğraştım, son çalıştığım işten ise stres yüzünden menapoza girince ayrıldım mecbur annemin evine döndüm.

annemle ilgili ilk travmam 10 yaşındayken kardeşimle yemek yemedik diye intihar etmek istedi ve bunu bir showa dönüştürmesiydi. anneannem ve dedem olaya şahit oldular ve kardeşimle beni bir odaya kilitleyip kızımıza birşey olursa senden biliriz dediler... o günden sonra hep bi güvensizlik ve korku yaşadım... yaz aylarında sürekli anneanneme gittiğimiz için ve saolsun hep annem tarafından itilip kakıldığımız için dedem ve anneannem ve hatta dayım bile rahat rahat bize istediği gibi davranırdı babamı sormayın o hep görevdeydi zaten, ona bişey anlatırsan seni döverizler hep havada uçuştu... ahh birde şımarık yakın akraba çocuğu olayı var ki sanırım hepimiz yaşamışızdır bunu... ama benimki birazcık farklıydı o ne suç yaparsa yapsın fatura herzaman bana kalırdı. çünkü böyle yapmak akraba ilişkilerini kurtarmanın en kolayıydı.

evde bunlar olurken sokakta erkek çocuklarından dayak yerdim hele birgün bir yedimki dayağı ellerinin izi çıktı yüzümde kollarımda her yerimde morluklar... annem zaten biliyordu da karışmıyordu... o gün bana dedi ki git o çocukların evlerine annelerine de ki bak oğulların bana ne yaptı...gittim elbet gittim de kadın kapıyı yüzüme kapadı, başka ne olacaktı ki zaten... o kadar çok üzüntülü anım varki, birgün de annemden dayak yedim, toz aldım beş şişi ters serdim diye aşağıdaki komşu beni kurtarmaya gelene kadar dayak yedim... bu şekilde 6 yıl sessiz sedasız yaşadım... sonrası malum... sözel olarak kendimi savunmaya başladım ama anca boş laf bendeki... zaten iki bişey desem yine cama çıkıp intihar edicem diyordu... benimse yaşım 16. ergenlik... ama hangimiz gerçek anlamda ergendik bilmiyorum.

şimdi diyebilirsinizki ne olacak herkes küçükken yaşayabilir bunları... annemde aynı fikirde...ama sıkıntı şurdaydı akraba çocuklarına veya arkadaşlarıma hiç bunlar olmuyordu onlarada olsaydı bu kadar üzülmezdim.. hani çok zengin bir semtteki tek fakir çocuk olmak gibi buruk birşeydi...sokaktaki değilde evde yapılan duygusal taciz beni gerçekten çok yıprattı. anne-çocuk bağı hiç olmadı... ben hep onun ilişkileri bozulmasın diye suistimal edilen kişi oldum...ve malesef onun bende açtığı yaraları belki kendi beceriksizliğimden birtürlü kapatamadım...

geçen yıl işten mecburen ayrılınca, anneme dönmek zorunda kaldım. çalışırken nasılda sevmeye başlamıştı beni, benimle hava bile atıyordu herkese...şimdiyse evden ya evlenip ya işe girip gitmem gerektiğini, yaşlanan annesi için odaya ihtiyacı olduğunu ima edip duruyor...geçen günlerde babacım hastalandı, hastaneye kaldırdık...adamcağız nasıl inliyor hastanede herkes başında... bir elini ben bir elini annem tuttu...annem hüngür hüngür ağlıyor ama nasıl ağlama ağlarken ne diyordu dersiniz??? benim anacım geçen yıl ameliyat olduğunda böyle inleyemedi bile....bi tuhaf oldum, hemşirelerden utandım...babam zoraki gözlerini açıp anneme baktı....yahu anne dedim anneannem ağrılı bir ameliyat geçirmediki......anneannem kendisi bile hiç canım acımadı dedi defalarca zaten... ben 2 ağır operasyon geçirdim, şimdi birde menapoza girdim ama o annesine ağlıyor...

babam sen takılma dese de ben artık kendim için sürekli ağlıyorum...

anne diyorum yemeğe yardım edeyim mi? yok bugün ben yaparım diyor... 1 saat sonra mutfağa girince ooo hoşgeldin hanımefendi biz kardeşinle bitirdik herşeyi diyor...anne temizlik yapayım bugün diyorum, yok yarın yapılsın diyor...tamam diyorum...sonra bi bakıyorum elinde süpürge makinesi, aman siz rahatsız olmayın diyor...ve herseferinde kavga çıkartıyor...ağzımı açamamki...intihar showlarına gücüm yok...

sadece sabır duası istiyorum... zaten kendime ait hiçbirşeyim yok... o kadar üzülüyorum ki... zaten menapozun verdiği üzüntü var... eski erkek arkadaşım evlenmiş... benim çocuğum bile olmayacak, iş arıyorum... o iki kuruş paramla azcık bi eşya almıştım onlar aklıma geliyor siz bile yar olmadınız diyorum..birsürü şeye hisleniyorum...mantık evliliği yapmak niyetindeyim artık...

sabır duası istiyorum...malum annemin son yapacağı şey...


Bir an benim annemi anlatıyorsunuz zannettim. O da aynen böyle psikolojik sıkıntıları var normal değil zaten. Sizi anlıyorum. Ama 37 yaşındaymıssınız yeni bir iş bulup o evden ayrılma imkanınız yok mu? Kendi ayaklarınız üzerinde durabilirsiniz bence.
 
Yani birazdan yazacaklarımı en son söyleyecek kisiyim.aile bağları herşeyin üzerinde gelir benim için ama sizin ailenizle bağınız olmasin gerçekten. hayatınızdan ilelebet çıkarın onlari yoksa hayatınızın geri kalanına devam edemeyeceksiniz.sizi okurken için daraldı benim intihar edesim geldi
 
Kendi düzeninizi kuracağınız saygı ve huzur içinde sevilip seveceğiniz bi yuva diliyorum size :dua: menapoz konusuda benim yengem 54 yaşında anne oldu hiçbir şey için geç değil. Ve kendiniz doğurmasanız dahi ihtiyacı olan bir çocuğa en güzel en iyi anne olacağınızdan süphem yok. O evde oldukça yaralarınız kabuk bağlasa bile sürekli kaşınıp tekrar kanatılıcak. İnşallah tez zamanda bu sıkıntıdan kurtulursunuz
 
Neden kendine böyle eziyet ediyorsun acaba kötü kalpli olan sen misin onlar mi anne babalık yapmayı becerememişler ne olur kendini suçlama senin bir hatan yok ki ve sana bir şey diyim evladinin saçını okşamayan sevdiğini bell8 etmeyen bir dondurma parasını çok görende vicdan merhamet insanlık aramam ben olsam bende sevemem ama kötü kalpli oldugumdan degil hak etmedikleri icin peki tek sorunları kiz çocuğu olmanmiy di
Tek sebep o değildir ben de boyun eğen olmadım. Hep sorguladım belki o coğrafyada makbul bi yapım olmadı. Okudum ilerledi derken kabına hiç sığmadım onlar ezdikçe ben catıstım falan filan.
En büyük travmayı yasadığımda 8 9 yasındayım. Bi gün annem dedi ki bana
Senin yüzünden yıllarca evimde huzur olmadı. Güya ben 2 3 yasında bi laf etmişim o cümleden sebep babamla arası bozulmuş. Düşün ya buna inanmış ciddi ciddi ve bi de bana aktardı.
Aynı yaslarda yine 8 9 da öğreniyorum ki dogdugumda kız oldugu mu görüyor ve yıllarca yokmuşum gibi davranıyor babam. Kimbilir kac yıl. Hiç fotom yok mesela. En küçüklük 4_5 falan.
Bazı anlar vardır bi cümle bi ima cok sey anlatır bi hayatı özetler...
Bunları öğreniyor anlatan annem. Bi insan evladına bunları neden aktarır. Dön istememişsin istemiyorsun ve evde mutsuzluk sebebi görülüyorsun.
4 5 yasında yaramazlık edip söz dinlemediğimde beni döverken fahişesi derdi bana. Annemden nefret ederdim. Benim de kızım var. Bazen cok bağırıyorum hatta el de kaldırdığım oldu ama kötü söz demedim. Ve cokca sarılır öperim. Seni seviyorum derim. Sana bayılıyorum derim. Şimarsın kuzum. Kendini muazzam değerli hissettiği yer evi olsun.
 
Son düzenleme:
Back