Geçmiş olsun, size dua edeceğim.
Tülay Kök’ün çok sevdiğim bir sözü var “İnsan güzel olanı sever. Çirkin bir şeyi seviyorsanız o bağımlılıktır, sevgi değil.”
Burdan başlayın, yani sevgiyi böyle tanımlamanıza ne neden oldu?
Onun yaptıklarını aldatana kadar sineye çekmenizin kökeninde ne yatıyor?
Hangi şemalarınız?
Bu zorlu bir süreç. İki çocukla bir enkaz. Ama siz bunu aşacaksınız. Sonrasında küllerinizden doğacaksınız. Bu krizi fırsata çevireceksiniz.
Yeniden dünyaya getireceksiniz kendinizi.
Yeni hayatınıza hoş geldiniz.
Kaygı veren, güvensiz, var gibi görünen yok hükmündeki biri silindi hayatınızdan.
Eviniz daha güvenli, siz ve yavrularınız manevi bir tehditle yaşamıyorsunuz artık.
Evet hayatta imtihan hep var, ama somut bir tehditi diskalifiye ettiniz en azından
Dileğim, her gününüz bir öncekinden güzel geçsin.
Kendinize zaman tanıyın. Sıkmayın, gereksiz güçlülük pozu kesmeyin, acınızı yaşayın ki o bedeninizde uğradığı heryeri çelikleyecek. Acıdan kaçarsanız üstünüze yıkılır ilerde.
Ağlayın, paylaşın, yazın, çizin, sağaltın..
Kolaylıklar diliyorum
ama içten içe aklıma da gelmiyor değildi. Çok geçmedi bir gün yakaladım. Meğer ben körmüşüm hatta baya kör. Hemen o hafta dava açtım anlaşmalı ayrıldım. Ama yinede içim içimi yiyor ben çok seviyordum bana bunu nasıl yaptı diye. Acaba diyorum ben mi abarttım acaba o da beni seviyormuydu. Boşanma sürecinde arıyordu işlmeler için heh diyordum şimdi özür dileyecek ama değil. Gel zaman git zaman yaptığımın çok doğru olduğunu anladım. Ama evet ilk başta çok düşündüm seviyorum diye. Sevgi değilmiş bendeki alışkanlıkmış. Karşı tarafı da gözümde çok büyüttüğüm için yaptıklarını ona yakıştıramadığım için seviyorum sanmışım.
