Sevdiğini özleyenler buyurun

4 ihtimal var
1. 3 ay 12 gün + 158 gün = 260 gün
2. 3ay 19 gün + 158 gün = 267 gün
3. 3 ay 12 gün + 360 gün = 462 gün
4. 3ay 19 gün +360 gün = 469 gün

Dua edin 260 olsun :KK25:
 
Gecelere gün bağladım
Uykulara can doğradım
Bil ki gözlerimi bile
Sensiz üst üste yummadım gülüm...


[video=youtube;cy_5fN6fyMQ]http://www.youtube.com/watch?v=cy_5fN6fyMQ[/video]

ŞAFAK: 86
... KARS ...
 
Gittiğin yollarında ardına düşemedim,
Ellerini tutarak gitme kal diyemedim...
Kuşların kanadında sana selam yolladım,
Gündüzleri yas tutup, geceleri ağladım...

Kanadı kırılmış kuşlar gibiyim,
Göklerden uzakta sevdalardayım...
Bahara küs olmuş kışlar gibiyim
Bu koca şehirde sensiz yalnızım...


[video=youtube;PPQ7tRRCrRw]http://www.youtube.com/watch?v=PPQ7tRRCrRw[/video]

Sevdiğim yokluğunda geceler sabah olmaz,
Güneş doğsa geceme gözlerin gibi doğmaz...
Yüreğim kuşlar gibi her rüzgarda ürperir,
Sensiz geçen her günüm, sanki bana yıl gelir...

Kanadı kırılmış kuşlar gibiyim
Göklerden uzakta sevdalardayım
Bahara küs olmuş kışlar gibiyim
Sensiz bu şehirde yapayalnızım...


... Şafak: 85 ...
... KARS ...
 

Ahmet Selçuk İlkan'dan

Kanatsa da içimi gidişin
Dokunma gözyaşlarıma
Soluksuz bitsin bu sevda
Ağlasın ağlasın bu şehir aşkımıza

Senden sonra aynalar benden kaçtı
Umutlar elimi bıraktı uykular bana küstü
Şimdi sırtımda gecenin yağmurları
Başımda Kasım rüzgarları
Ve dilimde hep o şarkı
Seni o kadar çok sevdim ki
Gel gör ki bağıramadım seni hiç bir yerde
Çağıramadım, şımartamadım seni şımaramadım
Nedense hep son vapurlarda bekledim seni
Hep son trenlerde karıştım o kör kalabalıklara
Kimselere gelmediğini sana da sevdiğimi söyleyemedim
Oysa oysa seni o kadar çok sevdim ki
 
yılda sadece 2 ay ayrılık yaşıyoruz, onda da akşamları netten görüşüyoruz.
şimdi bana sitem edersiniz kızlar, bu da ayrılık mı diye değil mi?
10 ay boyunca nerdeyse 7-24 beraber olup, herşeyi beraber yapıp, aynı yerde çalışıp,
daha sonra kokusuna hasret kalmak inanın çok zor geliyor. :KK43:
 
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ

Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...


NAZIM HİKMET
 
NE KADAR UZAKTA OLURSAN OL.....


76js.gif
 
Son düzenleme:
Canım, Sevdiğim, Yüreğim
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır...
...Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan.
Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.

Yılmaz Güney
 
YÜREĞİMİN YARISI

Kimsenin yokluğu bu kadar korkutmazdı beni.
Kendimi zor günlerin adamı görürdüm ya,
Hiçbir güçlüğün beni, bırak yıkmayı, sendeletmeyeceğini bile düşünürdüm.
Oysa şimdi yarımım.
Ve sen böylesine uzakken benden, hiçbir zaman tam olamayacağımı da biliyorum.
“Tasalanma” diyeceksin, tasalanmayayım; ama, kendime bakıyorum da birkaç umut kırıntısı dışında hiçbir şey göremiyorum.
Nerede olduğunu bilmek ya da döneceğin umuduyla yaşamak da kandırmıyor beni.
Her sabaha sensiz uyanmaktan, her günün sensiz geçmesinden korkuyorum artık.
Bu yüzden uyanmak istemiyorum “uyuduğum uykuları”…
Ve geceler…
Ne yıldızları görüyorum ne gecenin sesini duyabiliyorum.
Saniyelerin ne kadar uzun olduğunu görüp şaşırıyorum.
Bildiğim bütün hasret şarkılarını art arda ekleyip söylüyorum.
Sesimi kendim bile duymuyorum.
Senden bir iz göreceğim diye sokaklara çıkmıyorum artık.
Bu kentin her yerinde sen varsın biliyorum.
Yokluğunu kabul etmek böylesine zorken hiç olmama ihtimalini düşünemiyorum bile.
Bekleyeceğim seni.
Zor olacak, çok zor olacak; ama, bekleyeceğim.
Bu yarım yüreğin diğer yarısı, yani sen…
Geleceksin değil mi?

Mehmet Coşkundeniz​
 
Birbirine "Yâr" kılınanlar, birbirlerine Allah'ın emaneti olurmuş.
Şükürler olsun "Seni" Yüreğime emanet eyleyene..
 
X