2017' nin başından beri iş yerinde bir arkadaşla yakınlaşma yaşadık. Her şey bir anda gelişti açıkçası ama sürekli beraber olduğumuz halde bir türlü açılmıyordu. Ben de benden hoşlanmadığını, yakın zamanda bitirdiği ilişkisine yara bandı olarak kullandığını düşündüğüm için sürekli 'arkadaşız' vurgusu yapıyordum ama bir şeyler hissetmeye başladım bir süre sonra. Zaman zaman bu durum beni çok gerdi ve bu aramızda da gerginliklere sebep oldu. Belirsizlikten nefret ederim ve ona ortam yarattığım halde bir türlü açılmadı.
Dünya görüşü olarak benzer ama inanç yönünde ayrılan insanlarız. Ailelerimiz farklı, onun ailesi daha muhafazakar, benim ailemin durumu onlardan daha iyi ve bunu şaka ile karışık sürekli olarak sorun yaptı. Sen zenginsin, ben zengin kız istemem yoksa seni kaçırmazdım gibi. Bazı konularda çok çatıştık, tartıştık ama birbirimize hak verip orta noktayı bulduk sonunda. Biraz da onun özverisiyle, ben anlaşması çok kolay bir insan değilim ama ilişkide fedakarlık yaparım. Buna rağmen inatla açılmıyor olması bana karşı bir şey hissetmediğini, yalnızca şu anki sorumluluk hissetmeden duygusal anlamda tatmin olma durumunu sevdiğini düşündüm ve mümkünse artık samimi olmak istemediğimi söyledim.
Ben böyle davranınca açılmak aklına geldi; 'Senden hoşlanıyorum ama ne zaman sana yaklaşsam biz hayat görüşümüz farklı olduğu için tartıştık. İki gün önceki tartışmada (benim en yakın arkadaşlarımın arasında erkekler de var ve biz tatile gideriz sık sık) ben beraber olamayacağımızı anladım ve mantığımda bitirdim. Bunu sana ümit vermek olarak görmüyorum, senden hoşlanıyorum ve hoşlandığım kızla flörtleştim benim için güzel bir anı vs' dedi. Ben de benim onun duygularından haberdar olmadığımı, kendi kendine düşünüp, yargılayıp karar verdiğini, benim söz hakkım olmamasının bana haksızlık olduğunu söyledim. Arkadaş olarak ben'i bildiğini, ilişkideki sınırlarımı bilmediğini, ön yargılı davrandığını ve potansiyel bir mutlu olma ihtimalimiz varsa buna yazık olduğunu söyledim. İsterse bu duygularını bilerek iletişime devam edebileceğimizi, ama aramızda bir şey olamaz diye bütün kapıları kapatmamamızı söyledim. O da inatla fikrinin sabit olduğunu, hala benden hoşlandığını ama mantığında bitirdiğini söyledi. Ben de o zaman ısrar etmenin yersiz olduğunu, mutlu olmasını dilediğimi söyledim.
Ben çok kuvvetli duygular hissetmediğim için buraya kadar sorun yok, zaten bir ilişkiye başlayıp birbirimize uygun olmadığımızı da anlayabilirdik, tek bozulduğum nokta olaya beni katmadan kendi kendine karar verip yargılaması oldu. Ben gerçekten hoşlanıyor mu diye düşünürken o hoşlanmış, kendince benim davranışlarımı tartmış ve beraber olamayacağımıza karar vermiş, her şey kendi beyninde gerçekleşmiş benim haberim bile yok. Bir de bana dedi ki; senden hoşlandım ama uygun olmadığımızı anladım, bu suçsa suçluyum. Dedim ki suç değil, benim bilmemem sorun olan kısım zaten. O zaman görüşmek istemediğimi , samimi olmak istemediğimi söyledim. Buna çok bozuldu. Şu anki gibi olmak istediğini, durumunu bozmak istemediğini, konuşup bir şeyler paylaşmamanın saçma olduğunu söyledi. Ben de birbirimize karşı bir şey hissederken arkadaşmış gibi davranmanın gereksiz olduğunu, daha yoğun duygulara sebep olmamak için iş harici konuşmamız gerektiğini söyledim. Zaten ben 8-9 ay kadar daha o iş yerindeyim, sonra terfi ile başka bir yere geçeceğim. İnatla kafasında kurup bana söz hakkı tanımamasına çok sinirlendim ve cevap bile beklemeden en son mesajıma, her yerden engelledim. Pazartesiye kadar bana hiçbir şekilde ulaşamaz, iş yerinde nasıl davranmalıyım bilmiyorum. Açık ofiste çalışıyoruz ama benim departmanımın kullanabildiği kapalı bir ofis daha var, orada çalışabilirim. İş konusunda benim çalışma arkadaşımla çalışabileceğini söyledim, hayır seninle çalışırım dedi, arkadaşıma mı yönlendirmeli miyim bana gelirse, yoksa kısaca yardımcı olup hiçbir şey olmamış gibi mi davranmalıyım? Kesinlikle onun dediği gibi arkadaş kalmak istemiyorum, engellemekle iyi mi yapmışım, bundan sonraki adımım ne olmalı? Ben benden hoşlandığını, şu durumda sorumluluk hissetmeden benim varlığımın ona iyi geldiğini düşünüyorum ve bunu onun açısından devam ettirmek istemiyorum. Hiç sanmıyorum çok inatçıdır ve kararlıdır ama geri dönmek isterse kabul etmem bile bile lades olur değil mi?
Dünya görüşü olarak benzer ama inanç yönünde ayrılan insanlarız. Ailelerimiz farklı, onun ailesi daha muhafazakar, benim ailemin durumu onlardan daha iyi ve bunu şaka ile karışık sürekli olarak sorun yaptı. Sen zenginsin, ben zengin kız istemem yoksa seni kaçırmazdım gibi. Bazı konularda çok çatıştık, tartıştık ama birbirimize hak verip orta noktayı bulduk sonunda. Biraz da onun özverisiyle, ben anlaşması çok kolay bir insan değilim ama ilişkide fedakarlık yaparım. Buna rağmen inatla açılmıyor olması bana karşı bir şey hissetmediğini, yalnızca şu anki sorumluluk hissetmeden duygusal anlamda tatmin olma durumunu sevdiğini düşündüm ve mümkünse artık samimi olmak istemediğimi söyledim.
Ben böyle davranınca açılmak aklına geldi; 'Senden hoşlanıyorum ama ne zaman sana yaklaşsam biz hayat görüşümüz farklı olduğu için tartıştık. İki gün önceki tartışmada (benim en yakın arkadaşlarımın arasında erkekler de var ve biz tatile gideriz sık sık) ben beraber olamayacağımızı anladım ve mantığımda bitirdim. Bunu sana ümit vermek olarak görmüyorum, senden hoşlanıyorum ve hoşlandığım kızla flörtleştim benim için güzel bir anı vs' dedi. Ben de benim onun duygularından haberdar olmadığımı, kendi kendine düşünüp, yargılayıp karar verdiğini, benim söz hakkım olmamasının bana haksızlık olduğunu söyledim. Arkadaş olarak ben'i bildiğini, ilişkideki sınırlarımı bilmediğini, ön yargılı davrandığını ve potansiyel bir mutlu olma ihtimalimiz varsa buna yazık olduğunu söyledim. İsterse bu duygularını bilerek iletişime devam edebileceğimizi, ama aramızda bir şey olamaz diye bütün kapıları kapatmamamızı söyledim. O da inatla fikrinin sabit olduğunu, hala benden hoşlandığını ama mantığında bitirdiğini söyledi. Ben de o zaman ısrar etmenin yersiz olduğunu, mutlu olmasını dilediğimi söyledim.
Ben çok kuvvetli duygular hissetmediğim için buraya kadar sorun yok, zaten bir ilişkiye başlayıp birbirimize uygun olmadığımızı da anlayabilirdik, tek bozulduğum nokta olaya beni katmadan kendi kendine karar verip yargılaması oldu. Ben gerçekten hoşlanıyor mu diye düşünürken o hoşlanmış, kendince benim davranışlarımı tartmış ve beraber olamayacağımıza karar vermiş, her şey kendi beyninde gerçekleşmiş benim haberim bile yok. Bir de bana dedi ki; senden hoşlandım ama uygun olmadığımızı anladım, bu suçsa suçluyum. Dedim ki suç değil, benim bilmemem sorun olan kısım zaten. O zaman görüşmek istemediğimi , samimi olmak istemediğimi söyledim. Buna çok bozuldu. Şu anki gibi olmak istediğini, durumunu bozmak istemediğini, konuşup bir şeyler paylaşmamanın saçma olduğunu söyledi. Ben de birbirimize karşı bir şey hissederken arkadaşmış gibi davranmanın gereksiz olduğunu, daha yoğun duygulara sebep olmamak için iş harici konuşmamız gerektiğini söyledim. Zaten ben 8-9 ay kadar daha o iş yerindeyim, sonra terfi ile başka bir yere geçeceğim. İnatla kafasında kurup bana söz hakkı tanımamasına çok sinirlendim ve cevap bile beklemeden en son mesajıma, her yerden engelledim. Pazartesiye kadar bana hiçbir şekilde ulaşamaz, iş yerinde nasıl davranmalıyım bilmiyorum. Açık ofiste çalışıyoruz ama benim departmanımın kullanabildiği kapalı bir ofis daha var, orada çalışabilirim. İş konusunda benim çalışma arkadaşımla çalışabileceğini söyledim, hayır seninle çalışırım dedi, arkadaşıma mı yönlendirmeli miyim bana gelirse, yoksa kısaca yardımcı olup hiçbir şey olmamış gibi mi davranmalıyım? Kesinlikle onun dediği gibi arkadaş kalmak istemiyorum, engellemekle iyi mi yapmışım, bundan sonraki adımım ne olmalı? Ben benden hoşlandığını, şu durumda sorumluluk hissetmeden benim varlığımın ona iyi geldiğini düşünüyorum ve bunu onun açısından devam ettirmek istemiyorum. Hiç sanmıyorum çok inatçıdır ve kararlıdır ama geri dönmek isterse kabul etmem bile bile lades olur değil mi?