Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Kılıçdaroğlu olduğu sürece benden Millet İttifakına oy çıkmaz çevremde tüm ailemiz Cumhur İttifakına atacağız öyle karar verdikAmacım siyaset yapmak değil sadece bir bilgi paylaşmak istiyorum zira bu bilgiyi paylaşmazsam Kıbrıslı Vecihe ninemin anlattıklarını aktarmadığım için vicdanım sızlar.
Sizleri 40 yıl öncesine götüreyim.
Evet, yağ, tüp, benzin kuyrukları oldu ama bunların yaşanmasının ilk sebebi 1973’te İsraille Arapların yaşadığı Yom Kippur savaşıdır ve savaş sebebiyle tüm dünyada petrol krizinin başlamasıdır, bu kriz yıllarca sürmüştür.
Avrupada insanlar elbise, ayakkabı gibi ihtiyaçları için bile karneye bağlanmıştır, benzin zaten bulmak ne mümkün
Tarih bilgim beni yanıltmıyorsa 1920’lerin sonlarından itibaren başlayan ve ekonomik olarak dünyayı etkileyen büyük buhran sonrası en büyük ekonomik krizlerden biri de yom kippur‘dur.
Diğer sebep Vecihe ninemin ve nice Kıbrıs Türklerinin yaşadıklarıdır, Eoka nedir bilir misiniz? Eoka Kıbrıs‘ta Kıbrıs Türkleri ve Rumlarını acımasızca katleden, kadınlara tecavüz eden, dedeleri, nineleri, çocukları gözünü kırpmadan öldüren eli kanlı bir terör örgütüdür, bir soykırımcıdır.
Yıllarca Kıbrısta öyle katliamlar yapmışlar ki Vecihe ninem ağlayarak anlatırdı yaşadıklarını, bu eli kanlı terör örgütünün amacı Kıbrıs’ı Yunanistan toprağı yapmaktı, 1973 Yom Kippur savaşının sonucu olarak petrol fiyatlarının aşırı artması tüm dünyada ekonomik krize sebep olmuş Türkiye de bu ekonomik krizden ağır bir şekilde etkilenmişti lakin Kıbrıs zor durumdaydı, kanlı örgüt Eoka ne katletmeyi bırakıyordu ne de o pis ellerini Kıbrıstan çekiyordu, Türkiye bir karar vermek zorundaydı, ya Kıbrıslı Türkleri kaderlerine terk edecektik ya da her şeye rağmen Kıbrıs’ı eokaya dolayısıyla Yunanistan’a vermeyecektik.
Türk hükümeti Kıbrıs‘ı kurtarmaya karar verdi, Rahmetli Ecevit ve Rahmetli Erbakan‘ın koalisyon hükümetiydi. (burada bir parantez açayım Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1975’te Erbakan hocanın Milli Selamet partisinde göreve başladı, yağ tüp benzin kuyruklarının sebebini bilir.)
Türkiye olarak Kıbrıs için yapılacak harekatta yalnızdık, hiçbir ülkeden destek göremedik aksine köstek olmaya kalktılar, Ecevit ve Erbakan koalisyon hükümeti muhalefet partilerinin de desteğiyle Kıbrıs‘a harekat düzenledi, benim Vecihe ninem ve 7 evladı ve tüm Kıbrıs Türkleri eoka zulmünden kurtuldu ama zaten Yom Kippur sebebiyle dünyanın kötü giden ekonomisinden etkilenmemiz yanısıra bir de bize utanmadan ekonomik ambargo uyguladılar çünkü biz Kıbrıs’ı Yunan toprağı olmaktan eokadan kurtardık bunu başaracağımızı düşünmediler ve bu ambargo yıllarca sürdü.
Evet yağ kuyruğu, tüp kuyruğu oldu ama biz Türk milleti olarak her zaman yaptığımızı yaptık, ne bir karış toprağımızı verdik, ne zulme sessiz kaldık.
Ben Vecihe ninem sayesinde Kıbrıs gerçekleriyle büyüdüm, siz de tarihi gerçekleri bilin istedim, bugün olsa eminim sizlerde bir karış toprağı dahi vermek, zulme sessiz kalmak yerine yağ kuyruğunda olmayı tercih ederdiniz
Benim yazdığım bu değildi ama :)Kılıçdaroğlu olduğu sürece benden Millet İttifakına oy çıkmaz çevremde tüm ailemiz Cumhur İttifakına atacağız öyle karar verdik
bundan 1 kac sene once onceki secimlerde burda olsaydin her yer gri oluyorduHenüz beni o kadar çileden çıkaracak biri olmadı sanırım
Bunlar iyi günleriniiizbundan 1 kac sene once onceki secimlerde burda olsaydin her yer gri oluyordu
ban bitiyordu devam ayni sekilde cok karisikti buralar duruldu
Tühhh ya kaçırmışımbundan 1 kac sene once onceki secimlerde burda olsaydin her yer gri oluyordu
ban bitiyordu devam ayni sekilde cok karisikti buralar duruldu
Her zaman 1. agizdan duyduguma inanirim birde gordugume ..bazen gorduklerimi inanmayabilirimAmacım siyaset yapmak değil sadece bir bilgi paylaşmak istiyorum zira bu bilgiyi paylaşmazsam Kıbrıslı Vecihe ninemin anlattıklarını aktarmadığım için vicdanım sızlar.
Sizleri 40 yıl öncesine götüreyim.
Evet, yağ, tüp, benzin kuyrukları oldu ama bunların yaşanmasının ilk sebebi 1973’te İsraille Arapların yaşadığı Yom Kippur savaşıdır ve savaş sebebiyle tüm dünyada petrol krizinin başlamasıdır, bu kriz yıllarca sürmüştür.
Avrupada insanlar elbise, ayakkabı gibi ihtiyaçları için bile karneye bağlanmıştır, benzin zaten bulmak ne mümkün
Tarih bilgim beni yanıltmıyorsa 1920’lerin sonlarından itibaren başlayan ve ekonomik olarak dünyayı etkileyen büyük buhran sonrası en büyük ekonomik krizlerden biri de yom kippur‘dur.
Diğer sebep Vecihe ninemin ve nice Kıbrıs Türklerinin yaşadıklarıdır, Eoka nedir bilir misiniz? Eoka Kıbrıs‘ta Kıbrıs Türkleri ve Rumlarını acımasızca katleden, kadınlara tecavüz eden, dedeleri, nineleri, çocukları gözünü kırpmadan öldüren eli kanlı bir terör örgütüdür, bir soykırımcıdır.
Yıllarca Kıbrısta öyle katliamlar yapmışlar ki Vecihe ninem ağlayarak anlatırdı yaşadıklarını, bu eli kanlı terör örgütünün amacı Kıbrıs’ı Yunanistan toprağı yapmaktı, 1973 Yom Kippur savaşının sonucu olarak petrol fiyatlarının aşırı artması tüm dünyada ekonomik krize sebep olmuş Türkiye de bu ekonomik krizden ağır bir şekilde etkilenmişti lakin Kıbrıs zor durumdaydı, kanlı örgüt Eoka ne katletmeyi bırakıyordu ne de o pis ellerini Kıbrıstan çekiyordu, Türkiye bir karar vermek zorundaydı, ya Kıbrıslı Türkleri kaderlerine terk edecektik ya da her şeye rağmen Kıbrıs’ı eokaya dolayısıyla Yunanistan’a vermeyecektik.
Türk hükümeti Kıbrıs‘ı kurtarmaya karar verdi, Rahmetli Ecevit ve Rahmetli Erbakan‘ın koalisyon hükümetiydi. (burada bir parantez açayım Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1975’te Erbakan hocanın Milli Selamet partisinde göreve başladı, yağ tüp benzin kuyruklarının sebebini bilir.)
Türkiye olarak Kıbrıs için yapılacak harekatta yalnızdık, hiçbir ülkeden destek göremedik aksine köstek olmaya kalktılar, Ecevit ve Erbakan koalisyon hükümeti muhalefet partilerinin de desteğiyle Kıbrıs‘a harekat düzenledi, benim Vecihe ninem ve 7 evladı ve tüm Kıbrıs Türkleri eoka zulmünden kurtuldu ama zaten Yom Kippur sebebiyle dünyanın kötü giden ekonomisinden etkilenmemiz yanısıra bir de bize utanmadan ekonomik ambargo uyguladılar çünkü biz Kıbrıs’ı Yunan toprağı olmaktan eokadan kurtardık bunu başaracağımızı düşünmediler ve bu ambargo yıllarca sürdü.
Evet yağ kuyruğu, tüp kuyruğu oldu ama biz Türk milleti olarak her zaman yaptığımızı yaptık, ne bir karış toprağımızı verdik, ne zulme sessiz kaldık.
Ben Vecihe ninem sayesinde Kıbrıs gerçekleriyle büyüdüm, siz de tarihi gerçekleri bilin istedim, bugün olsa eminim sizlerde bir karış toprağı dahi vermek, zulme sessiz kalmak yerine yağ kuyruğunda olmayı tercih ederdiniz
eski konuyu bulsam link atacaktim ama bulamadimTühhh ya kaçırmışım
Hikaye o, reisten başkasına oy vermem diyemiyor da o olmasa bu olmasa diyor. Erbakan da var, geçtim Muharrem İnce'yi.sırf kılıçdaroğluna oy atmamak için tayyip'e oy atacağını söyleyen arkadaşlara bir şey söylemek istiyorum. arkadaşlar muharrem ince gibi bir seçeceğiniz de var. oy atın demiyorum ama adamı biraz dinleyin çok değil bir kaç tane videosunu izleyin tek bir yanlış cümlesini bulursanız, dedikleri mantıksız gelirse kafanıza yatmazsa oy atmayın ama bir dinleyin derim ben.
Ağlayarak izledim bütün gerçekliği yüzlerine çarpmış ama tabi yüzleri varsa
Dediklerinde eksiği yok fazlası var. Ben de şahit oldum (birebir AFAD yetkilileriyle muhatap olmadım ama muhatap olan ekibimin sitemine defalarca tanık oldum). Böyle büyük bir afette bile karar verme yetisinden yoksunlar. En ufak bir şey için bile izin istiyorlar. Kimse sorumluluk almak istemediği için o üstüne soruyor, üstü üstüne soruyor, saniyeler onemliyken saatler harcaniyor.
Sacmaliklarla dolu bir şey.
Ayrıca deprem gece dörtte oldu, bizim ilk ekip (ki onların tamamı iyi egitimli gönüllü arama kurtarmacilardan oluşuyor) sabahın erken saatlerinde havaalanına gitmiş. Onları saatlerce beklemişler. Çok sık uçuş vardı afet bölgesine ama oraya xden yden önce arama kurtarmaci gitmesi lazım, en yardımı dokunacak insana neden öncelik vermiyorsunuz? Keza benim gittiğim grup da saat akşam 6 gibi tam kadro havaalanindalardi, şehre indigimiz saat sabah 6ydi. Sonra bir boy da bizi alacak otobüs bekledik.
Hatta WhatsApp mesajlarında buldum, saat 6.30da inmisiz, 8.15de bizi götürmek istemeyen şoförle uğraşıyoruz ilçeye varisimiz 12.15Eki Görüntüle 3215323
Neden yani ya neden? En öncelik neden arama kurtarmaya verilmiyor, saatler bu kadar onemliyken.
Ve ilk giden ekip 24 saat olmadan oraya ulaşmışti, hemen işe başlamak istemiş. AFAD yetkilileri 'dinlenin,malzemeniz yok' demiş (malzemeler bakanın da dediği gibi ilerleyen günlerde geldi) . Ki malzemesiz de en azından ses dinleme vs yapılabilirdi.
O kadar kızgın ve sinirli ki herkes
Kesinlikle bir afet planı yok (zaten bakarsanız işin basinda afetle uzaktan yakından ilgisi olan insanlar da yok, liyakat yok).
AFAD yönetim başkanı palakoglu ilahiyatçı yazar. Adamın afet yonetimiyle ne ilgisi var ne bilgisi.
Bunca yaşanan olaylardan sonra Hiç ders alınmamış ki depremden sonra atanana bakın; Eki Görüntüle 3215318
Ben de sosyoloji mezunuyum, ustelik ilk arama kurtarma egitimimi 2011de almıştım, zamanında afet bilinciyle ilgili projeler yaptık, çok ilgili olduğum alan. Ama ben kendimi de yetkili göremem böyle iş için. Ne münasebet ya, sosyolog ne
Ya da Karabük üniversitesi Safranbolu mimarlık fakültesine atanan adam, ilahiyatçı Muhittin Kapanşahin.
Yani bu nedir? Başımıza gelen felaket deprem değil liyakatsizlik. Ben eminim Afet koordinasyon merkezinin başına hayatını bu işe vermiş ateş gibi insanlardan biri gecseydi hem oncesinde plan programını yapardi , yetersizliklerini görür bilir onların üzerinde çalışırdı hem de afet sonrası koordinasyonunu güzelce yapardi. belki ölü sayısı büyük derecede azalirdi.
Ben eminim her yere liyakat sahipleri atanıp onlar da denetlense bu kadar yeni bina imkanı yok yıkılmazdi.
Diyorlar ki 'oradan fay hattı geçmiş,ondan'
E , diri fay hattı altından geçen yere neden site yapıldı o zaman? Bu da liyakatsizlik değil mi?
En çok duyduğum şey 'is makinası yok' cümlesi..ya biz ohalde değil miyiz? İnşaat ülkesi değil miyiz? Devlet her inşaat firmasının belli sayıda iş makinasini bir hafta bu bölgeye gönderme zorunlulugu verse o acil durumda olmaz mıydı? Ya da başka bir çözüm bulunamaz miydi?
Çok üzücü gerçekten ya bu devirde böyle yıkım yaşamak, şapkayı önüne alıp eksik yönlerini düşünmek yerine 'allahin takdiri, bu büyüklükte depreme yapacak bir şey yoktu' demek, hala üstüne ders almayıp önemli kadrolara bilgisiz insanlar atamak...
Bunun meali 'biz hiç ilerleme katetmeyecegiz, yirmi yıl önce neyse bugün de o, yirmi yıl daha böyle. Hadi Allah'a emanet olun' demektir.
Benim ekibim bile (tamamen egitmeninden, kurtarmacisina,yoneticisine kimsenin bir kuruş almadigi bir kurum) depremden döndükten sonra günlerce toplantı yaptı "bizim hatalarimız neydi / neden malzemelerimiz bizden sonra geldi / neden daha önceden belediyelerden bize acil durumda araç temini için söz almadık da ilk anlar buna vakit harcadık/ neyi daha düzgün yapsak daha cok insan kurtarırdik/ neden Türkiye'nin her yerinde,deprem şehirlerinde bir oluşum içine girmedik" vs vs adamlar hala bunu konuşuyorlar, olduklarından ileri gitmeye çalışıyorlar.
Çünkü yapılması gereken her zaman ozelestiridir.
Bu ülke resmen ozelestiri yeteneğini kaybetti
Aradığım yorum burada … aynı şekilde düşünüyorum . Muharrem İnce nin katıldığı programlarda ki konuşmalarının çoğunu izledim hala da izliyorum . Kesinlikle gönül rahatlığıyla oyum ona .sırf kılıçdaroğluna oy atmamak için tayyip'e oy atacağını söyleyen arkadaşlara bir şey söylemek istiyorum. arkadaşlar muharrem ince gibi bir seçeceğiniz de var. oy atın demiyorum ama adamı biraz dinleyin çok değil bir kaç tane videosunu izleyin tek bir yanlış cümlesini bulursanız, dedikleri mantıksız gelirse kafanıza yatmazsa oy atmayın ama bir dinleyin derim ben.
Dediklerinde eksiği yok fazlası var. Ben de şahit oldum (birebir AFAD yetkilileriyle muhatap olmadım ama muhatap olan ekibimin sitemine defalarca tanık oldum). Böyle büyük bir afette bile karar verme yetisinden yoksunlar. En ufak bir şey için bile izin istiyorlar. Kimse sorumluluk almak istemediği için o üstüne soruyor, üstü üstüne soruyor, saniyeler onemliyken saatler harcaniyor.
Sacmaliklarla dolu bir şey.
Ayrıca deprem gece dörtte oldu, bizim ilk ekip (ki onların tamamı iyi egitimli gönüllü arama kurtarmacilardan oluşuyor) sabahın erken saatlerinde havaalanına gitmiş. Onları saatlerce beklemişler. Çok sık uçuş vardı afet bölgesine ama oraya xden yden önce arama kurtarmaci gitmesi lazım, en yardımı dokunacak insana neden öncelik vermiyorsunuz? Keza benim gittiğim grup da saat akşam 6 gibi tam kadro havaalanindalardi, şehre indigimiz saat sabah 6ydi. Sonra bir boy da bizi alacak otobüs bekledik.
Hatta WhatsApp mesajlarında buldum, saat 6.30da inmisiz, 8.15de bizi götürmek istemeyen şoförle uğraşıyoruz ilçeye varisimiz 12.15Eki Görüntüle 3215323
Neden yani ya neden? En öncelik neden arama kurtarmaya verilmiyor, saatler bu kadar onemliyken.
Ve ilk giden ekip 24 saat olmadan oraya ulaşmışti, hemen işe başlamak istemiş. AFAD yetkilileri 'dinlenin,malzemeniz yok' demiş (malzemeler bakanın da dediği gibi ilerleyen günlerde geldi) . Ki malzemesiz de en azından ses dinleme vs yapılabilirdi.
O kadar kızgın ve sinirli ki herkes
Kesinlikle bir afet planı yok (zaten bakarsanız işin basinda afetle uzaktan yakından ilgisi olan insanlar da yok, liyakat yok).
AFAD yönetim başkanı palakoglu ilahiyatçı yazar. Adamın afet yonetimiyle ne ilgisi var ne bilgisi.
Bunca yaşanan olaylardan sonra Hiç ders alınmamış ki depremden sonra atanana bakın; Eki Görüntüle 3215318
Ben de sosyoloji mezunuyum, ustelik ilk arama kurtarma egitimimi 2011de almıştım, zamanında afet bilinciyle ilgili projeler yaptık, çok ilgili olduğum alan. Ama ben kendimi de yetkili göremem böyle iş için. Ne münasebet ya, sosyolog ne
Ya da Karabük üniversitesi Safranbolu mimarlık fakültesine atanan adam, ilahiyatçı Muhittin Kapanşahin.
Yani bu nedir? Başımıza gelen felaket deprem değil liyakatsizlik. Ben eminim Afet koordinasyon merkezinin başına hayatını bu işe vermiş ateş gibi insanlardan biri gecseydi hem oncesinde plan programını yapardi , yetersizliklerini görür bilir onların üzerinde çalışırdı hem de afet sonrası koordinasyonunu güzelce yapardi. belki ölü sayısı büyük derecede azalirdi.
Ben eminim her yere liyakat sahipleri atanıp onlar da denetlense bu kadar yeni bina imkanı yok yıkılmazdi.
Diyorlar ki 'oradan fay hattı geçmiş,ondan'
E , diri fay hattı altından geçen yere neden site yapıldı o zaman? Bu da liyakatsizlik değil mi?
En çok duyduğum şey 'is makinası yok' cümlesi..ya biz ohalde değil miyiz? İnşaat ülkesi değil miyiz? Devlet her inşaat firmasının belli sayıda iş makinasini bir hafta bu bölgeye gönderme zorunlulugu verse o acil durumda olmaz mıydı? Ya da başka bir çözüm bulunamaz miydi?
Çok üzücü gerçekten ya bu devirde böyle yıkım yaşamak, şapkayı önüne alıp eksik yönlerini düşünmek yerine 'allahin takdiri, bu büyüklükte depreme yapacak bir şey yoktu' demek, hala üstüne ders almayıp önemli kadrolara bilgisiz insanlar atamak...
Bunun meali 'biz hiç ilerleme katetmeyecegiz, yirmi yıl önce neyse bugün de o, yirmi yıl daha böyle. Hadi Allah'a emanet olun' demektir.
Benim ekibim bile (tamamen egitmeninden, kurtarmacisina,yoneticisine kimsenin bir kuruş almadigi bir kurum) depremden döndükten sonra günlerce toplantı yaptı "bizim hatalarimız neydi / neden malzemelerimiz bizden sonra geldi / neden daha önceden belediyelerden bize aciluu durumdaaraç temini için söz almadık da ilk anlar buna vakit harcadık/ neyi daha düzgün yapsak daha cok insan kurtarırdik/ neden Türkiye'nin her yerinde,deprem şehirlerinde bir oluşum içine girmedik" vs vs adamlar hala bunu konuşuyorlar, olduklarından ileri gitmeye çalışıyorlar.
Çünkü yapılması gereken her zaman ozelestiridir.
Bu ülke resmen ozelestiri yeteneğini kaybetti
Dediklerinde eksiği yok fazlası var. Ben de şahit oldum (birebir AFAD yetkilileriyle muhatap olmadım ama muhatap olan ekibimin sitemine defalarca tanık oldum). Böyle büyük bir afette bile karar verme yetisinden yoksunlar. En ufak bir şey için bile izin istiyorlar. Kimse sorumluluk almak istemediği için o üstüne soruyor, üstü üstüne soruyor, saniyeler onemliyken saatler harcaniyor.
Sacmaliklarla dolu bir şey.
Ayrıca deprem gece dörtte oldu, bizim ilk ekip (ki onların tamamı iyi egitimli gönüllü arama kurtarmacilardan oluşuyor) sabahın erken saatlerinde havaalanına gitmiş. Onları saatlerce beklemişler. Çok sık uçuş vardı afet bölgesine ama oraya xden yden önce arama kurtarmaci gitmesi lazım, en yardımı dokunacak insana neden öncelik vermiyorsunuz? Keza benim gittiğim grup da saat akşam 6 gibi tam kadro havaalanindalardi, şehre indigimiz saat sabah 6ydi. Sonra bir boy da bizi alacak otobüs bekledik.
Hatta WhatsApp mesajlarında buldum, saat 6.30da inmisiz, 8.15de bizi götürmek istemeyen şoförle uğraşıyoruz ilçeye varisimiz 12.15Eki Görüntüle 3215323
Neden yani ya neden? En öncelik neden arama kurtarmaya verilmiyor, saatler bu kadar onemliyken.
Ve ilk giden ekip 24 saat olmadan oraya ulaşmışti, hemen işe başlamak istemiş. AFAD yetkilileri 'dinlenin,malzemeniz yok' demiş (malzemeler bakanın da dediği gibi ilerleyen günlerde geldi) . Ki malzemesiz de en azından ses dinleme vs yapılabilirdi.
O kadar kızgın ve sinirli ki herkes
Kesinlikle bir afet planı yok (zaten bakarsanız işin basinda afetle uzaktan yakından ilgisi olan insanlar da yok, liyakat yok).
AFAD yönetim başkanı palakoglu ilahiyatçı yazar. Adamın afet yonetimiyle ne ilgisi var ne bilgisi.
Bunca yaşanan olaylardan sonra Hiç ders alınmamış ki depremden sonra atanana bakın; Eki Görüntüle 3215318
Ben de sosyoloji mezunuyum, ustelik ilk arama kurtarma egitimimi 2011de almıştım, zamanında afet bilinciyle ilgili projeler yaptık, çok ilgili olduğum alan. Ama ben kendimi de yetkili göremem böyle iş için. Ne münasebet ya, sosyolog ne
Ya da Karabük üniversitesi Safranbolu mimarlık fakültesine atanan adam, ilahiyatçı Muhittin Kapanşahin.
Yani bu nedir? Başımıza gelen felaket deprem değil liyakatsizlik. Ben eminim Afet koordinasyon merkezinin başına hayatını bu işe vermiş ateş gibi insanlardan biri gecseydi hem oncesinde plan programını yapardi , yetersizliklerini görür bilir onların üzerinde çalışırdı hem de afet sonrası koordinasyonunu güzelce yapardi. belki ölü sayısı büyük derecede azalirdi.
Ben eminim her yere liyakat sahipleri atanıp onlar da denetlense bu kadar yeni bina imkanı yok yıkılmazdi.
Diyorlar ki 'oradan fay hattı geçmiş,ondan'
E , diri fay hattı altından geçen yere neden site yapıldı o zaman? Bu da liyakatsizlik değil mi?
En çok duyduğum şey 'is makinası yok' cümlesi..ya biz ohalde değil miyiz? İnşaat ülkesi değil miyiz? Devlet her inşaat firmasının belli sayıda iş makinasini bir hafta bu bölgeye gönderme zorunlulugu verse o acil durumda olmaz mıydı? Ya da başka bir çözüm bulunamaz miydi?
Çok üzücü gerçekten ya bu devirde böyle yıkım yaşamak, şapkayı önüne alıp eksik yönlerini düşünmek yerine 'allahin takdiri, bu büyüklükte depreme yapacak bir şey yoktu' demek, hala üstüne ders almayıp önemli kadrolara bilgisiz insanlar atamak...
Bunun meali 'biz hiç ilerleme katetmeyecegiz, yirmi yıl önce neyse bugün de o, yirmi yıl daha böyle. Hadi Allah'a emanet olun' demektir.
Benim ekibim bile (tamamen egitmeninden, kurtarmacisina,yoneticisine kimsenin bir kuruş almadigi bir kurum) depremden döndükten sonra günlerce toplantı yaptı "bizim hatalarimız neydi / neden malzemelerimiz bizden sonra geldi / neden daha önceden belediyelerden bize acil durumda araç temini için söz almadık da ilk anlar buna vakit harcadık/ neyi daha düzgün yapsak daha cok insan kurtarırdik/ neden Türkiye'nin her yerinde,deprem şehirlerinde bir oluşum içine girmedik" vs vs adamlar hala bunu konuşuyorlar, olduklarından ileri gitmeye çalışıyorlar.
Çünkü yapılması gereken her zaman ozelestiridir.
Bu ülke resmen ozelestiri yeteneğini kaybetti
Dediklerinde eksiği yok fazlası var. Ben de şahit oldum (birebir AFAD yetkilileriyle muhatap olmadım ama muhatap olan ekibimin sitemine defalarca tanık oldum). Böyle büyük bir afette bile karar verme yetisinden yoksunlar. En ufak bir şey için bile izin istiyorlar. Kimse sorumluluk almak istemediği için o üstüne soruyor, üstü üstüne soruyor, saniyeler onemliyken saatler harcaniyor.
Sacmaliklarla dolu bir şey.
Ayrıca deprem gece dörtte oldu, bizim ilk ekip (ki onların tamamı iyi egitimli gönüllü arama kurtarmacilardan oluşuyor) sabahın erken saatlerinde havaalanına gitmiş. Onları saatlerce beklemişler. Çok sık uçuş vardı afet bölgesine ama oraya xden yden önce arama kurtarmaci gitmesi lazım, en yardımı dokunacak insana neden öncelik vermiyorsunuz? Keza benim gittiğim grup da saat akşam 6 gibi tam kadro havaalanindalardi, şehre indigimiz saat sabah 6ydi. Sonra bir boy da bizi alacak otobüs bekledik.
Hatta WhatsApp mesajlarında buldum, saat 6.30da inmisiz, 8.15de bizi götürmek istemeyen şoförle uğraşıyoruz ilçeye varisimiz 12.15Eki Görüntüle 3215323
Neden yani ya neden? En öncelik neden arama kurtarmaya verilmiyor, saatler bu kadar onemliyken.
Ve ilk giden ekip 24 saat olmadan oraya ulaşmışti, hemen işe başlamak istemiş. AFAD yetkilileri 'dinlenin,malzemeniz yok' demiş (malzemeler bakanın da dediği gibi ilerleyen günlerde geldi) . Ki malzemesiz de en azından ses dinleme vs yapılabilirdi.
O kadar kızgın ve sinirli ki herkes
Kesinlikle bir afet planı yok (zaten bakarsanız işin basinda afetle uzaktan yakından ilgisi olan insanlar da yok, liyakat yok).
AFAD yönetim başkanı palakoglu ilahiyatçı yazar. Adamın afet yonetimiyle ne ilgisi var ne bilgisi.
Bunca yaşanan olaylardan sonra Hiç ders alınmamış ki depremden sonra atanana bakın; Eki Görüntüle 3215318
Ben de sosyoloji mezunuyum, ustelik ilk arama kurtarma egitimimi 2011de almıştım, zamanında afet bilinciyle ilgili projeler yaptık, çok ilgili olduğum alan. Ama ben kendimi de yetkili göremem böyle iş için. Ne münasebet ya, sosyolog ne
Ya da Karabük üniversitesi Safranbolu mimarlık fakültesine atanan adam, ilahiyatçı Muhittin Kapanşahin.
Yani bu nedir? Başımıza gelen felaket deprem değil liyakatsizlik. Ben eminim Afet koordinasyon merkezinin başına hayatını bu işe vermiş ateş gibi insanlardan biri gecseydi hem oncesinde plan programını yapardi , yetersizliklerini görür bilir onların üzerinde çalışırdı hem de afet sonrası koordinasyonunu güzelce yapardi. belki ölü sayısı büyük derecede azalirdi.
Ben eminim her yere liyakat sahipleri atanıp onlar da denetlense bu kadar yeni bina imkanı yok yıkılmazdi.
Diyorlar ki 'oradan fay hattı geçmiş,ondan'
E , diri fay hattı altından geçen yere neden site yapıldı o zaman? Bu da liyakatsizlik değil mi?
En çok duyduğum şey 'is makinası yok' cümlesi..ya biz ohalde değil miyiz? İnşaat ülkesi değil miyiz? Devlet her inşaat firmasının belli sayıda iş makinasini bir hafta bu bölgeye gönderme zorunlulugu verse o acil durumda olmaz mıydı? Ya da başka bir çözüm bulunamaz miydi?
Çok üzücü gerçekten ya bu devirde böyle yıkım yaşamak, şapkayı önüne alıp eksik yönlerini düşünmek yerine 'allahin takdiri, bu büyüklükte depreme yapacak bir şey yoktu' demek, hala üstüne ders almayıp önemli kadrolara bilgisiz insanlar atamak...
Bunun meali 'biz hiç ilerleme katetmeyecegiz, yirmi yıl önce neyse bugün de o, yirmi yıl daha böyle. Hadi Allah'a emanet olun' demektir.
Benim ekibim bile (tamamen egitmeninden, kurtarmacisina,yoneticisine kimsenin bir kuruş almadigi bir kurum) depremden döndükten sonra günlerce toplantı yaptı "bizim hatalarimız neydi / neden malzemelerimiz bizden sonra geldi / neden daha önceden belediyelerden bize acil durumda araç temini için söz almadık da ilk anlar buna vakit harcadık/ neyi daha düzgün yapsak daha cok insan kurtarırdik/ neden Türkiye'nin her yerinde,deprem şehirlerinde bir oluşum içine girmedik" vs vs adamlar hala bunu konuşuyorlar, olduklarından ileri gitmeye çalışıyorlar.
Çünkü yapılması gereken her zaman ozelestiridir.
Bu ülke resmen ozelestiri yeteneğini kaybetti