Satın almak istediğiniz ya da kullandığınız ürünler ne kadar sağlıklı ve güvenilir?


Canım miktarını tabiki bilemiyoruz ama dünya kozmetiğinde oranlar belirleniyor ve ona göre denetimden geçiyor. Bazen sitenin mantığını ben de anlamıyorum ama sanırım en çok zarar verecek olan maddelere tehlikeli diyorlar. Bu site oldukça kabul gören bir site. Mesela bir üründe dimethicone, paraben ve parfüm varsa, öncelikle parfüme kafadan kırmızı 7-8 veriyor. Bazı parabenlere düşük verirken bazılarına yüksek puan veriyor. Sonuçta bu site kimya analizleri yapan bir site ya da şirket. Ben bu siteyi Ayşenur Yazıcı ve Amerika'da bir bilim kadını olan ve bloğu olan Dr. Ebru'dan öğrenmiştim. Ben bir de cosdna'ya bakarım, karşılaştırma yaparım. Ayrıca dimethicone da bir çeşit vazelindir. Sanırım biliyorsunuzdur bunu

Dediğim gibi miktarı tüketici olarak bizler bilemeyiz. Denetimini yapan, oranları belirleyen kuruluş ve üretici bilir bunu. Allah aşkına hangi marka oran yazıyor ki? Eğer hiçbir markaya miktarının ne kadar kullanıldığını bilmeyip güvenemiyorsanız Nazım Tanrıkulu'nun verdiği reçeteleri yapacaksınız. Bir de Seda Sakacı'nın bir kitabı var. Ben o kitaptaki bilgilerden kendine anti-aging krem yapmıştım ve kullanıyorum
 

Nurlum, hangi ürün içeriğinde dimethicone yazmışım? Ben göremedim. Yazarsan bi bakayım
 
Arkadaşlar Ayşenur Yazıcı'nın makalesinden bir alıntı yaptım, paylaşmak istiyorum sizlerle:

Paraben neden zararlı?

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulundan yapılan açıklamada, paraben maddesinin vücutta toksik etki yaratacak ölçüde biriktiğini gösteren ve insanlarda doğrudan kanser oluşturmasına yönelik kanıtlanmış bilimsel veri bulunmadığını belirtilerek, yapılan bilimsel çalışmalarla konunun bilim dünyası tarafından yakından takip edildiği vurgulandı.
(Haber,CnnTürk sayfasından alıntıdır)

Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun, ilaçlarda ve kozmetik ürünlerde koruyucu olarak kullanılan "paraben" maddesiyle ilgili, 26 Mayıs 2011 tarihinde toplandığı bildirildi.

Açıklamaya göre, toplantıda şu kararlar alındı:

-Parabenler, ilaçlarda ve kozmetik ürünlerde antimikrobik etkileri nedeniyle 1924'ten beri tüm dünyada, koruyucu amaçlı ve çok düşük dozlarda yardımcı madde olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Parabenlerin kimyasal yapılarına göre metil, propil, bütil paraben gibi türevleri vardır.

-Parabenler insan vücudunda östrojen hormonuna benzer etkiler göstermektedir. Ancak bu etkileri, östrojenin binde biriyle 10 milyonda biri kadardır. İlaçta ve kozmetikte en çok kullanılan metil parabenin etkinliği, östrojen etkinliğinin 2 milyon 500 binde biri kadardır. İlaçlarda ve kozmetik ürünlerde bulunan miktarıyla (östrojene uzun dönemde yüksek doza maruz kalmaya bağlı yan etkileri de dahil) östrojenik etki göstermediği kabul edilebilir. Bu nedenle kanserojenik ve endokrin bozucu etki göstermesi beklenmemektedir. Ayrıca, parabenler ilaç veya kozmetik olarak kullanıldığında çok hızlı bir şekilde parçalanarak vücuttan idrarla atılır. Ağız yoluyla alındıklarında ise midedeki asit ortamı nedeniyle parçalanmaları yüksek olup kana geçen miktarı yok denecek kadar azdır.

-Bu maddenin vücutta toksik etki yaratacak ölçüde biriktiğini gösteren ve insanlarda doğrudan kanser oluşturmasına yönelik kanıtlanmış bilimsel veri bulunmamaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarla konu bilim dünyası tarafından yakından takip edilmektedir.

-Ülkemizde ilaçlar, klinik kullanıma sunulmadan önce, içeriklerinin ve katkı maddelerinin (parabenler dahil) mevzuatımız sınırları içerisinde olması kaydıyla ruhsatlandırılmaktadır. İlaç ruhsatlandırmayla ilgili mevzuatımızdaki sınırlar da Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleriyle uyumludur.

-Kozmetikler ise, Avrupa Birliği'yle uyumlu kozmetik mevzuatımız doğrultusunda, bildirim esasına göre piyasaya çıkmaktadır. Kozmetiklerin piyasa denetimleri özellikle içerdikleri (parabenler gibi) koruyucu maddeler açısından yapılmaktadır.

-Ülkemizde klinik kullanıma sunulmuş ilaçlar ve kozmetikler içerisinde bulunan parabenlerin, formülasyonlardaki miktarları itibariyle insan sağlığına zararlı etkileri olması beklenmemektedir.

-Bugünkü veriler doğrultusunda parabenlerin, bilimsel olarak risk yaratmamakla beraber, çocukların korunmasına yönelik -özellikle bebeklik döneminde- kozmetik ürünlerin hekim veya eczacıya danışılarak kullanılması önerilir.

-Bu konudaki bilimsel veriler takip edilerek bilginin güncellenmesine devam edilecektir.

-Sağlık Bakanlığı olarak, ulusal ve uluslararası otoritelerle gerekli temaslar sağlanmış olup bu konuda yapılan çalışmalar dikkatle izlenmektedir."
 
Bu da başka bir bilgi;


Dr. Ebru Karpuzoğlu
Bu yazı Eczacı Dergisinde Mart 2012 tarihinde yayınlanmıştır.
Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde kullanılan koruyucular, bu ürünlerdeki mikrobiyolojik üremenin engellenmesi ve raf ömürlerinin uzatılması için kullanılmaktadir. Parabenler (Metil-, etil-, propil-, butil- ve benzilparaben) çok geniş çapta, kozmetik ürünleri içinde kullanılan düşük maliyetli koruyuculardır. Koruyucu olarak kullanılan sentetik uzun-zincirli parabenler östrojenik karaktere [1-3] sahip olup petrol türevli kimyasallar grubuna dahildirler.
1984 yılında yapılan bir çalışmada parabenlerin 13,000 üzerinde kozmetik ürün içinde bulunduğunu göstermiştir [4]. Günümüzde kişisel bakım ve kozmetik ürün çeşitililiğinin ne kadar arttığı göz önüne alınırsa, paraben içeren ürünlerin ne kadar yaygınlaşmış olduğunu tahmin etmek zor olmaz. Paraben içeren ürün grupları arasında bulunan kozmetikler (Föndoten, pudra, göz farı, maskara, makyaj temizliyiciler, ruj, çabuk kuruyan ojeler) ve kişisel bakım ürünleri (losyon ve kremler, diş macunu, sampuanlar, saç bakım malzemeleri, güneş yağları, cilt temizleyiciler ve tonikler, terlemeyi önleyici deodorantlar) ne kadar geniş bir yelpazeyle parabenlere maruz kaldığımızı göstermektedir. Yapılan araştırmalar, bir yetişkinin her gün yaklaşık 8 kozmetik ürününü vücut temizliği ve cilt bakımı için kullandığını göstermiştir. Cildimiz vücudumuzun %60′ını oluşturan en büyük organımızdır. Kozmetik ürünlerde bulunan bazı kimyasalların deri tarafindan hızlı emilimi göz önüne alındığında, bu ürünleri kullanan insanlarda baş dönmesi, ekzema, deri iritasyonları, alerji vb. gibi bağışıklık sistemi ilişkili semptomlara yol açabilmesi yadsınmamalıdır. Her geçen gün kimyasal içerikli ürünlerden etkilenen insanların sayısında artma görülmesi, örnek olarak 2011 yılında yayınlanan bir çalışmaya katılan yüzlerce hamile kadının tümunün kan örneklerinde 163 zararlı kimyasalın bulunmuş olması [5] ayrıca dikkate alınması gereken bir konudur.
Parabenler ve Cilt
Parabenlerin cilde nüfuz edebildiği ve sistematik olarak emilebildiği, dolayısıyla insan doku, kan ve idrarlarinda parabenlerin bulunabildiği hem in vitro hem de in vivo bir çok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir. Örneğin, parabenleri içeren kremin cilde sürülmesinden 8 saat sonra metilparaben %60, etilparaben %40, ve propilparaben %20 oranında cilt yapısında bulunmuştur [6]. Norveç’te yapılan çalışmaya göre, 332 kadının kan örneklerinde metilparaben 63% (ortalama 9.4 ng/ml), etilparaben 22% (ortalama < 3 ng/ml) ve propilparaben 29% (ortalama < 2 ng/ml) oranlarında tesbit edilmiştir [7]. Bu konsantrasyonlar istasistiksel olarak cilt losyonu kullanımıyla ilişkilendirilmiş, parabenlerin vücutta kısa-zamanlı ömürlerine rağmen paraben içeren losyon, krem veya benzeri ürünlerin sık kullanımı durumunda kadınlarda yüksek konsantrasyon ve kalıcı oranlarda parabenler tesbit edilmistir [7]. Yetişkin ve ergenlik cağındaki kadınlardan alınan idrar tahlili örneklerinde metil ve propilparaben miktarlarının erkeklere göre çok daha yüksek olması, bu maddeleri içeren kişisel bakım ürünlerinin kadınlar tarafından daha çok kullanılmasına bağlanmıştır [8].
Kozmetik ürün ve formüllerinde bulunabilen parabenlerin deriyle etkileşimi nedeniyle bir çok kontakt dermatit vakasına, yani deriye doğrudan temas etmesi sonucu ortaya çıkan inflamatuar reaksiyona neden olabildiği tesbit edilmiştir [9, 10] ve bilimsel calışmalarda bildirilmistir [13, 14]. Bazı kişilerde allerjik (immünolojik; bağışıklık sistemi tarafından regüle edilen) kontakt dermatit oluşumuna neden olabilmektedir [11, 12]. Her ne kadar parabenler zayıf yapılı allerjenler olarak tanımlansalar da, parabene hassas veya hasar görmüş cilde sahip kişilerde allerjik kontakt dermatit daha çok görülebilmektedir [11, 15].
Parabenlerin Östrojenik Karakteri: Erken Ve Yetişkin Dönemde Etkiler
Parabenler kimyasal yapılarından dolayi östrojenik karaktere, yani östrojen gibi “doğal steroid” hormonlarını taklit edebilme yeteneğine sahiptirler16. Östrojenik kimyasallar ayrıca endokrin bozucu kimyasallar olarak tanımlanmaktadir. Bu tür hormon bozucu kimyasal maddeler, dışarıdan alınan, maruz kalan kişinin hormonal dengesini bozabilen ve hatta bağışıklık sistemini etkileyebilen maddelerdir. Amerikan Çevresel Koruma Örgütü (Environmental Protection Agency, EPA) “Pharmaceuticals and Personal Care Products in the Environment: Agents of Subtle Change?” adlı raporunda parabenlerin östrogenik etkisi olduğunu bildirmiştir.
Hayvanlar ile yapılan deneysel çalışmalar paraben ve metabolitlerinin endokrin bozucu etkilerinin olabileceğini göstermiştir [17, 18]. Östrojenik karaktere sahip isobutilparaben gebelik döneminde sıçanlara verilmiş, doğan yavruların yetişkinlikte sosyal tanıma ve öğrenme yeteneklerinin azaldığı gözlenmiştir [19, 20]. Özetle, gebelik süreci içerisinde deneklerin isobutilparabene maruz kalması insanlarda görülen otistik bozukluklara benzer, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren rahatsızlığa neden olabilmektedir [19, 20]. Ayrıca gebelik döneminde annelerin parabenlere maruz kalması sonucunda yavruların yetşkinlik döneminde rahiminlerin östrojene hassasiyetinin arttığı gözlenmiştir [21]. Ergenlik döneminde farelere yüksek dozda metil- ve isopropilparaben verilmesi menstrüasyon döneminin kısalmasına, yumurtalık, tiroid ve böbreküstü bezlerinin, karaciğer ve böbrek ağırlıklarının azalmasına ve üreme organlarında histopatolojik bozukluklara neden olmuştur [22].
Parabenler erkekleri de etkiliyor
Parabenlerin sadece kadınları etkilemedigi, ayrıca erkeklerde de üreme problemlerine yol açtığı gösterilmiştir. Parabenlerin hormonları taklit edebilme özelliği, erkek üreme fonksiyonlarını negatif şekilde etkilemekte, Avrupa Birliği kanunları tarafından günlük kabul edilebilir dozlarda dahi sperm üretimini azaltabilmektedir [23, 24]. 2010-11 seneleri içinde yapılan bilimsel çalışmalarda parabenlerin sadece hücresel düzeyde degil, genetik yapı taşlarımız olan DNA düzeyinde de etkisini gösterdiği bulunmuştur [25 26, 27].
Parabenler ve kanser
Bu calışmalara ek olarak, meme kanseri hastalarının sayısının gittikçe artması ve araştırmalarda meme dokusunda [28, 29] az bile olsa parabenlerin bulunmuş olması dikkate alınması gereken hususlardır. 2012’de yeni yayınlanan bir çalışmada 40 hastadan alınan 160 meme kanser doku örneğinde ortalama total paraben değeri 85.5 ng/g olarak bulunmuş, yüksek oranlarda propilparaben ve metilparaben, daha düşük oranlarda ise butilparaben, etilparaben ve isobutilparaben tesbit edilmiştir [29]. Bu calışmada ilginç bir nokta ise 40 hastadan 7 sinin hiç bir şekilde kol altı kozmetiği kullanmamış olmasıdır [29]. Bu dikkate alınması gereken bulgu, 7 hastanın başka kaynaklardan parabenlere maruz kaldığını düşündürmektedir. Parabenlerin zayıfta olsa östrojenik etkisiyle MCF-7 insan meme kanser hücrelerinin büyümesini arttırıcı özelliği [16, 30, 31] bazı araştırmacılar tarafından parabenlerin meme kanseri tetikleyici kimyasal olarak tanımlamalarına neden olmuştur. Diğer araştırmacılar ise östrojenik etkinin çok zayıf olmasından dolayı sorun açmayacağını öne sürmektedirler [32]. Her ne kadar insanlar üzerinde yapılmış kısıtlı çalışmalar parabenlerin kanserle direkt ilişkisini açık şekilde henüz göstermediyse de, eldeki bulgular bu kimyasallara temkinli yaklaşılmasını ve daha kapsamlı yeni araştırmaların yapılması gerektiğini işaret etmektedir.
Parabenler bize geri dönebilir mi?
Cilt emiliminden sonra parabenler, paraben ve metabolitleri idrar ile atılır [33]. Parabenler vücuttan hızla atılsa da, bu maddelerin varlığı su içeren ekosistemlerde (göl, dere vb.) [34, 35], kanalizasyon sularında, günlük ve tarımda kullanılan sularda tesbit edilmistir27. Bu şekilde, vücudumuzdan attığımızı düşündüğümüz kimyasallar yine çevresel etkenlerle geri dönebilmekte, sürekli bir döngü içinde bizi etkileyebilmektedirler [36]. Gelecekte yapılacak çalışmalar, parabenlerin hormonal açıdan hassas dokularda ne oranlarda biriktiğine ve gösterdikleri östrojenik aktivitein östrojen kaynaklı genel çevre problemlerine (suda yasayan organizmalarda üreme ve gelişim bozuklukları gibi) ne oranda katkıda bulundukları konularına yoğunlaşmalıdır.
Uluslararası arenada parabenler
2009 yılında Danimarka Çevre Koruma Ajansı, 2 yaşındaki çocukların endokrin bozucu maddelere maruz kalması hakkında yaptıkları detaylı çalışmada losyon ve güneş koruyucu ürünlerin içinde bulunan propil ve butilparabenlerin küçük çocukların gelişimini tehdit edebileceği sonucuna vardı. Küçük yaştaki çocuklar ve yeni doğan dönemi, organızmanın endokrin bozucu kimyasallara karşı en savunmasız olduğu dönemlerdendir. Bu gelişim sürecinde bu tür kimyasallara maruz kalınması durumunda çocukların organ gelişimi ve özellikle üreme ve bağışıklık (immune) sistemi üzerindeki uzun dönemli etkileri henüz bilinmemektedir. Bu nedenle Danimarka, özellikle propil- ve butilparabenin bebek ve 3 yaş altı çocuklar için üretilen kozmetik ürünlerinde kullanılmasını 15 Mart 2011 tarihinden itibaren yasaklamıştır. Danimarka, Avrupa Komisyonunda benzer bir yasağı baslatmayı ve üye ülkelerin bu yasağı desteklemesini şiddetle tavsiye etmektedir. Bunun yanı sıra Fransa parabenlerin kozmetik ürünlerde kullanımının yasaklanması için çalışmalar yapmaktadır. Her ne kadar şu anda parabenler hakkında Amerika’da bir yasak olmasa da, belli başlı üreticiler müşterilerin yoğun talepleri doğrultusunda parabenlerden uzaklaşmaya ve parabensiz koruyucular kullanmaya yönelmektedirler. Uluslararası sertifikalandırma kuruluşları ECOCERT ve CosmeBio, kozmetiklerde paraben kullanılması durumunda organik ürün sertifikası vermemektedir.
Sonuç
Her ne kadar parabenlerin östrojenik etkisi östrojenin binde biri ile 10 milyonda biri ve cilt tarafindan en çok emildiği gösterilen metilparabenin etkinliği doğal östrojen etkinliğinin 2 milyon 500 binde biri kadar olarak gösterilse de, günde en az 8 değişik çeşit kozmetik ürünle direkt ve çevresel etkenlerle dolaylı olarak kişilerin bu tür kimyasallara çoğalarak artan bir etkileşimle maruz kalabilecekleri dikkate alınmalıdır. Özetle bütün bu bilgiler parabenler konusuna her kimyasalda olduğu gibi ihtiyat ile yaklaşmayı ve en son bilimsel çalışmalar ışığında karar vermemiz gerektiğini göstermektedir.
Referanslar
1 Darbre PD, Byford JR, Shaw LE, Horton RA, Pope GS, Sauer MJ: Oestrogenic activity of isobutilparaben in vitro and in vivo. J Appl Toxicol 2002;22:219-226.
2 Darbre PD, Byford JR, Shaw LE, Hall S, Coldham NG, Pope GS, Sauer MJ: Oestrogenic activity of benzylparaben. J Appl Toxicol 2003;23:43-51.
3 Golden R, Gandy J, Vollmer G: A review of the endocrine activity of parabens and implications for potential risks to human health. Crit Rev Toxicol 2005;35:435-458.
4 Elder RRL: Final report on the safety assessment of metilparaben, etilparaben, propilaraben and butilparaben. Journal of the American College of Toxicology 1984; 3:147-209.
5 Woodruff TJ, Zota AR, Schwartz JM: Environmental chemicals in pregnant women in the United States: NHANES 2003-2004. Environ Health Perspect 2011;119:87
 
Şunu da beilrtmekte fayda varki, paraben maalesef her üründe yaygın olarak kullanılan bir koruyucu. Sadece kozmetik ürünlerde değil, şuruplarda bile var bu madde. Diş macunu, şampuan, ve bazı gıda maddelerinde de varmış. Kafamı kurcalayan şu; bu kadar zararlıysa neden hala ünlü markalar bile parabenden vazgeçmiyor? Ayrıca bazı parabenler diğer parabenlere göre daha az zararsız olarak gösteriliyor. Parabensiz bir ürün bulmak, neredeyse imkansız...

Bir çelişki daha Dr.Mehmet Öz'den... Kendisi St. İves'i kullanın diyor, çok güzel kremdir diyor ama onda da paraben var. Doktor bunu tavsiye ediyorsa o kremin içeriğini ve parabeni de mutlaka biliyordur...

Acaba biz mi çok eşeliyoruz. Düşünüyorum, annelerimizin kullandığı kremlerde paraben de vardı, parafin de vardı, dimethicone da vardı. O zamanlar neyin neye zararlı olduklarını bilmedikleri için bolca da sürerlerdi. Mesela eskiden en çok Nivea, Acıbadem kremleri kullanılırdı. Başka marka yoktu çünkü. Hatta tam hatırlamıyorum ama annemin bir arkadaşıydı sanırım. Nivea'yı yüzüne maske gibi bolca sürerdi, bir de yüzünde bekletirdi.. İnanın şu kozmetik çok karışık bir konu... Tamam, kendime hobi edindim, bol bol araştırıyorum ama keşke şu işe girişmeseydim diyorum çünkü bazen işin içinden çıkamıyorum...
 
Kızlar iki gün önce Watson's'a gittim ve oradan Pure Beauty'nin göz maskesini aldım. İçeriğinde paraben yok, Ecocert sertifikalı Kore menşeili bütün ürünleri. Aslında göz kreminin de bakım kreminin de içeriği fena değil ama ben kremimden memnun kaldığım için sadece inceledim. Maskeyi de dün gece yaptım. Dün yemeğe misafirim vardı. Üç tane soğan doğramıştım ve soğanlar o kadar acıydı ki, çok ağlattı, gözlerim şişti ve acayip bir batma hissi. Makyajımı yapmak için banyoya gittiğimde hadi şu maskeyi kullanayım dedim ve gözlerimi nasıl rahatlattı anlatamam. Fiyatı da çok uygun ve şimdi de kampanyaları varmış. Krem için kullanmadığım için birşey diyemeyeceğim ama şu maskeler elinizin altında bulunsun. Fiyatı da 5 tl...
 

Bir yanlış anlaşılma var sanırım,ben sitenin içeriklerinin ortalamasını alıp puan vermesini anlayamadığımı yazmak istedim.Yoksa tabi ki oran bilemem sadece ürün üzerinde yazan içeriğe göre karar verip alıyorum.Oran derken bazı markalar çok az kullandıklarını yazıyorlar ya onları kastetmiştim.Tabi ki sıfır kimyasallı ürün bulmak imkansız malum raf ömrü ,bakteri üremesini engelleme gibi sebeplerle muhakkak içeriğine kimyasal giriyor fakat amaç en azını ve kendimize iyi gelen doğru ürünü bulmak değil mi?
Bahsettiğiniz siteye baktım bende ve mail attım cvp bekliyorum.Bunun içinde ayrıca teşekkürler.


Nurlum, hangi ürün içeriğinde dimethicone yazmışım? Ben göremedim. Yazarsan bi bakayım

Siz değil taydin den el kremi içeriğini rica etmiştim bahsettiği markanın içeriğinde vardı.
 

Tamam anladım:) Ben de konu bana ait olunca bana sorduğunu zannettim. Canım site dediğim gibi, bir üründe parfüm ve paraben varlığı varsa direk puanını düşürüyor. Ama önceliği illaki parfüme veriyor. Sanırım baktın, parfüm varsa hemen kırmızı veriyor. Sanırım ona göre de ortalamasını çıkartıyor. Keşke en azını bulabilsek ama paraben yoksa bu sefer de peg koruyucuları karşımıza çıkıyor ve kozmetikleri de koruyucu olmadan haklı olarak üretemiyorlar. Çünkü hiç koruyucu olmaması bizim için de zararlı, anında bakteri üremesi ve cildimizde o bakterinin etkisi feci! En azından tek çeşit paraben ya da iki çeşit peg varsa o ürünü kullanılabilir kategorisine sokacağız. Onları da bulamıyorsak, benim bahsettiğim site gibi koruyucuları doğal olan ve buzdolabında saklayabileceğim kremler kullanacağız. Onun haricindeki diğer kozmetikler için de seçici olacağız. Zira kullandığımız rujda, maskarada bile paraben var... Ben açıkcası ağızdan " ama çok az var" kelimesine inanmıyorum. Bunu diyen nereden biliyor? Bizzat kendisi mi başında durmuş? Mesela eczanedeki bir kalfa da aynı şeyi söylüyor, bir kozmetik mağazasındaki satış elemanı da. Bunu, kozmetiğin üretim aşamasında bulunan kimyagerler dışında hiç kimsenin bilebileceğine ve bu konuda yetkili olacağına inanmıyorum. Kozmetik markalarının kimyagerlerine ulaşabilir miyiz? Gökteki yıldıza ne kadar ulaşabiliyorsak ancak o kadar:))

Ayrıca Ersağ bakım ürünlerini henüz kullanmayan birisi olarak sayende el kreminde dimethicone olduğunu öğrendim. Bunun için de sana ayrıca teşekkür ederim. Zaten sitelerinde de %100 doğal diyemeyiz diyor ve en sinir olduğum şeyde bir markanın web sayfasında ürünün içeriğini belirtmemesi... Bunu Ersağ için demiyorum mesela çok ünlü Darphin'de de içerik yazmaz...


Ben yaklaşık iki ay Aveseena'nın gece kremini kullandım. İçinde zararlı hiç bir madde yok, çok da memnun kalmıştım nemlendirmesinden ama gelgelelim elmacık kemiklerimin hemen altında tüylenme yaptı. la dedim:) Doğal diye kullandık, tüylenme yaptı. Sanırım şuan için en iyisi bahsettiğim siteden alıp 20 gündür kullandığım krem... Kokusuna bile alıştım:)


Canım senden ricam Ersağ başlığında ürünlerin içeriklerini de paylaşırsan çok mutlu olurum. Hem memnuniyetimizi paylaşıyoruz ama sağlam bir eleştiri yapmıyoruz. Tamam mutlaka iyidir ama dediğim gibi özellikle bakım ürünlerinin içeriklerinden bihaberiz
 
Arkadaşlar çok güzel şeyler paylaşıyorsunuz, çok sevdim sizi :) seda sakacı nın kitabı bende de var,ortak kitapların olduğu kişilere direk sempati duyarım zaten :) bu arada ben mehmet öz 'ü pek güvenilir bulmuyorum ya, sanki ticari mantıkla yapıyor işini :S Çok takip ettiğim söylenemez gerçi.
 

Canım açıkcası bu kremi tavsiye etmiş ve yabancı blog yazarlarına, amazon'daki yorumlara o kadar çok baktım ki! Memnuniyet yüzdesi gerçekten de şaşırtıcı. Uzun zamandır kullanan çok insan varmış. Ama Türkiye'de hiç yorum göremedim bu kremle ilgili. Eğer alırsam gündüz kullanmayı düşünürüm... Türkiye'deki blogları araştırdığımda da bu markanın peelingini kullanan ve çok memnun kalan yazılar okudum
 

sevgili borea bu konuyu açtığın için çok teşekkürler.bende aynen senin gb. kremlerin doğrusunu ararken kafayı yedim.bnde bazen hiç bu işlere girmese miydim diye düşünüyorum çünki her ürünün derinine inince hayal kırıklığına uğruyorum bitki sandığı önerinin peşine düşeceğim.bizim gb. tüm bayanlar bilinci oluştursalar o aptal kremlere tonlarca para vermeyi bırakacaklar ama tüketim çılgınlığımız,üşengeçliğimiz ve nasıl olsa öleceğiz yada sen bizden çabuk ölürsün bilincindeler maalesef.bu şirketler talep olmasa arz ederler mi?içine herkes baksa bu aptal kremler satılabilir mi?hanımlar lütfen uyanalım artık...çok isyankar gelebilir ama bildiğin halde engel olamamak feci...watsoons a gidince insanların elinden o aptal ürünleri alıp parçalamak geliyor içimden..aptal ve tuzak ürünlerden almayalımda onlarda istediğimiz ürünleri üretsinler biz almaya hazırız yani....
 

Canım ben şu mantığı anlamıyorum. Pahalı diye, markası tanınmış diye insanlar içeriğine bakmadan gözü kapalı o markalara en az 200 tl veriyor da ben bir markayı tanıttığımda;hele ki bu marka tanınmamış ve ucuzda hemen burun kıvırıyorlar. Zahmet edip içeriğine bile bakmıyorlar. Ben gercekten de bu kremden ve aynısefa kremlerinden lavanta sularından çok memnun kaldım ve bunlar da ecocert sertifikalıymış ve bu sertifika içerik onaylandıktan sonra verilebiliyormuş. Yani her ben doğalım diyen bu sertifikaya sahip olamıyor. Belli kriterlere uymak zorundalar.
Watson's'a gelince, sattıkları diğer markalar için evet haklı olabilirsin ama pure beauty missha gibi Kore üretimi ve gerçekten de sertifikalı. Böyle bir yerde sertifikalı bir ürün görünce çok şaşırdım. Kendi sitelerine de baktım, orada da bilgiler güzel. Yani aptal bir marka değil :)
 

Sana bir de nacizane tavsiyem: aradığını bulamadın mı? Al doğalbalmumu, organik üzüm çekirdeği ve shea butter ile doğal gülsuyu. Bunların da belli bir gramı var tabiki. İlgini çekerse yazabilirim. Bu malzemeleri benmari usülü erit. İşte sana etkili bir krem. Kokusu pek hoş olmuyor. İstersen içine cilt yapına göre Gül ya da limon veya lavanta uçucu yağ ekleyebilirsin
 

Arkadaşlar bir düzeltme yapmak istiyorum. Şunu yazmıştım : "Pahalı diye, markası tanınmış diye insanlar içeriğine bakmadan gözü kapalı o markalara en az 200 tl veriyor da ben bir markayı tanıttığımda;hele ki bu marka tanınmamış ve ucuzda hemen burun kıvırıyorlar. "Bu cümleyi,bu topikte yazan arkadaşlar için yazmadım. Yaklaşık üç hafta önce başka bir topikte kullandığım kremi yazınca çok şüpheyle yaklaştı bir arkadaş, biraz da burun kıvırdı sanırım. Dr. Murad'dan DDF'den bahsediyordu. Ama ben Dr. Murad'a güvenmem, bunu da söyleyeyim :)
 
Canım ben şu mantığı anlamıyorum. Pahalı diye, markası tanınmış diye insanlar içeriğine bakmadan gözü kapalı o markalara en az 200 tl veriyor da ben bir markayı tanıttığımda;hele ki bu marka tanınmamış ve ucuzda hemen burun kıvırıyorlar. Zahmet edip içeriğine bile bakmıyorlar. Ben gercekten de bu kremden ve aynısefa kremlerinden lavanta sularından çok memnun kaldım ve bunlar da ecocert sertifikalıymış ve bu sertifika içerik onaylandıktan sonra verilebiliyormuş. Yani her ben doğalım diyen bu sertifikaya sahip olamıyor. Belli kriterlere uymak zorundalar.
Watson's'a gelince, sattıkları diğer markalar için evet haklı olabilirsin ama pure beauty missha gibi Kore üretimi ve gerçekten de sertifikalı. Böyle bir yerde sertifikalı bir ürün görünce çok şaşırdım. Kendi sitelerine de baktım, orada da bilgiler güzel. Yani aptal bir marka değil :)
 

Sevgili krizsavar, aynı kitapları elimizde bulundurmamız gerçekten de çok güzel! Sen hiç Seda Sakacı'nın kitabının içinden bir reçete denedin mi?
 
Sevgili krizsavar, aynı kitapları elimizde bulundurmamız gerçekten de çok güzel! Sen hiç Seda Sakacı'nın kitabının içinden bir reçete denedin mi?
Yanlış hatırlamıyorsam hayır sadece organik ürün sertifikalarının ismini öğrendim. ama her an uygulayabilirim, ufkum açılıyor buralarda zira :)
 
söylediğin site için çok çok teşekkürler arkadaşım
Cildimize gerektiği özeni saçma sapan ürünler ile gösterdiğimizi sanıyoruz
neutrogena yüz temizleme jelini arattırdım sadece 1 tane kırmızı 8 puanlık var FRAGRANCE denen birşeyden bahsediyor 8 tane sarı 16 tane yeşil var ne dersin devam etmeli miyim sence :s
 

Canım asıl ben teşekkür ederim; yazdıklarımı okuyup değerlendirdiğin için. Böyle mesajlar alınca gerçekten çok mutlu oluyorum:) Fragrance parfüm demek güzelim. Zaten ewg, bir üründe fragrance varsa hiç acımıyor... Yeşiller çoğunlukta ama sarılar da az değil. Sana başka bir ürün tavsiye etsem: Bioderma H2O. Eğer bütçeni zorlamazsa bunu al istersen. Ya da Alba Botanic diye marka var. Tamamiyle organik. Bunun da temizleyicisi var ama biraz pahalı. Ama genelde dermatologlar ve cilt bakım uzmanları Bioderma'nın ürünlerini önerir. Aslında Bitki Sandığı lavanta suyunu cilt temizliğinde kullanabilirsiniz diyor ama ben temizlemek yerine krem sürmeden önce buzdolabından çıkartıp fıs fıs yaptığım için denemedim. Sana Rareblossom'u tavsiye ederdim ama üretimi durdurdular. Ben bu markanın toniğini ve köpük temizleyicisini kullanıyorum. Hatta stok bile yaptım... Eğer bütçem kısıtlı dersen, ona göre araştırabilirim... Bioderma'nın eczanemizde.com'da kampanyası var. Bir alana diğeri bedava. Yani 1 lt'lik temizleyici 52 tl oluyor. Fiyat olarak düşünürsen aslında çok ekonomik
 

Şimdi siteye baktım. Ürüne sarı 4 vermiş. İyi diyebiliriz. Çünkü yeşilin bir tık üstü. İçinde paraben ya da peg de yok. Cildime iyi geliyor diyorsan kullanabilirsin ama bir önceki yazdığımı da bir düşün derim..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…