Yukarıda biri şey yazmış: Yer sofrasına oturmadım, oturmam da djdjdjd Mesele yer sofrası güzelleme değil aslında ama yer sofrası kültürel bir ögedir yani. Aşağılamak kendi kültüründen bu denli uzak olmak komik geliyor banaKonunun başında ‘keşke 16 kişilik masa alsaydım’ yazan ben aksjsjsj
Öyle ki bazen ‘ikinci masa alacağım olmuyor böyle’ diye evde kaos çıkarırım, çok da severim fine dining.
Yer sofrası gördüysem de hop kırar dizimi otururum afiyetle yerim, hanımlar bağdaş kurmaz yer sofrasında yanlış bilmiyorsam
Ama bu benim yani, siz sizsiniz ve tercihleri ötelemek, bu topraklarda hele varolanın sürdürüldüğünü görünce şaşırmak cidden abes.
Hastalıklı bir kafa işte. Bizim de oymalı koltuklu güzel bir salon takımımız vardı. Küçükken hatırladığım evde onlar bir odada kilitliydi adı salondu, orada bir defa misafir gördüm, insanları da ilk defa o gün gördük, sonra da gelmediler. O evden lojmana taşındık, 2+1, bit kadar odanın birine o güzelim eşyaları üst üste (gerçekten üst üste, depolama amaçlı yani) tıkıştırıp bizi salonda yatırdı. O yüzden tiksinirim misafir odası, misafir yemek takımı gibi şeylerden. Evimde de asla öyle eşyalar barındırmam. En güzelde ben oturmalı ben yemeliyim. 6 kişilik yemek takımlarından 4 takım aldım, onlara uygun salata kaseleri falan aldım misafire de bana da yetiyor. Ve 2 çocuğumu koltuklarıma örtü sermeden büyüttüm, bununla da gurur duyuyorumBenim teyzemde aynı
İnanın 40 senedir evine giderim, bekarken çok yatılıda kalmışımdır, yıllardır çoluk çocuk giderim,bayramada giderim, kahvaltıyada giderim akşam yemeğine de ama hep ya mutfakta ağırlar bizi yada oturma odasında. Kocaman geniiiş bir salonu var, zamanında iki odayı birleştirmiş eşyaları sığsın diye, Hata kuzenim evlenirken mobilyasını değişmişti eşyalarım yeni olsun diyerekten ama düğün zamanı dahil o salonda hiç oturmadım, oturanıda görmedimher bayram, kışdan yaza girerken, yazdan kışa dönerken büyük temizlik yapar salon halıları ve koltuklar arap sabunuyla silinir perdeler yıkanır oda mis gibi tertemiz yapılır ama hiç bayramda orda oturmadık, oturanıda görmedim
Bizim ülkemizde var sanırım, azıcık dil öğrenirler yarı İngilizce konuşmaya başlarlar. Türk kültürüne dair hangi ögeler varsa küçümserler. Eminim Türk porseleni yerine yabancı marka porselenleri de özellikle alanlar vardır. Ya da ünlü Türk halısı yerine İngiliz halısı falan tercih edenler. Bir tane çiğ et yiyen kız var, yari İngilizce konuşuyor. Bon apetit diyor. Ben düşündüm anadili İngilizce olan arkadaşım bu kız neden yarı İngilizce konuşuyor diye sorsa açıklamaya utanırım, düz özenti çünkü. Her neyse üyelere o kız gibi demiyorum, o garip bir varlık. Bir örnek olarak verdim.Yukarıda biri şey yazmış: Yer sofrasına oturmadım, oturmam da djdjdjd Mesele yer sofrası güzelleme değil aslında ama yer sofrası kültürel bir ögedir yani. Aşağılamak kendi kültüründen bu denli uzak olmak komik geliyor bana
Bende hiç sevmem koltuk örtüsünü, hiçde kullanmadımHastalıklı bir kafa işte. Bizim de oymalı koltuklu güzel bir salon takımımız vardı. Küçükken hatırladığım evde onlar bir odada kilitliydi adı salondu, orada bir defa misafir gördüm, insanları da ilk defa o gün gördük, sonra da gelmediler. O evden lojmana taşındık, 2+1, bit kadar odanın birine o güzelim eşyaları üst üste (gerçekten üst üste, depolama amaçlı yani) tıkıştırıp bizi salonda yatırdı. O yüzden tiksinirim misafir odası, misafir yemek takımı gibi şeylerden. Evimde de asla öyle eşyalar barındırmam. En güzelde ben oturmalı ben yemeliyim. 6 kişilik yemek takımlarından 4 takım aldım, onlara uygun salata kaseleri falan aldım misafire de bana da yetiyor. Ve 2 çocuğumu koltuklarıma örtü sermeden büyüttüm, bununla da gurur duyuyorum
Yer sofrası kötülencek birşey elbetde değilYukarıda biri şey yazmış: Yer sofrasına oturmadım, oturmam da djdjdjd Mesele yer sofrası güzelleme değil aslında ama yer sofrası kültürel bir ögedir yani. Aşağılamak kendi kültüründen bu denli uzak olmak komik geliyor bana
Bizim evimizde konsol var. Salon, oturma odamız. Bir odayı da çalışma odası yaptık, kütüphane ve çalışma masamız orada. Büyük bir kütüphanemiz var. Hatta eşimin eve aldığı ilk şey çalışma masası ve kitaplıktı. Üzülerek tespitinizi çürütüyorumHangi evde konsol görsem o evde asla kütüphane(kitap köşesi ) veya rafları olmaz. İlginç
Merak etmeyin tespit falan yapmamış, kendince atıp tutmuş çünkü konsolun ne olduğunu bile bilmiyor. Kastettiği şey aslında konsol değil vitrin/büfe. Adını bile bilmediği birşey ile algı yaratmaya çalıştı kısacasıBizim evimizde konsol var. Salon, oturma odamız. Bir odayı da çalışma odası yaptık, kütüphane ve çalışma masamız orada. Büyük bir kütüphanemiz var. Hatta eşimin eve aldığı ilk şey çalışma masası ve kitaplıktı. Üzülerek tespitinizi çürütüyorum
Ahahaha o kadar takip edemedimMerak etmeyin tespit falan yapmamış, kendince atıp tutmuş çünkü konsolun ne olduğunu bile bilmiyor. Kastettiği şey aslında konsol değil vitrin/büfe. Adını bile bilmediği birşey ile algı yaratmaya çalıştı kısacası
Kendisi kendi dar penceresinden beri baktığı için hayata okadar vizyon sahibi değilAhahaha o kadar takip edemedimya biz annemin evlenirken aldığı vitrinleri de kitaplık yapmıştık. Bu da gol değil yani
Yorumunun alnı olsa da öpsem be ablaBağdaş kuramayanlar yoga yapmaya gelince bacaklarına sekiz çizdirir, yer masasında yiyemeyenler uzakdoğu sofralarında suşiyle selfi çektirir.
Dileyen dilediğini yapsın, herkes evini istediği gibi dizayn etsin, bu gibi konularda doğru tek değildir kişiye göre değişir.
Dil konusundaki yazdıklarınıza katılıyorum. Türkçe çok sade bir dil,güzel konuşalım,güzel yazalım diyenlere bir bakıyorsun dilimizde karşılığı olan herhangi bir kelimeye karşılık ingilizce,cartça curtça tercih ediyor. Ben bunu sevmiyorum.Bizim ülkemizde var sanırım, azıcık dil öğrenirler yarı İngilizce konuşmaya başlarlar. Türk kültürüne dair hangi ögeler varsa küçümserler. Eminim Türk porseleni yerine yabancı marka porselenleri de özellikle alanlar vardır. Ya da ünlü Türk halısı yerine İngiliz halısı falan tercih edenler. Bir tane çiğ et yiyen kız var, yari İngilizce konuşuyor. Bon apetit diyor. Ben düşündüm anadili İngilizce olan arkadaşım bu kız neden yarı İngilizce konuşuyor diye sorsa açıklamaya utanırım, düz özenti çünkü. Her neyse üyelere o kız gibi demiyorum, o garip bir varlık. Bir örnek olarak verdim.
Benim ablamın evinde ikisi de varHangi evde konsol görsem o evde asla kütüphane(kitap köşesi ) veya rafları olmaz. İlginç
A4 deyince aklına ilk araba gelenler gibi olmuş, zengin turnusolu...Ya ben şu konsol muhabbetinde ilk başta oyun konsolu sanmıştım, kenardaki dolapmış.
Yol valla değilimA4 deyince aklına ilk araba gelenler gibi olmuş, zengin turnusolu...
Evi yuva yapan içinde yaşayan insanlardır eşyalar sadece teferruat, masa olur yer sofrası olur, dileyen mutfakta dileyen salonda yemek yer herkesin keyfi nasıl istiyorsa öyle.Yorumunun alnı olsa da öpsem be abla