Sakın vazgeçmeyin:41 yaşında ilk kez hamileyim, hemde dondurulmuşlarla

tebrik ederim canm inşallah bir ömür boyu mutlu olursunuz kimsenin vazgeçmemesi gerektiğini bir kere daha hatırlattın:)
 
alabama badenur okuyana kadar ben cevap vereyim tatlım ikiz ve tabii tüm çoğul gebeliklerde ikili test, dörtlü test yapılamıyor. çünkü sonuç yüksek alçak vs çıkarsa hangi bebeğin neyi etkilediği bilinemiyor. çoğul gebeliklerde sadece ense ve burun ölçümü yapılıyor ultrasonda bakılıyor ve amnio yaptırıp yaptırmayacağına karar veriyorsun.

öyle mi bak bunu bilmiyordum öğrendim o zaman bizim gelin de yaptırmadı gerçi onun normal doktoru zaten riskli gebelik uzmanı sürekli o takip ettiği için durumu ayrıntılı biliyordur. bi de zaten gelin daha 30 yaşında olduğu için onların as söz konusu olmadı çok şükür. ayrıca burun ense ölcümleri de gayet normaldi tabii ki. iyi iyi maşallah diyelim.
 
Azmine ve çabana hayran kaldım çok tebrik ederim.İnşallah hayırlısıyla kucağına da alacaksın ikizlerini..:nazar::nazar:
Senin kadar zorlu bir süreç yaşamadım ama ortak noktalarımız varmış...Ben de 41 yaşındayım memorialde tedavi görüyorum ve şuan 6.denemin 6.günündeyim. Sonunun da seninki kadar güzel olmasını çok isterim... :KK17:
Yalnız benim şuana kadar hiç dondurulmuşlarım olmadı hep 3-4 tane toplanıyor ve 2-3 tane embriyo oluyo onlar da transfer ediliyor.
4.denemede hamile kaldım ama 8 haftalıkken kalbi durdu malesef..
Burdaki pekçok kişiye olduğu gibi bana da umut oldun kararlılığımı tazeledin.Bu defa da olmasa yeniden yeniden deneyeceğim Allah sağlık ve maddi imkan verdiği ölçüde..Herşey gönlünce olsun..:KK16:
 
çok uzun olmuş arkadaşlar, ama ne yapayım 5 yıllık acılarımın, özlemimim ve sabrımın özü bu.... dilerim vermek istediğim mesaj sabrınızı artırır, azminizi güçlendirir.

Cok sevin hayirli olsun aglamamk icin kendimi zor tuttum seni cok iyi anliyorum bende 2.defa hep negativ sonucunu aldim simdide hic umudum yok ama bu ayki adetimde dondurulmus 2 tana embryolarla deneyecegiz oysaki normal olmadi dondurulmuslarla hic olmaz diyorum bak ne güzel seninki olmus Allah insallah bana nasip eder o aciyi tekrar yasamak istemiyorum her negativden sonra esimlen hickira hickira agliyoruz.Insallah bu sefer sevincten aglariz sizin gibi .Rabbim herkese nasip etsin bu sevinci
 
Hiç sıkılmadan okuduk sağolun varolun paylaşımınız için Allah herkese nasip etsin inşallah bende 45 yaşında bekar bir bayanım halen umut taşıyorum henuz evli bile değilken hayırlısıyla evlenir de bir bebeklerim olur diye umut oldunuz Allah yavrularınıza kavuştırsun hayırlısı ile..






Herkese merhaba,

Benim umut hikayem oldukça uzun aslında… belki sonuna kadar okumayabilirsiniz, o nedenle öncelikle şunu söylemeliyim: Sakın vazgeçmeyin… 41 yaşında ilk kez hamileyim. özellikle “ilk kez” diye belirttim, çünkü bu yaşıma kadar ne düşük, ne dış gebelik, ne de kimyasal gebelik yaşadım. Bunları yaşayanlar bile en azından hamile kalabiliyorum diye sevinirken, benim bu yönde bile umut bağlayacağım hiçbir gebelik türüm olmamıştı. Üstelik şimdi dondurulmuş embriyolarla hamileyim, hem de doktorlar ileri yaş nedeniyle sadece %10 şans vermişken…

Şimdi hikayemi mümkün olduğunca özetlemeye çalışacağım… kelimeler yaşanan acıları, hayal kırıklıklarını yansıtabilecek mi bilemiyorum… Bildiğim şu ki, bu uğurda gerçekten mücadele vermekten çok yorulmuş olanlar beni çok iyi anlayacaktır ve umuduna sarılmaktan vazgeçmeyecektir.

Benim mücadelem 5 yıl önce başladı. Evlendikten sonra hamilelilk gerçekleşmeyince doktorlar bunu miyomlara bağladı ve ilk olarak miyom ameliyatıyla mücadelem başlamış oldu. Miyomlar rahmin arka duvarında olduğundan sezeryan şeklinde açık ameliyat gerekti. Sezeryanın acısıyla erken tanıştım, ama maalesef bebek için değildi…

Ardından 5-6 aylık iyileşme süreci gerekti, bu sürecin sonunda da git gel yumurta takibiyle, günü, saati belirlenmiş ilişkilerle, bebeğimize kavuşmayı hayal ettik, bir 6 ay da böyle geçti… Sonraki adımda aşılamaya hemen peki dedik, ardı ardına yapılan aşılamalarda umudun ötesine geçemeyince, tüp serüvenine ilk adımı attık ve ilk negatif sonuçla ilk darbemizi yemiş olduk… o dönem ne kadar üzülsemde beni bekleyen her tokadın bir öncekinden çok daha acı olacağını hiç düşünememiştim.

Bu aşamadan sonra doktorumuzu değiştirmeye karar verdik, tedaviye daha iyi zaman ayırmak için işimden de ayrıldım. Yeni bir doktorun kapısını çaldık. Arkadaşım ilk denemesinde çareyi bu doktorda bulmuştu, bizim içinde umut kapısıydı. Üstelik doktor durumum için olumlu konuşuyordu, inandık… İşte asıl büyük hatayı bu kapıyı çaldığımızda yapmışız, bunu çok geç ve yaşanan çok acı tecrübeyle anladık. Bir doktor size ne kadar çok ümit vaat ediyorsa, ne kadar çok yüzünüze gülüp, bu sefer tamam diyorsa, elinden gelen her şeyi yaptığı havasına bürünüyorsa derhal o doktorun bir umut tüccarı olduğundan şüphelenmeye başlayın. Ama ne yazık ki, biz şüphelenmedik. Niye mi? Beni tanıyanlar hikayenin bu kısmını önceki yazılarımdan iyi bilirler. Tanımayanlar için özetleyeyim.

Bu yeni doktorla büyük umutlarla başladığımız 2. tüp denemeside negatif sonuçlandı. Fakat Doktor senin rahim yapını, hormon dengelerini çözdüm, üçüncüde bu iş tamam deyince yeniden inandık… ama 3. Tüpte negatif sonuçlandı… 4. Deneme öncesinde sana iki ay geçici menopoz uygulayacağım rahmi dinlendireceğim bu yöntemle %75 başarı alıyorum deyince yine inandık… Fakat sonuçta 4. Negatifi gördük… Üstelik artık umutlarım bitmişti. Görünürdeki tablo doktor elinden geleni yapmıştı (!!!) bu noktada sadece kendimi suçluyordum. Oysaki, doktor açısından ne büyük bir gaflet ve dalalet için de olduğumuzu anlamamız hiçte uzun sürmedi.

artık zamanın aleyhime işlediği telaşı içindeydim ve aslında bu da en acı gerçekti…. Ardından hiç ara vermeden bilindik büyük bir hastaneye gittim. Yeni Doktorum bu 4 negatifin nedeni olan bendeki enkazı daha ilk dakikada ultrasonda farketti, “rahmin içinde miyomlar var, bunlar rahmin şeklini tamamen bozmuş, rahim çizgisi kamburlaşmış, birde rahmin içerisinde sıvı görüyorum ve bu sıvının iyi olmadığını düşünüyorum” dedi. En “son rahim filminizi ne zaman çektirdiniz” diye sordu. Hiç rahim filmi çektirmemiştim ki... 4 tüp tedavisi içinde kimse benden rahim filmi istemişti ki…

Ve rahim filmini çektirdiğimiz noktada hayatımın en zor günleri başladı. Doktor rahim filmine bakıp, “iki tüpünde de ileri derecede iltihap var, bu iltehap rahmin içine sızıyor, rahmin şeklide miyomlar sebebiyle tamamen bozulmuş, bu haldeyken embriyoların ne tutunma ne de yaşama şansları hiç yoktu” dedi !!!!! Yıkılmıştım… adeta tüm dengelerim değişti… Gerçek şuydu 4 tüpüde boşu boşuna yapmıştım… ilk etapta inanmadım, rahim filmini alıp tam 6 doktor daha gezdim, hepsi aynı şeyi söyledi. Ağladım zırladım, yatağa yapıştım… ama eğer bebeğime kavuşmak istiyorsam gerekeni yapmalıydım. Temmuz 2010’da ameliyat masasına yattım, laporoskopi ile iki tüpüm birden alındı, iltihap o kadar ilerlemişki yumurtalıklarım, rahim, bağırsaklarım, karın zarım hepsi birbirine yapışmış, ameliyat riskliydi ama başarılı geçti. Ameliyat öncesinde laporoskopide yumurtalıkların zarar görebilir ve yumurta üretimin bitebilir, bağırsak delinmesi olabilir, rahmi besleyen damarlar kesilirse rahim bir daha 3 mm üzerine çıkmayabilir demişlerdi. Hepsini göze aldım, ya tamamamen bitecekti, ya da yola devam etmek için engeller ortadan kalkacaktı. çok şükür ki, bütün bu risklerin hiçbiri gerçekleşmedi. Laporoskopinin beraberinde Histeroskopiyle rahmin şeklini bozan içerdeki miyomlarda alınmıştı, yani söylenen buydu ve operasyonun bu kısmıda sonrasında bir süprizle devam etti.

Ardından gerçek doktorlar 6 ay dinlenme devresi dediler… çakma doktorlar ise 15 gün sonra tüp deneyebilirsin dediler… 40 yaşında bir kadın için bu 6 ay çok önemliydi, zaman artık sadece aleyhime işliyordu, bunun bilincindeydim, ama artık çakma doktorlar konusunda da tecrübeliydim ve Ocak 2011’e kadar dinlendim. sonra bütün teşhislerimi koyan tüp doktorumun yolunu tuttum, doktorum aradan 6 ay geçti bir rahim filmi daha çektir garanti olsun dedi. Ve yeni rahim filmi beraberinde yeni acı bir süprizzzz…

ilk filmde varolan miyomlardan biri, ikinci filmde de aynı yerde duruyordu ve rahme baskı yapıp rahim cizgisini yine bozuyordu. Doktorumun ilk tahmini; birini almış diğerini olduğu yerde bırakmışlardı . Neden ???? demek için miyom ameliyatını yapan, çoğunluğun tanıdığı o çok meşhurrr, kendini öve öve bitiremeyen profesöre gittim. Cevap “onu almamış mıyız??? Onu da alırız ufak bir operasyonla” oldu… doktorlar için ihmaller, hatalar bu kadar basitti … çünkü cefayı çeken, en kıymetli zamanlarını kaybeden bizleriz onlar değil … bu olay beni iyice yıprattı, ne psikolojik, ne fiziksel dayanacak gücüm yoktu, tekrar kime gidecektim, kime güvenecektim, kim doğru söylüyordu??? Şimdi başıma daha ne açılacaktı??? İyice bunalmıştım ve bu olaydan iki gün sonra resmen kan kustum. evet makattan ve ağzımdan gelen kanla hastanelik oldum, mide kanaması geçirmiştim, ama yine de vazgeçmedim… biraz düzelince Şubat 2011’de yeni bir yeni bir histeroskopi ile orada bırakılan ikinci miyomda alındı. Maddi manevi bitmiştik. Üstelik üst üste geçirdiğim operasyonların endometrium hasarı açısından şansımı azaltacağı söylenmişti. Çok üzülüyordum veee kısa süre arayla ikinci bir mide kanaması daha, ben yine günlerce hastanelik oldum…

gerçek şu ki, çekilen tüm acılara rağmen içimdeki özlem geçmiyordu ve asla pes demedim… yola devam etmek için bedenimi ve psikolojimi güçlendirmeliydim, öncelikle yeniden işe başlamıştım, kafamı dağıtmalıydım ve spor, yoga, meditasyon, dans kursları hayatıma girdi... arada sabahlara kadar gönüllü kuruluşlarda çalıştım. Bütün yaşanan olumsuzluklar içinde tek olumlu şey yaşıma göre yumurtalıklarımın iyi çalışması ve fsh’ın 7-8’in, e2’nin 35’in üzerine çıkmamasıydı, çok bunaldığımda testlerimi yaptırıp, daha zamanım var deyip rahatlıyordum.

Yeni bir deneme için biraz daha güçlenmiştim ve Mayıs 2011’de 5. denememi yaptım, 6 yumurtam çıktı, 4 tanesi yoluna devam etti, bunlardan 2 tanesi 5. Gün embriyosu olarak transfer edildi, 2’side donduruldu. Bu sefer her zamankinden çok daha ümitliydik, yapılması gereken her şey yapılmış, tedavim tamamlanmıştı, yumurtalar yaşıma göre harika gelişmişti. Ama sonuç yine negatif oldu… işte bu noktada artık bebeğimin olmayacağı fikrine kapıldım. Artık kimse beni anne olacağıma inandıramazdı. bazı şeyleri kabullenmeyi hem istiyordum, hem de hiç istemiyordum…

Aklım dondurulmuş 2 embriyomdaydı onları da denemem lazımdı… benim, eşimin ve bizimle beraber üzülen herkesin iyiliği için 6. denemeyi de yapıp belki kendime artık buraya kadar demeliydim… Eşim “çocuğumuz olmuyorsa bu dünyanın sonu değil” deyip destek oluyordu ama bütün bu tedavi süreçlerim içinde hem kalbi tekledi, hem de mide fıtığı oldu…. Artık onu da bu üzmek istemiyordum. Ama yine bir yanım vardı, işte o bir yanım hep içten içten özlemle sızlıyordu inkar edemem…

ve yeni bir umut yolcuğu için eylül ayında hastanenin yolunu tuttum. Doktorum yüzünde umutsuz bir ifadeyle; dondurulmuş tedavisi için hiçbir ilaç vermeyeceğim, eğer rahim kendi kendine kalınlaşırsa, eğer yumurtalar da bozulmadan çözülürse transferini yaparız dedi ve ardından umutlarımı çökerten cümleyi ekledi : ama hem dondurulmuş embriyo, hem yaş 41, hem de bir kaç kez miyomektomi geçirmiş bir rahimle şansın en yüksek ihtimalle %10… Bu sözlerin üzerine tedavi moduna bile giremedim… daha başlamadan negatifi göreceğimden çok emindim…

ve rahim kalınlığı 12. gün kendiliğinden 7.4 mm oldu, rahim kalınlığıda ümitsiz görünüyordu, çünkü bir önceki negatifim de bile 8.6 mmdi, şimdi sadece 7.4 dü. Neyseki tek olumlu yön 2 embriyom da 1. Kalitede çözüldü ve transferim yapıldı, içimde en ufak bir umut parçası yoktu, yarım saat hastanede, 2 saat evde yattım. Sonrasında artık saatleri, günleri saymayacağım ve kendimi üzmeyeceğim diye söz verdim… Zaten 5 senedir her şeyi erteliyorduk, artık yas tutmak yoktu, ertesi gün eşimle uçağa atlayıp izmir’e yeğenimin düğününe gittik.akşamına düğünde halay çekiyordum. 3. Gün izmir’deki akraba ziyaretlerindeydim… 4. Gün ise işimin başındaydım. Çarşı pazara gittim, belediye otobüslerine bindim indim, öğle tatillerinde pür telaş koşturdum.

Ve test günü geldiğinde transfer sonrası verilen ilaçlarımı evde bıraktım, östrojen bantlarını değiştirme günüydü ama değiştirmedim. Sabah 09.00’da kan verdim, 2 saat sonra alırsınız ya da internet sayfamızdan bakarsınız dediler, Öğlene doğru baktım internet sayfaları çalışmıyor, ve ilk defa koşa koşa sonuç almaya gitmedim… iş çıkışı zarfı elime almıştım. En ufacık bir umudum yoktu, bunca zaman olmamıştı, şimdi bu umutsuz tablonun sonucunda mı olacaktı? Üstelik bu 12 günlük dönemde normal hayat seyrim içinde hiç yorulmadığım kadar çok yorulmuştum. Bir de hani şu hep bahsedilen ne lekelenme, ne kasık ağrısı, ne bel ağrısı, ne ğögüs hassasiyeti, ne akıntı, ne adet sancısı benzeri sancı, ne de en ufakcık başka bir belirtim olmamıştı, tıpkı diğer 5 negatifte olduğu gibi en ufacık bir belirti yoktu.

Laboratuvarın merdivenlerini inerken zarfı açtım, 216 yazıyordu, bu benim sonucum mu diye mırıldandım, ismimi tekrar kontrol ettim…. Evet benimdi… inanamıyordum… o an bacaklarım tutmaz oldu sanki, merdivenlere çöktüm ve gözlerimden oluk oluk yaş boşalmaya başladı, etrafımdakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, su getirenler, beni merdivenlerden kaldırmaya çalışanlar… sakinleşemiyordum… Eşimi aramak için telefonumu aldım, ama o kadar titriyordum ki tuşlara basamıyordum, birisi kimi arayacaksınız diyerek yardımcı oldu, eşime “hamileyim” derken, o tek kelimenin bir gün benim ağzımdan döküleceğini hiç ama hiç ummuyordum…. Etrafımdakilerden biri bunu duyunca “yoksa istenmeyen bir gebelik mi?” diye sordu? gülümsedim “ah bir bilseniz dedim, bir bilseniz? dedim… Beni bir koltuğa oturttular, sürekli yüksek sesle allahım sana şükürler olsun diyordum, binlerce şükürler olsun sana… 6. denemede ve 41 yaşında ilk kez hamileydim, inanamıyordum, gözyaşlarım oluk oluk geliyordu, engel olamıyordum… ve biraz sonra eşim koşup geldi, eşimin yüzündeki o ifadeyi hayatım boyunca unutmayacağım, gözleri sanki iki kat büyümüştü, yüzünde şaşkın bir mutluluk ifadesi vardı, rengi kağıt gibi bembeyaz olmuştu, o da dayanamadı koyverdi gözyaşlarını…

Şu anda 12 haftalık olduk… Şimdi 9 ayı tamamlayabilecek miyim korkusu içindeyim… yolum çok uzun ve zorlu… hamileliğim riskliymiş, bu mutluluk yarım kalırsa, sonrasında ne yaparım, nasıl yaşarım, nasıl nefes alırım bilmiyorum… hem mutluyum, hem korkuyorum… ama en azından bunu bile yaşattığı için allahıma binlerce şükürler ediyorum. Bu kadarı bile çok güzel bir duyguymuş, allahım nasip kısmet ederse kucağıma almayı çok istiyorum. Darısı herkesin başına. Herkes yaşasın bu duyguyu sonuna kadar.

Birde şu belirtiye kafayı takanlara şunu söylemeliyim; ancak pozitif sonucu aldıktan 3-4 gün sonra kasıklarımda bir hareketlilik başladı, damarlarımda kan akışı hızlandı sanki, kasıklarımda yoğun sıcaklık ve tuhaf bir ağrı hissetim, adet görecekmişim gibi sancılandım. Ama bunlar 15. günden itibaren oldu ve birkaç gün sürdü. 12 günlük devrede en ufacık bir şey yoktu… o nedenle hiç takılmayın derim…

Ve son söz : içinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, ne kadar zor, ne kadar umutsuz gözükürse gözüksün, ne kadar uzun sürerse sürsün, ne kadar engel çıkarsa çıksın asla vazgeçmeyin… Eğer bebeğinize kavuşmak istiyorsanız allahında yardımıyla inanın aşılamayacak sorun yok, yeterki sorunlar sizi yıldırmasın, yeterki Allah nasip kısmet etmiş olsun… gerisi sadece sizin azminize, sabrınıza kalıyor…

Veeeeee en güzel kısmı sona sakladım, ilk kontrolde tek kese görüldü, biraz kanamam vardı o gün… ikinci kontrolde iki kese görüldü, meğer bebişlerim ikizmiş teyzeleriiiiiii…. İlk üç ay için risklerimiz oldukça fazlaydı, şimdi biraz daha hafifledi, evde hep istirahat ediyorum,arada kanamalar yaşıyorum, sürekli progesteron iğneler oluyorum ama asla hiçbirşeyden yakınmıyorum… allahım özlemle yanan herkesi yavrusuna kavuştursun, benim bebeklerimi de korusun…

Sevgilerimle… :KK16:
 
ay çok sevindim konu başlığını gördüğüm zaman bile o kadar sevindim ki anlatamam sanki ben hamileyim geçte olsa Allah anneliği tatmanı nasip etmiş inşallah sağlıklı olarak kucağına alırsın ilerde de hayırlı evlatlar olurlar seni hiç üzmezler
 
Gözyaşları içinde okudum yazdıklarınızı, ne zor süreçlerden geçmişsiniz. Allah mükafatınızı vermiş, inşallah sağlıkla kavuşursunuz bebeklerinize çok ama çok sevindim.
Ben de 35 yaşımı doldurmak üzereyim, eşim varikosel ameliyatı oldu - bekledik - aşılama yapıldı tutmadı - bekledik - ben polip aldırdım - bekledik- rahim filmi çektirdim - bekledik - tüp bebek denedik olmadı - bekledik derken 4 yıl geçti. 4 dondurulmuşumuz var ve benim inadım yüzünden 1 yıldır bekliyorlar, (size bakınca ne çabuk da pes etmişim değilmi ) nihayet karar verdim ve önümüzdeki aylarda koydurucaz inşallah. hamilelerin duası kabul olurmuş bizim için de dua edin emi? ben sizin için edicem. çok ama çok öpüyorum sizi, tekrar tebrik ederim.
 
ağlamamak imkansızdı.
çok sevindim allahım inşallah sağlıkla zamanında sonlandırsın gebeliğinizi. kuzuları kucağınızda sağlıkla görün emzirin...
şimdiden çok yılmış olan bana iyi bir ders oldu teşekkür ederim...
 
Son düzenleme:
ağlamamak imkansızdı.
çok sevindim allahım inşallah sağlıkla zamanında sonlandırsın gebeliğinizi. kuzuları kucağınızda sağlıkla görün emzirin...
şimdiden çok yılmış olan bana iyi bir ders oldu teşekkür ederim...

bende cok yorgunum kizlarr ama umit dersen birgun varrr birgun yokk
 
Allahıma binlerce şükür ki bebeğiniz gelmiş..
hamile olduğunuzu öğrendiğiniz anı yaşadım sanki..ve dayanamadım..:KK5::KK5::KK5:
Allahım bebeklerinizi size bağışlasın sağlıkla kucağınıza alın meleklerinizi inşallah..
azmizi de kutluyorum..
ve zaman zaman düştüğüm umutsuzluk için kendimden utanıyorum.
Allahım hiç birimizin kucaklarını boş bırakmasın...

çok teşekkür ederim umutsuzluğa düştüğünüzde benim gibi zor örnekleri hatırlayp umutlarnızı tazeleyin.

inanin azim acik bir sekilde okudum
neler yasamassiniz ve hicmi hic yilmamissiniz
sabrin sonu selamettir sözü ne kadar dogru:KK43:
insallah rabbim bebeklerinizi size bagislar
ve en güzel günlerini yasarsiniz
bizlere de hem ibret hem ders olsun
allahim sen nelere kadirsin ve sen ne kadar büyüksün.
allahim nazarlardan korusun sizi ve bebislerinizi:nazar::nazar:


çok sağolun, evet sabrın sonu selamet oldu, hamileliğimde zor geçiyor ama sabrımla onuda aşmaya çalışyorum.


nereden başlasam..ne desem bilemedim..ama kutlarım seni azmine sabrına hayran kaldım..

Allahım bebeklerini sana bağışlasın..birlikte mutlu sağlıklı uzunn bir ömür geçirin inşallah..

ben 2 yıldır çalışmalara devam ediyorum..deniyoruzda deniyoruz heray yeni bir kür tedavi ve teknik..bakalım biz ne olacağız


emekleriniz karşılıksız kalmayacaktır, her koşulda ylmadan yola devam.... müjdeni paylaşacağız inşallah...


Yazdıklarınızın uzun olması hıc sıkmadı beni,inanın tek kelımesını bıle atlamadan okudum ve hamılelıgınızı ogrendıgınız o gunu merdıvenlere yıgılmanızı anlattıgınız an gozyaslarımı tutamadım.Herkesın bır hıkayesı vardır ben de 2 bebegım karnımda öldükten sonra kavustum minik kızıma,actıgım konularda mevcuttur ama sızın kadar ıradelı sabırlı bır ınsan hayatımda gormedım,maasallah ve ınsallah bebişlerinizi sağlıkla kucagınıza alırsınız.inanılmaz duygulandım...8 aylık hamılelıgımın 6 ayı yatarak ve 8 ayı hergun kan sulandırıcı ıgne ve ılaclarla gectı...36 hafta 4 gunlukken kızımı aldım kucagıma ama bu arada tansıyondan ıkı kez hastaneye yatıp cıktım ve bebısım 1,5 gun yogun bakımda kaldı ama dunyalar guzelı melegımı yogun bakımda gozlerım henuz acılmısken karsımda gordugumde bır melek gordum sankı,bembeyaz guzel yuzlu bır melek,cennetteyım sandım,oyle bır duyguydu kı,bebek hemsıresı yattıgım yogun bakım odasına getırmıstı,op annesı dedı yuzunu yuzume yaklastırarak ve ben onu optum sonra tekrar bayılmısım...uyandıgımda kızım solunum problemıyle yogun bakıma alınmıstı...sukur kı ıyıydı kuvezde fln degıldı...neyse uzatmiyim ben ınsallah Allah sıze de o anı yasamayı nasıp edecek,muthiş bir duygu kelımelerle anlatılmaz...

allah meleğinize sağlıklı uzun bir ömür versin, şanslı kısmetli ve seveni çok olsun... evlat sevgisini doya doya yaşayın, allahm nazarlardan saklasn. bizler zor yollardan geçmiş insanlarız, bebeğinin kıymetini bilmeyenler ise keşke şu satırları okusalarda anne olmanın ne büyük bir nimet olduğunu anlasalar...

yaşadıklarını yazdıklarını okurken tabir-i caizse böğüre böğüre ağladım,Rabbım bebklerını eşine-sana bagışlasın inşallah,uzun uzn saglıklı ömürler wersn sizlere,bizde 9 yıldr istyrz 31 yaşmzdyz,inşallah bizimde bebişlerimz olsun,isteyn herkezn olsn,Allah a emanet olun saglıkla kalın ,bir bedende 3 cann ,Rabbim sizi korusun
yum, or

allahtan en kısa zamanda bebeğinize kavuşmanzı diliyorum, kimsenin kucağ boş kalmasın, canı gönülden dilerim kısa zaman içinde müjdenizi verirsiniz.

Sevgili badenur ;
Allahim tamamina erdirsin cnm.Insallah her dilegin olur adina cok sveindim.is yerindeyken okurken inanki gözlerimden yaslar akti ..öyle güzel ifaede etmissinki.öyle güzel annelik duygusuyla yazmissinki ..bende gözyasalrimi tutamamdim.Öncelikle cesaretin ve annelik duygunla yazdigin paylastigin ayrica tebrik ederim.Sag salim bebeklerini kucagina almayi nasip etsin cnm.Diger tüm anne adaylarinada isik olmussun cok güzel bir örneksin.
tebrikler görüsmek ümidiyle.esenkal

çok teşekkür ederim akan yaşlarınız yüreğinizin güzelliğinden, allahım herkesi evlatlarına kavuştursun, bu mücadele içinde sonuçsuz bırakmasın.
 
herkes gıbı okurken benımde gozlerımı doldurdunuz..
bir bebek bu kadar mı istenir?bu kadar mı maddi manevi hersey feda edılı ugrunda?bılmıyordum bu hıssı...ben hıc ıstemeden beklemeden hamıle kaldım hatta düşmesini istedim..kısacası bbek ıstemıyordum..anne olmak bana gore degıldı yada sorumluluk almak ıstemıyordum..5 tane yegenım vardı ve ben resmen cocuktan bıkmıstım...1 ay oldu 2 oldu 3 4 derken 4. ayda şunu hıssettıgımı bugun bıle buyuk uzuntuyle anımsıyorum..4. ay oldu kolay kolay düşmez artık bu bebek.. :KK43:yanı dusunun kı o kadar ıstemıyordum bu bebegı..dr kontorllerınde hıc bırsey hıssetmıyordum,heyecanlanmıyor anne olacagım hıssıne bürünemıyordum.. etrafımdakılerın daha 1 2 haftalık gebeılıklerınde karınlarını tutup yavrum dıye sevıslerı henuz bır kan damlası kadar olan hucreyı sahiplenmeleri bana yalan gelıyordu...takı 39+5 te sabah 5:30 da hastaneye gıdıpte aksa 5 e kadr sancı cekıp 5 de dogum yapana kdar..
evımıze geldıgımızde uyuyan kızımı sabahlara kadar bekledım uyumadan nefes alıyormu,sureklı agladım basında ona karsı dogum yapana kadar ısteksızlıgım yuzunden,onu esırgemedıgım korumadıgım ıcın binpişman oldum..kanepeler koltuklar cektım 9 aylık hamıleyken balkonda 6 7 tane halı yıkadım kaldırdım serdım..hıc onemsemdım yavrumu dıye cektıgım ızdırabı sımdı kelımelere dökmek ımkansızzz..oysa bır emanettı o bana Allahtan..Allah yaratırken ugrasmıstı ama ben onu ıcımde tutmak ıcın caba dahı sarfetmemıstım..sımdı yavrum 2 aylık..yanımda uyuyor melekler gıbı annesnın gozunden yaslar akıyor ona yaptıkları hayır yapmadıkları ıcın...Allah kızımı bana ve babasına sızın evladlarınızı da sıze ve sevenlerıne bagıslasın dilerım..

yasadıgınız mutlulugun keffaretını bastan fazlsıyla ödemıssınız..rabbım dılerım bundan sonra yuzunuzu guldurur...hak etmedıgım kadar hakkınızdır annelık...:KK14:
 
badenurcum bu sefer olmadı.inşallah diğer sefere rabbim güç versin.bu yolda olnalara ve bana.

canm üzülmemek elde değil biliyorum ama sakn umutsuzluğa düşme, en umutsuz durumlarda bile o mucize zamanını bekliyor, bir sonraki adım nasip kısmetindeki bebeğinin müjdesini getirecek belkide.
inanmak zor şuan belki ama bil ki, ben de hiç mi hiç inanmıyordum.

2010 temmuzda 4 aylık hamileydim tatile gitmiştik. elimde bb kk yı okuyordum yani bizim topiği. senin moralin çok kötüydü sıkıntı hat safhadaydı çünkü tüm denemelerini boşuna yaptğın ortaya çıkmıştı yani hamile kalamayacağını yani embriyoların zaten transfer edilir edilmez kaybedildiğini çünkü iltihapın bunu daha en başta engellediğini öğrenmiş ve yıkılmıştın. ben o zaman demiştim ki kendime badenur şimdi çok üzgün ama bir dizi sıkıntı daha yaşayacak tüm aksaklıklar gidecek ve badenur hamile kalacak. çünkü sorun gerçekten tespit edilmişti harcanan paralara ve emeklere psikolojiye rağmen sevinmiştim çünkü tam tespit yapılmıştı. gönülden inanmıştım. ve bugün mert bir yaşında sen de ikizlere hamilesin. allaha bin şükür. inşallah burda başlayan bu güzel dostluk hep sürer ve çocuklarımız birlikte büyürler dostluğumuz daha da pekişir canım. ense burun ölçümleri iyi çıkmış maşallah. ikili test sonuçları alındı mı?

canım o dönemki desteğini unutamam, sen benim bebeğim olacağına o kadar emindinki, en ufak bir acaba bile yoktu sen de... bana verdiğin bu enerji bile beni ayağa kaldırmaya yetti. o zor durumlar içinde insann tek duymak istediği bunlardı.
buradaki dostluklarımn hayata taşnması en büyük dileğim.
ikili test denizin açkladğ gibi canm yapılmadı..

Bende su durumda umutsuz vakayim neden dersen son iki tedavide ilaclara cevap vermedim tek yumurta oda bos cikdi ama mayisda 4 tane vermisdim ikide falso cikinca dr zor dedi rezerv azaliyor dedi arti benim tupe yonelme sebebim tuplerimin birinin tikalikligi digerinine sonunda bir hafif tikaniklik olmasiydi ama direk tupe yonelince ameliyata gitmedim ama simdi durum boyle olunca ameliyata gideyim dedik ama neticede sonuc degisirmi bilmem ama umutsuz konusulmasi beni depresyona ve caresizlige itti iki gundur caresizlik icindeydim esime ayrilmayi bile teklif ettim gercekden dunyam basima yikildi rezerv 0;9 larda bende son caremi degerlendiricem ama hormonlara gore menapoza 8-10 sene var dedi veee senin yazini maimut sayesinde okuyunca yilmayacagim dedim rabbim seni guldurmus elbet benide duyacak icimin acisini dindirecek .;Allahimm saglikla bebeklerine kavustursun sizleri sevgilerr



canım, eğer tüplerindeki tıkanklık, iltehap şeklinde rahme sızntı yapyorsa, mutlaka o tüplerden kutulman şart, ama eğer sadece tüplerden sperm geçişi ile sorun yaratıyorsa çokta ameliyat önermiyorlar, yalnız benim son doktorum demişti ki, tıkalı tüplerden her şeklilde kurtulmuş olmak avantaj, tüplerin transferden sonra embriyo üzerinde etkisini kestirmek mümkün olmuyor, hamilelik gerçekleştiğinde de bazen sorun yaratabiliyor, ileri iltehabik durum rahmide etkisine alyor demişti. ama dediğim gibi bu ileri derecede kronikleşmiş durumlarda daha çok geçerli. bunu da tespit etmeleri hiç zor değil, memorial bu konuda titiz davranıyor.

yazınn okurken inanki kendimi gördüm, sende şuan çok üzgünsün... mucizenin geleceğine inanmakta zorlanyorsun tıpkı benim gibi...ama bak işte kötü örneklerden biri olarak o mucize geliyormuş diyebiliyorum lütfen sen de inan...

rezerv konusunda üç ay incir kürü yapmıştım ve çok işe yaramıştı inanki, gözle görülür iyileşme vardı, sonraki tüpte de hayıt çay denemiştim, bu zaten pek çok arkadaş tarafndan öneriliyor, sen mutlaka kürler uyguluyorsun ama yinede yazmak istedim. birde mutlaka buğday çimi kullanmalısın , günde 20 tane alıyordum ben, hem anti kansorojen özelliği ile vücudu koruyor.

yazm sana umut olduysa ne mutlu bana, şunu da söylemek isterimki, benimde içimde bir gün pozitifi göreceğime dair hiç bir umut yoktu, hep başka bebekleri severek geçecek ömrüm sanyordum, mucize bana çok uzaktı, tüpte tüpe operasyondan operasyona gidip hep gözyaşı olacağna inanmıştım, ama mücadeleyi bırakrsam hiç bir çkışım kalmayacağda kesindi. çelişkiler içinde gittim geldim, ama vazgeçmedim bedenim, yüreğim, ruhum acıdıkça güçlendim.

ben inanıyorumki sen de buradan müjdeni paylaşacaksın, ben sende kendimi görüyorum.



alabama badenur okuyana kadar ben cevap vereyim tatlım ikiz ve tabii tüm çoğul gebeliklerde ikili test, dörtlü test yapılamıyor. çünkü sonuç yüksek alçak vs çıkarsa hangi bebeğin neyi etkilediği bilinemiyor. çoğul gebeliklerde sadece ense ve burun ölçümü yapılıyor ultrasonda bakılıyor ve amnio yaptırıp yaptırmayacağına karar veriyorsun.

evet canm aynen böyle oldu.
 
Son düzenleme:
tebrik ederim canm inşallah bir ömür boyu mutlu olursunuz kimsenin vazgeçmemesi gerektiğini bir kere daha hatırlattın:)

çok teşekkürler, sabır ve azim şart, hepimizin önüne engeler çıkabiliyor onları aşmak allahın da izniyle bizim elimizde...

öyle mi bak bunu bilmiyordum öğrendim o zaman bizim gelin de yaptırmadı gerçi onun normal doktoru zaten riskli gebelik uzmanı sürekli o takip ettiği için durumu ayrıntılı biliyordur. bi de zaten gelin daha 30 yaşında olduğu için onların as söz konusu olmadı çok şükür. ayrıca burun ense ölcümleri de gayet normaldi tabii ki. iyi iyi maşallah diyelim.

hayırlsıyla gelsinler şekerlemeler.... sen de yeğen sevincini yaşayacaksn... buda ne güzel ne tatlı bir duygudur, hayatım yeğenlerimi severek geçti , şimdi kendi bebeklerimi seveceğime koklayacağma hala inanamıyorum.


Azmine ve çabana hayran kaldım çok tebrik ederim.İnşallah hayırlısıyla kucağına da alacaksın ikizlerini..:nazar::nazar:
Senin kadar zorlu bir süreç yaşamadım ama ortak noktalarımız varmış...Ben de 41 yaşındayım memorialde tedavi görüyorum ve şuan 6.denemin 6.günündeyim. Sonunun da seninki kadar güzel olmasını çok isterim... :KK17:
Yalnız benim şuana kadar hiç dondurulmuşlarım olmadı hep 3-4 tane toplanıyor ve 2-3 tane embriyo oluyo onlar da transfer ediliyor.
4.denemede hamile kaldım ama 8 haftalıkken kalbi durdu malesef..
Burdaki pekçok kişiye olduğu gibi bana da umut oldun kararlılığımı tazeledin.Bu defa da olmasa yeniden yeniden deneyeceğim Allah sağlık ve maddi imkan verdiği ölçüde..Herşey gönlünce olsun..:KK16:

evet ortak noktalarımız var :) 41. yaş, 6. deneme, memorial, azim sabır ve annelik özlemi... senin de sonuncu denemen olmasını canı gönülden dilerim, inşallah senin de müjdeni paylaşacağız, lütfen bilgilendir bizleri. kararlılığında bir nebze daha olumlu etki yaratabildiysem ne mutlu bana...


Cok sevin hayirli olsun aglamamk icin kendimi zor tuttum seni cok iyi anliyorum bende 2.defa hep negativ sonucunu aldim simdide hic umudum yok ama bu ayki adetimde dondurulmus 2 tana embryolarla deneyecegiz oysaki normal olmadi dondurulmuslarla hic olmaz diyorum bak ne güzel seninki olmus Allah insallah bana nasip eder o aciyi tekrar yasamak istemiyorum her negativden sonra esimlen hickira hickira agliyoruz.Insallah bu sefer sevincten aglariz sizin gibi .Rabbim herkese nasip etsin bu sevinci

her negatiften sonra umutlarımızdan uzaklaşyoruz, acının tarifi imkansız, ama savaşı bırakmak yok, sabrın sonu selamet olacağı fikrini de yitirmemek lazım galiba. eşin sana güç verecek sen de eşine, inşallah dondurulmuşlarda hiç olmaz dediğin mucize gelip seni bulacak, ben de nokta kadar olacağına inanmyordum ama oluyormuş, inanki hala rüyada gibiyim. umutsuz olmak, inanmamak bunlarda engel değilmiş, olacağı varsa vakti geldiyse oluyor inanki.

Hiç sıkılmadan okuduk sağolun varolun paylaşımınız için Allah herkese nasip etsin inşallah bende 45 yaşında bekar bir bayanım halen umut taşıyorum henuz evli bile değilken hayırlısıyla evlenir de bir bebeklerim olur diye umut oldunuz Allah yavrularınıza kavuştırsun hayırlısı ile..

sizlerde sağolun varolun, böylesine içten paylaştı herkes duygularımı binlerce teşekkür..
öncelikle güzel bir evlilik sonrasında güzel sağlıklı bebekler diliyorum, allah nasip ettiyse yaş şu bu bahane, sizin de müjdenizi alacağız inşallah.

ay çok sevindim konu başlığını gördüğüm zaman bile o kadar sevindim ki anlatamam sanki ben hamileyim geçte olsa Allah anneliği tatmanı nasip etmiş inşallah sağlıklı olarak kucağına alırsın ilerde de hayırlı evlatlar olurlar seni hiç üzmezler

çok sağol binlerce teşekkür...

Gözyaşları içinde okudum yazdıklarınızı, ne zor süreçlerden geçmişsiniz. Allah mükafatınızı vermiş, inşallah sağlıkla kavuşursunuz bebeklerinize çok ama çok sevindim.
Ben de 35 yaşımı doldurmak üzereyim, eşim varikosel ameliyatı oldu - bekledik - aşılama yapıldı tutmadı - bekledik - ben polip aldırdım - bekledik- rahim filmi çektirdim - bekledik - tüp bebek denedik olmadı - bekledik derken 4 yıl geçti. 4 dondurulmuşumuz var ve benim inadım yüzünden 1 yıldır bekliyorlar, (size bakınca ne çabuk da pes etmişim değilmi ) nihayet karar verdim ve önümüzdeki aylarda koydurucaz inşallah. hamilelerin duası kabul olurmuş bizim için de dua edin emi? ben sizin için edicem. çok ama çok öpüyorum sizi, tekrar tebrik ederim.

dualarım bu uğurda mücadele eden yürekli kadınların hepsine canı gönülden diliyorum anne olmayan kalmasın, kimsenin çektiği acılar boşa gitmesin, herkes mükafatını alsın, allahım bu uğurda edilen tüm duaları geri çevirmesin. sabırla yolunuza devam edin, mucize eninde sonunda geliyor inanın.

ağlamamak imkansızdı.
çok sevindim allahım inşallah sağlıkla zamanında sonlandırsın gebeliğinizi. kuzuları kucağınızda sağlıkla görün emzirin...
şimdiden çok yılmış olan bana iyi bir ders oldu teşekkür ederim...

yılmak yok arkadaşım, zorluklardan yorulabiliriz ama bu yorgunluk geçici, ne zamanki bebeklerimizi kucağımıza alacağız çekilen sıkntıların hepsi unutulacak, yeterki sabırla kararlı yola devam edelim.

bende cok yorgunum kizlarr ama umit dersen birgun varrr birgun yokk

daha önceki yazımda da yazmıştım tekrar olacak ama ben sen de kendimi görüyorum, inanki sabrının sonu karşılıksız kalmayacak, yeterki yılmadan yola devam et..
 
herkes gıbı okurken benımde gozlerımı doldurdunuz..
bir bebek bu kadar mı istenir?bu kadar mı maddi manevi hersey feda edılı ugrunda?bılmıyordum bu hıssı...ben hıc ıstemeden beklemeden hamıle kaldım hatta düşmesini istedim..kısacası bbek ıstemıyordum..anne olmak bana gore degıldı yada sorumluluk almak ıstemıyordum..5 tane yegenım vardı ve ben resmen cocuktan bıkmıstım...1 ay oldu 2 oldu 3 4 derken 4. ayda şunu hıssettıgımı bugun bıle buyuk uzuntuyle anımsıyorum..4. ay oldu kolay kolay düşmez artık bu bebek.. :KK43:yanı dusunun kı o kadar ıstemıyordum bu bebegı..dr kontorllerınde hıc bırsey hıssetmıyordum,heyecanlanmıyor anne olacagım hıssıne bürünemıyordum.. etrafımdakılerın daha 1 2 haftalık gebeılıklerınde karınlarını tutup yavrum dıye sevıslerı henuz bır kan damlası kadar olan hucreyı sahiplenmeleri bana yalan gelıyordu...takı 39+5 te sabah 5:30 da hastaneye gıdıpte aksa 5 e kadr sancı cekıp 5 de dogum yapana kdar..
evımıze geldıgımızde uyuyan kızımı sabahlara kadar bekledım uyumadan nefes alıyormu,sureklı agladım basında ona karsı dogum yapana kadar ısteksızlıgım yuzunden,onu esırgemedıgım korumadıgım ıcın binpişman oldum..kanepeler koltuklar cektım 9 aylık hamıleyken balkonda 6 7 tane halı yıkadım kaldırdım serdım..hıc onemsemdım yavrumu dıye cektıgım ızdırabı sımdı kelımelere dökmek ımkansızzz..oysa bır emanettı o bana Allahtan..Allah yaratırken ugrasmıstı ama ben onu ıcımde tutmak ıcın caba dahı sarfetmemıstım..sımdı yavrum 2 aylık..yanımda uyuyor melekler gıbı annesnın gozunden yaslar akıyor ona yaptıkları hayır yapmadıkları ıcın...Allah kızımı bana ve babasına sızın evladlarınızı da sıze ve sevenlerıne bagıslasın dilerım..

yasadıgınız mutlulugun keffaretını bastan fazlsıyla ödemıssınız..rabbım dılerım bundan sonra yuzunuzu guldurur...hak etmedıgım kadar hakkınızdır annelık...:KK14:

canımsın yaaa tüm samimiyetinle yazmışsın, belki gerçekten anneliğe hazır olmadığın bir dönemde meleğine hamile kaldın ama ben bu samimi yazından şunu anladımki, meleğini kollarına aldığın andan itibaren onu deliler gibi seviyorsun, şuan evlat sevgisinin doruğunda geçmişe dair pişmanlık duyabilirsin ama artık kollarındaki meleğine karşı sevginle ilginle şevkatinle dünyanın en iyi annelerinden birisin, allah bozmasın, meleğine sağlık sıhat versin. şu an ne mutlu sana allahım bana da meleklerimi koklamayı nasip etsin inşallah.
 
Herkese merhaba,

Benim umut hikayem oldukça uzun aslında… belki sonuna kadar okumayabilirsiniz, o nedenle öncelikle şunu söylemeliyim: Sakın vazgeçmeyin… 41 yaşında ilk kez hamileyim. özellikle “ilk kez” diye belirttim, çünkü bu yaşıma kadar ne düşük, ne dış gebelik, ne de kimyasal gebelik yaşadım. Bunları yaşayanlar bile en azından hamile kalabiliyorum diye sevinirken, benim bu yönde bile umut bağlayacağım hiçbir gebelik türüm olmamıştı. Üstelik şimdi dondurulmuş embriyolarla hamileyim, hem de doktorlar ileri yaş nedeniyle sadece %10 şans vermişken…

Şimdi hikayemi mümkün olduğunca özetlemeye çalışacağım… kelimeler yaşanan acıları, hayal kırıklıklarını yansıtabilecek mi bilemiyorum… Bildiğim şu ki, bu uğurda gerçekten mücadele vermekten çok yorulmuş olanlar beni çok iyi anlayacaktır ve umuduna sarılmaktan vazgeçmeyecektir.

Benim mücadelem 5 yıl önce başladı. Evlendikten sonra hamilelilk gerçekleşmeyince doktorlar bunu miyomlara bağladı ve ilk olarak miyom ameliyatıyla mücadelem başlamış oldu. Miyomlar rahmin arka duvarında olduğundan sezeryan şeklinde açık ameliyat gerekti. Sezeryanın acısıyla erken tanıştım, ama maalesef bebek için değildi…

Ardından 5-6 aylık iyileşme süreci gerekti, bu sürecin sonunda da git gel yumurta takibiyle, günü, saati belirlenmiş ilişkilerle, bebeğimize kavuşmayı hayal ettik, bir 6 ay da böyle geçti… Sonraki adımda aşılamaya hemen peki dedik, ardı ardına yapılan aşılamalarda umudun ötesine geçemeyince, tüp serüvenine ilk adımı attık ve ilk negatif sonuçla ilk darbemizi yemiş olduk… o dönem ne kadar üzülsemde beni bekleyen her tokadın bir öncekinden çok daha acı olacağını hiç düşünememiştim.

Bu aşamadan sonra doktorumuzu değiştirmeye karar verdik, tedaviye daha iyi zaman ayırmak için işimden de ayrıldım. Yeni bir doktorun kapısını çaldık. Arkadaşım ilk denemesinde çareyi bu doktorda bulmuştu, bizim içinde umut kapısıydı. Üstelik doktor durumum için olumlu konuşuyordu, inandık… İşte asıl büyük hatayı bu kapıyı çaldığımızda yapmışız, bunu çok geç ve yaşanan çok acı tecrübeyle anladık. Bir doktor size ne kadar çok ümit vaat ediyorsa, ne kadar çok yüzünüze gülüp, bu sefer tamam diyorsa, elinden gelen her şeyi yaptığı havasına bürünüyorsa derhal o doktorun bir umut tüccarı olduğundan şüphelenmeye başlayın. Ama ne yazık ki, biz şüphelenmedik. Niye mi? Beni tanıyanlar hikayenin bu kısmını önceki yazılarımdan iyi bilirler. Tanımayanlar için özetleyeyim.

Bu yeni doktorla büyük umutlarla başladığımız 2. tüp denemeside negatif sonuçlandı. Fakat Doktor senin rahim yapını, hormon dengelerini çözdüm, üçüncüde bu iş tamam deyince yeniden inandık… ama 3. Tüpte negatif sonuçlandı… 4. Deneme öncesinde sana iki ay geçici menopoz uygulayacağım rahmi dinlendireceğim bu yöntemle %75 başarı alıyorum deyince yine inandık… Fakat sonuçta 4. Negatifi gördük… Üstelik artık umutlarım bitmişti. Görünürdeki tablo doktor elinden geleni yapmıştı (!!!) bu noktada sadece kendimi suçluyordum. Oysaki, doktor açısından ne büyük bir gaflet ve dalalet için de olduğumuzu anlamamız hiçte uzun sürmedi.

artık zamanın aleyhime işlediği telaşı içindeydim ve aslında bu da en acı gerçekti…. Ardından hiç ara vermeden bilindik büyük bir hastaneye gittim. Yeni Doktorum bu 4 negatifin nedeni olan bendeki enkazı daha ilk dakikada ultrasonda farketti, “rahmin içinde miyomlar var, bunlar rahmin şeklini tamamen bozmuş, rahim çizgisi kamburlaşmış, birde rahmin içerisinde sıvı görüyorum ve bu sıvının iyi olmadığını düşünüyorum” dedi. En “son rahim filminizi ne zaman çektirdiniz” diye sordu. Hiç rahim filmi çektirmemiştim ki... 4 tüp tedavisi içinde kimse benden rahim filmi istemişti ki…

Ve rahim filmini çektirdiğimiz noktada hayatımın en zor günleri başladı. Doktor rahim filmine bakıp, “iki tüpünde de ileri derecede iltihap var, bu iltehap rahmin içine sızıyor, rahmin şeklide miyomlar sebebiyle tamamen bozulmuş, bu haldeyken embriyoların ne tutunma ne de yaşama şansları hiç yoktu” dedi !!!!! Yıkılmıştım… adeta tüm dengelerim değişti… Gerçek şuydu 4 tüpüde boşu boşuna yapmıştım… ilk etapta inanmadım, rahim filmini alıp tam 6 doktor daha gezdim, hepsi aynı şeyi söyledi. Ağladım zırladım, yatağa yapıştım… ama eğer bebeğime kavuşmak istiyorsam gerekeni yapmalıydım. Temmuz 2010’da ameliyat masasına yattım, laporoskopi ile iki tüpüm birden alındı, iltihap o kadar ilerlemişki yumurtalıklarım, rahim, bağırsaklarım, karın zarım hepsi birbirine yapışmış, ameliyat riskliydi ama başarılı geçti. Ameliyat öncesinde laporoskopide yumurtalıkların zarar görebilir ve yumurta üretimin bitebilir, bağırsak delinmesi olabilir, rahmi besleyen damarlar kesilirse rahim bir daha 3 mm üzerine çıkmayabilir demişlerdi. Hepsini göze aldım, ya tamamamen bitecekti, ya da yola devam etmek için engeller ortadan kalkacaktı. çok şükür ki, bütün bu risklerin hiçbiri gerçekleşmedi. Laporoskopinin beraberinde Histeroskopiyle rahmin şeklini bozan içerdeki miyomlarda alınmıştı, yani söylenen buydu ve operasyonun bu kısmıda sonrasında bir süprizle devam etti.

Ardından gerçek doktorlar 6 ay dinlenme devresi dediler… çakma doktorlar ise 15 gün sonra tüp deneyebilirsin dediler… 40 yaşında bir kadın için bu 6 ay çok önemliydi, zaman artık sadece aleyhime işliyordu, bunun bilincindeydim, ama artık çakma doktorlar konusunda da tecrübeliydim ve Ocak 2011’e kadar dinlendim. sonra bütün teşhislerimi koyan tüp doktorumun yolunu tuttum, doktorum aradan 6 ay geçti bir rahim filmi daha çektir garanti olsun dedi. Ve yeni rahim filmi beraberinde yeni acı bir süprizzzz…

ilk filmde varolan miyomlardan biri, ikinci filmde de aynı yerde duruyordu ve rahme baskı yapıp rahim cizgisini yine bozuyordu. Doktorumun ilk tahmini; birini almış diğerini olduğu yerde bırakmışlardı . Neden ???? demek için miyom ameliyatını yapan, çoğunluğun tanıdığı o çok meşhurrr, kendini öve öve bitiremeyen profesöre gittim. Cevap “onu almamış mıyız??? Onu da alırız ufak bir operasyonla” oldu… doktorlar için ihmaller, hatalar bu kadar basitti … çünkü cefayı çeken, en kıymetli zamanlarını kaybeden bizleriz onlar değil … bu olay beni iyice yıprattı, ne psikolojik, ne fiziksel dayanacak gücüm yoktu, tekrar kime gidecektim, kime güvenecektim, kim doğru söylüyordu??? Şimdi başıma daha ne açılacaktı??? İyice bunalmıştım ve bu olaydan iki gün sonra resmen kan kustum. evet makattan ve ağzımdan gelen kanla hastanelik oldum, mide kanaması geçirmiştim, ama yine de vazgeçmedim… biraz düzelince Şubat 2011’de yeni bir yeni bir histeroskopi ile orada bırakılan ikinci miyomda alındı. Maddi manevi bitmiştik. Üstelik üst üste geçirdiğim operasyonların endometrium hasarı açısından şansımı azaltacağı söylenmişti. Çok üzülüyordum veee kısa süre arayla ikinci bir mide kanaması daha, ben yine günlerce hastanelik oldum…

gerçek şu ki, çekilen tüm acılara rağmen içimdeki özlem geçmiyordu ve asla pes demedim… yola devam etmek için bedenimi ve psikolojimi güçlendirmeliydim, öncelikle yeniden işe başlamıştım, kafamı dağıtmalıydım ve spor, yoga, meditasyon, dans kursları hayatıma girdi... arada sabahlara kadar gönüllü kuruluşlarda çalıştım. Bütün yaşanan olumsuzluklar içinde tek olumlu şey yaşıma göre yumurtalıklarımın iyi çalışması ve fsh’ın 7-8’in, e2’nin 35’in üzerine çıkmamasıydı, çok bunaldığımda testlerimi yaptırıp, daha zamanım var deyip rahatlıyordum.

Yeni bir deneme için biraz daha güçlenmiştim ve Mayıs 2011’de 5. denememi yaptım, 6 yumurtam çıktı, 4 tanesi yoluna devam etti, bunlardan 2 tanesi 5. Gün embriyosu olarak transfer edildi, 2’side donduruldu. Bu sefer her zamankinden çok daha ümitliydik, yapılması gereken her şey yapılmış, tedavim tamamlanmıştı, yumurtalar yaşıma göre harika gelişmişti. Ama sonuç yine negatif oldu… işte bu noktada artık bebeğimin olmayacağı fikrine kapıldım. Artık kimse beni anne olacağıma inandıramazdı. bazı şeyleri kabullenmeyi hem istiyordum, hem de hiç istemiyordum…

Aklım dondurulmuş 2 embriyomdaydı onları da denemem lazımdı… benim, eşimin ve bizimle beraber üzülen herkesin iyiliği için 6. denemeyi de yapıp belki kendime artık buraya kadar demeliydim… Eşim “çocuğumuz olmuyorsa bu dünyanın sonu değil” deyip destek oluyordu ama bütün bu tedavi süreçlerim içinde hem kalbi tekledi, hem de mide fıtığı oldu…. Artık onu da bu üzmek istemiyordum. Ama yine bir yanım vardı, işte o bir yanım hep içten içten özlemle sızlıyordu inkar edemem…

ve yeni bir umut yolcuğu için eylül ayında hastanenin yolunu tuttum. Doktorum yüzünde umutsuz bir ifadeyle; dondurulmuş tedavisi için hiçbir ilaç vermeyeceğim, eğer rahim kendi kendine kalınlaşırsa, eğer yumurtalar da bozulmadan çözülürse transferini yaparız dedi ve ardından umutlarımı çökerten cümleyi ekledi : ama hem dondurulmuş embriyo, hem yaş 41, hem de bir kaç kez miyomektomi geçirmiş bir rahimle şansın en yüksek ihtimalle %10… Bu sözlerin üzerine tedavi moduna bile giremedim… daha başlamadan negatifi göreceğimden çok emindim…

ve rahim kalınlığı 12. gün kendiliğinden 7.4 mm oldu, rahim kalınlığıda ümitsiz görünüyordu, çünkü bir önceki negatifim de bile 8.6 mmdi, şimdi sadece 7.4 dü. Neyseki tek olumlu yön 2 embriyom da 1. Kalitede çözüldü ve transferim yapıldı, içimde en ufak bir umut parçası yoktu, yarım saat hastanede, 2 saat evde yattım. Sonrasında artık saatleri, günleri saymayacağım ve kendimi üzmeyeceğim diye söz verdim… Zaten 5 senedir her şeyi erteliyorduk, artık yas tutmak yoktu, ertesi gün eşimle uçağa atlayıp izmir’e yeğenimin düğününe gittik.akşamına düğünde halay çekiyordum. 3. Gün izmir’deki akraba ziyaretlerindeydim… 4. Gün ise işimin başındaydım. Çarşı pazara gittim, belediye otobüslerine bindim indim, öğle tatillerinde pür telaş koşturdum.

Ve test günü geldiğinde transfer sonrası verilen ilaçlarımı evde bıraktım, östrojen bantlarını değiştirme günüydü ama değiştirmedim. Sabah 09.00’da kan verdim, 2 saat sonra alırsınız ya da internet sayfamızdan bakarsınız dediler, Öğlene doğru baktım internet sayfaları çalışmıyor, ve ilk defa koşa koşa sonuç almaya gitmedim… iş çıkışı zarfı elime almıştım. En ufacık bir umudum yoktu, bunca zaman olmamıştı, şimdi bu umutsuz tablonun sonucunda mı olacaktı? Üstelik bu 12 günlük dönemde normal hayat seyrim içinde hiç yorulmadığım kadar çok yorulmuştum. Bir de hani şu hep bahsedilen ne lekelenme, ne kasık ağrısı, ne bel ağrısı, ne ğögüs hassasiyeti, ne akıntı, ne adet sancısı benzeri sancı, ne de en ufakcık başka bir belirtim olmamıştı, tıpkı diğer 5 negatifte olduğu gibi en ufacık bir belirti yoktu.

Laboratuvarın merdivenlerini inerken zarfı açtım, 216 yazıyordu, bu benim sonucum mu diye mırıldandım, ismimi tekrar kontrol ettim…. Evet benimdi… inanamıyordum… o an bacaklarım tutmaz oldu sanki, merdivenlere çöktüm ve gözlerimden oluk oluk yaş boşalmaya başladı, etrafımdakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, su getirenler, beni merdivenlerden kaldırmaya çalışanlar… sakinleşemiyordum… Eşimi aramak için telefonumu aldım, ama o kadar titriyordum ki tuşlara basamıyordum, birisi kimi arayacaksınız diyerek yardımcı oldu, eşime “hamileyim” derken, o tek kelimenin bir gün benim ağzımdan döküleceğini hiç ama hiç ummuyordum…. Etrafımdakilerden biri bunu duyunca “yoksa istenmeyen bir gebelik mi?” diye sordu? gülümsedim “ah bir bilseniz dedim, bir bilseniz? dedim… Beni bir koltuğa oturttular, sürekli yüksek sesle allahım sana şükürler olsun diyordum, binlerce şükürler olsun sana… 6. denemede ve 41 yaşında ilk kez hamileydim, inanamıyordum, gözyaşlarım oluk oluk geliyordu, engel olamıyordum… ve biraz sonra eşim koşup geldi, eşimin yüzündeki o ifadeyi hayatım boyunca unutmayacağım, gözleri sanki iki kat büyümüştü, yüzünde şaşkın bir mutluluk ifadesi vardı, rengi kağıt gibi bembeyaz olmuştu, o da dayanamadı koyverdi gözyaşlarını…

Şu anda 12 haftalık olduk… Şimdi 9 ayı tamamlayabilecek miyim korkusu içindeyim… yolum çok uzun ve zorlu… hamileliğim riskliymiş, bu mutluluk yarım kalırsa, sonrasında ne yaparım, nasıl yaşarım, nasıl nefes alırım bilmiyorum… hem mutluyum, hem korkuyorum… ama en azından bunu bile yaşattığı için allahıma binlerce şükürler ediyorum. Bu kadarı bile çok güzel bir duyguymuş, allahım nasip kısmet ederse kucağıma almayı çok istiyorum. Darısı herkesin başına. Herkes yaşasın bu duyguyu sonuna kadar.

Birde şu belirtiye kafayı takanlara şunu söylemeliyim; ancak pozitif sonucu aldıktan 3-4 gün sonra kasıklarımda bir hareketlilik başladı, damarlarımda kan akışı hızlandı sanki, kasıklarımda yoğun sıcaklık ve tuhaf bir ağrı hissetim, adet görecekmişim gibi sancılandım. Ama bunlar 15. günden itibaren oldu ve birkaç gün sürdü. 12 günlük devrede en ufacık bir şey yoktu… o nedenle hiç takılmayın derim…

Ve son söz : içinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, ne kadar zor, ne kadar umutsuz gözükürse gözüksün, ne kadar uzun sürerse sürsün, ne kadar engel çıkarsa çıksın asla vazgeçmeyin… Eğer bebeğinize kavuşmak istiyorsanız allahında yardımıyla inanın aşılamayacak sorun yok, yeterki sorunlar sizi yıldırmasın, yeterki Allah nasip kısmet etmiş olsun… gerisi sadece sizin azminize, sabrınıza kalıyor…

Veeeeee en güzel kısmı sona sakladım, ilk kontrolde tek kese görüldü, biraz kanamam vardı o gün… ikinci kontrolde iki kese görüldü, meğer bebişlerim ikizmiş teyzeleriiiiiii…. İlk üç ay için risklerimiz oldukça fazlaydı, şimdi biraz daha hafifledi, evde hep istirahat ediyorum,arada kanamalar yaşıyorum, sürekli progesteron iğneler oluyorum ama asla hiçbirşeyden yakınmıyorum… allahım özlemle yanan herkesi yavrusuna kavuştursun, benim bebeklerimi de korusun…

Sevgilerimle… :KK16:
canım gözün aydın allah hayırlı ugurlu etsin kucagına almak nasip olsun yazdıklarını okuyunca hıçkıra hıçkıra aglamak geliyor içimden çünkü benzer şeyleri yaşayan biri olarak seni kendim gibi ğörüyorum bende 19 yılı bitirdim daha bir mucize bekliyorum benimki biraz daha farklı sebeb eşim azospermmi yani sperm hiç yok ikikere tüp bebek denedik ikisindede tese oldu birisinde 12 sperm bulundu birtane döllendi tutmadı ikincide sperm bulunamadı şuan ankarada doktor tedavisinde eşim yakında mikrotese olacak inşallah bulunursa tüp bebek tedavisine başlıcam allahım bir mucize bizede gösterir inşallah allah kimseyi evlatsızlıkla sınamasın çok zor yaşayan bilir allah olmayanlara versin herkeze.:emir_bebek:
 
canım gözün aydın allah hayırlı ugurlu etsin kucagına almak nasip olsun yazdıklarını okuyunca hıçkıra hıçkıra aglamak geliyor içimden çünkü benzer şeyleri yaşayan biri olarak seni kendim gibi ğörüyorum bende 19 yılı bitirdim daha bir mucize bekliyorum benimki biraz daha farklı sebeb eşim azospermmi yani sperm hiç yok ikikere tüp bebek denedik ikisindede tese oldu birisinde 12 sperm bulundu birtane döllendi tutmadı ikincide sperm bulunamadı şuan ankarada doktor tedavisinde eşim yakında mikrotese olacak inşallah bulunursa tüp bebek tedavisine başlıcam allahım bir mucize bizede gösterir inşallah allah kimseyi evlatsızlıkla sınamasın çok zor yaşayan bilir allah olmayanlara versin herkeze.:emir_bebek:

çok teşekkür ederim, senin mucizende artık çok yakındır inşallah, bu uğurda çekilenleri ancak yaşayanlar biliyor, bu acıları hiç tatmamış olanlar için uzaktan bakıp yorum yapmak kolay, hep söylemişimdir bizi yalnızca biz anlıyoruz. o nedenle çocuk özlemi içinde olmamızın sebepleri hepimiz için farklı olsada kalbin ve ruhun yaşadığı acılar hep aynı. en kısa zamanda müjdeni duymak nasip etsin inşallah canı gönülden dilerim.
 
Tebrik ederim Allah sağlıklı bir hamilelik geçirmeni ve bebeklerine kavuşmanı nasip etsin inşallah. Nasıl umut oldun bana badenur anlatamam. Hangi doktorda tedavi oldun bana da mesaj atabilirmisin lütfen?
 
Tebrik ederim Allah sağlıklı bir hamilelik geçirmeni ve bebeklerine kavuşmanı nasip etsin inşallah. Nasıl umut oldun bana badenur anlatamam. Hangi doktorda tedavi oldun bana da mesaj atabilirmisin lütfen?

umutların gerçeğe dönüşecek senin de inşallah..... memorial-okmeydanı canım, benim son iki tüpüm burada yapıldı, ileri yaş ve tekrarlanan tüp ve operasyonlar sonrası umudu azalan hastaların son durağı bence... aslında hiç oyalanmadan ilk durakta olabilir. semrahanım ve ekibi ile yürütüldü tedavim, dikkatli bir takipten geçtim. benim için en önemli kısmı ise laboratuvar... çünkü ilk defa yumurtalarım blast aşamasına kadar geldi ve ilk defa dondurulabilir kaliteye ulaştı. bundan birkaç yıl öncesi 10-12 yumurta çıkıyordu ama zar zor 2-3 tanesi geriye kalıyordu ve en fazla 4-5 hücreyi geçmiyordu. burada 4 yumurtanın blast olması benim için mucizeydi. o nedenle laboratuvar ve embriyolog safhaları bence en gelişmiş yer. buda çok önemli çünkü tüpü bir şekilde her yer yapıyor, verilen ilaçlar ya da dozlar arasında olağanüstü farklar yok, yumurtası olmayana mucize yaratmıyorlar. ama 1-2 yumurtan çıkmışsa bile laboratuvar şartlarının gelişmişliği ile bunun korunmasını geliştirilmesi sağlanıyor, özellikle az yumurtası olanlar için öneririm.
 
X