ben de saçlarımı boyatıcam kızlar hayatımda ilk defa, haftaya büyük ihtimalle. sıkılaşmaya başlayan vücuda yeni saçlar da lazım di mi
şimdi birazcık okuduğum kitaptan pasajlar vs paylaşıcam.
Koşmasaydım Yazamazdım (ben ingilizcesini bulabildiğim için şimdi kendim çevirmeye çalışarak yazıcam kötü olabilir biraz)
Murakami, 27 yaşında caz cafe işletirken yazar olmaya karar veriyor, günde 3 paket sigara içiyor ve 33 yaşına geldiğinde şişmanladığını ve oturarak çalışma hayatının ona yaramadığını görüyor. Bu durumu düzeltmek için en basit spor olan koşuya yöneliyor. Koşu sayesinde sigarayı bırakıyor. Şu an 50li yaşlarının sonlarında sanırım, 20 küsür maratona katılmış bir yazar.
Kendi vücudunun kilo almaya müsait olması, karısının ve birçok insanın ince olmasının haksızlık olduğunu söylüyor. Sonra şunu diyor: " Kabul edelim ki hayat zaten adaletsiz. Ama adaletsiz olan bir durumda bile birazcık adalet bulmak mümkün. Tabi ki bu zaman ve çaba gerektirecektir. Hatta belki buna değmez. Bu çabaya değer olup olmadığına karar vermek kişiye bağlıdır."
Şu örnekleri veriyor: mesela ben kilo almasaydım belki de hiç spor yapmayacaktım, yiyip yiyip zayıf kalan insanlar sağlıklarına dikkat etme gereği duymadıkları için belki de ileride birçok hastalıkla karşılaşacaklar vs.
"Eğer meşgul olmayı koşuya çıkmamak için bir bahane olarak kullansaydım bir daha hiç koşmazdım. Koşmak için sadece birkaç nedenim, koşuyu bırakmak içinse bir kamyon dolusu bahanem var. Yapabileceğim tek şey o nedenleri parıldatmak, onları kendime hatırlatmak."
"Yaşlandıkça şunun farkına vardım. Buzdolabını açarsınız ve içinde ne varsa onlarla yemek yaparsınız. Kalanlar bir elma, bir soğan, bir yumurta, peynirdir ama şikayet etmezsiniz. Elinizde olanlarla bir şey ortaya çıkarırsınız. Yaş aldıkça elinizde olanla (kendinizle) mutlu olmayı öğreniyorsunuz. Yaşlanmanın güzel olan birkaç noktasından biri bu."
"Yarının ne getireceğini öğrenmek için yarına kadar beklemelisiniz."
Maraton koşarken duygusal olarak yorulduğunda şunu söylüyor: " Ben bir insan değilim, bir makineyim. Bir şey hissetmeme gerek yok. Sadece devam et."
"Birçok durumda hayat hakkında öğrenilen önemli şeyler fiziksel acı gerektirir."
"Ahırı garaja dönüştürme fikrini birçok kişiden duydum ama ahırdan garaj yapan tek kişi benim."
Bunu çok sevdim, o yüzden ingilizcesini de yazıyorum: " I've heard of making a garage out of a stable, but I'm the first man who ever made a stable out of a garage."
şimdi bu kadar yazdım saçma geldi bu konuya postlamak
ama silmeye kıyamıyorum, postlıyım gitsin.