Şafak Pavey'den çarpıcı açıklamalar

"Hukukun karşısına dini koyan anlayıştan korkuyorum. Başörtüsünden asla korkmam "

Bir cümle ile özetlemiş hislerimi.
 
daha ne desin tertemiz hissediyormuş kapanınca. açıkken kirlimiydi.

Okycim yanlış algılıyorsun.
Ben henüz 2,5-3 senedir tesettürlüyüm. İlk seneler bir şey anlamıyorsun ama biraz daha zaman geçinde tesettürsüz insan kendini çıplak gibi hissediyor. Tesettür aynı zamanda o kişiye huzurda veriyor.
Bu demek değil ki tesettürsüz insanlar çıplak, nursuz, kirli vs. Bu kişinin kendi hissiyatı ile ilgili bir şey. Bayan onu ifade etmiş orada.
 
Helal olsun,çok güzel açıklamış o zihniyeti.CHP'de en çok beğendiğim vekillerin başında gelir Şafak Pavey ve Emine Ülker Tarhan.
 
Laflari istediginiz zaman oyle guzel ters ceviriyorsunuz ki ornegini Hurriyetin belalti yazari ayse armanin yazisindaki "babalar kizlarina ergenlige girince, gule gule kullan memelerini, kahkaha atarak sevis" laflarini dondurup dolastirip, vay efendim bu laftan ne anladiniz? diyerek konu sahibini topa tutmustunuz, kotu niyetlisin diye.
Orda cinsellikten utanilmayacagini, babanin bunu soyleyebilmesini bile dogal karsilanabilir oldugunu dile getirip malum ayse armani bir guzel temize cikarabilmistiniz.Hatta konunun emzirmekten girip en son "kahkaha atarak sevis emi kizima" diye donmesini nasilda olumlu karsilamistiniz. http://www.kadinlarkulubu.com/turki...i-quot-gule-gule-kullan-memeleriniquot-7.html
Pes dogrusu istediginiz lafi istedigi gibi alip degistiren kimler cok iyi biliyoruz bizde.

Bu arada sirf sistemi kutsamak adina, basortulu kadinlarin istedikleri yere girebilmek icin basini acmayi goze aldirtan zihniyete bunu sormaniz lagzim.Bizzat yasadigim icin bende, oyle burda safak parverin anlattigi gibi kolay olmuyor.Bunun vicdan azabini ceken kisi ikilimler yasiyor kendi icinde firtinalar kopuyor, ama sisteme ya uyacak ya da calisamiycak.dan azabi cekiyor.Kadin bu duyguyla soylemisse bu niyetle soylenmistir, altindan neler cikardiniz aman aman.

CHP iyi bilir ikna odalarini zehirledikleri basortululeri, bircogunun psikolojisi bozuldu.Türbanlı kızların içeri alınıp türlü aşağılamalara maruz bırakıldıkları odalar.Basortulu biri okuyupta ne olacak, okumasin diyen kisilerle bu konuda cok catistigimizdan hangi kesimler tarafindan istenmedigimizi gayet iyi biliyoruz.You tube da halen daha bir video var, girip bakabilirsiniz, kendi kupeli piercing li dovmeli aynen bu lafi etti ki onlardan cok gordum ben.Yani kendi univers. ozgurce gidebiliyor kimse laf etmiyor, ama o basortululeri layik gormuyor okul okumaya bile.
http://www.youtube.com/watch?v=aj_4s8QtSFk videosu burda
Bunlar tek kisiyle sinirli kalan seyler degil.Neyseki bu degisti guzel bir adim atildi, altindan neler cikardilar neler.Daha bu ilk gun hergun gorecegiz.Onlara gore kapalilar hizmetcilik yapmali ama asla millletvekili, bakan su bu iyi yerlerde olmamali.Buna artik direkt karsi cikamadiklari icin, boyle sacma sapan iddialari dillendiriyorlar.

Sistem boyle istiyor diye yilllarca universiteye girebilmek icin bas actik, ise girebilmek icinde aynisi sartti.Neyden bahsediyorsunuz boyle cok kolay atip tutuluyor ya.Sikintisini cekmediginiz bir konuda mumkunse konusmayin, onun sikintisini yasayanlar bilir.Meclise girmelerini hayirli olsun diyecegine, hazirladigi yada birilerine hazirlattigi sayfalarca iddia dolu yaziyi okumus.Konusmasina surekli sayfalardan bakip okumasi cok cok dikkatimi dagitti.Daha iyi hazirlanmak yerinde, eline tutusturulan yazilari okumayi tercih etti.Birileri biraz ders calistirsin bu hanima okuldakiler bile daha profesyonel hazirlaniyorlar musamerelere.Bu birde mecliste konusuyor ama surekli kagida bakip okuyarak:))
 
Son düzenleme:

Cok guzel ifade ettin arkadasim.Onceki mesajimda dedigim gibi basortusuz biri bunun nasil birsey oldugunu anlayamaz.Sikintisini ceken bilir ancak, basi aciklar bu konuda yorum yapmalari;Hakim olmadan yargi karari vermeye benziyor.
Bu sikintiyi bizzat yasayip ve destek olan basi acik arkadaslarim mustesna.
Bunun tamtersi hosgoru yoksunu, kapalilari hakir gorerek ezmeye calisan insanlara da denk geldim.Amerikada doktorasini yapan basortulu arkadasima sinifindaki baska turk kizi, "aman Ayse okuyupda ne olacak" bunu diyebiliyor.Onunla ayni seviyede ama onu layik goremiyor bulundugu yere.Neyseki Amerikada olsun, Kanada da mileletin basindaki ortuye bakmazlar, kafasina zekasina bakarlar.
Bizdeki anlayisin bu hale gelmesi belki yillar alacak.Sozun ozu artik sekle takili kalmadan birbirimizi incitmeyelim.Yazdigim herseyde bunun acisi var ki, bende yapilan zulumleri hala hatirliyorum.Olcumuz basari kriteri olursa kimse kimseyi ezemiyecek.Layik olan istedigi yere gelsin.
 
Son düzenleme:
Şafak pavey'in şu sözü bile kapak niteliğinde, tabi anlayana;
"Sivas'ta yakılan, Gezi'de vurulan, evine işaret konulan, hayat tarzından ötürü cezalandırılan biziz. Ama mağdur hep sizsiniz!"
 
Ne yani bu saydiginiz zulumleri dindar insanlar mi yapmis.Evlere isaret koymalari "ali baba ve kirk haramiler" hikayesinden mi gordunuz:))Cok sacma bu iddialar.Bize sordugunuz gibi surekli belgelerini sunmadan boyle vahim iddialarda bulunmayin.Aklima gelmisken ispati olan bisey, dersimde coluk- cocuk, kadin demeden katledilen alevi halkin, maduriyeti icin neler soyleyeceksiniz onu merak ettim.Buzamana kadar hayat tarzindan oturu cezalandirilan sizlerseniz demek.Ben birtane bile goremedim ama tam tersini cok gordum. Bunca yil dindar insanlar neden fislendi, islerinden oldular, bunlarida dindar insanlar mi yaptilar.Safak hanim masallar yaziyor ama kimse inanmiyor bunlara.Geziciler icin bulunmaz iddialar,bu bos iddialara sarilmaniza cokda sasmiyorum.Haksiz bir dava ancak batil sebepler uydurularak, savunulmaya calisilir.
 
Son düzenleme:
Yazımın başında Şafak Pavey'in şu sözleri kapak niyetinde, tabi anlayana demiştim. Yazdıklarınıza bakılırsa, Sizi tebrik ediyorum, çok iyi anlamışsınız.
Bir Kronik mağdur vakası daha....
 
Son düzenleme:
Pavey'den sonra İnce'nin konuşmasını paylaşan olur mu ki şimdi???

Kusura bakmayin onun konusmasini degil ama baska biseyini paylasiyorum.Bunu degerlendirdikten sonra tekrar konusmasini alintilarmisiniz bilmiyorum:))
Bugun gazetelerde yer alan yazidan ekledim bunum, harfi harfine.

AK Partililerin TBMM'ye başörtülü olarak girmesine tepki gösterirken, Hükümet’i başörtüsü ve kadınları istismar etmekle suçlayan CHP’li Muharrem İnce'den önce F.B adlı bayana reva gördüğü muamelenin hesabını vermesi bekleniyor.

Sen Önce F.B.’nin Hesabını Ver Muharrem






31 Ekim 2013 Perşembe 14:35


İŞTE O OLAYA İLİŞKİN O HABER

CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce tarafından taciz edildiği iddia edilen Fatma Büyükkömürcü suskunluğunu bozdu. Bir TV kanalına konuşan Fatma Büyükkömürcü 2008 yılında tanıştığı Muharrem İnce hakkında çok çarpıcı iddialar da bulundu. CHP Kadın Kolları'nda görev yaptığını ve Muharrem İnce ile 2008′de tanıştığını belirten Fatma B., İnce aleyhine açtığı taciz davasının ayrıntılarını anlattı. İşte Büyükkömürcü'nün açıklamalarından satır başlıkları:

MİLLETVEKİLİNE YAKIŞMAYAN HAREKETLER!

Bir milletvekiline yakışmayan hareketlerde bulundu. Susmayı bilmeyen bir insan var karşımda. Muharrem İnce ile Meclis'te tanıştık. Bizi gayet iyi karşıladı. Başta herşey normaldi. Bana bir kaç kez bir sıkıntı var mı? diye sordu. Bana bir bayram mesajı gönderdi. Arayıp sorun var mı? Diye sordu. İlk mesajları böyleydi. Beni tacizin dışında aşağıladı da. Aileme hakaret etti. Artık gerekeni yargı verecek.

ŞEYLER(?) GİBİ İÇTİM, ATLA BİR TAKSİYE GEL!

Beni aradı "Şeyler gibi içtim atla bir taksiye gel" dedi, adres verdi. Alkollü olduğunu düşünerek yüzüne kapattım. Sanki elinin altındayım. Kendisiyle kesinlikle duygusal bir ilişkim yoktu. Evinin adresini verdi ben kendisini ikaz ettim. Sen kimsin ki senden özür dileyeyim dedi.

BU KONUDA ÇOK MAĞDURUM

'Fatma hanım AK Parti'nin oyuncağıdır' diyenleri şiddetle kınıyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği'nde üyeliğim var. Ben hakkımı aryorum. Ben hakkımı arıyprum bu en doğal hakkım. İkaz ediyorum olmuyor. Özür dile diyorum benden 550 tane var diyor. Bu davayı 3 sene boyunca sürdürdüm. Gerçekten bu konuda çok mağdurum. Bu saatten sonra rant sağlayacağım hiçbir şey yok. Ankara'nın en gözde semtinde oturuyorum.

PARTİ YANDIŞLIĞI BANA YAKIŞMAZ

Ben çocuğuma memleketin bu halini anlatıyorum. Güçlünün güçsüzü ezdiğini söylüyorum. Anneme küfür etti, ne yapsaydım şikayet etmese miydim. Avukat Şenol Özer, Muharrem İnce'den ofisinde benim adıma 100 bin TL para istedi. Ben işi hukuk yoluyla çözmek istedim. Avukat Şenol Özer telefondaki mesajları sildi. Şenol Özer'in tek derdi ikisinin arasında para almaktı. Bir partinin yandaşlığı bana yakışmaz. Bülent Arınç'ın söylediği sözler kendisine hiç yakışmadı. Ben madem yandaşım benim dosyam neden 2 sene boyunca Nadi Türkaslan'ın masasında bekledi. Türkaslan bu olayın savcısı.

BENİ ÇOK MU APTAL GÖRDÜ?

Beni çok mu aptal gördü de o saatlerde mesaj çekti hala bunu düşünüyorum. Ben bunu hak ettim mi? Avukat Haluk Pekşen, bu davadan vazgeçmemi söyledi. Hesabıma 4 bin lira yatırdı. Bunların da belgeleri var. Hukuk savaşını sürdüreceğim. Eğer suçlu bulunursam özür dileyeceğim. Şantaj yapıyorsam eğer; neden 12 bin 500 lira isteyeyim? Beni rahat bıraksınlar. Hukuk mücadelemi sürdüreceğim. Muharrem İnce'nin çektiği mesajlar var, savcıya teslim ettik.

NORMAL BİR İNSAN O MESAJLARI ATMAZ

Muharrem İnce bu mesajları gönderdiğinde çok alkollüydü. O mesajları normal bir insan atamaz. Muharrem İnce'nin evli bir bayanla birlikte olduğunu duyduk. Muharrem İnce'nin adı 3-5 ayda bir bu tğr olaylarla gündeme geliyor. Daha önce de evli bir bayanla benzer bir olay yaşadı. Beni Muharrem İnce'nin taciz ettiği Etlik'teki evli bir başka kadın aradı, bana 13 tane mesaj attı dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA ÇAĞRI

Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, bana üvey evlat muamelesi yapmayın. Muharrem İnce beni taciz etti. Kibarca özür dileseydi bunlar olmayacaktı ama Muharrem İnce reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünüyor.
 
Yazımın başında Şafak Pavey'in şu sözleri kapak niyetinde, tabi anlayana demiştim. Yazdıklarınıza bakılırsa, Sizi tebrik ediyorum, çok iyi anlamışsınız.
Bir Kronik mağdur vakası daha....


Duyanda sanir buyuk dusunur konusmus da, yasadigi zamanda anlasilamamis.Kim safak perver bugune kadar varligiyla yoklugu farkindalik verememis biri.Bir lafa bakarim lafmi diye, laf laf olmadigi icin takmayada gerek yok.
Kaale alacagim biri degilz zaten, ezbere konusmus sadece.Soylet papaganada aynilarini anlatir sana.Pek bir geri kalmisiz efendim. Vah vah buyuk kayip bunca yil niye yasamisim acaba:)) Butun konusmasi bastan sona klasik laflarla dolu, yeni bisey soyleyememis ayni seylere dem vurmalar.KAPAK OLACAK TEK BIR SOZ YOK...Bu kliselerden zira cok fazla bulunuyor heryerde, ilk defa soylenen bir soz bul ki, onu kapak yapalim olurmu?Sen biraz daha Safak Perver dinle, belki bulursun...
 
Son düzenleme:
İyi bari en azindan Safak Pavey'i siyonist falan filan ilan eden yazilar paylasilmadi buna da sukur Bu arada Safak Pavey bir engelli olarak ikinci sinif insan muamelesi gormenin ne oldugunu iyi bilir.Ayrica madem mantik bu,kimse olmadigi birsey hakkinda konusmasin o zaman
 
Son düzenleme:
CHP nin yaptığı en doğru şey Şafak Pavey bence azmine, yardımseverliğine ve güler yüzüne hayranım Kadın dünyada bir çok farkındalık yaratmış azmi tez konusu olmuş ama kendi ülkesinde hala farkedemiyenler var malesef...
 
Son düzenleme:

Engelli olup milletvekili secilmesi guzel, takdire sayan.Engelli haklari icin guzel seyler yapabilir, insan kendi yasadigi sikintilari daha iyi dillendirebilir.Konusmalarinda begendigim siyasetci sayisi azdir, onu da belirteyim.Herkes liderlik ozelligi tasimaz, buna inaniyorum.Mesela ornek icin yaziyorum, Kilicdaroglu lider olamaz asla, memur kalmaliydi.Cok zorladilar suslediler surduler piyasaya ama siritti cok fena.
Bu hanim milletvekili de, dersine calisirsa birde kagida bakmadan konusmayi denerse daha etkili olacagini dusunuyorum:)) Cunku dogal konusma ortamindaki seslenisler daha iyi etki saglar.
 
Son düzenleme:
Bu konudan kaç tane açıldı,konu tekrarı olmuş.
Milletin sinirleri gerilmiş soluğu kk da konu açmakta bulmuş
 
Şafak Pavey: Parçalarımı kendim topladım
Gökyüzünün gözlerine yansıması...
Tıpkı “Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir” kitabında yazdıkları gibi...
İran, Uganda, Angola, Mısır, Irak, Lübnan, Afganistan, Suriye, Yemen, Filistin’de BM’nin görevlisi olarak, “kadın ve çocuk hakları” için çalıştı.
Kırılma noktalarının başı bir tren kazası...
Anlatıyor:
Kanser hastası bir arkadaşımı Zürih’ten trenle Cenevre’ye uğurlamak için trene bindiriyordum. Tren kapıları açık olarak kalktı. Küçük bir medeniyet hatası diyelim. Binmek üzere trenin merdivenlerindeyiz. O saniyeler içinde karar verip bir seçim yapmalıydım. Arkadaşımı içeri itmeye, kendimi de dışarıya atmaya çalıştım. Ama oradan geçmekte olan peronda yük taşıyıcı arabaya sırtımı çarptım ve öne raylara düştüm. Sol kolumu, sol bacağımı kaybettim.
Ve espriyle solculuğuna gönderme yapıyor:
“Sol tarafım hasarlı diyorum ben.”

EN CESUR KADIN ÖDÜLÜ
6 ay tedavi gördüğü hastaneden kaçış öyküsünü soruyorum.
Hastaneden firar ediyorum.
Anneme EN CESUR KADIN GAZETECİ ödülü veriliyordu. Onun için hastaneden kaçarak Amerika’ya ödülü almaya gittim. Henüz kolum yapılmamış durumda, bacağım da iskelet halinde.
Annemin hikayesi anlatılıyor.
Susurluk olayını ortaya çıkardı. Mafyadan kaçtı, arabası bombalandı, saklandı. Herkes bana bakıyor.
Bedelini bana ödetmişler gibi... Paramparça bir durumdayım. Ama anlatamıyorum.
Yıllar sonra EN CESUR KADIN ödülünü ABD’den kendisi de alıyor.

MAYIN TEMİZLEDİM
İngiltere’de üniversiteden sonra London School of Economics’te master.
BM’de çalışırken...
Lübnan’da mayın temizliğine gidiyor.
Anlattıkları yürek parçalayıcı.
Bir parça tesirli bombadan 600
parça çıkıyor. Fosforlu yapıyorlar.
Savaş bitiyor, insanlar normal yaşamlarına dönüyor.
Günde yaklaşık 5 insan hala ya kolunu, ya gözünü kaybediyordu.
İnsan eliyle yapılan felaket.
Savaş yerlerinde çalıştıysanız hiçbir savaş tezkeresini onaylayamazsınız.
Afganistan’da şarjla çalışan bacağı elektrik olmayan köyde kasılıp kalıyor.
Gülümseyerek “Eski transistörlü Rus radyolarından mülteci çocuklar şarj makinesi yaptılar. Rüzgar gülü gibi. Bacağımı şarj ettik çocuklarla” diyor.
 

Herbirimiz birer engelli adayiyiz.Bunu bilip engellilere yardimci olmaliyiz.Ben onun yasama tutunmasina lafim olmadi ki.Butun engelliler toplumda yer almalariyla bizlere ornek oluyor.Allah yardimcisi olsun, turkiyede engelliler icin sosyal hayat biraz zor.Bu konulara egilip, engellilere daha faydali olabilir.Enerjisini basortulu kadinlara kullanmasin, sikintisini cekmedigi biseyi bilemez.O nedenle iddialarini, klasik laf olarak hemen hemen her chp liden duyuyoruz.Soyledigi sozlerde birlestirici bir tutum goremedim, tamtersi ayrilikci tutum sergilemis.Biz olamadigimiz icin dem vuruyor ama kendisi de ayni seyi yapiyor.Bukadar cok hayatinda tramva yasamis biri "hosgeldiniz arkadaslar" diyebilmek yerine.Amalarla baslayan birsuru iddia surdu ortaya, dolayisiyla birlestiricilik yoktu amacta tamamen ayristirmak.Ondan kisa ve oz hosgeldiniz deyip asil meclis gundemlerine gelmeliydi konu.Konu sadece basortulu olunca pek samimi bulamadim bende bu bayani.


Muharrem incede dokturdu ama once taciz ettigi kadinin hakkini versin de kadin haklarindan konusma hakki olsun.Boylelerini samimi bulmuyorum hic.Hem erkeklerin bu konuyu gundem yapmalarina sinir oluyorum, gundem bulamayan bir proje uretemeyenlerin klasik laflarindan gina geldi.Adam akilli muhalefet yapsinlar, topluma yararli olacak islere imza atsinlar, toplumu birbirine vermeye calismaktan daha yararli bir is islemis olurlar.
 
Son düzenleme:

Keşke birazcık araştırsanız Şafak Paveyi hem Türkiye de hem de dünyada sadece engelli hakları için değil azınlık, kadın hakları, mülteciler gibi bir çok insan hakları alanında neler yaptığını enerjisini ne kadar doğru kullandığını ve bunu söyleyebileceğiniz en sn insan olduğunu görürdünüz zaten. Türkiye de siz tanımıyor olabilirsiniz fakat yaptıkları sayesinde engelliler tarafından bağımsız aday olarakta meclise taşınırdı. Şunları da belirteyim sizin için:

Şafak Pavey kendisi için verdiği mücadeleyi diğerleri için de vermeyi seçti. Engelliler, azınlıklar, çocuklar, şiddete uğramış kadınlar, mülteciler, iskence kurbanlari, hakları fütursuzca çiğnenen bütün mağdurlar ilgi alanı oldu.

Diğer yandan eğitimine ara vermedi ve Londra Westminster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi ve hemen ardından London School of Economics’de yüksek lisansını tamamladı. Akademik uzmanlığı olan Milliyetcilik ve azınlık hakları üstüne hazırladığı “İslam Ülkelerinde Gayrimüslim Vatandaşların Mülkiyet Hakları” büyük beğeni topladı ve itibarlı uluslararası yayınlarda yer aldı.

BM’deki görevine başlamadan önceki süreçte, her platformda insan hakları konusunu gündeme getirdi. Kendi eğitim hayatının sponsoru olarak öğrenciliği boyunca uluslararası medya şirketleri için serbest gazetecilik, belgesel yapımcılığı ve tercümanlık yaptı. Türkiye’deki Agos gazetesinin ilk Türk köşe yazarı oldu.

Nobel Barış Ödülü sahibi Dr Şirin Ebadi ile hazırladığı, Norveç Dış İlişkiler Bakanlığı himayesinde “İran’daki Mülteci Hakları” üzerine hukuk kitabınında olduğu üç uluslararası yayının editörlüğünü üstlendi. Yine bu süreçte, insan hakları konusundaki belgesel çalışmalarında yer aldı. 2003 yılında BM Mülteciler yüksek Komiserliği bünyesinde göreve başladı. BM’nin, engelli olmanın saha çalışmasında engel olmayacağını ispatlayan zorlu görevlerini üstlendi.

2003 ve 2010 yılları arasında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği için Cezayir, Sahra, Mısır, Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak’ ta insani yardım görevlisi olarak, İran ve Afganistan da sözcü olarak,

Cenevre genel merkezinde global halkla ilişkiler ve stratejik iletişim projelerinin yöneticisi olarak,

Washington’da Ted Kennedy Nansen Mülteci Ödülü Komitesinin Koordinatorü olarak,

Macaristan’da Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Orta Avrupa üst düzey sözcüsü olarak,

2010 ve 2011 yılları arasında Cenevre’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sekreteri olarak görev yaptı.

Ana dili Türkçe`nin yanı sıra İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır. Temel seviyede Arapça ve Farsça dillerine hakimdir. Akıcı olarak uluslararası işaret dili konuşabilmektedir.
 
Son düzenleme:
Evet biliyorum sokak agziyla konusulunca bizim milletin daha cok hosuna gidiyor ama Safak Pavey cok donanimli bir insan,konusmayi beceremedigi icin degil,alintilarla ve belgelerle konustugu icin notlarina bakma geregi duyuyor.Ayrica "birseyler yapabilir" degil bircok sey yapti ve yapmaya da devam ediyor.Benim tavsiyem;biri hakkinda yargilarla konusmadan evvel google da ufak bir arastirma yapmak faydalidir her zaman.Gecirdigi kazaya ragmen hayata daha sıkı tutunup uluslararasi platformda calismalar yapan basarili birinin mecliste konusma yapamayacagini dusunmek yersiz oluyor cunku.
 
Hani kadınların kılık kıyafetlerine özgürlük diyoruz ya, ki ben kadınların kıyafetlerine özgürlükten yanayım, meclis'teki engelli kadın milletvekilimiz etek giymekten rahatsız, bizler kadın olarak onun pantolon isteğine sahip çıksak, çok birşey mi?
Bir pantolon sadece...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…