sade yaşam

Hanımlar merhaba:)
Yazılarınızı uzun zamandir takip ediyorum papatya bu arada hep aynı topiklere takiliyoruz:)

Bu sade yaşam konusunda kendimce atılımlar gerçekleştirdim fazla olanlardan kurtulmaya çalışıyorum kendimce fazla mutfak esyami ise yeni başlayan bi gence verdim yeni ev açmıştı ve eşyaya ihtiyacı vardı

Fazla kilolarım için sağlıklı bi beslenme şekli buldum bu beslenme sayesinde pakete girmiş ürün kullanimimi bata bata azalttim
Hem doğal besleniyorum hem kilo veriyorum

Sosyal medya hesabımı kapatacagim aslında kapattım ama bu beslenme şeklini öğrenmek için ihtiyacım vardı açtım ama şimdi öğrendim ve tamamen kapaticam

Kiyaft alışverişini 3 aydır dursurdum:)


Ben bu sade sağlıklı ve kaliteli yaşama iki senedir başlamistim tabi tamamen diil zamanla artirarak ama su an içinden cikamadigim bi konu var


Bugüne kadar okuduğum kitapligimda bekleyen 250 ladar kitap var dedim ki kitaplikta bekleyecegine satayım kendimi ikna ettim topuk açtım koydum ama sonra 1 saat geçmeden pişman oldum


Ya ben kitaplarına kiyamiyorum onlara fazlalık muamelesi yaptığım için bile su anda çok üzgünüm bu olaya nasıl bakiyosunuz????? Bi fikir verin

Kitaplar için bende senin gibi düşünürüm. Yani asla fazlalık gibi gelmez. Hayatımın her alanında minimalist yaşamayı bir gün başaracak olsam bile kocaman dolu dolu kütüphanem olcak ve her geçen an büyüyecek. Bana yük değil mutluluk verir bu durum.
 
kalinkaselin kalinkaselin hoş geldin...
evet face yi kapattığını farkettim ben bir ara. benim gezi fotolarına yaptığın yorumlar yoktu. ahh bir de ben kapatabilsem.
canım kitap konusunda ben biraz katıyım sanırım. kitaplarımı veremem de satamam da...tekrar okumak isteyebilirim.
anneme verdiğim kitapları bile o okuduktan sonra mutlaka geri alıyorum.
 
bende senin gibi katıydım kitap konusunda...
ama yavaş yavaş tekrar okumayacak yada bende büyük iz bırakmayanları elden çıkarmaya hediye etmeye başladım...
sonuçta tekrar okumaya fırsat olmayacak,özelliklede cok beğenmedıysek
 
kalinkaselin kalinkaselin benim evimde 1 oda dolusu kitap var ve şu anda içeri giremiyorum yani kapı açılmıyor artık o derece :KK70: o konuda sade bir hayatım yok daha da alsam alırım bir kere d&r, nezih gibi yerlere asslaa girmiyorum çünkü hem çok yoruluyorum orada hem de o kadar iyi pazarlıyorlar ki okumayacağım bir sürü sonradan yüzeysel bulduğum şeylere dünya para aktarıyorum olmuyor yani. 2. el kullnıyurm artık benim gibi gaza gelip almış pişman olmuşların kapağı açılmamış temiz kitapları 3 liraya 5 liraya 10 liraya :) sahaflar da biliyorlar huyumu kahve lekesi falan olmayacak pırıl olacak, liste bırakıyorum bana buluyorlar bir ara geçerken uğrayıp alıyorum off sorma havamı :KK59::KK59::KK14:.
 
Ben az once bisey yaptim kendim icin buyuk insanlik icin kucuk bisey yaklasik dort bes aydir sampuansiz yikanmayi arastiriyodum yeniyila yepyeni kararlar almis ve uggulanmis olarak girmek isteyorum planladiklarimin buyuk kismini yaptim iclerinde en iddiali olani sampuansiz yikanmaktj ve ben az once sampuansiz yikandim
Dustan sonra les gibi sirke kokacagiji saniyodum ilk islakken hafif bir sirke kokusu vardj ama su anda yom ve com yumusak esimide imna ettim bu konuda sampuani da umarim hayatimizdan cikarabilirz :)
 
Ben az once bisey yaptim kendim icin buyuk insanlik icin kucuk bisey yaklasik dort bes aydir sampuansiz yikanmayi arastiriyodum yeniyila yepyeni kararlar almis ve uggulanmis olarak girmek isteyorum planladiklarimin buyuk kismini yaptim iclerinde en iddiali olani sampuansiz yikanmaktj ve ben az once sampuansiz yikandim
Dustan sonra les gibi sirke kokacagiji saniyodum ilk islakken hafif bir sirke kokusu vardj ama su anda yom ve com yumusak esimide imna ettim bu konuda sampuani da umarim hayatimizdan cikarabilirz :)
no poo akımı diyorsun...
bende araştırdım bayağı henüz bir adım atmadım. atamadım.
şimdilik parabensiz almaya çalışıyorum
 
Tüketim günümüzün belki de en yaygın bağımlılığı. Sürekli yeni bir şeyler alma ihtiyacındayız. Tam bir sarmal söz konusu: Para kazan, bir şeyler satın al, yeni şeyler beğen, onları almak için para kazan... İşin kötüsü hiçbir şekilde tatmin olamıyor, kendimize dur diyemiyoruz.

Ama İstanbullu Selma Hekim farklı! Almadım adlı bloğundan takip edebildiğimiz Selma mutluluğu yeni mallar almaya değil, yeni deneyimler yaşamaya bağlıyor. Bunu da laf olsun diye söylemiyor, gerçekten de son bir yıldır gıda maddeleri ve ilaç haricinde neredeyse hiç alışveriş yapmamış!

Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışan ve bir sanatçı olan Selma, Yeşilist'e verdiği mülakatta yukarıda bahsettiğimiz satın alma sarmalının dışına çıkış öyküsünü şöyle anlatıyor:

Etrafımdaki binaların, AVM’lerin, reklamların, ürünlerin, eşyaların, trendlerin yarattığı korkunç fazlalıklar dünyası ve tüketerek bu dünyanın tuğlalarını bizim oluşturduğumuzun farkına varmam en önemli neden. Ben aldıkça 3. köprü, HES ler, alışveriş merkezleri yapılıyordu ve almaya devam ettikçe bunların yapılmasına itiraz etmem samimiyetsizleşiyordu. Ayrıca satın almak ihtiyaçtan çok bir tür kısa süreli psikolojik tatmin yaratıyordu ve sonrasında daha mutsuz hissediyordum.
Aslında az ya da çok hepimiz mevcut tüketim alışkanlığımızın doğru olmadığının farkındayız. Nitekim Selma çevresine satın almama kararını ilk defa paylaşınca çok olumlu tepkiler almış:

Sanırım herkes az çok bu alışveriş çılgınlığının farkında ve kendilerini de bunun bir parçası olarak görüyorlar ki ilk başlarda kararımı paylaştığım herkes çok olumlu tepkiler verip keşke biz de yapabilsek dedi.

Selma'nın kentli bireylerin mevcut tüketim davranışlarına dair tespitleri kanımızca hedefi onikiden vuruyor:

Alınan hiçbirşeyin içinizdeki boşluğu doldurmayacağı. O boşluk ne kadar büyükse o kadar çok almak istiyorsunuz ama satın aldığınızda o sizi sadece birkaç saat mutlu ediyor tekrar boşlukla başbaşa kalıyorsunuz. İnsanı mutlu eden şey mal değil, deneyim biriktirmek; iç huzuruyla yaşamın tadına vararak yaşamak. Ayrıca şunu da gözlerinden kaçırıyorlar, bu dünyanın kaynakları sonsuz değil ve bizim tüketimimizin bedelini gelecek nesiller ödeyecek.

Selma'yı tebrik ediyor; kurmuş olduğu basit, çevreye karşı sorumlu ve huzurlu hayat hepimize ilham vermeli diye düşünüyoruz.

 
selincim nasıl oluyor canım o öyle.
yok sanırsam ben yapamam ya...
Papatya sampuanin içindeki kimysallarin saça aşırı zarar verdiğini doğal yağ yapısını bozduğunu soyluyolar ve şampuan yerine karbonatli su , yumuşatıcı krem yerine de sirke kullaniyosun saç ilk zamanlar direnç gosterebiliyomus ama benim saçım su an çok çok yumuşak bir hafta sonra , bir ay sonra buraya geri bildirimde bulunurum:)
 
no poo akımı diyorsun...
bende araştırdım bayağı henüz bir adım atmadım. atamadım.
şimdilik parabensiz almaya çalışıyorum
Evet no poo belki bilmeyen vardır diye orjinal ismini kullanmak istememiştim:)
Nasıl olur falan diye baya düşündüm bu durumu eşim hariç ailemden kimseye söylememe kararı aldım anneme teyzelerime falan çünkü bitlenecegimi dusuncekler kesin:) bu arada kardeşim kozmetoloji okudu ona sordum ilk ben böyle böyle bişey yapcam diye dedi ki abla aslında su on yargi mi yiksam bende basliycam ama yapamıyorum saç kremini iki yıldır bıraktım onun yerine sirke kullaniyorum hiç pişman olmadım dedi yani oda destekledi hatta dedi ki haftada bir zeytinyag ve yumurta sarılı bakım yap ondan sonra el yapımı zeytinyağlı sabun la yıka sonra şirketle yıka saçların daha gür çıkar dedi:)
 
Selma hekim paylaşımı için çok teşekkürler.
almak hiç mutlu etmedi beni. içim deki boşlupu hiç doldurmadı.
şimdi eşimle ve oğlumla bol bol anı biriktiriyoruz.
yatak odası takımım eskidi. ona para vermiyorum onun yerine her yıl yurtdışına çıkıyoruz. ve kesinlikle böyle daha mutluyun.
selincim dene bakalım belki ben de bırakırım yavaş yavaş.
 
Tüketim günümüzün belki de en yaygın bağımlılığı. Sürekli yeni bir şeyler alma ihtiyacındayız. Tam bir sarmal söz konusu: Para kazan, bir şeyler satın al, yeni şeyler beğen, onları almak için para kazan... İşin kötüsü hiçbir şekilde tatmin olamıyor, kendimize dur diyemiyoruz.

Ama İstanbullu Selma Hekim farklı! Almadım adlı bloğundan takip edebildiğimiz Selma mutluluğu yeni mallar almaya değil, yeni deneyimler yaşamaya bağlıyor. Bunu da laf olsun diye söylemiyor, gerçekten de son bir yıldır gıda maddeleri ve ilaç haricinde neredeyse hiç alışveriş yapmamış!

Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışan ve bir sanatçı olan Selma, Yeşilist'e verdiği mülakatta yukarıda bahsettiğimiz satın alma sarmalının dışına çıkış öyküsünü şöyle anlatıyor:

Etrafımdaki binaların, AVM’lerin, reklamların, ürünlerin, eşyaların, trendlerin yarattığı korkunç fazlalıklar dünyası ve tüketerek bu dünyanın tuğlalarını bizim oluşturduğumuzun farkına varmam en önemli neden. Ben aldıkça 3. köprü, HES ler, alışveriş merkezleri yapılıyordu ve almaya devam ettikçe bunların yapılmasına itiraz etmem samimiyetsizleşiyordu. Ayrıca satın almak ihtiyaçtan çok bir tür kısa süreli psikolojik tatmin yaratıyordu ve sonrasında daha mutsuz hissediyordum.
Aslında az ya da çok hepimiz mevcut tüketim alışkanlığımızın doğru olmadığının farkındayız. Nitekim Selma çevresine satın almama kararını ilk defa paylaşınca çok olumlu tepkiler almış:

Sanırım herkes az çok bu alışveriş çılgınlığının farkında ve kendilerini de bunun bir parçası olarak görüyorlar ki ilk başlarda kararımı paylaştığım herkes çok olumlu tepkiler verip keşke biz de yapabilsek dedi.

Selma'nın kentli bireylerin mevcut tüketim davranışlarına dair tespitleri kanımızca hedefi onikiden vuruyor:

Alınan hiçbirşeyin içinizdeki boşluğu doldurmayacağı. O boşluk ne kadar büyükse o kadar çok almak istiyorsunuz ama satın aldığınızda o sizi sadece birkaç saat mutlu ediyor tekrar boşlukla başbaşa kalıyorsunuz. İnsanı mutlu eden şey mal değil, deneyim biriktirmek; iç huzuruyla yaşamın tadına vararak yaşamak. Ayrıca şunu da gözlerinden kaçırıyorlar, bu dünyanın kaynakları sonsuz değil ve bizim tüketimimizin bedelini gelecek nesiller ödeyecek.

Selma'yı tebrik ediyor; kurmuş olduğu basit, çevreye karşı sorumlu ve huzurlu hayat hepimize ilham vermeli diye düşünüyoruz.

Bloğu inceliyorum,çok begendim,tam aradığım bilgiler var,paylaşım için teşekkürler...
 
Ben selma hanımın yaptığını takdir ediyorum ama biraz üç örnek olarak görüyorum yani nasıl aşırı alışveriş fazlaysa hiç almamakda fazla....
Tabiki alicaz i san iz biz nefsimize var kazanıyoruz çalışıyoruz ben para biriktirip biriktirdigim parayı sürekli gayrimenkule yatirmka istemiyorum ilk evlendigim yıllarda vardı bu bende oturup beş yıllık o .Yıllık planlar yapardım hey güdü günler
Peki biz hiç bişey almayacaksak bu parayı napcaz ??? Ben dozunda ve ölçüsünde almak taraftarıyım yani hiç olmadan olmaz kalan para la yeni ülkeler görmek yeni deneyimler yaşamak isterim sanırım oda öyle yapmış ama üç bi ornek...
 
Selma hekimi bende okudum. Bana da fazla geldi.
Benim en büyük tutkum gezmek. Ama öyle kafe kafe değil ülke ülke şehir şehir gezmek.
Yeni yerler görmek. Anı biriktirmek.
Oğlum büyüdüğünde evdeki kırmızı koltuğu değil de pisa kulesine attığımız tekmeyi hatırlayacak. O anıyı yaşatacak hatırlayacak.
 
Saç kremi kullanıyor musunuz.
Kullanmıyorsanız onun yerine ne kullanıuorsunuz
Saçlarınız kazık gibi olmuyor mu
 
Merhaba
Ben de kısaca sade yaşam için yaptıklarımı yazayım:
Kışlık bir bot bir çizmem var. Eskiyenin yerine yenisini alırım.
Hafta sonları için bir spor ayakkabı. Eskidikçe yenisini alırım. (Mesela bundan öncekini 40tl'ye aldım ve 2 yıl giydim. Hamileliğimde ayağım çok şiştiği için deforme oldu. Yenisini 20 tl'ye aldım. İkisi de orijinal sadece bilinen markalar değiller.)
İş için de kışın 5 günlük kıyafetim olur (5 üst, 2-3 alt , 1 elbise), her gün birini giyerim. Yine eskidikçe yenisini alırım.
Yazında 2 haftalık yani 10 günlük kıyafetim olur (10 üst, 2-3 alt, 2-3 babet). Yine her gün birini giyerim.Söylememe gerek yok biliyorum ama eskiyenin yerine yenisini alırım.
Eskiyeni evde giyerim, evde giymek için hiç kıyafet almamışımdır.
Hafta sonu için bir kot, yazsa 2-3 tshirt, kışsa 2 sweatshirt ve bir spor ayakkabım vardır. Her hafta sonu dışarı çıktığımda aynı şeyleri giyerim.
Az kıyafet olunca ne giysem düşüncesi de olmuyor, süper oluyor :)
Bir de her yazlık kışlık çıkarmada küçülenleri ya da giymek istemediklerimi mutlaka ayırır ve birilerine veririm.

Mutfağa gelince
Bizim burda pazar marketten pahalıdır, o yüzden markete gidip hem pazarı hem marketi yaparız.
Markete 3 haftada bir gideriz. İlk hafta sebzeye yükleniriz ki çürüyüp araya gitmesinler. Daha dayanıklı sebzeler ve bakliyat 2. hafta yenir. Üçüncü hafta bakliyat, et ya da buzluktakilerden yenir.
Bittikçe ekmek, yumurta, 5 kilo süt alınır. 3.5 kilosuyla yoğurt yapar ve her akşam yemeğinde eşimle birer kase yeriz. 1.5 kilosu da sabah kahvaltıda içilir ya da tatlı,pasta vs. yapımında kullanılır.

Bim, A101 gibi marketlerin aktüellerini takip ederim. 5.5 aylık bir bebeğim var, özellikle bebek eşyalarını (biberon, emzik, biberon temizleyici, battaniye, uyku seti aklıma gelenler) ordan alıp acayip kar ederim :):):)

İhtiyacım olan bir şey varsa hemen gidip almam. Önce biraz araştırırım. Özelliklerine ve fiyatlarına bakarım. Gerekirse 1 ay 2 ay beklerim. Ve mutlaka uygun bir fiyata alırım. Ve Allahtan eşim de böyle yapar. Bu yüzden evimizde pahalıya aldığımız eşya yoktur. (Mesela bebek odasına gardrop alacağız 2 aydır bakınıyoruz. Bizim baktığımızın piyasası 450'den başlıyor, 300'e filan gördüm, 280'e gördüm ve en son 230'a aldık :):)

Eğer evimdeki herhangi birşeyi kesinlikle kullanmayacaksam hediye götürülecek durumdaysa hediye götürürüm. Değilse ihtiyacı olan birine veririm. Mesela bu aralar kitapları ayıkladım. 20 tanesine kıyamadım. Kalanını misafirimizin 3 tane genç çocuğu vardı onlara dedim istediğinizi alabilirsiniz diye. Bir 10 tanesi öyle gitti. Kalanını da kuzenimin eşinin okuluna kütüphane kuruluyormuş oraya göndermeyi düşünüyorum.

Makyaj yapmıyorum. Bittikçe deodorant, parfüm ve el kremi alıyorum.

Aklıma geldikçe daha yazarım


Ben de 1 yıllığına bir gardrop almak istiyrm fiyatı iyiymiş nerden aldınız?
 
bugün sabahtan biraz boş vaktim vardı. alışveriş sitelerine bakayım dedim. hani şu hergün butiklerini değiştirenlere.
aman allahım yılbaşı geliyor diye neler var satışta öyle.
ağaçlar, süsler, püsler, mumlar...
tüketim çılgınlığı bu olsa gerek dedim...
 
Ben az once bisey yaptim kendim icin buyuk insanlik icin kucuk bisey yaklasik dort bes aydir sampuansiz yikanmayi arastiriyodum yeniyila yepyeni kararlar almis ve uggulanmis olarak girmek isteyorum planladiklarimin buyuk kismini yaptim iclerinde en iddiali olani sampuansiz yikanmaktj ve ben az once sampuansiz yikandim
Dustan sonra les gibi sirke kokacagiji saniyodum ilk islakken hafif bir sirke kokusu vardj ama su anda yom ve com yumusak esimide imna ettim bu konuda sampuani da umarim hayatimizdan cikarabilirz :)
ben de doğal zeytinyağlı sabun aldım
kızımı onunla yıkıyorum,bizim şampuanlar bitsin biz de onunla yıkanırız
kardeşim kırışıklık için çok pahalı kremler önermişti
onları almayı düşünüyordum açıkçası amaaaa sonra uranyumun keşfinden sonra cilt için polonyum ve uranyum karışımı kremleri kadınlara pazarladıklarını öğrendim.tıp sürekli değişiyor, bugun yararlı olduğunu düşündüğümüz şey yarın kanser yapıyor diye karşımıza çıkabilir
en iyisi eskiden doğaldan sadeden şaşmamak
ilk evlendiğimde el örmesi banyo liflerini,evdeki sabunları çöpe atmayı düşünüyordum,şimdiki geldiğim nokta çok farklı
kızlar sizden de çok şey öğrendim
hepinize teşekkür ederim
 
bu arada saçınızı boyuyor/boyatıyor musunuz
ben 6 ay bir boyamayı düşünüyorum
sağlığıma zararlı biliyorum,aslında daha beyazım da yok ama açık kahve rengi kendime yakıştırıyorum
 
X