sade yaşam

Bugün sade yaşam gazisi sayılırım dostlar, iki haftadır evimdeki fazlalıklarla uğraşıyordum.Boş odam vardı, yatağımı oraya aldım, yatak odamda dinlendiğimi hissetmiyordum ve iyi enerji alamıyordum .Sadece yatağımı boş odaya geçirdim ama geçirirken tırnağım koptu, buna da şükür gerçi.Ama yatağımı o haliyle çok beğendim, yatak odamda kitaplığımda var hem.
 
topıgınızı gorunce oncelerde okudugum benı gaza getıren bır haberı paylasmak ıstedım..
100 eşya ile yaşamak!



Mümkün mü? Yoksa asla değil mi?Amerika'da son alışveriş trendi: Alışveriş yapmamak!

Hatta eldeki mallardan da kurtulup, hayatı sadeleştirmek. Kriz sonrası, çalışanlar, gelirlerinin daha büyük bir bölümünü harcamayıp biriktirmeye başlayınca, ABD'li üreticilerin etekleri tutuşmuş. Şu ara yapılan çoğu tüketici araştırmaları "Bu adamlar ne satın alırlarsa mutlu olurlar?" sorusunun yanıtını bul


Ortaya çıkmış ki bir servis almak, mal almaktan daha faydalı insan doğasına. Yani bir ayakkabı yerine kutu oyunu, pahalı bir çanta yerine spor salonu üyeliği, araba yerine seyahat, ruj yerine sinema bileti, insanları daha mutlu ediyor. Tabii genelleme yapmak mümkün değil. Bir kesim sadece bir ayakkabı veya çanta ile mutlu oluyor...

Aslında bir tecrübe satın almak, kişiye daha yoğun ve uzun süreli bir tatmin sağlıyor. Üstelik; mal edinmenin mutluluk getirmediğini öğrenen "dünyanın en çok satın alan halkı" kocaman otomobillerini, dört oda bir salon evlerini, 48 parçalık yemek takımlarını, doğrayan parçalayan karıştıran onlarca mutfak aletlerini satıp, ayrı bir oda haline gelmiş gardıroplar dolusu giysilerini fakirlere bağışlayıp hayatlarını sadeleştiriyor. Bazı aileler 40 metrekare bir evde, dört tabak, dört bardakla ve işe bisikletle gidip gelerek yaşamanın onları hiç olmadıkları kadar mesut ettiğini iddia ediyor. Bu esnada biriktirdikleri parayı yoga derslerine ve tatillere harcıyorlar.

SADECE YÜZ EŞYAYLA YAŞAMAYA DAVET EDİLSENİZ!


Bir internet sitesi, tüketicileri sadece ve sadece 100 adet kişisel eşyayla yaşamaya davet ediyor. Yani kıyafet, kozmetik, ayakkabı, kitap, kalem, her şey toplam 100 parça edecek. Sitenin çağrısı büyük ilgi görüyor ve internet kullanıcılarından hatırı sayılır sayıda bir grup, kişisel eşyalarını hayır derneklerine bağışlayıp hayatlarındaki kalabalıktan kurtuluyor.

Hikâye psikologlara göre şu: insanlar, iyi ya da berbat, yaşamlarındaki tüm değişikliklere çabucak alışıyor ve doğalarında var olan sabit mutluluk seviyesine bir an önce ulaşmaya çalışıyorlar.

Ebeveynlerinden birini kaybeden bir insanın bir süre sonra eski mutluluk ve neşesine kavuşması da bu yüzden, yalı alanın birkaç yıl sonra yalıda oturmayı kanıksayıp eskisi kadar 'mutsuz' olması da!

Yani para mutluluk getirmiyor denemez ama, parayla satın alınan mallar mutluluk getirmiyor.

Şan dersleri, seyahatler, piknikler, tiyatro oyunları filansa başka. Farklı tecrübeler hayatı zenginleştirip memnuniyeti yükseltiyor. Los Angeles'li filmci Roko Belic dünyayı dolaşıp "Happy - Mutlu" isimli bir belgesel üzerinde çalışıyor.

New York Times gazetesinin haberine göre bir üst düzey yönetici daha San Fransisco'nun lüks semtlerinden birindeki evini bırakıp, hayatını tamamen değiştirip, Malibu plajında bir karavana taşındı. Haftada üç dört gün sörf yapabildiği için şu anda ufacık karavanda çok daha mutlu bir hayat yaşadığını anlatıyor...

AVUCUNUZU AÇMAYI DENEDİNİZ Mİ?

Asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak var: Bir Hindistan cevizi oyuluyor ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanıyor. Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılıp oradan içine tatlı bir yiyecek konuyor. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklükte oluyor. Yumruk yaptığında ise elini dışarı çıkaramıyor. Maymun tatlının kokusunu alıyor, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokuyor ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksız olduğundan sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmıyor. Avcılar geldiğinde maymun çılgına dönüyor, ama kaçamıyor. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yok. Onu sadece, kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiş durumda. Yapması gereken tek şey, elini açıp yiyeceği bırakmak. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlü ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülüyor...

Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuz. Tüm yapmamız gereken; elimizi açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmak.

Bu örnekle benzeştirirsek; ben, sahip olduğumuzu düşündüğümüz her şeyin bizim için birer tuzak olduğunu fark etmediğimizi düşünüyorum:

- Çoğunlukla konuşmaktan fazla bir özelliğini kullanmadığımız son model cep telefonlarına sahip olmak...

- Ortalama 15 m2´sini kullandığımız ama kullandığımız alandan 10–20 kat büyük evlere sahip olmak...

- Belki bir kez giydikten sonra çok uzun sure dolabımızın bir köşesinde unuttuğumuz günün modasına uygun giysilere sahip olmak...

- Okumadığımız kitaplara sahip olmak...

- Asla kadranın gösterdiği sürate ulaşamayacağımız en süratli arabaya sahip olmak...

- Bize günde 3–5 kez zamanı, başkalarına sürekli zenginliğimizi gösteren kol saatlerine sahip olmak...

- Vakit bulup gidilemeyen, gidilse bile dinlendirmekten çok uzak; deyim gerekiyorsa yorgunluktan haşatımızı çıkaracak deniz kenarına yakın bir yazlık, bir dinlence evine sahip olmak...

- Oturmadığımız koltuk takımları, izlemediğimiz dev ekran televizyonlar; kullanmadığımız, faydalanmadığımız daha nelere sahip olmak veya sahip olduğumuzu sanmak…

- Sadece çevre olsun diye bulunduğumuz ortamlar ve arkadaşlıklar...!

İşte tüm bunları o maymun gibi; avucumuzda tuttuğumuz sürece (faydalanamasak bile) sahip olduğumuzu sanmıyor muyuz? EVET

Ve ancak parmaklarımızı gevşetip bunlardan vazgeçtiğimiz zaman gerçekten özgür olup tüm yeteneklerimizi kullanabilir hale gelmeyecek miyiz? EVET

Aslında biz bu dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya geldik. Bunu bir anlayabilsek...

Açsak avuçlarımızı da kendimizi bir serbest bıraksak…

* Bana Doç. Dr. Erol Erçağ imzalı bu muhteşem yazıyı sizlerle paylaşmam için gönderen Şafak Alpay ve Erdem Özel'e çok teşekkür ederim…

* Daha önce blogumda yayınladığım bu yazıyı soran çok olduğu için tekrar paylaşıyorum anlayışınızı rica ederim…

* Paylaşıyorum çünkü, niyetimiz ailece böyle bir modele geçmek ile ilgili, çocuklarımın tüketen değil üreten ve koruyan bireyler olması bizim için son derece değerli...


yazıyı beğenmeme rağmen maymun örneklemesinde bir mantık hatası var gibi geliyor bana...yumruk yumruktur,el de el...kim de olursa olsun...elinizi yumruk yaptığınızda açtığınızdan daha az bir yer kaplar boşlukta...böyle iken maymun yiyeceğini rahatlıkla çıkarabilir...elini tatlıyı almak için uzanıp geri çekerken elini çıkaramaması için bir düzenek kurulmuşsa olabilir....bu sefer de diğer maymunlar (çok akıllı lar ya)ya aç kalmayı göze alarak tuzağa yanaşmayacak ya da kapana kısılacaklardır....yanlış mıyım??
 
Davet üzerine geldim. :)
Elin eninin, parmakların el gövdesiyle birleştiği yer, eli yumruk yaptığımızda daha geniş oluyor.
El açık olduğunda, serçe parmağın elle birleştiği yer ile işaret parmağın elle birleştiği yeri parmakları öne çıkararak hafifçe alta alıp elin enini daraltabiliyoruz.

Şu açıklamayı yaparken kafam dağıldı, teşekkür ederim DenizGeldi DenizGeldi :))
 
Ben geldim evi taşıdım.
Baya zormuş ev taşımak ama kurtuldum ev sahibinin negatif enerjisinden hem o kücücük evden.
Allah herkeze ev nasip etsin. :KK51:
 
iyi olmuş canım
ne derdi, varmış
senin gibi kşracıyı bulmuşta bunuyor
uğraşsan böyle kolay olmazdı valla:KK9:

Gününde kirasını veriyoruz ama insan kullanmaya alışmış
yok niye balkonumu yıkamamısım yok niye sokakları süpürmemişim
Daha neler neler onlarla karşılaşcam diye eve korka korka giriyordum kafam rahat şimdi.
 
Gününde kirasını veriyoruz ama insan kullanmaya alışmış
yok niye balkonumu yıkamamısım yok niye sokakları süpürmemişim
Daha neler neler onlarla karşılaşcam diye eve korka korka giriyordum kafam rahat şimdi.
bulsun kirasını vermiyen görsün
senin işin sanki sokak süpürmek hasta insan
iyi yamışın bacım
 
bulsun kirasını vermiyen görsün
senin işin sanki sokak süpürmek hasta insan
iyi yamışın bacım

Evet ne yaparsa yapsın ama hakkımı helal etmiyorum.
Allah iyi insanlarla karşılaştırsın herkezi
Zaten bu yaz çıkıcaktık engel oldular böylesi nasip kısmetmiş
herşeyi yaşayarak ögreniyoruz... Daha kömürümüzü ve kaporamızı vermedi mahkemeye kadar gidicek bu durum sanırım.

Neyse ev taşırken lazım olmayan birkaç kutu eşyam daha çıktı verilecek. onlardanda kurtulucam.
halı ve tül problemleri yaşadım yaza çıkınca halledicem.
orta sehbamıza eşim sinirden yumruk attı ve içine göçtü. bir orta sehba araştırılacak :)
masamız çizildi tekrar vernik istiyor.
 
Evet ne yaparsa yapsın ama hakkımı helal etmiyorum.
Allah iyi insanlarla karşılaştırsın herkezi
Zaten bu yaz çıkıcaktık engel oldular böylesi nasip kısmetmiş
herşeyi yaşayarak ögreniyoruz... Daha kömürümüzü ve kaporamızı vermedi mahkemeye kadar gidicek bu durum sanırım.

Neyse ev taşırken lazım olmayan birkaç kutu eşyam daha çıktı verilecek. onlardanda kurtulucam.
halı ve tül problemleri yaşadım yaza çıkınca halledicem.
orta sehbamıza eşim sinirden yumruk attı ve içine göçtü. bir orta sehba araştırılacak :)
masamız çizildi tekrar vernik istiyor.
o zaman orta sehpa hediye edecek sana
adamı nasıl sinir etmişler baksana ne garip insanlar
şöyle güzel bi zımpara atıp değişik bi vernik atabilirsin
 
o zaman orta sehpa hediye edecek sana
adamı nasıl sinir etmişler baksana ne garip insanlar
şöyle güzel bi zımpara atıp değişik bi vernik atabilirsin
Evet zamanla yoluna giricek herşey inş. :)
Yok bir iğnelerini istemem bize huzur versinler yeter.

Günaydın hanımlar hepinize.sümeyra hayırlı olsun şer hayra vesile olmuş baksana.

Evet canım aklımıza gelmeyen başımıza geliyo komsular 3 ay ömür biçmiş siz yine 1 buçuk yıl dayandınız diyorlar.
Günaydın bu arada :)
 
Evet zamanla yoluna giricek herşey inş. :)
Yok bir iğnelerini istemem bize huzur versinler yeter.



Evet canım aklımıza gelmeyen başımıza geliyo komsular 3 ay ömür biçmiş siz yine 1 buçuk yıl dayandınız diyorlar.
Günaydın bu arada :)
Yok kuzum enişte için dedim
öylleri uzak olsunEn Büyük KK
 
Ben kıyafet alma nedenimi buldum ama çözüm bulamıyorum.kendimi rahat hissedecegim,sade. Rahat,dikkat çekmeyen ama şık bir tarz oluşturmaya çalışıyorum ama yapamıyorum.kapaliyim bununda erkisi var malesef çok klasik modeller var bizim için.istediğim tarzda kıyafetler çok pahalı markalarda var malesef.mesela heryer skinny kot ama ben hoşlanmıyorum şöyle bol model istediğim gibi bir kot yok,en son levis ten erkek pantolonu aldım onunda pacalarini kestim bi garip oldu.modaya el aticam bu gidişle :KK43: yani etek filan çok giymiyorum hafif bol bir pantolon üzerine biraz uzun bir şey giysem kâfi ama istediğim gibi bir kıyafet bulamıyorum bu konuda eksiklik olduğu için de olanlar çok pahalı,bu konuda fikir verebilecek varmı acaba?
 
Ben kıyafet alma nedenimi buldum ama çözüm bulamıyorum.kendimi rahat hissedecegim,sade. Rahat,dikkat çekmeyen ama şık bir tarz oluşturmaya çalışıyorum ama yapamıyorum.kapaliyim bununda erkisi var malesef çok klasik modeller var bizim için.istediğim tarzda kıyafetler çok pahalı markalarda var malesef.mesela heryer skinny kot ama ben hoşlanmıyorum şöyle bol model istediğim gibi bir kot yok,en son levis ten erkek pantolonu aldım onunda pacalarini kestim bi garip oldu.modaya el aticam bu gidişle :KK43: yani etek filan çok giymiyorum hafif bol bir pantolon üzerine biraz uzun bir şey giysem kâfi ama istediğim gibi bir kıyafet bulamıyorum bu konuda eksiklik olduğu için de olanlar çok pahalı,bu konuda fikir verebilecek varmı acaba?

Ne giymek seni içinde rahat ettiriyor.
Kapalı bayanlarda bence uzun çizme uzun kaban yakışıyor. Dar paça kot ve uzunca tunik yakışıyor. kot veya örgü uzun hırkalar oluyor. bazı kapalı seyler çok üniforma gibi duruyor. Alt kısım dara yakın olmalı bence üst bluz de bol olabilir.
Bence lcw gibi yerlerde çok seçenek var. hem uygun hem güzel.
mesela ben sokak modası tunik tayt kombinlerini çok seviyorum.
kot mutlaka dar paça olmalı ve renkler o anki ruh halime bağlı.
t-shirt artık fazla sevmiyorum spor bluz yada gömlek olmalı.
hırkalarım her tür klasik ve spor bulunur.
Ayakkabı konusunda bende noksanım. önceden babet severdim simdi nefret ediyorum :KK43:
Elbise günlük hayatta kullanmam dügünde bile zor giyerim.
 
Ne giymek seni içinde rahat ettiriyor.
Kapalı bayanlarda bence uzun çizme uzun kaban yakışıyor. Dar paça kot ve uzunca tunik yakışıyor. kot veya örgü uzun hırkalar oluyor. bazı kapalı seyler çok üniforma gibi duruyor. Alt kısım dara yakın olmalı bence üst bluz de bol olabilir.
Bence lcw gibi yerlerde çok seçenek var. hem uygun hem güzel.
mesela ben sokak modası tunik tayt kombinlerini çok seviyorum.
kot mutlaka dar paça olmalı ve renkler o anki ruh halime bağlı.
t-shirt artık fazla sevmiyorum spor bluz yada gömlek olmalı.
hırkalarım her tür klasik ve spor bulunur.
Ayakkabı konusunda bende noksanım. önceden babet severdim simdi nefret ediyorum :KK43:
Elbise günlük hayatta kullanmam dügünde bile zor giyerim.
Ne giysem rahat hissedemiyorum,ve bu yüzden bir arayış içindeyim.dar pantolon uzun tunik genelde yazın tercih ediyorum,kışın uzun tunik giyemiyorum pek.lcw de bazen güzel şeyler buluyorum ama geneli çok incikli boncuklu gibime geliyor,kapalilar için çok fantastik kıyafetler yapıyorlar.biraz kilo aldım bu yüzden de bu hissiyati yaşıyor olabilirim.ama net bir tarz belirlemek istiyorum.
 
X